eLanuR
13 January 2009, 10:05
Çocuklarda Yeme Sorunlarında Çözüme Doğru Çocuk tarafından yiyeceğin reddedilmesi[Only Registered Users Can See Links] anne-babaya karşı kullanılan güçlü bir silahtır. Bu silahı hiçbir zaman çocuğun eline vermemek...Yeme sorunlarının başında gelen[Only Registered Users Can See Links] yemeği reddetme ya da seçici davranma çocuklarda sık görülen olumsuz bir yeme davranışıdır. Çoğu durumda çocuk iyi besleniyor[Only Registered Users Can See Links] ancak ailesinin beklentisi doğrultusunda yemiyordur. Anne[Only Registered Users Can See Links] çocuğunun daha iyi[Only Registered Users Can See Links] daha çok yemesini istemektedir. Başkalarının çocukları çok daha güzel yemektedir. Hele yemek bulamayan çocuklar kendi çocuklarının istemediklerini yemek için can atmaktadır.
Bu durumun temelinde bebeklik döneminden beri gelen yanlış beslenme yöntemleri ve yaklaşımları söz konusudur. Gerçek anlamda iştahsızlık[Only Registered Users Can See Links] çocuğun besini almak istememesi ile ortaya çıkan bir durumdur. Kansızlık[Only Registered Users Can See Links] bağırsak parazitleri[Only Registered Users Can See Links] hastalıklar çocukta iştah kaybına yol açabilir. Bu gerçek anlamda iştahsızlıktır. Yeme isteği kaybolmuş[Only Registered Users Can See Links] hemen hemen hiçbir şeyi yemek istememektedir. Bu durumda kilo kaybı kaçınılmazdır. Kısa süreli bir hastalık nedeniyle ortaya çıkan bu gibi durumlar geçicidir ve asıl sorun ortadan kalktığında süratle iştah düzelir ve kaybedilen kilolar çabucak geri alınır.
Gerçek olmayan iştahsızlık durumunda ise çocuk yeme konusunda isteksiz ya da bazı yiyecekleri yemek istemesine karşın bazılarını yemek istememektedir[Only Registered Users Can See Links] seçici davranmaktadır. Sonuç olarak bu ocuklar kilo kaybetmezler[Only Registered Users Can See Links] aksine sıklıkla normal kiloda hatta olması gerekenden fazla kiloda bile olabilirler. Yemeleri uygun olmayan birçok yiyeceği iştahla yerken sağlıklı yiyecekleri yemek istememektedirler.
Okul öncesi yaşlarda gerek iştahsızlık[Only Registered Users Can See Links] gerekse besini reddetme ya da seçici davranma gibi yeme sorunları[Only Registered Users Can See Links] büyük ölçüde psikolojik nedenlerle ortaya çıkar. Bu yaşlarda beslenme[Only Registered Users Can See Links] çocuk ve ailesi arasında duygu alışverişini belirtmenin en iyi yoludur. Çocuk[Only Registered Users Can See Links] ona bakan kişilerin bu konuya verdikleri önemin bilincine kolaylıkla varır. Bunu kendi iletişimi için kullanır. Yemek yemeyi istemedikçe etrafındakiler onunla daha çok ilgilenmektedirler. O da bu ilginin devam etmesi için yemeyi red ederek[Only Registered Users Can See Links] sorunun uzamasını tercih edebilir.
Bazı çocuklar dikkat çekmek için beslenmeyi reddedebilirler. Bu durumda yemekten önce çocukla oynamak çözüm olabilir. Çocuk tarafından yiyeceğin reddedilmesi[Only Registered Users Can See Links] anne-babaya karşı kullanılan güçlü bir silahtır. Bu silahı hiçbir zaman çocuğun eline vermemek[Only Registered Users Can See Links] verilmişse geri almak uygun olur. Aile ile çocuk arasında yaşanan olumsuz yeme davranışı ile ilgili gerginliklerin devam etmesi[Only Registered Users Can See Links] daha büyük ve çözümlenmesi zor sorunlara yol açabilir. Ailenin[Only Registered Users Can See Links] çocuğun yemeğini yemesi konusuna çok önem vermediği mesajını vermelidir.
Olumsuz yeme davranışı olan çocuklara yaklaşımda aşağıdaki noktalara dikkat edilmesi yararlı olabilir.
Çocukların yemekten 1 saat önce ve yemek sırasında sıvı alımları azaltılmalıdır. Bu midenin dolarak gerilmesine ve yalancı tokluk hissine yol açabilir.
Çocuk biberon kullanıyorsa[Only Registered Users Can See Links] biberon bardakla değiştirilmeye çalışılmalıdır. Çünkü biberon ile beslenme bebeklik döneminde kalmalı[Only Registered Users Can See Links] çocukluk döneminde sıvılar bardakla alınmalı[Only Registered Users Can See Links] diğer yiyecekler çiğneyerek yutulmalıdır.
