AlpikE
20 April 2009, 05:41
YEZİDİLİK DİNİ VE YEZİDİLER
1. İSMi VE MENŞEİ
Çeşitli dillerde[Only Registered Users Can See Links] pekçok araştırmalar yapıldığı[Only Registered Users Can See Links] kitap ve makaleler yayınlandığı halde Yezidilerin ismi ve menşei hakkında kesin bir sonuca varılmış değildir. Yezidi ismi[Only Registered Users Can See Links]
Milli Eğitim Bakanlığı'nın yayınladığı İslam Ansiklopedisi'nin Yezidiler maddesini yazan Menzel ile bu maddeyi geniş bir şekilde tadil ve ikmal eden İhsan Süreyya Sırma ise bu konuda şu görüştedirler:
Yezidilerin bizzat yeni olduğu hussunu taşıdıkları Yezidi adı[Only Registered Users Can See Links] ne Yezid b. Muaviye[Only Registered Users Can See Links] ne Yezid b. Unaysa[Only Registered Users Can See Links] ne de İran'daki Yezd şehri ile ilgilidir. Bu isim[Only Registered Users Can See Links] muhtemelen fonetik kanunlarına uygun olarak gelişen şekli gösteren yeni Farsça'daki İzed (melek[Only Registered Users Can See Links] tanrı )[Only Registered Users Can See Links] modern Farsça'da Yazdan (Tanrı)[Only Registered Users Can See Links] Yazdan[Only Registered Users Can See Links] Ezidi[Only Registered Users Can See Links] İzidi veya İzdi (Tanrıya tapanlar)[Only Registered Users Can See Links] Yezidiler tarafından da bilinen bir iştikak olmalıdır.
Şeyh Adiy b. Musafir[Only Registered Users Can See Links] muhtelif islam kaynaklarının bildirdiklerine göre Suriye'de Baalbek dolaylarında doğmuştur. Yezidiler tanrısal varlığın iyilik ve kötülük şeklinde ikiye ayrıldığğını kabul eder; Tanrı'nın iyiliği[Only Registered Users Can See Links] melek-i tavus (şeytan) kötülüğü temsil ettiğine[Only Registered Users Can See Links] Tanrı ile melek-i tavus (şeytan) arasında sürekli bir çekişme bulunduğuna inanırlar. Çünkü Tanrı hiç bir zaman kötülükleri sevmez ve iyiliği savunur.
eski İran dinindeki "hayır" tanrısı olan "izd" veya "yezdân" kelimesinden gelmektedir. Diğer taraftan Zerdüştlükte "horoz" kutsal bir hayvandır. Yezidilikte de mukaddes ve herşeyin yaratıcısı durumunda olan "Melek Tavus" horoza benzer bir şekilde tasvir edilir ama aynı zamanda da Horoz Yezidilik inancında kutsal tanımlanır. Ayrıca bu topluluğa göre Adem peygamberden sonraki ikinci ataları Ezda (Tanrı verdi)'dir. Bunlara ona nisbetle "Ezdai (Ezidi=Yezidi)"denmiştir. Nitekim kendilerinin "Ez-da"dan geldiklerine inanan Yezidiler Avesta dilinde yazata (saygıya Pehlevi dilinde Yezdan Avesta'da Yazatanam İzed'den gelmektedir ve Avesta'da geçen Yazdan ayin ve merasimle ilgili olarak Yeni Farsça'ya girmiştir. Buna göre bu kelime bizzat kendileri tarafından kullanıldığı gibi kendi soylarından olmayısan birinin bu mezhebe girebilmesini mümkün görmezler; çünkü onlara göre Yezidi soyu temizdir hiçbir şekilde Pehlevi'de Yaztan
2. KUTSAL KITAPLARI
Yezidilerin Kitêb a-Cilwa (Vahiy kitabi) ve Mishafa-Reş(Kara kitap) olmak üzere iki kutsal kitabi vardır. Yezidiliğin temel ilkeleri bu iki kitaptan kaynaklanmaktadır.
