ceyLin
7 February 2009, 20:22
[Only Registered Users Can See Links]
Doğadaki kusursuz mimarlardan akla ilk gelen kunduzlardır. Bu hayvanlar[Only Registered Users Can See Links] yuvalarını durgun bir göletin içinde yaparlar. Ancak bu göletin özelliği[Only Registered Users Can See Links] kunduzların dere üzerinde inşa ettikleri bir baraj ile suni olarak oluşturulmuş olmasıdır.
Kunduz[Only Registered Users Can See Links] suyun önünü kesmek ve kendisine yuva yapabileceği durgun bir gölet oluşturabilmek için bir baraj inşa etmeye koyulur. Bunun için[Only Registered Users Can See Links] ilk olarak kalın dalları dere yatağının içine iter. Ardından daha ince dalları[Only Registered Users Can See Links] daha ağır olanların üzerine yığar. Ama karşısına çıkan en büyük sorun akan suyun bu kitleyi alıp götürme tehlikesidir. Eğer baraj dere yatağına sağlam bir şekilde kenetlenemezse akan su kısa sürede onu tahrip edecektir. Barajın su tarafından dağıtılmaması için yapılacak en güzel şey[Only Registered Users Can See Links] önce dere yatağına kazıklar çakmak ve bu kazıklar üzerine barajı inşa etmektir. Bu nedenle kunduzlar[Only Registered Users Can See Links] barajlarını yaparken ana taşıyıcı olarak büyük kazıklar kullanırlar. Ama bu kazıkları dere yatağına çakmakla uğraşmazlar[Only Registered Users Can See Links] onların yaptığı kazık olarak kullanacakları parçaları taşlarla ağırlaştırarak su içinde sabitlemektir. Kunduzlar[Only Registered Users Can See Links] en son olarak yığdıkları dalları[Only Registered Users Can See Links] kil ve ölü yapraklardan yaptıkları özel bir harçla birbirlerine yapıştırırlar. Bu harç su geçirmediği gibi[Only Registered Users Can See Links] suyun aşındırıcı gücüne karşı da çok dayanıklıdır.
Kunduzun[Only Registered Users Can See Links] inşa ettiği baraj[Only Registered Users Can See Links] suyun önünü tam 45 derecelik bir açıyla keser. Yani hayvan barajını[Only Registered Users Can See Links] dalları suyun önüne rastgele atarak değil tamamen planlı bir şekilde inşa etmektedir. Burada ilginç olan günümüz hidroelektrik santrallarının tümünün bu açıyla inşa edilmesidir. Kunduzlar[Only Registered Users Can See Links] bunun yanısıra[Only Registered Users Can See Links] suyun önünü tamamen kesmek gibi bir hata da yapmazlar. Barajı istedikleri yükseklikte su tutabilecek şekilde inşa eder[Only Registered Users Can See Links] fazla suyun akması için özel kanallar bırakırlar.
Kunduzun yaratılışı[Only Registered Users Can See Links] yapacağı inşaatçılık işi için özel tasarımlarla doludur. [Only Registered Users Can See Links]
Hayvanın en önemli aleti[Only Registered Users Can See Links] dişleridir. Yaptığı barajı[Only Registered Users Can See Links] dişleriyle kemirip-kestiği ağaç dallarıyla inşa eder. Doğal olarak da[Only Registered Users Can See Links] dişleri sürekli yıpranır[Only Registered Users Can See Links] aşınır[Only Registered Users Can See Links] sık sık da kırılır. Eğer bu iş için özel bir sistemle donatılmış olarak yaratılmasaydı[Only Registered Users Can See Links] hayvan kısa sürede dişlerini yitirebilir ve aç kalarak ölebilirdi.
Ancak[Only Registered Users Can See Links] dediğimiz gibi[Only Registered Users Can See Links] hayvanın bu problemi[Only Registered Users Can See Links] en baştan çözülmüştür. Çünkü ağaçları kemirmek için kullandığı dört tane ön dişi[Only Registered Users Can See Links] hayvanın hayatı boyunca sürekli büyür.