Günlük süt tüketimi 2 su bardağını aşmamalıdır. Sütün fazlası beslenmeyi bozabileceği gibi demir emilimini engelleyerek kansızlığa da yol açabilir.
Çocuğun besin seçimindeki öncelikleri dikkate alınarak farklı çeşitte besinler sunulmalıdır. Bu konuda onun tercihleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Fakat bu her zaman köfte[Only Registered Users Can See Links] kızarmış patates[Only Registered Users Can See Links] pilav[Only Registered Users Can See Links] makarna olarak değil de yemesi gerekli olan besin gruplarından onun tercih etmesine fırsat verilmesi tarzında olmalıdır. Örneğin kırmızı et yemesi için köfte[Only Registered Users Can See Links] yemeğin içinde kıyma[Only Registered Users Can See Links] parça etli yemek[Only Registered Users Can See Links] sulu köfte vb. şekilde kırmızı et içeren farklı menülerden kendi tercihine yönlendirilebilir.
Yemek porsiyonları annenin kendi ölçülerine göre değil[Only Registered Users Can See Links] çocuğun gereksinimine göre ayarlanmalıdır. Genellikle anneler[Only Registered Users Can See Links] porsiyonları kendilerine göre düşünmektedir. Toplam mide kapasitesi 300 ml olan bir çocuk 200 ml çorba içtikten sonra ancak 100 ml (yaklaşık yarım su bardağı) başka bir besini alabilecektir.
Bir öğünde verilen besin reddedildiyse[Only Registered Users Can See Links] tamamen farklı bir besin denenmeli ve onun da reddedilmesi durumunda[Only Registered Users Can See Links] bir sonraki öğüne kadar herhangi bir besin verilmeden beklenmelidir. Bir sonraki öğün zamanında önce istese de bir sonraki öğünü beklemesi gerektiği söylenmelidir.
Ara öğünler küçük porsiyonlar şeklinde olmalıdır. Bu daha sonraki ana öğüne acıkmasını sağlayacak kadar olmalıdır.
Herhangi bir nedenle ödül olarak şeker ve tatlı türünden besinler verilmemelidir. Genel olarak ödül – ceza yemek konusunda uygulanmamalıdır. Bu uygulandığında yemek yemenin stratejik bir olay olduğu mesajı çocuğa verilecektir.
Yiyecekler çocuğun kolayca yiyebileceği ve ilgilenebileceği biçimde hazırlanmalıdır. (Örneğin küçük dilimlenmiş havuç[Only Registered Users Can See Links] salatalık[Only Registered Users Can See Links] küçük şekillenmiş köfte[Only Registered Users Can See Links] sigara böreği[Only Registered Users Can See Links] karikatürize edilmiş kurabiye[Only Registered Users Can See Links] kek vb)
Çocuklar anlatılanı değil[Only Registered Users Can See Links] gördüklerini taklit ederek öğrenirler. Bu nedenle anneler[Only Registered Users Can See Links] babalar ve çocuğun bakımından sorumlu diğer kişiler olumlu (tutarlı ve benzer) yeme davranışı içinde olmalıdır. Çocuğa yedirmeye çalıştığı yemeyi kendisi yemiyorsa bu hiç de iyi bir örnek olmayacaktır.
Grup halinde yaşıtlarıyla ya da arkadaşının evinde[Only Registered Users Can See Links] restoranda[Only Registered Users Can See Links] piknikte yemek[Only Registered Users Can See Links] çocuklarda[Only Registered Users Can See Links] özellikle seçici çocuklarda olumlu yeme davranışının gelişmesine yardımcıdır. Evde yeme sorunları olan çocuklar bu gibi durumlarda kötü davranışlarını terk edebilirler.
Geçici olarak bir yiyeceğe düşkünlük veya reddetme[Only Registered Users Can See Links] bu yaş çocuklarda görülen yaygın bir sorundur. Normal gelişimin bir parçası olarak kabul edilen bu durum[Only Registered Users Can See Links] çocuğun bağımsızlığının bir ifadesidir. Bir süre için istemediği bir besini bir süre sonra çok sevebileceği gibi sevdiği bir besini de sonra istemeyebilir.
Yemek saatlerinin çocuğun gününün hoş bir bölümü olmasına özen gösterilmelidir. Ailesi birlikte olduğu[Only Registered Users Can See Links] hoş anların yaşandığı bir zaman dilimi olması sağlanmalıdır. Aksi takdirde yemek zamanı çocuğun hiç hoşlanmadığı bir an olabilir.
