PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Abd Nİn Ülkemİze YaptiĞi Oyunlar


Syst3m
12 January 2009, 09:18
KORGENERAL KÖKSAL KARABAY : "ÇUVAL GEÇİRME OLAYINDA HİÇBİR HATAM YOK"


http://images.habervitrini.com/haber_resim/irak_iskence88.jpg
Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanan 1. Ordu Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, 3. Kolordu Komutanlığı'ndaki devir -teslim töreninde yaptığı konuşmada, Yüksek Askeri Şura'nın (YAŞ), Korgeneral Karabay ile ilgili kararının geçmişteki bazı olaylarla ilişkilendirildiği şeklindeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi.
19 Ağustos 2004 Perşembe 00:07



BULUT MÜLHİM
İSTANBUL - Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanan 1. Ordu Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, 3. Kolordu Komutanlığı'ndaki devir -teslim töreninde yaptığı konuşmada, Yüksek Askeri Şura'nın (YAŞ), Korgeneral Karabay ile ilgili kararının geçmişteki bazı olaylarla ilişkilendirildiği şeklindeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi.

Korgeneral Karabay ise, "Çuval geçirme olayında hiçbir hatam yok' dedi.


YAŞ kararlarıyla Harp Akademileri Komutan Yardımcılığı'na atanan, ancak 1 Eylül 2004 tarihi itibariyle emeklilik başvurusunda bulunan 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Köksal Karabay, bugün düzenlenen bir törenle görevini Korgeneral Ethem Erdağı'ya devretti. İstanbul Ayazağa'daki 3. Kolordu Komutanlığı'nda düzenlenen devir-teslim törenine, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanan 1. Ordu Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve çok sayıda komutan katıldı. Törende bir konuşma yapan Büyükanıt, son yapılan Şura toplantısından sonra bazı basın-yayın organlarında, YAŞ'ın Korgeneral Karabay ile ilgili kararının geçmişteki bazı olaylarla ilişkilendirildiğine dikkat çekti. Orgeneral Büyükanıt, "Korgeneral Karabay, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne çok büyük hizmetler yapmıştır. 3. Kolordu'nun NATO'ya tahsis edilmesi için TSK çok büyük kaynak ayırmıştır. Bu sarf edilen emek ve para, yerinde kullanılmıştır. 3. Kolordu, bugün NATO içinde çok büyük bir güvene sahip kolordu haline gelmiştir. Bunun göstergeside, önümüzdeki şubat ayında bu kolordunun, kendi imkan ve kabiliyetiyle Afganistan'da liderlik almasıdır. Bu da NATO ittifakının Türkiye'ye ve bu Kolordu'ya duyduğu güvenden kaynaklanıyor' diye konuştu.


YAŞ kararlarından sonra gazetelerde çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirten Büyükanıt, 'Rütbeler ve makamlar, birer nöbet yeridir. Rütbeler ve makamlar, kimseye ne vaat edilmiş, ne de ömür boyu tahsis edilmiştir. Biz geliriz, nöbetimizi tutarız. Ondan sonra da hizmeti kendimizden sonra gelenlere şerefle ve gururla teslim ederiz. Bir asker için en önemli ödül, kendisine devredilen görevi başarıyla tamamlamak ve görevini şerefiyle teslim etmektir. Korgeneral Karabay, görevini başarıyla tamamladı, şerefiyle de teslim ediyor. Son YAŞ toplantısından sonra bazı basın-yayın organlarında, Şura'nın Korgeneral Karabay ile ilgili kararı geçmişteki bazı olaylarla ilişkilendirilerek bu sonuca ulaştığı ifade edilmiştir. Bu, tamamen gerçek dışıdır. Bunu burada açıkça ifade ediyorum. Terfiler, yükselmeler, emeklilikler, görev süreleri uzatmaları, YAŞ'ın yasal bir uygulamasıdır. Buna herkes saygı duyar, her asker saygı duyar" ifadelerini kullandı.


Büyükanıt, hayatlarını TSK'ya hizmetle geçiren insanlara bu şekilde davranmanın hiç etik olmadığının altını çizerek şunları söyledi:
"Başka olaylarla emeklilikleri ilişkilendirmek, arkadaşımızı rencide etmiştir. Yalnız Karabay değil, 2. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Kaya Varol da aynı şekildedir. Varol da bazı olaylarla ilişkilendirilmiştir. Bu da tamamen gerçek dışıdır. Arkadaşlarımızın mesleki geçmişlerini rencide eden, onları, ailelerini, silah arkadaşlarını rencide eden yorumlar, hiç kimseye fayda sağlamaz. Burada bunu açıkça ifade ediyorum."


