ceyLin
10 February 2009, 17:37
'Rus edebiyatı ve şiirinin kurucusu' kabul edilen Puşkin öleli tam 172 yıl oldu
[Only Registered Users Can See Links]
Aleksandr Sergeyeviç Puşkin[Only Registered Users Can See Links] 1799’da Moskova’da doğar. Babası Sergey Lvoviç[Only Registered Users Can See Links] soylu bir ailenin çocuğudur...
Aleksandr Sergeyeviç Puşkin (26 Mayıs[Only Registered Users Can See Links] 1799 - 10 Şubat[Only Registered Users Can See Links] 1837): Rus şair ve yazar. Birçok kişi tarafından en büyük Rus şairi ve Rus edebiyatı'nın kurucusu kabul edilir.
Hayatı
Annesi Nadejda Osipovna Hannibal’in ne kadar soylu biri olduğunu söylememiz için ise dedesi Etiyopya'lı İbrahim Hannibal’in Rus Çarı I. Petro’nun vaftiz çocuğu olduğunu belirtmemiz yeterli olacaktır. Görüldüğü gibi çok soylu bir ailenin üyesidir Puşkin. Annesi ve babası çok kültürlü ve aynı zamanda gösteriş düşkünü insanlardır. Zamanlarının çoğunu balolarda geçirdikleri için Puşkin[Only Registered Users Can See Links] anne ve baba şefkatinden uzak bir çocuk olarak büyür. Puşkin[Only Registered Users Can See Links] ilk bilgilerini yabancı eğitmenlerden edinir. Henüz sekiz yaşındayken Fransızcası Rusçası kadar iyidir. On bir yaşına geldiğinde ise özgürlükçü ve alaycı yazarlarına hayran olduğu Fransız Edebiyatı’nı neredeyse ezberlemiştir ve Fransız şiirler ve komediler yazmaya başlamıştır. Döneminin tanınmış şair ve yazarları[Only Registered Users Can See Links] Puşkin’in evine gelip gidenler arasındadır. Ancak hiçbiri onu kendisine durmadan tuhaf masallar anlatıp[Only Registered Users Can See Links] eski Rus türküleri söyleyen dadısı kadar etkilemez. Yaşlı dadısı Arina’nın anlattıkları[Only Registered Users Can See Links] Puşkin’in çocukluk ruhunda silinmez izler bırakır.
Şiire başlaması
Puşkin[Only Registered Users Can See Links] on iki yaşına geldiğinde[Only Registered Users Can See Links] Rus Çarı I. Aleksandr’ın Tsarskoye Selo’da (Çar’ın yazlık köyü) açtırdığı okula yazılır ve buradaki altı öğrenim yılı boyunca tıpkı okulun diğer öğrencileri gibi[Only Registered Users Can See Links] Petersburg’a gitme izni bile verilmeden adeta dış dünyadan koparılarak eğitim görür. Puşkin’in lise yıllarında yazdığı şiirlerinde bile[Only Registered Users Can See Links] gerçekçilik eğilimi açıkça göze çarpar. O dönem şiirinde kullanılmayan kaba ve gündelik sözcükleri rahatlıkla kullandığı ve canlı[Only Registered Users Can See Links] kıvrak bir zekanın izlerinin görüldüğü şiirleriyle Derjavin’in dahi dikkatini çekmeyi başarır.
Artık ünlü bir şair sayılmaya başlayan Puşkin[Only Registered Users Can See Links] bu sıkıcı okul yıllarından sonra büyük bir eğlence susuzluğu ile[Only Registered Users Can See Links] Petersburg’un canlı yaşamına dalar. Yazdığı ve birçoğu yasaklanan özgürlükçü şiirleri ve taşlamaları bu sıralarda dilden dile dolaşmaya başlar. Rus edebiyatı tarihinde şiir[Only Registered Users Can See Links] ilk kez olarak[Only Registered Users Can See Links] herkes üzerinde hayranlık uyandırır. Yeni doğan ve adeta üzerine titrenen bir çocuk gibi coşku ile büyümeye başlar.