Reddetme durumunda[Only Registered Users Can See Links] çocuğu yemek konusunda zorlama doğru değildir. Bu sorunları daha kötüleştirir. Reddedilen besin daha sonra tekrar denenmelidir. Bir öğün[Only Registered Users Can See Links] bir gün hatta biraz daha uzunca bir süre yemek yememesi çocuğun genel durumu konusunda zarar vermeyecektir. Yaşayan bir canlı olarak kısa bir süre sonra acıkacak ve yemek isteyecektir.
Bu durumun temelinde bebeklik döneminden beri gelen yanlış beslenme yöntemleri ve yaklaşımları söz konusudur. Gerçek anlamda iştahsızlık[Only Registered Users Can See Links] çocuğun besini almak istememesi ile ortaya çıkan bir durumdur. Kansızlık[Only Registered Users Can See Links] bağırsak parazitleri[Only Registered Users Can See Links] hastalıklar çocukta iştah kaybına yol açabilir. Bu gerçek anlamda iştahsızlıktır. Yeme isteği kaybolmuş[Only Registered Users Can See Links] hemen hemen hiçbir şeyi yemek istememektedir. Bu durumda kilo kaybı kaçınılmazdır. Kısa süreli bir hastalık nedeniyle ortaya çıkan bu gibi durumlar geçicidir ve asıl sorun ortadan kalktığında süratle iştah düzelir ve kaybedilen kilolar çabucak geri alınır.
Gerçek olmayan iştahsızlık durumunda ise çocuk yeme konusunda isteksiz ya da bazı yiyecekleri yemek istemesine karşın bazılarını yemek istememektedir[Only Registered Users Can See Links] seçici davranmaktadır. Sonuç olarak bu ocuklar kilo kaybetmezler[Only Registered Users Can See Links] aksine sıklıkla normal kiloda hatta olması gerekenden fazla kiloda bile olabilirler. Yemeleri uygun olmayan birçok yiyeceği iştahla yerken sağlıklı yiyecekleri yemek istememektedirler.
Okul öncesi yaşlarda gerek iştahsızlık[Only Registered Users Can See Links] gerekse besini reddetme ya da seçici davranma gibi yeme sorunları[Only Registered Users Can See Links] büyük ölçüde psikolojik nedenlerle ortaya çıkar. Bu yaşlarda beslenme[Only Registered Users Can See Links] çocuk ve ailesi arasında duygu alışverişini belirtmenin en iyi yoludur. Çocuk[Only Registered Users Can See Links] ona bakan kişilerin bu konuya verdikleri önemin bilincine kolaylıkla varır. Bunu kendi iletişimi için kullanır. Yemek yemeyi istemedikçe etrafındakiler onunla daha çok ilgilenmektedirler. O da bu ilginin devam etmesi için yemeyi red ederek[Only Registered Users Can See Links] sorunun uzamasını tercih edebilir.
Bazı çocuklar dikkat çekmek için beslenmeyi reddedebilirler. Bu durumda yemekten önce çocukla oynamak çözüm olabilir. Çocuk tarafından yiyeceğin reddedilmesi[Only Registered Users Can See Links] anne-babaya karşı kullanılan güçlü bir silahtır. Bu silahı hiçbir zaman çocuğun eline vermemek[Only Registered Users Can See Links] verilmişse geri almak uygun olur. Aile ile çocuk arasında yaşanan olumsuz yeme davranışı ile ilgili gerginliklerin devam etmesi[Only Registered Users Can See Links] daha büyük ve çözümlenmesi zor sorunlara yol açabilir. Ailenin[Only Registered Users Can See Links] çocuğun yemeğini yemesi konusuna çok önem vermediği mesajını vermelidir.
Olumsuz yeme davranışı olan çocuklara yaklaşımda aşağıdaki noktalara dikkat edilmesi yararlı olabilir.
Çocukların yemekten 1 saat önce ve yemek sırasında sıvı alımları azaltılmalıdır. Bu midenin dolarak gerilmesine ve yalancı tokluk hissine yol açabilir.
Çocuk biberon kullanıyorsa[Only Registered Users Can See Links] biberon bardakla değiştirilmeye çalışılmalıdır. Çünkü biberon ile beslenme bebeklik döneminde kalmalı[Only Registered Users Can See Links] çocukluk döneminde sıvılar bardakla alınmalı[Only Registered Users Can See Links] diğer yiyecekler çiğneyerek yutulmalıdır.
Günlük süt tüketimi 2 su bardağını aşmamalıdır. Sütün fazlası beslenmeyi bozabileceği gibi demir emilimini engelleyerek kansızlığa da yol açabilir.