Acaba dişler nasıl olmuştur da böyle bir özelliğe sahip olmuşlardır? Kunduz[Only Registered Users Can See Links] dişlerinin kırıldığını görünce[Only Registered Users Can See Links] onları uzatmaya mı karar vermiştir? Yoksa[Only Registered Users Can See Links] tesadüfen[Only Registered Users Can See Links] ilk barajı yapan kunduzun dişleri uzamaya mı başlamıştır? Açıktır ki[Only Registered Users Can See Links] hayvan[Only Registered Users Can See Links] böyle bir özellikle yaratılmıştır. Bunun özel bir yaratılış olduğu[Only Registered Users Can See Links] arka dişlerin boyunun sabit kalmasından da anlaşılmaktadır. Çünkü eğer hayvanın bütün dişleri sürekli olarak uzasaydı[Only Registered Users Can See Links] aşınmayla karşılaşmayan arka dişler[Only Registered Users Can See Links] aşırı büyüyecek[Only Registered Users Can See Links] hayvanın çenesini zorlayacak[Only Registered Users Can See Links] ağzı kullanılmaz hale gelecekti. Ama yalnızca öndeki dört diş uzamaktadır: Yani ağaç kemirirken kullandığı dişler...
Kunduzun dişlerinden başka pek çok organı özel olarak yaptığı işe uygun şekilde yaratılmıştır. Su altında çalışırken gözün zarar görmesini engelleyen şeffaf perdeler[Only Registered Users Can See Links] burnuna ve kulak içlerine su kaçması engelleyen özel kapakçıklar[Only Registered Users Can See Links] su içinde bir balık gibi hareket etmesini sağlayan taraklı arka ayaklar[Only Registered Users Can See Links] ayrıca yassı[Only Registered Users Can See Links] geniş ve sert bir kuyruk hayvanın yaratılıştan sahip olduğu ayrıcalıklardır.
[Only Registered Users Can See Links] KARINCALAR
Dokumacı karıncalar Afrika'nın yağışlı ormanlarında yaşarlar. Bu karıncaların özelliği yuvalarını diğer hemcinsleri gibi toprak altında değil de ağaçların tepelerinde yaprakları kullanarak yapmalarıdır.Karıncalar ilk aşamada yerleşmeyi planladıkları ağaç üzerine dağılırlar. (üstte) Ağacın yuva yapacakları bölgesini tespit ettikten sonra süratle işe koyulurlar. Kullanacakları yaprakları kenarlarından bükerler. Yaprakları bir araya getirmek için[Only Registered Users Can See Links] birbirlerine kenetlenerek asma köprüler oluştururlar (solda ve altta). Zincirin en başındaki[Only Registered Users Can See Links] yaprağı ucundan yakalar ve kendine kenetlenen ikinci karıncaya uzatır. Bu nakil işlemi[Only Registered Users Can See Links] yaprak ucunun en son karıncaya ulaşmasına ve iki yaprağın üst üste gelmesine kadar sürer.
LARVADAN DİKİŞ MAKİNASI OLUR MU?
Birkaç karınca ayak ve ağızlarıyla yaprakların kenarlarını tutarken diğerleri de kuluçka yuvasından yarı gelişmiş larvalar getirir.
[Only Registered Users Can See Links] ağız salgılarıyla birlikte mekik vazifesi görecektir. Yetişkin karıncalar larvaları yaprak kenarlarına bastırınca larvaların ağ salgı bezleri çalışmaya başlar. Karıncalar yapraklar birbirine sıkı sıkı tutununcaya kadar larvaları bir dikiş iğnesi gibi ileri getirip götürürler.
Göklerde ve yerde ne varsa tümü Allah'ındır. Allah[Only Registered Users Can See Links] her şeyi kuşatandır. NİSA SURESİ[Only Registered Users Can See Links] 126
[Only Registered Users Can See Links]ışardan gelecek saldırılar da göz önüne alınarak yapılan yuva bazen üç ağaca yayılacak kadar büyük olur. Yuva her türlü ihtiyaca cevap verebilecek şekilde hazırlanmıştır. Özel çocuk odalarından[Only Registered Users Can See Links] gözetleme kulelerine kadar birçok bölüm vardır.
