PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Ahmet Kaya hayatı


Xp_
6 March 2009, 17:14
Hayatı [değiştir ([Only Registered Users Can See Links])]
1957 ([Only Registered Users Can See Links]) yılında Adıyaman ([Only Registered Users Can See Links])'dan Malatya ([Only Registered Users Can See Links])'ya göç etmiş Kürt ([Only Registered Users Can See Links]) kökenli bir baba ile Erzurumlu ([Only Registered Users Can See Links]) bir annenin beşinci çocuğu olarak doğdu. Babası Sümerbank ([Only Registered Users Can See Links]) mensucat fabrikasında çalışan bir işçiydi. İlkokulu Malatya'da okudu ve kendi hayatını anlattığı bir belgeselde müzikle altı yaşında babasının hediye ettiği bağlama ([Only Registered Users Can See Links]) ile tanıştığını söyler. Okuldan geri kalan zamanlarında plak ve kaset satan bir dükkânda çalışmaya başladı. Ailesinin geçim sıkıntısı çekmesi nedeniyle İstanbul ([Only Registered Users Can See Links]) Kocamustafapaşa ([Only Registered Users Can See Links])'ya göç ettiler ve okulu bıraktı. İşportacılık ve çıraklık gibi çeşitli vasıfsız işlerde çalıştı. Bu dönemde küçük bir yerleşim yerinden, büyük bir şehre taşınmanın ve alışmanın sıkıntılarını yaşadı. Bu sıkıntılarını Aynalar ([Only Registered Users Can See Links]) isimli belgeselde şöyle dile getirdi:
“Onlarla konuşmuyordum çünkü onlarla konuşamıyordum..Giyimleri başkaydı, konuşmaları başkaydı. Onlar gibi konuşmaya çalışıyordum. Mesela terziye gidip, onlar gibi pantolon diktirmeye filan başlamıştım. Terzinin yaptırdığı pantolonların üzerime uymadığını görüyordum. Onlara yakışıyordu bana yakışmıyordu. Bir kız vardı bizim okulda, herkesin bir aşkı vardır, çocukluk aşkı. Bir gün gittim dedim ki: "biraz seninle konuşak beş dakika, kaçıyorsun hep".. Bana dedi ki: Rica ederim. Öyle bir ağrıma gitti ki : Bende sana rica ederim dedim.. Ben o zaman anlamını bilmiyordum, yani onu bir küfür zanettim.[2] ([Only Registered Users Can See Links]_note-1)”
16 yaşında yasak afiş basmaktan hapse atıldı. Daha sonra birkaç arkadaşıyla birlikte Halk Birimleri Derneği ([Only Registered Users Can See Links])'nin çalışmalarına katıldı. Bu çalışmaları sırasında çeşitli etkinliklerde bağlama çalmaya devam etti. 1 Mayıs ([Only Registered Users Can See Links]) 1977 ([Only Registered Users Can See Links]) yılında yaşanan olaylara tanık olur. Boğaziçi Üniversitesinde ([Only Registered Users Can See Links]) yapılan bir etkinlikte Ruhi Su ([Only Registered Users Can See Links]) ile tanışma fırsatı bulur, Mahsus Mahal ([Only Registered Users Can See Links]) isimli Ruhi Su türküsünü söyler. Halk Birimleri Derneği'nde Emine isminde bir kızla tanışıp nişanlanır. Daha sonra 1978 ([Only Registered Users Can See Links]) yılında Gelibolu ([Only Registered Users Can See Links])'da askerlik yapar, bu arada orkestrada müzik çalışmalarına devam eder. Askerlik dönüşü Gülten Kaya ile evlendi ve 1982 ([Only Registered Users Can See Links]) yılında kızları Çiğdem doğar.