Bunlardan ilki[Only Registered Users Can See Links] Melek Şeyhsın(Melek Şêxsin) ne " Melek" Tavus tarafindan vahyedildiğine[Only Registered Users Can See Links] Kitêb a-Cilve'dir. Kitêb a-Cilve[Only Registered Users Can See Links] kitabin Kürtçe adidir. Yezidiler buna çogunlukla Kitab-a Celve derler. Bilinen nüshasi 8 sahife[Only Registered Users Can See Links] 109 satırdır.
Kitêb a-Cilve hakkında Menzel şu bilgileri vermektedir:
Yezidilerin iki mukaddes kitaplarından biri olup[Only Registered Users Can See Links] Mıshaf a-Reş ile birlikte[Only Registered Users Can See Links]
İlk defa olarak Bağdatlı P. Anastase Marie[Only Registered Users Can See Links] Sincar'daki kitapların muhafızına para vermek suretiyle[Only Registered Users Can See Links] 1904-1906'da iki mukaddes kitabın asıllarının doğru kopyelerini yaptırmayısa muvaffak oldu. Asılları muhtemel olarak deri üzerine[Only Registered Users Can See Links] kati bir şekilde (gösterir)??. Fakat bu kopye işine esrarlı bir mahiyet verilmiş olması muhtemeldir; nitekim Avrupalı alimlerin Yezidilere karşı gösterdikleri alakanın neticesi olarak Musul'daki mütehassıslar daima yeni metinler keşfetmek gayretine düşmüşlerdir. Migana[Only Registered Users Can See Links] Browne[Only Registered Users Can See Links] Giamil ve Isya Joseph taraflarından neşredilen bütün metinleri uydurmakla itham ederek[Only Registered Users Can See Links]
Mevcudiyetleri uzun zamandan beri bilinen ve asıllarının kopyaları Avrupalı bazı oryantalistlerin eline geçmiş bulunan Yezidilerin bu iki mukaddes kitabının muhtevası hurafelerle doludur. Yukarıda belirttiğimiz gibi Melek Şeyhsın(Melek Şêxsin) tarafından kendi kalemiyle yazılmıştır ama kesin yazılış tarihi elimizde olmamasına rahmen M.Ö 2700 ile 4200 Yılları arasında yazılmış olabilir. Asıl nüshası 1982 tarihinde Bahadre'de Pî Haydar'ın evinde bulunan ve yılda iki defa Şeyh Adiy'nin mezarına götürülüp orada okunan Kitabu'l-Cilve küçük bir eserdir(burası kesin bir bulguyu ele vermiyordur)??. Mıshaf a-Reş ise daha geniştir. Kürtçe aslı[Only Registered Users Can See Links] 152 satırlı şifreli bir yazı ile yazılmış bir tomar halindedir. Bu[Only Registered Users Can See Links] daha çok dünyevi[Only Registered Users Can See Links] daha normal ve esasında Kitêba a-Cilve'den daha anlaşılır haldedir. aaaatlar ile doludur ve birden bire kesiliverir. oldukça nadir ve şifreli bir yazı ile yazılmıştır. Bu şifreli yazı ile yazılmış olan metin aslında Arap yazısı ile yazılmış bir nüshadan istinsah edilmiş olduğunu Alkoş manastırının eski bir rahibi olan ve 1906'da ölen Kerkük metropolitlişinden Şammas Eremia Şamir'i maskesini düşürmeye çalıştı. Bununla beraber Kürtçe metnin mevcudiyeti Max Bittner'in Die heiligen bücher der Yeziden oder Teufelsanbeter adlı monografisinde Denkschriftten d. Wien. Ak. D. Wiss.daki ilavesinde yaptığı lisani araştırmalar sayesinde reddedilmez bir şekilde ispat edilmiş oldu. Bu kitapların dili bugün (bütün) Yezidilerin kullandıkları konuşma dilinin aynı değildir.