Korgeneral Köksal Karabay ise, "3. Kolordu, bugün dünyanın her yerinde verilebilecek tüm NATO görevlerini, 15 gün içinde hareket ederek en başarılı şekilde ifa edecek seviyeye gelmiştir. Asla kırgın, küskün, üzgün, süzgün değilim. Aksine mutlu ve gururluyum. TSK'ya kalpten bağlılığım onurla ömür boyu sürecektir. Memleket hizmetinde şahsi kapris olmaz. Rütbeler, makamlar, memuriyetler, o konudaki devlet hizmetlerini deruhte etmek için bizlere tevdi edilmiş geçici emanetlerdir. Teslim aldığımız gibi, zamanı gelince de teslim edeceğiz. Mahkeme de kadıya mülk değildir. 7 arkadaşımızdan 2'si terfi edecekti. O, Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin olabilir. Buna saygı duyuyorum. Her zaman aziz milletimin hizmetindeyim" dedi.


Süleymaniye'deki çuval olayına değinen ve çuval geçirme olayında hiçbir hatası olmadığını söyleyen Korgeneral Karabay, "Süleymaniye'deki 11 tim görevlisi kahramanca görev yaptı. Tim personeli hiçbir arkadaşımın, Özel Kuvvetler Komutanı'nın en ufacık günahı yoktur. Benim de hiçbir günahım yok. O çocukları çok itham ettik. Onlar kelle koltukta kahramanca görev yapmışlardır' dedi.


Karabay, basın mensuplarının soruları üzerine, YAŞ kararlarından sonra Genelkurmayıs Başkanı'nı ziyaret ettiği yönündeki haberleri yalanladı.

Erdoğan, Bush'u aradı

Yazı Boyutu : http://www.kenthaber.com/App_Themes/Default/images/icons/font_01.gif http://www.kenthaber.com/App_Themes/Default/images/icons/font_02.gif http://www.kenthaber.com/App_Themes/Default/images/icons/font_03.gif http://www.kenthaber.com/App_Themes/Default/images/icons/font_04.gif
http://www.kenthaber.com/Resimler/2007/12/24/00296741.jpgBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan bugün 14.00'te ABD Başkanı George W. Bush'u telefonla aradı.
Başbakanlık kaynaklarından alınan bilgilere göre, Irak'ın kuzeyine yönelik son dönemde yapılan operasyonlar hakkında Bush'a bilgi veren Erdoğan, operasyonun halka yönelik olmadığını sadece PKK Kamplarının hedef alındığını söyledi.
Görüşmede, iki lider arasında 5 Kasım'da Beyaz Saray'da yapılan görüşmenin ardından alınan işbirliği kararına ilişkin değerlendirme yapıldı. Her iki taraf, işbirliğinden duydukları memnuniyeti dile getirdi.
Görüşmede PKK için "ortak düşman" vurgusu tekrarlanırken Bush, "PKK sadece Türkiye'nin değil, ABD ve Irak'ın da düşmanıdır" dedi. Başbakan Erdoğan da "Türkiye olarak Irak'ın toprak bütünlüğünü ve siyasi istikrarını değerlendirmeye devam edeceğiz" diye konuştu

'Tahammül tükendi'
http://www.radikal.com.tr/veriler/2006/07/21/tamil.gif Başbakan Erdoğan, Bush'la görüşmesini Girne'de gazetecilere açıkladı. FOTOĞRAF: REUTERS (http://www.radikal.com.tr/arama.php?ara=1&y=1&foto=REUTERS)
Erdoğan, Bush'u aradı: Üç günde 15 şehit verdik. Tahammül sınırları aşıldı
21/07/2006 (1000 kişi okudu)
HİLAL KÖYLÜ (Arşivi (http://www.radikal.com.tr/arama.php?ara=1&y=1&edi=HİLAL KÖYLÜ))
GİRNE - Başbakan Tayyip Erdoğan, KKTC'den ABD Başkanı George Bush'u aradı ve Türkiye'nin Kuzey Irak'a askeri operasyon hazırlığında olduğu mesajını verdi. Erdoğan, Bush'a, "Tahammül sınırlarımız ciddi manada aşılmıştır. Üç gün içerisinde 15 şehidimizin olması bir kenara konulamaz" dediğini açıkladı.
Erdoğan, Girne'de gazetecilerin sorularını yanıtlarken, ABD Başkanı Bush ve BM lideri Annan ile ayrı ayrı değerlendirmelerde bulunduğunu söyledi.