İlk profesyonel çalışmaları [değiştir ([Only Registered Users Can See Links])]

İşsizlik ve parasızlık sebebiyle ekonomik zorluklar çeker. Bu sırada eşi kendisinden ayrılır. Bu ekonomik sorunlarından kurtulmak için kendi deyimiyle "sistemin tersine hareket" ederek hapse girmeye çalışır. Bunun için uzun uğraşlar sonucu çıkardığı Ağlama Bebeğim ([Only Registered Users Can See Links]) albümünü 1985 ([Only Registered Users Can See Links]) yılında yayımlar. İstanbul Şan Tiyatrosu ([Only Registered Users Can See Links])'nda minik bir konser verir. Yayımlandığı yıl albüm toplatılır, fakat daha sonra sansürü kaldırlır. 1985 ([Only Registered Users Can See Links])'de ikinci albümü Acılara Tutunmak ([Only Registered Users Can See Links](alb%C3%BCm)) için birinci albümde olduğu gibi Değişim stüdyosuyla anlaşır. Stüdyonun sahibi, o sıralarda Metris Askeri Cezaevi ([Only Registered Users Can See Links])'nde olan Selda Bağcan ([Only Registered Users Can See Links])'ın kardeşidir. Cezaevinde tanıştığı Gülten Hayaloğlu ([Only Registered Users Can See Links]) ile Ahmet Kaya'nın tanışmasına aracılık eder. Albüm yayınlandıktan sonra evlenirler. Gülten Hayaloğlu hapishanede idam cezasına mahkum olan Nevzat Çelik ([Only Registered Users Can See Links])'in Şafak Türküsü ([Only Registered Users Can See Links]) şiirini Ahmet Kaya'ya iletir. Bunun üzerine geniş kitlelerce tanınmasını sağlayan albüm, 1985 ([Only Registered Users Can See Links]) yılında yapılıp 1986 ([Only Registered Users Can See Links])'da piyasaya çıkan Şafak Türküsü ([Only Registered Users Can See Links](alb%C3%BCm)) olur. Bu albümde aranjör Oğuz Abadan ([Only Registered Users Can See Links])'la çalışır ve hemen hemen tüm besteleri kendisi yapar. Aynı yıl An Gelir ([Only Registered Users Can See Links](alb%C3%BCm)) albümünü yayımlar. 1987 ([Only Registered Users Can See Links]) yılında kızı Melis doğar...

Yusuf Hayaloğlu ile tanışma [değiştir ([Only Registered Users Can See Links])]

[Only Registered Users Can See Links] ([Only Registered Users Can See Links]) [Only Registered Users Can See Links] ([Only Registered Users Can See Links])
Ahmet Kaya.jpg