Doğadaki kusursuz mimarlardan akla ilk gelen kunduzlardır. Bu hayvanlar[Only Registered Users Can See Links] yuvalarını durgun bir göletin içinde yaparlar. Ancak bu göletin özelliği[Only Registered Users Can See Links] kunduzların dere üzerinde inşa ettikleri bir baraj ile suni olarak oluşturulmuş olmasıdır.
Kunduz[Only Registered Users Can See Links] suyun önünü kesmek ve kendisine yuva yapabileceği durgun bir gölet oluşturabilmek için bir baraj inşa etmeye koyulur. Bunun için[Only Registered Users Can See Links] ilk olarak kalın dalları dere yatağının içine iter. Ardından daha ince dalları[Only Registered Users Can See Links] daha ağır olanların üzerine yığar. Ama karşısına çıkan en büyük sorun akan suyun bu kitleyi alıp götürme tehlikesidir. Eğer baraj dere yatağına sağlam bir şekilde kenetlenemezse akan su kısa sürede onu tahrip edecektir. Barajın su tarafından dağıtılmaması için yapılacak en güzel şey[Only Registered Users Can See Links] önce dere yatağına kazıklar çakmak ve bu kazıklar üzerine barajı inşa etmektir. Bu nedenle kunduzlar[Only Registered Users Can See Links] barajlarını yaparken ana taşıyıcı olarak büyük kazıklar kullanırlar. Ama bu kazıkları dere yatağına çakmakla uğraşmazlar[Only Registered Users Can See Links] onların yaptığı kazık olarak kullanacakları parçaları taşlarla ağırlaştırarak su içinde sabitlemektir. Kunduzlar[Only Registered Users Can See Links] en son olarak yığdıkları dalları[Only Registered Users Can See Links] kil ve ölü yapraklardan yaptıkları özel bir harçla birbirlerine yapıştırırlar. Bu harç su geçirmediği gibi[Only Registered Users Can See Links] suyun aşındırıcı gücüne karşı da çok dayanıklıdır.
Kunduzun[Only Registered Users Can See Links] inşa ettiği baraj[Only Registered Users Can See Links] suyun önünü tam 45 derecelik bir açıyla keser. Yani hayvan barajını[Only Registered Users Can See Links] dalları suyun önüne rastgele atarak değil tamamen planlı bir şekilde inşa etmektedir. Burada ilginç olan günümüz hidroelektrik santrallarının tümünün bu açıyla inşa edilmesidir. Kunduzlar[Only Registered Users Can See Links] bunun yanısıra[Only Registered Users Can See Links] suyun önünü tamamen kesmek gibi bir hata da yapmazlar. Barajı istedikleri yükseklikte su tutabilecek şekilde inşa eder[Only Registered Users Can See Links] fazla suyun akması için özel kanallar bırakırlar.
Kunduzun yaratılışı[Only Registered Users Can See Links] yapacağı inşaatçılık işi için özel tasarımlarla doludur. [Only Registered Users Can See Links]
Hayvanın en önemli aleti[Only Registered Users Can See Links] dişleridir. Yaptığı barajı[Only Registered Users Can See Links] dişleriyle kemirip-kestiği ağaç dallarıyla inşa eder. Doğal olarak da[Only Registered Users Can See Links] dişleri sürekli yıpranır[Only Registered Users Can See Links] aşınır[Only Registered Users Can See Links] sık sık da kırılır. Eğer bu iş için özel bir sistemle donatılmış olarak yaratılmasaydı[Only Registered Users Can See Links] hayvan kısa sürede dişlerini yitirebilir ve aç kalarak ölebilirdi.
Ancak[Only Registered Users Can See Links] dediğimiz gibi[Only Registered Users Can See Links] hayvanın bu problemi[Only Registered Users Can See Links] en baştan çözülmüştür. Çünkü ağaçları kemirmek için kullandığı dört tane ön dişi[Only Registered Users Can See Links] hayvanın hayatı boyunca sürekli büyür.