'Mutabık kaldık'
Bush'la görüşmesinde Kuzey Irak'taki PKK varlığını ve Ortadoğu'yu gündeme getirdiğini belirten Erdoğan, şöyle dedi: "Biz baştan itibaren teröre karşı ortak mücadele platformu oluşturulmasında mutabakata varmıştık. Bu sürecin devamlı olması konusunda yine mutabık kaldık. Kuzey Irak'ta Amerika-Irak-Türkiye olarak bu işin mücadelesini yapmamız gerektiğini söyledim. Şu anda Irak'ta bir hükümet var ve biz bu hükümetle bu işleri sürdürmek istediğimizi söyledik. Kendileri de daha önce ifade edildiği gibi müşterek olarak bu işin sürmesi noktasında bizimle mutabık olduğunu söyledi. Fakat biz, tahammül sınırlarının artık ciddi manada aşıldığını, üç gün içerisinde bizim 15 şehirdimizin olmasının kenara konulacak bir olay olmadığını ifade ettik. Bu şekilde mutabık kalarak görüşmemizi bitirdik."
Gül: Harekete geçmeliyiz
Erdoğan, "Irak'a sınır ötesi operasyon mu düzenleyeceksiniz. Bush'a bunu mu söylediniz?" sorusuna, "Konuşmanın çerçevesini size çizdim. İçeriği konuşulmadı" yanıtını verdi.
Britanya'nın Financial Times gazetesine demeç veren Dışişleri Bakanı Gül de, PKK'nın Irak'tan sağladığı uzaktan kumandalı patlayıcılarla donatıldığına dikkat çekerek, şöyle konuştu:
"Uluslararası hukuk çerçevesindeki tüm haklarımızı kesinlikle kullanacağız. Irak hükümetini anlıyoruz. Ama topraklarını kontrol edemiyorlarsa bizimle işbirliği yapmakta tereddüt etmemeliler. PKK saldırılarını durduramazsa, biz harekete geçmek zorundayız. Bu çok açık."

İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/israil-savunma-bakani-ehud-barak/)"ın son ziyaretiyle ortaya çıkan Ankara (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/ankara/)- Telaviv (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/telaviv/)"yakınlığı", dünden bugüne bir dizi anlaşma ve işbirliğinin "amacı"nı ortaya çıkarmakta&

Öncelikle Millî Görüş (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/milli-gorus/) içindeki "yenilikçilik" hareketinin temel kırılma noktalarından birinin "ABD (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/abd/) ve İsrail (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/israil/)"le ilişkiler" olduğu çokça yazılıp çizildi. "Yenilikçiler (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/yenilikciler/)"in, "terör örgütü PKK (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/pkk/)"nın arkasında İsrail ve ABD"nin olduğu" düşüncesini terk ettiği belirtildi.

Bunun içindir ki, daha başta AKP (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/akp/)"nin İsrail"le ilişkileri geliştireceğini ileri süren İsrail Dışişleri (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/israil-disisleri/) eski Müsteşarı Alon Lilel (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/mustesari-alon-lilel/), "Erdoğanizm Kemalizm (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/erdoganizm-kemalizm/)"in bir versiyonudur" demişti&

"Demo İslâm (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/islam/); İslâm"ın yeni yüzü" adlı kitabında, ABD"nin "ılımlı İslâm" ya da "Amerikan İslâmı (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/amerikan-islami/)" projesinin "ikinci Özal (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/ozal/)" Erdoğan (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/erdogan/)"ın Müslümanları "iktidar nimeti"ne ortak etmekle dünyevîleştirecek "değişimci" iktidarı aracılığıyla başarılabileceğini belirtmiş; böylece Türkiye (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/turkiye/)"de "çağdaş Kemalizm (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/kemalizm/)"in "İslâm"la barışıp buluşacağını söylemişti&

* * *

Erdoğan hayranı İsrailli diplomatın öngörülerinin çoğu çıktı. Bu (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/bu/) süreçte Erdoğan ve Gül (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/gul/), her Amerika (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/amerika/) ziyaretlerinde mutlaka JİNSA (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/jinsa/) ve ADL (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/adl/) gibi Yahudi lobisi kuruluşlarına uğrayıp Türkiye, bölge ve İslâm dünyasının geleceğiyle ilgili thik tank toplantılarına katıldılar; "liderlik ve cesaret ödülleri" aldılar. 28 Şubat (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/subat/)"postmodern darbe"nin mimarlarından Çevik Bir (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/cevik-bir/)"in aldığı "ödül" gibi&