Gülten Hayaloğlu ile evlendikten sonra kardeşi Yusuf Hayaloğlu ([Only Registered Users Can See Links]) ve şiirleriyle tanışır. Sözlerinin çoğunluğunun Yusuf Hayaloğlu'na ait olduğu Yorgun Demokrat ([Only Registered Users Can See Links](alb%C3%BCm)) albümü isimli 1987 ([Only Registered Users Can See Links]) yılında yayımlanır. 1988 ([Only Registered Users Can See Links]) yılında sadece iki şarkının söz yazarlığını Hayaloğlu'nun yaptığı ve diğer sözlerin tanınmış şairlerin şiirlerinden oluşan Başkaldırıyorum ([Only Registered Users Can See Links](alb%C3%BCm)) 'ü yapılır. Ardından 1989 ([Only Registered Users Can See Links]) yılında sadece bağlama ([Only Registered Users Can See Links]) ve vokalin ([Only Registered Users Can See Links]) oluşturduğu konserlerinden bir derleme olan Resitaller-1 ([Only Registered Users Can See Links](alb%C3%BCm))'i yayımlanır. Aynı yıl Osman İşmen ([Only Registered Users Can See Links])'in düzenlemesiyle, sözlerinin büyük çoğunluğunu Hayaloğlu'nun yazdığı İyimser Bir Gül ([Only Registered Users Can See Links](alb%C3%BCm))'ü yapar. 1990 ([Only Registered Users Can See Links]) yılında Resitaller-1'in devamı niteliğinde olan Resitaller-2 ([Only Registered Users Can See Links](alb%C3%BCm)) albümü yayımlanır. Aynı yılın Ekim ayında çeşitli şairlerin şiirlerinden oluşan Sevgi Duvarı ([Only Registered Users Can See Links](alb%C3%BCm)) isimli albümünü çıkartır.
Şarkılarım Dağlara ([Only Registered Users Can See Links](alb%C3%BCm )) albümü basılan 2.800.000 bandrolle rekor kırmıştır.[kaynak belirtilmeli ([Only Registered Users Can See Links])] Bu albümde yer alan Özgür Çağrı ([Only Registered Users Can See Links] B1&action=edit&redlink=1) isimli şarkıda geçen Abin bir gün dağdan döner, sarılırsın yavrucağım gibi sözler nedeniyle albümü toplatılır, konser vermesi yasaklanır.[3] ([Only Registered Users Can See Links]_note-2)
1990 ([Only Registered Users Can See Links]) yılında Tatar Ramazan ([Only Registered Users Can See Links](film)) ve 1992 ([Only Registered Users Can See Links]) yılında Tatar Ramazan Sürgünde ([Only Registered Users Can See Links](film)) filmlerinin müziğini yaptı. 1994 yılında prodüksiyonu'nu Gülten Kaya ve Yusuf Hayaloğlu'nun yaptığı, Kanal D ([Only Registered Users Can See Links])'de yayımlanan Ahmet Abi'nin Vapuru ([Only Registered Users Can See Links]) programını yapar. Bu program sadece 13 hafta sürer. Bu programa Nihat Akgün ([Only Registered Users Can See Links])'ün katılması ve JET-PA ([Only Registered Users Can See Links])'nın sponsorluğunu yapması büyük eleştiriler alır.

Müzikal tarzı [değiştir ([Only Registered Users Can See Links])]

Boğaziçi Üniversitesi'nde Ruhi Su ([Only Registered Users Can See Links]) ile tanışıp Mahsus Mahal isimli türküyü çaldığı zaman, Ruhi Su bağlamanın bu şekilde, at teper gibi çalınmayacağını söyler. Yıllar sonra Ahmet Kaya verdiği konserin birine "Bağlama Böyle de Çalınır" ismini verir.
İlk dönem albümlerinde genel olarak bağlamaya ağrılık verdi. Pop ([Only Registered Users Can See Links]), Türk Halk Müziği ([Only Registered Users Can See Links]) ve Arabesk ([Only Registered Users Can See Links]) kategorisine dahil edilemediği için müzikal türüne Devrimci Arabesk ([Only Registered Users Can See Links]) denilmektedir. [4] ([Only Registered Users Can See Links]_note-3) Fakat kendisi müzik tarzının Devrimci Arabesk veya protest olarak tanımlanmasına karşı çıkar. [5] ([Only Registered Users Can See Links]_note-4) Sözlerini kendisinin yazdığı bestelerle beraber, Attilâ İlhan ([Only Registered Users Can See Links]), Can Yücel ([Only Registered Users Can See Links]), Nevzat Çelik ([Only Registered Users Can See Links]), Hasan Hüseyin Korkmazgil ([Only Registered Users Can See Links]), Enver Gökçe ([Only Registered Users Can See Links]), Ahmed Arif ([Only Registered Users Can See Links]) gibi tanınmış şairlerin şiirlerini de bestelemiştir. Genellikle şarkılarında toplumsal meseleler işlenir. Yirmi iki albümünden sadece bir tanesinde Kürtçe ([Only Registered Users Can See Links]) şarkı vardır.