1. İSMi VE MENŞEİ
Çeşitli dillerde[Only Registered Users Can See Links] pekçok araştırmalar yapıldığı[Only Registered Users Can See Links] kitap ve makaleler yayınlandığı halde Yezidilerin ismi ve menşei hakkında kesin bir sonuca varılmış değildir. Yezidi ismi[Only Registered Users Can See Links]
Milli Eğitim Bakanlığı'nın yayınladığı İslam Ansiklopedisi'nin Yezidiler maddesini yazan Menzel ile bu maddeyi geniş bir şekilde tadil ve ikmal eden İhsan Süreyya Sırma ise bu konuda şu görüştedirler:
Yezidilerin bizzat yeni olduğu hussunu taşıdıkları Yezidi adı[Only Registered Users Can See Links] ne Yezid b. Muaviye[Only Registered Users Can See Links] ne Yezid b. Unaysa[Only Registered Users Can See Links] ne de İran'daki Yezd şehri ile ilgilidir. Bu isim[Only Registered Users Can See Links] muhtemelen fonetik kanunlarına uygun olarak gelişen şekli gösteren yeni Farsça'daki İzed (melek[Only Registered Users Can See Links] tanrı )[Only Registered Users Can See Links] modern Farsça'da Yazdan (Tanrı)[Only Registered Users Can See Links] Yazdan[Only Registered Users Can See Links] Ezidi[Only Registered Users Can See Links] İzidi veya İzdi (Tanrıya tapanlar)[Only Registered Users Can See Links] Yezidiler tarafından da bilinen bir iştikak olmalıdır.
Şeyh Adiy b. Musafir[Only Registered Users Can See Links] muhtelif islam kaynaklarının bildirdiklerine göre Suriye'de Baalbek dolaylarında doğmuştur. Yezidiler tanrısal varlığın iyilik ve kötülük şeklinde ikiye ayrıldığğını kabul eder; Tanrı'nın iyiliği[Only Registered Users Can See Links] melek-i tavus (şeytan) kötülüğü temsil ettiğine[Only Registered Users Can See Links] Tanrı ile melek-i tavus (şeytan) arasında sürekli bir çekişme bulunduğuna inanırlar. Çünkü Tanrı hiç bir zaman kötülükleri sevmez ve iyiliği savunur.
eski İran dinindeki "hayır" tanrısı olan "izd" veya "yezdân" kelimesinden gelmektedir. Diğer taraftan Zerdüştlükte "horoz" kutsal bir hayvandır. Yezidilikte de mukaddes ve herşeyin yaratıcısı durumunda olan "Melek Tavus" horoza benzer bir şekilde tasvir edilir ama aynı zamanda da Horoz Yezidilik inancında kutsal tanımlanır. Ayrıca bu topluluğa göre Adem peygamberden sonraki ikinci ataları Ezda (Tanrı verdi)'dir. Bunlara ona nisbetle "Ezdai (Ezidi=Yezidi)"denmiştir. Nitekim kendilerinin "Ez-da"dan geldiklerine inanan Yezidiler Avesta dilinde yazata (saygıya Pehlevi dilinde Yezdan Avesta'da Yazatanam İzed'den gelmektedir ve Avesta'da geçen Yazdan ayin ve merasimle ilgili olarak Yeni Farsça'ya girmiştir. Buna göre bu kelime bizzat kendileri tarafından kullanıldığı gibi kendi soylarından olmayısan birinin bu mezhebe girebilmesini mümkün görmezler; çünkü onlara göre Yezidi soyu temizdir hiçbir şekilde Pehlevi'de Yaztan
2. KUTSAL KITAPLARI
Yezidilerin Kitêb a-Cilwa (Vahiy kitabi) ve Mishafa-Reş(Kara kitap) olmak üzere iki kutsal kitabi vardır. Yezidiliğin temel ilkeleri bu iki kitaptan kaynaklanmaktadır.