Puşkin 14 yaşında şiir okurkenRus Çarı I. Aleksandr tarafından Kafkasya’ya atanır ve burada ünlü “Kafkas Esiri” ve “Bahçesaray” adlı destanlarını yazar. Onun edebiyatında ne klâsik şiirin kuralcılığı ne de Romantizmin sahte[Only Registered Users Can See Links] fantastik güzellikleri yer alır. O[Only Registered Users Can See Links] gerçeği duyumsar[Only Registered Users Can See Links] gerçeğin içinden gelir ve onu olduğu gibi anlatmayı ister.
Kafkasya’dan dönen Puşkin’in Rusya’daki askeri yönetime ulu orta sövmesinden dolayı dört yıl süreyle başkente girmesi yasaklanır ve ailenin sahip olduğu Mihaylovskoye köyünde yaşamak zorunda bırakılır. Hükümet tarafından oğlunu gözetim altında tutmakla görevlendirilen babası da görevini canla başla yerine getirir. Yirmi dört yaşındaki Puşkin[Only Registered Users Can See Links] bu sürgün döneminde yedi yıl sonra tamamlayacağı Yevgeniy Onegin adlı romanını yazmaya başlar. “Çingeneler”[Only Registered Users Can See Links] “Peygamber” ve Boris Godunov” isimli önemli eserlerini de yine bu sürgün yıllarında yazar.
Bu uzun[Only Registered Users Can See Links] sıkıcı ve gergin sürgün döneminden sonra Rus Çarı I. Nikolay tarafından Moskova’ya çağırılan genç şairin kaleminden çıkan her şey artık çarın sansüründen geçecektir. Polis baskınları ve aşk serüvenleri ise Puşkin’in yaşamının ayrılmaz parçaları olur.
Evliliği
Puşkin[Only Registered Users Can See Links] bir baloda eski yüksek rütbeli bir memurun kızı olan Natalya Gonçarova ile karşılaşır ve büyüleyici güzellikteki bu genç kıza aşık olur. Natalya ise edebiyatla hiçbir ilgisi olmayan[Only Registered Users Can See Links] Puşkin’i bir şair olarak umursamayan[Only Registered Users Can See Links] aklı fikri kendine rahat bir yaşam sağlayacak bir koca bulmakta olan sıradan biridir ve ailesinin de ondan pek bir farkı yoktur. Puşkin Natalya’ya evlenme teklif eder; Natalya ise[Only Registered Users Can See Links] şairin evlenme teklifini belirsiz bir tarihte cevaplanmak üzere erteler. Puşkin[Only Registered Users Can See Links] bu durum karşısında umutsuzluğa kapılır ve Moskova’dan uzaklaşmak ister. Bu nedenle de[Only Registered Users Can See Links] 1829’da[Only Registered Users Can See Links] bir gözlemci olarak Rus ordusuna katılır ve Osmanlı topraklarına gelir. Sonradan yazdığı “Erzurum Yolculuğu” adlı eserinde yol izlenimlerini anlatan Puşkin’in[Only Registered Users Can See Links] daha başka birçok eserinde de Erzurum’dan aldığı esinler yer bulur.
Moskova’ya dönen Puşkin[Only Registered Users Can See Links] Natalya’ya evlenme teklifini yineler. Uzun çekişmelerden sonra Natalya’nın ailesini de ikna etmeyi başarır ve sonunda nişanlanırlar. Natalya ise[Only Registered Users Can See Links] bu duruma karşı kayıtsız kalır ve sadece izlemekle yetinir. Natalya’nın bu tutumu da sonuna kadar böyle devam eder. Yaşamını çekilmez kılan bir kayınvalidesi ve kusursuz ama yapay bir çiçek olan eşi vardır artık Puşkin’in. Tabii bir de gerici polisler... Bitmek bilmeyen soruşturmalar ve yasaklamalar yüzünden içi büyük bir acıyla dolsa da Puşkin[Only Registered Users Can See Links] yazmaya devam eder. “Yevgeniy Onegin”[Only Registered Users Can See Links] “ Don Juan” [Only Registered Users Can See Links] “Veba Sırasında Ziyafet” gibi manzum trajedyalarını ve “Dubrovski”[Only Registered Users Can See Links] “Maça Kızı” gibi önemli eserlerini bu dönemde yazar. Gogol’la olan arkadaşlığı da bu döneme rastlar. Öyle ki[Only Registered Users Can See Links] Gogol’a ünlü Ölü Canlar romanını yazma fikrini Puşkin verir.