Hakkındaki suçlamalar [değiştir ([Only Registered Users Can See Links])]

[Only Registered Users Can See Links] ([Only Registered Users Can See Links]) [Only Registered Users Can See Links] ([Only Registered Users Can See Links])
Ahmet Kaya (Ferzende Kaya ([Only Registered Users Can See Links]), Başım Belada adlı kitabın kapağı)


Yasal suçlamaların yanında, bazı topluluklar tarafından yoksulluk edebiyatı yapmak, lüks yaşam sürmek gibi konularda eleştiriler alır. Bu eleştirilere yanıtı:
“Benim hiç mercedesim olmadı. Şimdiki arabam mercedesden daha pahalı, jeep olduğu için gözüne batmıyor insanların. Salaklaşmamak lazım bunlar önemli şeyler, yani.. Biz insanların yoksulluğunu savunmadık, bizler yaşamımız boyunca insanların zenginliğini savunduk...Yani ben jeepe binsem mercedese binsem bunlar önemli şeyler midir? Ben tarihin yüklediği misyonu yerine getiriyor muyum bu önemli...Tam 30 sene aç yaşadım bu ülkede, 30 yıl boyunca..Bütün lokantaların kenarlarına gidip, o lahmacunların nasıl çıktığına baktım...Artık ben bu saatten sonra bunu yerim ve kimse bunu engelleyemez...[6] ([Only Registered Users Can See Links]_note-5)”
Birçok albümünün toplatılmasının ve konserlerinin iptal edilmesinin yanı sıra, 10 Şubat ([Only Registered Users Can See Links]) 1999 ([Only Registered Users Can See Links])'da Magazin Gazetecileri Derneği ([Only Registered Users Can See Links])'nin Princess Otel ([Only Registered Users Can See Links]) kongre salonunda düzenlenen ödül töreninde yılın en iyi sanatçısı ödülünü aldı ve ödül konuşmasında: Ben bu ödül için İnsan Hakları Derneği’ne, Cumartesi Anneleri’ne, tüm basın emekçileri ve tüm Türkiye halkına teşekkür ediyorum. Bir de bir açıklamam var: Şu anda hazırladığım ve önümüzdeki günlerde yayımlayacağım albümde bir Kürtçe şarkı söyleyeceğim ve bu şarkıya bir klip çekeceğim. Aramızda bu klibi yayımlayacak yürekli televizyoncular olduğunu biliyorum, yayımlamazlarsa Türkiye halkıyla nasıl hesaplaşacaklarını bilmiyorum. dedi. Bunun sözleri üzerine davetliler tepki gösterip, küfür etmeye, çeşitli eşyalar fırlatmaya başladı.[7] ([Only Registered Users Can See Links]_note-6) [8] ([Only Registered Users Can See Links]_note-7) MGD görevlileri tarafından kongre salonundan, olağan koşullarda dışarıya çıkartıldı.[9] ([Only Registered Users Can See Links]_note-8)
Bu olayın hemen sonrasında Ahmet Kaya'nın 1993 yılında Berlin ([Only Registered Users Can See Links])'de Kürt İşadamları Derneği ([Only Registered Users Can See Links] 1_Derne%C4%9Fi&action=edit&redlink=1)'nin düzenlediği bir gecede verdiği konsere ilişkin fotoğrafların Hürriyet gazetesinde yayınlanması[10] ([Only Registered Users Can See Links]_note-9) üzerine "bölücü PKK ([Only Registered Users Can See Links]) örgütüne yardım ve yataklık yaptığı ve halkı ırk farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik ettiği" iddiasıyla hakkında İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi ([Only Registered Users Can See Links])'nde toplam 10.5 yıl ağır hapis istemiyle iki ayrı dava açıldı.[11] ([Only Registered Users Can See Links]_note-10) Haziran 1999'da Türkiye'den ayrıldı. Yargılamaların sonucunda toplam 3 yıl 9 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı.[12] ([Only Registered Users Can See Links]_note-11), ancak yurt dışında olduğu için hapse girmedi. Daha sonra bu görüntülerin düzmece olduğu belirlendi. [13] ([Only Registered Users Can See Links]_note-12)
Bu arada Ordu ([Only Registered Users Can See Links]) Valiliği Kaya'nın kasetlerinin kentte satılmasını ve bulundurulmasını yasakladı.[14] ([Only Registered Users Can See Links]_note-13) 1999 yılında Münih'de PKK yanlıları tarafından düzenlendiği konserde ‘‘Arabamı o şerefsizlerin memleketinde bıraktım’’ dediğini iddia eden Hürriyet gazetesi haberi için hakkında DGM ([Only Registered Users Can See Links]) tarafından bir kez daha soruşturma başlatıldı.[15] ([Only Registered Users Can See Links]_note-14) 9 Şubat 2000 yılında Zaman gazetesine yaptığı röportajda Ben "3 tane şerefsizin yüzünden ülkemde arabama bile binemedim." dedim diyerek yalanladı. [16] ([Only Registered Users Can See Links]_note-15) Yine Almanya'da 1999 yılında Münih şehrinde Barış, Demokrasi ve Özgürlük Festivali isimli organizasyonda verdiği konserde Kürdüz Ölene Kadar, Vallahi biz dostu özledik, Kürdüz sonuna kadar, Vallahi Apo'yu özledik" sözlerinin geçtiği şarkıyı söyledi.(Daha sonraları Ahmet Kaya ile ilgili eşi Gültey Kaya'nın yaptığı bir açıklamada; "Ahmet Kaya'nın "vallahi barışı özledik,vallahi apoyu özledik"sözü geçen şarkıda tutuklanan terör örgütü lideri apo'nun terör örgütü mensuplarına silahı bırakmaları çağrısı üzerine bu şarkıyı yaptığını söylemiştir.) [17] ([Only Registered Users Can See Links]_note-16)