Bunlardan ilki[Only Registered Users Can See Links] Melek Şeyhsın(Melek Şêxsin) ne " Melek" Tavus tarafindan vahyedildiğine[Only Registered Users Can See Links] Kitêb a-Cilve'dir. Kitêb a-Cilve[Only Registered Users Can See Links] kitabin Kürtçe adidir. Yezidiler buna çogunlukla Kitab-a Celve derler. Bilinen nüshasi 8 sahife[Only Registered Users Can See Links] 109 satırdır.
Kitêb a-Cilve hakkında Menzel şu bilgileri vermektedir:
Yezidilerin iki mukaddes kitaplarından biri olup[Only Registered Users Can See Links] Mıshaf a-Reş ile birlikte[Only Registered Users Can See Links]
İlk defa olarak Bağdatlı P. Anastase Marie[Only Registered Users Can See Links] Sincar'daki kitapların muhafızına para vermek suretiyle[Only Registered Users Can See Links] 1904-1906'da iki mukaddes kitabın asıllarının doğru kopyelerini yaptırmayısa muvaffak oldu. Asılları muhtemel olarak deri üzerine[Only Registered Users Can See Links] kati bir şekilde (gösterir)??. Fakat bu kopye işine esrarlı bir mahiyet verilmiş olması muhtemeldir; nitekim Avrupalı alimlerin Yezidilere karşı gösterdikleri alakanın neticesi olarak Musul'daki mütehassıslar daima yeni metinler keşfetmek gayretine düşmüşlerdir. Migana[Only Registered Users Can See Links] Browne[Only Registered Users Can See Links] Giamil ve Isya Joseph taraflarından neşredilen bütün metinleri uydurmakla itham ederek[Only Registered Users Can See Links]
Mevcudiyetleri uzun zamandan beri bilinen ve asıllarının kopyaları Avrupalı bazı oryantalistlerin eline geçmiş bulunan Yezidilerin bu iki mukaddes kitabının muhtevası hurafelerle doludur. Yukarıda belirttiğimiz gibi Melek Şeyhsın(Melek Şêxsin) tarafından kendi kalemiyle yazılmıştır ama kesin yazılış tarihi elimizde olmamasına rahmen M.Ö 2700 ile 4200 Yılları arasında yazılmış olabilir. Asıl nüshası 1982 tarihinde Bahadre'de Pî Haydar'ın evinde bulunan ve yılda iki defa Şeyh Adiy'nin mezarına götürülüp orada okunan Kitabu'l-Cilve küçük bir eserdir(burası kesin bir bulguyu ele vermiyordur)??. Mıshaf a-Reş ise daha geniştir. Kürtçe aslı[Only Registered Users Can See Links] 152 satırlı şifreli bir yazı ile yazılmış bir tomar halindedir. Bu[Only Registered Users Can See Links] daha çok dünyevi[Only Registered Users Can See Links] daha normal ve esasında Kitêba a-Cilve'den daha anlaşılır haldedir. aaaatlar ile doludur ve birden bire kesiliverir. oldukça nadir ve şifreli bir yazı ile yazılmıştır. Bu şifreli yazı ile yazılmış olan metin aslında Arap yazısı ile yazılmış bir nüshadan istinsah edilmiş olduğunu Alkoş manastırının eski bir rahibi olan ve 1906'da ölen Kerkük metropolitlişinden Şammas Eremia Şamir'i maskesini düşürmeye çalıştı. Bununla beraber Kürtçe metnin mevcudiyeti Max Bittner'in Die heiligen bücher der Yeziden oder Teufelsanbeter adlı monografisinde Denkschriftten d. Wien. Ak. D. Wiss.daki ilavesinde yaptığı lisani araştırmalar sayesinde reddedilmez bir şekilde ispat edilmiş oldu. Bu kitapların dili bugün (bütün) Yezidilerin kullandıkları konuşma dilinin aynı değildir.