Ölümü
Bu dönemde hayatına George Charles d'Anthès adında biri girer. Puşkin[Only Registered Users Can See Links] o sıralarda yazdığı birkaç imzasız mektup aracılığıyla[Only Registered Users Can See Links] d'Anthès adındaki bu Fransız delikanlısının bayan Natalya Puşkin’e kur yaptığını[Only Registered Users Can See Links] bayan Natalya Puşkin’in de d'Anthès’e karşı kayıtsız kalmadığını öğrenir. Çok üzülen Puşkin[Only Registered Users Can See Links] 1837’de d'Anthès’i düelloya çağırır. Bu bir anlamda Puşkin’in ölüme meydan okuyuşudur. Çünkü[Only Registered Users Can See Links] d'Anthès’in ordunun en iyi nişancılarından olduğu bilinmektedir. 27 Ocak 1837'de St.Petersburg yakınında Kara Dere'nin bir köşesinde düellonun yapılmasına karar verilir.Puşkin'in şahidi arkadaşı Danzas'tır. Düello'da kullanacağı silahı almak için gümüşlerini sattığı iddia edilir. Düelloda Puşkin tarafından omzundan yaralanan d'Anthès[Only Registered Users Can See Links] Puşkin’i karnından yaralamayı başarır. Büyük bir soğukkanlılıkla iki gün boyunca can çekişen Puşkin[Only Registered Users Can See Links] Ocak ayının soğuk bir öğleden sonrası hayata gözlerini yumar. Şairin öldüğünü duyunca evinin kapısının önünde toplanan ve Yevgeniy Onegin’in son baskısını kapış kapış tüketen halk[Only Registered Users Can See Links] şairin ölümü üzerine neredeyse hükümete karşı bir ayaklanma noktasına gelir. Bu gerekçe ile olayların çıkmasından çekinen polis[Only Registered Users Can See Links] bir gece yarısı[Only Registered Users Can See Links] şairin tabutunu gizlice kiliseden alır ve Mihaylovskoye köyüne götürerek toprağa verir.
Gogol[Only Registered Users Can See Links] “Puşkin[Only Registered Users Can See Links] olağanüstü bir olaydır.” der; Dostoyevski daha mistik bir tavırla “ Puşkin[Only Registered Users Can See Links] bize gelecekten haber veren bir peygamberimizdir.” der. Puşkin[Only Registered Users Can See Links] modern Rus Edebiyatı’nın oluşmasına en çok katkıda bulunan yazın ve düşün adamıdır. Puşkin[Only Registered Users Can See Links] klasik Batı edebiyatını ve Rus halk ruhunu sentezleyerek[Only Registered Users Can See Links] Rus Edebiyatı’nda “gerçekçilik akımı”nı başlatan liderdir.
Aleksandr Puşkin'in düello günü uğradığı son yer; Peterburg Nevski Prospekt'de Wolf's şekercisidir (şimdi ki Cafe Litteraturnia).Bu cafede Puşkin'in balmumundan bir heykeli vardır.