Ölümü [değiştir ([Only Registered Users Can See Links])]

Ahmet Kaya, 2000 yılında Hoşçakalın Gözüm ([Only Registered Users Can See Links](alb%C3% BCm)) isimli albümünün kayıtlarını yaparken, Paris'in Porte de Versailles semtindeki evinde bir kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Bu albümde Karwan isimli şarkıyı seslendirdi. [18] ([Only Registered Users Can See Links]_note-17) Cenaze merasimi Paris Kürt Enstitüsü'nde yapıldı.
Ölümünden sonra , 2002 yılında Ahmet Kaya'nın şarkılarını 20 ünlü sanatçının söylediği Dinle Sevgili Ülkem ([Only Registered Users Can See Links](Tribute)) isimli bir albüm yapılmış , Magazin Gazetecileri Derneği'nin gecesinde duyurduğu Kürtçe Karwan (Kervan) parçasının ve klibinin de bulunduğu Hoşçakalın Gözüm ([Only Registered Users Can See Links](alb%C3% BCm)), Biraz da Sen Ağla ([Only Registered Users Can See Links](alb%C3%BCm)) albümü yayımlandı. Père-Lachaise mezarlığındaki mezarı 2003 yılında tekrar düzenlendi. Mezar ağırlığının yaklaşık 3,5 ton olduğu söylenmektedir. Üzerine kardelen motifleri, enstrümanlar, Kastamonu yazması, İstanbul silueti, şarkı sözleri ve büstünün bulunduğu bir mezardır. [19] ([Only Registered Users Can See Links]_note-18) Kalsın Benim Davam ([Only Registered Users Can See Links](alb%C3%BCm)) ve Gözlerim Bin Yaşında (Aralık 2006) adlarında dört albümü daha yayınlanmıştır.
4 Eylül 2007'de, Türkiye'de kendi ismine açılan tek yer olan, Ahmet Kaya Halk Evi ([Only Registered Users Can See Links]) Batman'da açıldı.[20] ([Only Registered Users Can See Links]_note-19) 2009 yılında AKP hükümetince mezarının Paris'ten Türkiye'ye taşınması konusunda fikirler ortaya atıldı.[21] ([Only Registered Users Can See Links]_note-20)

Siyah
6 March 2009, 17:19
Bunu nasıl buraya açabiliyorsun arkadaşım sen . konu başlıgında büyük türk şahsiyetleri yazıyor. bu insanın herkes ne oldugunu biliyor. sen böle bi konu açmışsın yazık.