Acaba dişler nasıl olmuştur da böyle bir özelliğe sahip olmuşlardır? Kunduz[Only Registered Users Can See Links] dişlerinin kırıldığını görünce[Only Registered Users Can See Links] onları uzatmaya mı karar vermiştir? Yoksa[Only Registered Users Can See Links] tesadüfen[Only Registered Users Can See Links] ilk barajı yapan kunduzun dişleri uzamaya mı başlamıştır? Açıktır ki[Only Registered Users Can See Links] hayvan[Only Registered Users Can See Links] böyle bir özellikle yaratılmıştır. Bunun özel bir yaratılış olduğu[Only Registered Users Can See Links] arka dişlerin boyunun sabit kalmasından da anlaşılmaktadır. Çünkü eğer hayvanın bütün dişleri sürekli olarak uzasaydı[Only Registered Users Can See Links] aşınmayla karşılaşmayan arka dişler[Only Registered Users Can See Links] aşırı büyüyecek[Only Registered Users Can See Links] hayvanın çenesini zorlayacak[Only Registered Users Can See Links] ağzı kullanılmaz hale gelecekti. Ama yalnızca öndeki dört diş uzamaktadır: Yani ağaç kemirirken kullandığı dişler...
Kunduzun dişlerinden başka pek çok organı özel olarak yaptığı işe uygun şekilde yaratılmıştır. Su altında çalışırken gözün zarar görmesini engelleyen şeffaf perdeler[Only Registered Users Can See Links] burnuna ve kulak içlerine su kaçması engelleyen özel kapakçıklar[Only Registered Users Can See Links] su içinde bir balık gibi hareket etmesini sağlayan taraklı arka ayaklar[Only Registered Users Can See Links] ayrıca yassı[Only Registered Users Can See Links] geniş ve sert bir kuyruk hayvanın yaratılıştan sahip olduğu ayrıcalıklardır.
[Only Registered Users Can See Links] KARINCALAR
Dokumacı karıncalar Afrika'nın yağışlı ormanlarında yaşarlar. Bu karıncaların özelliği yuvalarını diğer hemcinsleri gibi toprak altında değil de ağaçların tepelerinde yaprakları kullanarak yapmalarıdır.Karıncalar ilk aşamada yerleşmeyi planladıkları ağaç üzerine dağılırlar. (üstte) Ağacın yuva yapacakları bölgesini tespit ettikten sonra süratle işe koyulurlar. Kullanacakları yaprakları kenarlarından bükerler. Yaprakları bir araya getirmek için[Only Registered Users Can See Links] birbirlerine kenetlenerek asma köprüler oluştururlar (solda ve altta). Zincirin en başındaki[Only Registered Users Can See Links] yaprağı ucundan yakalar ve kendine kenetlenen ikinci karıncaya uzatır. Bu nakil işlemi[Only Registered Users Can See Links] yaprak ucunun en son karıncaya ulaşmasına ve iki yaprağın üst üste gelmesine kadar sürer.
LARVADAN DİKİŞ MAKİNASI OLUR MU?
Birkaç karınca ayak ve ağızlarıyla yaprakların kenarlarını tutarken diğerleri de kuluçka yuvasından yarı gelişmiş larvalar getirir.
[Only Registered Users Can See Links] ağız salgılarıyla birlikte mekik vazifesi görecektir. Yetişkin karıncalar larvaları yaprak kenarlarına bastırınca larvaların ağ salgı bezleri çalışmaya başlar. Karıncalar yapraklar birbirine sıkı sıkı tutununcaya kadar larvaları bir dikiş iğnesi gibi ileri getirip götürürler.
Göklerde ve yerde ne varsa tümü Allah'ındır. Allah[Only Registered Users Can See Links] her şeyi kuşatandır. NİSA SURESİ[Only Registered Users Can See Links] 126
[Only Registered Users Can See Links]ışardan gelecek saldırılar da göz önüne alınarak yapılan yuva bazen üç ağaca yayılacak kadar büyük olur. Yuva her türlü ihtiyaca cevap verebilecek şekilde hazırlanmıştır. Özel çocuk odalarından[Only Registered Users Can See Links] gözetleme kulelerine kadar birçok bölüm vardır.