Eserleri
Ruslan i Lyudmila – Ruslan ve Ludmila (1820) (şiir)
Kavkazskiy Plennik – Kafkas Esiri (1822) (şiir)
Bakhchisarayskiy Fontan – Bahçesaray Selsebili (1824) (şiir)
Tsygany[Only Registered Users Can See Links] – Çingeneler(öyküsel şiir) (1827)
Poltava (1829)
Küçük Trajediler (1830)
Boris Godunov (1825) (drama)
Papaz ve uşağı Balda'nın hikâyesi (1830) (şiir)
Povesti Pokoynogo Ivana Petrovicha Belkina – İvan Petroviç Belkin'in hikâyesi (5 kısa hikâyeden oluşur: Atış[Only Registered Users Can See Links] Kar Fırtınası[Only Registered Users Can See Links] Cenazeci[Only Registered Users Can See Links] Menzil Müdürü ve Bey'in Kızı) (1831) (düzyazı)
Çar Saltan Masalı (1831) (şiir)
Dubrovsky (1832-1833[Only Registered Users Can See Links] yayınlandı1841[Only Registered Users Can See Links] roman)
Prenses ve 7 Kahraman (1833[Only Registered Users Can See Links] şiir)
Pikovaya Dama – Maça Kızı (1833) daha sonra operaya uyarlanmıştır.
Altın Horoz (1834[Only Registered Users Can See Links] şiir)
Balıkçı ve Altın Balığın Hikayesi (1835[Only Registered Users Can See Links] şiir)
Yevgeniy Onegin (1825-1832) (şiirsel roman)
Mednyy Vsadnik – Bronz Süvari (1833[Only Registered Users Can See Links] şiir)
Yemelyan Pugachev isyanının Tarihi (1834[Only Registered Users Can See Links] düz yazı)
Kapitanskaya Dochka - Yüzbaşının Kızı (1836[Only Registered Users Can See Links] düz yazı)
Kirdzhali – Kırcali (kısa hikâye)
Gavriiliada
Istoriya Sela Goryukhina – Goryukhino Köyü'nün Hikayesi (bitirilmemiştir)
Stseny iz Rytsarskikh Vremen – Şövalye Hikayeleri
Yegipetskiye Nochi – Mısır Geceleri (kısa şiirsel hikâye[Only Registered Users Can See Links] bitirilmemiştir)
K A.P. Kern – AP. Kern'ne (şiir)
Bratya Razboyniki – Haydut Kardeşler (oyun)
Arap Petra Velikogo – Büyük Petro'nun Arabı (tarihsel roman[Only Registered Users Can See Links] bitirilmemiş)
Graf Nulin – Kont Nulin
Zimniy vecher – Kış akşamı
Kaynak: Vikipedi
[Only Registered Users Can See Links]
Aleksandr Sergeyeviç Puşkin[Only Registered Users Can See Links] 1799’da Moskova’da doğar. Babası Sergey Lvoviç[Only Registered Users Can See Links] soylu bir ailenin çocuğudur...
Aleksandr Sergeyeviç Puşkin (26 Mayıs[Only Registered Users Can See Links] 1799 - 10 Şubat[Only Registered Users Can See Links] 1837): Rus şair ve yazar. Birçok kişi tarafından en büyük Rus şairi ve Rus edebiyatı'nın kurucusu kabul edilir.
Hayatı
Annesi Nadejda Osipovna Hannibal’in ne kadar soylu biri olduğunu söylememiz için ise dedesi Etiyopya'lı İbrahim Hannibal’in Rus Çarı I. Petro’nun vaftiz çocuğu olduğunu belirtmemiz yeterli olacaktır. Görüldüğü gibi çok soylu bir ailenin üyesidir Puşkin. Annesi ve babası çok kültürlü ve aynı zamanda gösteriş düşkünü insanlardır. Zamanlarının çoğunu balolarda geçirdikleri için Puşkin[Only Registered Users Can See Links] anne ve baba şefkatinden uzak bir çocuk olarak büyür. Puşkin[Only Registered Users Can See Links] ilk bilgilerini yabancı eğitmenlerden edinir. Henüz sekiz yaşındayken Fransızcası Rusçası kadar iyidir. On bir yaşına geldiğinde ise özgürlükçü ve alaycı yazarlarına hayran olduğu Fransız Edebiyatı’nı neredeyse ezberlemiştir ve Fransız şiirler ve komediler yazmaya başlamıştır. Döneminin tanınmış şair ve yazarları[Only Registered Users Can See Links] Puşkin’in evine gelip gidenler arasındadır. Ancak hiçbiri onu kendisine durmadan tuhaf masallar anlatıp[Only Registered Users Can See Links] eski Rus türküleri söyleyen dadısı kadar etkilemez. Yaşlı dadısı Arina’nın anlattıkları[Only Registered Users Can See Links] Puşkin’in çocukluk ruhunda silinmez izler bırakır.