Çocuğun besin seçimindeki öncelikleri dikkate alınarak farklı çeşitte besinler sunulmalıdır. Bu konuda onun tercihleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Fakat bu her zaman köfte[Only Registered Users Can See Links] kızarmış patates[Only Registered Users Can See Links] pilav[Only Registered Users Can See Links] makarna olarak değil de yemesi gerekli olan besin gruplarından onun tercih etmesine fırsat verilmesi tarzında olmalıdır. Örneğin kırmızı et yemesi için köfte[Only Registered Users Can See Links] yemeğin içinde kıyma[Only Registered Users Can See Links] parça etli yemek[Only Registered Users Can See Links] sulu köfte vb. şekilde kırmızı et içeren farklı menülerden kendi tercihine yönlendirilebilir.
Yemek porsiyonları annenin kendi ölçülerine göre değil[Only Registered Users Can See Links] çocuğun gereksinimine göre ayarlanmalıdır. Genellikle anneler[Only Registered Users Can See Links] porsiyonları kendilerine göre düşünmektedir. Toplam mide kapasitesi 300 ml olan bir çocuk 200 ml çorba içtikten sonra ancak 100 ml (yaklaşık yarım su bardağı) başka bir besini alabilecektir.
Bir öğünde verilen besin reddedildiyse[Only Registered Users Can See Links] tamamen farklı bir besin denenmeli ve onun da reddedilmesi durumunda[Only Registered Users Can See Links] bir sonraki öğüne kadar herhangi bir besin verilmeden beklenmelidir. Bir sonraki öğün zamanında önce istese de bir sonraki öğünü beklemesi gerektiği söylenmelidir.
Ara öğünler küçük porsiyonlar şeklinde olmalıdır. Bu daha sonraki ana öğüne acıkmasını sağlayacak kadar olmalıdır.
Herhangi bir nedenle ödül olarak şeker ve tatlı türünden besinler verilmemelidir. Genel olarak ödül – ceza yemek konusunda uygulanmamalıdır. Bu uygulandığında yemek yemenin stratejik bir olay olduğu mesajı çocuğa verilecektir.
Yiyecekler çocuğun kolayca yiyebileceği ve ilgilenebileceği biçimde hazırlanmalıdır. (Örneğin küçük dilimlenmiş havuç[Only Registered Users Can See Links] salatalık[Only Registered Users Can See Links] küçük şekillenmiş köfte[Only Registered Users Can See Links] sigara böreği[Only Registered Users Can See Links] karikatürize edilmiş kurabiye[Only Registered Users Can See Links] kek vb)
Çocuklar anlatılanı değil[Only Registered Users Can See Links] gördüklerini taklit ederek öğrenirler. Bu nedenle anneler[Only Registered Users Can See Links] babalar ve çocuğun bakımından sorumlu diğer kişiler olumlu (tutarlı ve benzer) yeme davranışı içinde olmalıdır. Çocuğa yedirmeye çalıştığı yemeyi kendisi yemiyorsa bu hiç de iyi bir örnek olmayacaktır.
Grup halinde yaşıtlarıyla ya da arkadaşının evinde[Only Registered Users Can See Links] restoranda[Only Registered Users Can See Links] piknikte yemek[Only Registered Users Can See Links] çocuklarda[Only Registered Users Can See Links] özellikle seçici çocuklarda olumlu yeme davranışının gelişmesine yardımcıdır. Evde yeme sorunları olan çocuklar bu gibi durumlarda kötü davranışlarını terk edebilirler.
Geçici olarak bir yiyeceğe düşkünlük veya reddetme[Only Registered Users Can See Links] bu yaş çocuklarda görülen yaygın bir sorundur. Normal gelişimin bir parçası olarak kabul edilen bu durum[Only Registered Users Can See Links] çocuğun bağımsızlığının bir ifadesidir. Bir süre için istemediği bir besini bir süre sonra çok sevebileceği gibi sevdiği bir besini de sonra istemeyebilir.
Yemek saatlerinin çocuğun gününün hoş bir bölümü olmasına özen gösterilmelidir. Ailesi birlikte olduğu[Only Registered Users Can See Links] hoş anların yaşandığı bir zaman dilimi olması sağlanmalıdır. Aksi takdirde yemek zamanı çocuğun hiç hoşlanmadığı bir an olabilir.
Reddetme durumunda[Only Registered Users Can See Links] çocuğu yemek konusunda zorlama doğru değildir. Bu sorunları daha kötüleştirir. Reddedilen besin daha sonra tekrar denenmelidir. Bir öğün[Only Registered Users Can See Links] bir gün hatta biraz daha uzunca bir süre yemek yememesi çocuğun genel durumu konusunda zarar vermeyecektir. Yaşayan bir canlı olarak kısa bir süre sonra acıkacak ve yemek isteyecektir.