Doğrusu, hâriçte Yahudi lobisiyle "ileri ilişkiler"de olanların, her fırsatta AKP iktidarını övmelerinin de "amacı" aynıydı. 28 Şubat sürecinde "laikliği tehlikede" gören Em. Org. Bir"in, Amerikan (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/amerikan/) çıkarlarının yer aldığı Türkiye"nin Avrasya (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/avrasya/)"daki stratejik vizyonuna uygun gördüğü AKP için " iyi yolda&" yorumunun ardındaki "amaç" misâli&

Ermeni (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/ermeni/) diasporasının "soykırım iddiaları" ortasında Erdoğan"ın sürekli "Yahudi soykırımı"nı nazara vererek, yükselen "anti semitizm"e dikkat çekmesi mânidârdı.

Yine bu süreçte TGRT"nin ünlü sebatayistlerden Ahmet Ertegün (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/ahmet-ertegun/) üzerinden Yahudi medya patronu Amerikan Fox (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/fox/) tv sahibi Morduch (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/morduch/)"a satılıp "Fox tv" haline getirilmesi benzeri ihâleler de bu "amaca" hizmeti hedefliyordu.

Meselâ Petkim (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/petkim/)"in yüzde 51 oranındaki hissesinin satılması için açılan ihâleyi 2 milyar 50 milyon dolar teklifle kazanan TrnsCentralAsia Petrochemical Holding Ortak Girişim Grubunun (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/trnscentralasia-petrochemical-holding-ortak-girisim-grubunun/) arkasındaki en önemli ismin Kazak asıllı İsrail"de yaşayan İsrail vatandaşı İnvestment Industrial Group Eurasia (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/investment-industrial-group-eurasia/)"nın sahibi Avrasya Yahudileri Konfederasyonu Başkanı Alexander Mashkevich (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/avrasya-yahudileri-konfederasyonu-baskani-alexander-mashkevich/) çıkması, konsorsiyumdaki "Ermeni- Amerikan" ortaklığın yanı sıra "Yahudi ittifakı"nı su yüzüne çıkarıyordu.

"Amaç", her halukârda Müslüman (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/musluman/) bölge ülkesi Türkiye"yi ekonomik ve bilhassa askerî işbirliği bağıyla İsrail"le "stratejik ortaklığa" itmekti...

* * *

Aslında İsrail"in Ankara Büyükelçisi Pinhas Avivi (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/ankara-buyukelcisi-pinhas-avivi/)"nin, "Başlangıçta AKP (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/baslangicta-akp/) ile ilişkimiz bir "aşk hikâyesi" değildi, zaman içinde AKP ile sevgiyi yakaladık; birçok konuda aynı anda aynı çıkarları savunuyoruz" sözleri, AKP - İsrail ilişkilerinin, sözkonusu "ortak çıkarlar" saptırmasıyla "İsrail"in çıkarları"nı amaçladığının âdeta bir itirafıydı. (Milliyet (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/milliyet/), 21.7.2007)

İsrailli diplomatın ağzıyla, "İran (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/iran/)"ın nükleer silâhlarının olması sâdece bizi değil, Avrupa (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/avrupa/)"yı ve Türkiye"yi de tehdit eder" diyerek, ülkesinin çıkarları hesabına Türkiye"yi Müslüman komşu ülkelere karşı kışkırtan İsrail"in "amacı" belli idi.

Avivi (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/avivi/)"nin, Suriye (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/suriye/) yönetimiyle "gizli mesajlaşma"da "Türkiye"nin arabuluculuğundan çok faydalandıkları" ifâdesi, İsrail"in AKP"ye yakınlaşmasındaki "amacın" deşifresiydi.

Belli ki İsrail, Müslüman bölge ülkelerine karşı Türkiye"nin İsrail"in yanına çekme, dayattığı onca işgal ve katliâmını meşrûlaştırma "amacı"na bir "araç" olarak görüyor. Bundandır ki, Türkiye"yle "işbirliği"ne oldukça önem veriyor&

Demek, son beş buçuk yıldır, bu "amaç"la Ankara ile Telaviv arasında tarımdan hayvancılığa, kimyadan enerjiye, telekomünikasyondan turizme, güvenlik ve çevre teknolojilerine kadar kapsamlı ekonomik ve ticarî işbirliği anlaşmaları yapıldı, yapılıyor&
Ve buna yeni yeni savunma sanayi-i ve askerî işbirlikleri eklendi, ekleniyor. Barak (http://www.tumgazeteler.com/haberleri/barak/)"ın 300 milyon dolarlık insansız casus uçakları satma pazarlığı da bu "amaca" yönelik.