Şiire başlaması
Puşkin[Only Registered Users Can See Links] on iki yaşına geldiğinde[Only Registered Users Can See Links] Rus Çarı I. Aleksandr’ın Tsarskoye Selo’da (Çar’ın yazlık köyü) açtırdığı okula yazılır ve buradaki altı öğrenim yılı boyunca tıpkı okulun diğer öğrencileri gibi[Only Registered Users Can See Links] Petersburg’a gitme izni bile verilmeden adeta dış dünyadan koparılarak eğitim görür. Puşkin’in lise yıllarında yazdığı şiirlerinde bile[Only Registered Users Can See Links] gerçekçilik eğilimi açıkça göze çarpar. O dönem şiirinde kullanılmayan kaba ve gündelik sözcükleri rahatlıkla kullandığı ve canlı[Only Registered Users Can See Links] kıvrak bir zekanın izlerinin görüldüğü şiirleriyle Derjavin’in dahi dikkatini çekmeyi başarır.
Artık ünlü bir şair sayılmaya başlayan Puşkin[Only Registered Users Can See Links] bu sıkıcı okul yıllarından sonra büyük bir eğlence susuzluğu ile[Only Registered Users Can See Links] Petersburg’un canlı yaşamına dalar. Yazdığı ve birçoğu yasaklanan özgürlükçü şiirleri ve taşlamaları bu sıralarda dilden dile dolaşmaya başlar. Rus edebiyatı tarihinde şiir[Only Registered Users Can See Links] ilk kez olarak[Only Registered Users Can See Links] herkes üzerinde hayranlık uyandırır. Yeni doğan ve adeta üzerine titrenen bir çocuk gibi coşku ile büyümeye başlar.
Puşkin 14 yaşında şiir okurkenRus Çarı I. Aleksandr tarafından Kafkasya’ya atanır ve burada ünlü “Kafkas Esiri” ve “Bahçesaray” adlı destanlarını yazar. Onun edebiyatında ne klâsik şiirin kuralcılığı ne de Romantizmin sahte[Only Registered Users Can See Links] fantastik güzellikleri yer alır. O[Only Registered Users Can See Links] gerçeği duyumsar[Only Registered Users Can See Links] gerçeğin içinden gelir ve onu olduğu gibi anlatmayı ister.
Kafkasya’dan dönen Puşkin’in Rusya’daki askeri yönetime ulu orta sövmesinden dolayı dört yıl süreyle başkente girmesi yasaklanır ve ailenin sahip olduğu Mihaylovskoye köyünde yaşamak zorunda bırakılır. Hükümet tarafından oğlunu gözetim altında tutmakla görevlendirilen babası da görevini canla başla yerine getirir. Yirmi dört yaşındaki Puşkin[Only Registered Users Can See Links] bu sürgün döneminde yedi yıl sonra tamamlayacağı Yevgeniy Onegin adlı romanını yazmaya başlar. “Çingeneler”[Only Registered Users Can See Links] “Peygamber” ve Boris Godunov” isimli önemli eserlerini de yine bu sürgün yıllarında yazar.
Bu uzun[Only Registered Users Can See Links] sıkıcı ve gergin sürgün döneminden sonra Rus Çarı I. Nikolay tarafından Moskova’ya çağırılan genç şairin kaleminden çıkan her şey artık çarın sansüründen geçecektir. Polis baskınları ve aşk serüvenleri ise Puşkin’in yaşamının ayrılmaz parçaları olur.
Evliliği
Puşkin[Only Registered Users Can See Links] bir baloda eski yüksek rütbeli bir memurun kızı olan Natalya Gonçarova ile karşılaşır ve büyüleyici güzellikteki bu genç kıza aşık olur. Natalya ise edebiyatla hiçbir ilgisi olmayan[Only Registered Users Can See Links] Puşkin’i bir şair olarak umursamayan[Only Registered Users Can See Links] aklı fikri kendine rahat bir yaşam sağlayacak bir koca bulmakta olan sıradan biridir ve ailesinin de ondan pek bir farkı yoktur. Puşkin Natalya’ya evlenme teklif eder; Natalya ise[Only Registered Users Can See Links] şairin evlenme teklifini belirsiz bir tarihte cevaplanmak üzere erteler. Puşkin[Only Registered Users Can See Links] bu durum karşısında umutsuzluğa kapılır ve Moskova’dan uzaklaşmak ister. Bu nedenle de[Only Registered Users Can See Links] 1829’da[Only Registered Users Can See Links] bir gözlemci olarak Rus ordusuna katılır ve Osmanlı topraklarına gelir. Sonradan yazdığı “Erzurum Yolculuğu” adlı eserinde yol izlenimlerini anlatan Puşkin’in[Only Registered Users Can See Links] daha başka birçok eserinde de Erzurum’dan aldığı esinler yer bulur.
Moskova’ya dönen Puşkin[Only Registered Users Can See Links] Natalya’ya evlenme teklifini yineler. Uzun çekişmelerden sonra Natalya’nın ailesini de ikna etmeyi başarır ve sonunda nişanlanırlar. Natalya ise[Only Registered Users Can See Links] bu duruma karşı kayıtsız kalır ve sadece izlemekle yetinir. Natalya’nın bu tutumu da sonuna kadar böyle devam eder. Yaşamını çekilmez kılan bir kayınvalidesi ve kusursuz ama yapay bir çiçek olan eşi vardır artık Puşkin’in. Tabii bir de gerici polisler... Bitmek bilmeyen soruşturmalar ve yasaklamalar yüzünden içi büyük bir acıyla dolsa da Puşkin[Only Registered Users Can See Links] yazmaya devam eder. “Yevgeniy Onegin”[Only Registered Users Can See Links] “ Don Juan” [Only Registered Users Can See Links] “Veba Sırasında Ziyafet” gibi manzum trajedyalarını ve “Dubrovski”[Only Registered Users Can See Links] “Maça Kızı” gibi önemli eserlerini bu dönemde yazar. Gogol’la olan arkadaşlığı da bu döneme rastlar. Öyle ki[Only Registered Users Can See Links] Gogol’a ünlü Ölü Canlar romanını yazma fikrini Puşkin verir.
Ölümü
Bu dönemde hayatına George Charles d'Anthès adında biri girer. Puşkin[Only Registered Users Can See Links] o sıralarda yazdığı birkaç imzasız mektup aracılığıyla[Only Registered Users Can See Links] d'Anthès adındaki bu Fransız delikanlısının bayan Natalya Puşkin’e kur yaptığını[Only Registered Users Can See Links] bayan Natalya Puşkin’in de d'Anthès’e karşı kayıtsız kalmadığını öğrenir. Çok üzülen Puşkin[Only Registered Users Can See Links] 1837’de d'Anthès’i düelloya çağırır. Bu bir anlamda Puşkin’in ölüme meydan okuyuşudur. Çünkü[Only Registered Users Can See Links] d'Anthès’in ordunun en iyi nişancılarından olduğu bilinmektedir. 27 Ocak 1837'de St.Petersburg yakınında Kara Dere'nin bir köşesinde düellonun yapılmasına karar verilir.Puşkin'in şahidi arkadaşı Danzas'tır. Düello'da kullanacağı silahı almak için gümüşlerini sattığı iddia edilir. Düelloda Puşkin tarafından omzundan yaralanan d'Anthès[Only Registered Users Can See Links] Puşkin’i karnından yaralamayı başarır. Büyük bir soğukkanlılıkla iki gün boyunca can çekişen Puşkin[Only Registered Users Can See Links] Ocak ayının soğuk bir öğleden sonrası hayata gözlerini yumar. Şairin öldüğünü duyunca evinin kapısının önünde toplanan ve Yevgeniy Onegin’in son baskısını kapış kapış tüketen halk[Only Registered Users Can See Links] şairin ölümü üzerine neredeyse hükümete karşı bir ayaklanma noktasına gelir. Bu gerekçe ile olayların çıkmasından çekinen polis[Only Registered Users Can See Links] bir gece yarısı[Only Registered Users Can See Links] şairin tabutunu gizlice kiliseden alır ve Mihaylovskoye köyüne götürerek toprağa verir.
Gogol[Only Registered Users Can See Links] “Puşkin[Only Registered Users Can See Links] olağanüstü bir olaydır.” der; Dostoyevski daha mistik bir tavırla “ Puşkin[Only Registered Users Can See Links] bize gelecekten haber veren bir peygamberimizdir.” der. Puşkin[Only Registered Users Can See Links] modern Rus Edebiyatı’nın oluşmasına en çok katkıda bulunan yazın ve düşün adamıdır. Puşkin[Only Registered Users Can See Links] klasik Batı edebiyatını ve Rus halk ruhunu sentezleyerek[Only Registered Users Can See Links] Rus Edebiyatı’nda “gerçekçilik akımı”nı başlatan liderdir.
Aleksandr Puşkin'in düello günü uğradığı son yer; Peterburg Nevski Prospekt'de Wolf's şekercisidir (şimdi ki Cafe Litteraturnia).Bu cafede Puşkin'in balmumundan bir heykeli vardır.
Eserleri
Ruslan i Lyudmila – Ruslan ve Ludmila (1820) (şiir)
Kavkazskiy Plennik – Kafkas Esiri (1822) (şiir)
Bakhchisarayskiy Fontan – Bahçesaray Selsebili (1824) (şiir)
Tsygany[Only Registered Users Can See Links] – Çingeneler(öyküsel şiir) (1827)
Poltava (1829)
Küçük Trajediler (1830)
Boris Godunov (1825) (drama)
Papaz ve uşağı Balda'nın hikâyesi (1830) (şiir)
Povesti Pokoynogo Ivana Petrovicha Belkina – İvan Petroviç Belkin'in hikâyesi (5 kısa hikâyeden oluşur: Atış[Only Registered Users Can See Links] Kar Fırtınası[Only Registered Users Can See Links] Cenazeci[Only Registered Users Can See Links] Menzil Müdürü ve Bey'in Kızı) (1831) (düzyazı)
Çar Saltan Masalı (1831) (şiir)
Dubrovsky (1832-1833[Only Registered Users Can See Links] yayınlandı1841[Only Registered Users Can See Links] roman)
Prenses ve 7 Kahraman (1833[Only Registered Users Can See Links] şiir)
Pikovaya Dama – Maça Kızı (1833) daha sonra operaya uyarlanmıştır.
Altın Horoz (1834[Only Registered Users Can See Links] şiir)
Balıkçı ve Altın Balığın Hikayesi (1835[Only Registered Users Can See Links] şiir)
Yevgeniy Onegin (1825-1832) (şiirsel roman)
Mednyy Vsadnik – Bronz Süvari (1833[Only Registered Users Can See Links] şiir)
Yemelyan Pugachev isyanının Tarihi (1834[Only Registered Users Can See Links] düz yazı)
Kapitanskaya Dochka - Yüzbaşının Kızı (1836[Only Registered Users Can See Links] düz yazı)
Kirdzhali – Kırcali (kısa hikâye)
Gavriiliada
Istoriya Sela Goryukhina – Goryukhino Köyü'nün Hikayesi (bitirilmemiştir)
Stseny iz Rytsarskikh Vremen – Şövalye Hikayeleri
Yegipetskiye Nochi – Mısır Geceleri (kısa şiirsel hikâye[Only Registered Users Can See Links] bitirilmemiştir)
K A.P. Kern – AP. Kern'ne (şiir)
Bratya Razboyniki – Haydut Kardeşler (oyun)
Arap Petra Velikogo – Büyük Petro'nun Arabı (tarihsel roman[Only Registered Users Can See Links] bitirilmemiş)
Graf Nulin – Kont Nulin
Zimniy vecher – Kış akşamı
Kaynak: Vikipedi