Yorgun Yürek
21 April 2009, 12:51
Hz. Süleyman'ın sarayına kuşluk vakti saf bir adam telaşla girer. Nöbetçilere[Only Registered Users Can See Links] hayati bir mesele için Hz. Süleyman'la görüşeceğini söyler ve hemen huzura alınır. Hz. Süleyman (a.s) benzi sararmış[Only Registered Users Can See Links] korkudan titreyen adama sorar:
"Hayrola ne var? Neden böyle korku içindesin? Derdin nedir? Söyle bana..."
Adam telaş içinde:
"Bu sabah karşıma Azrail (a.s) çıktı. Bana hışımla baktı ve hemen uzaklaştı. Anladım ki[Only Registered Users Can See Links] benim canımı almaya kararlı..."
"Peki ne yapmamı istiyorsun?"
Adam yalvarır:
"Ey canlar koruyucusu[Only Registered Users Can See Links] mazlumlar sığınağı Süleyman! Sen her şeye muktedirsin. Kurt[Only Registered Users Can See Links] kuş[Only Registered Users Can See Links] dağ[Only Registered Users Can See Links] taş senin emrinde. Rüzgarına emret de beni buradan ta Hindistan'a iletsin. O zaman Azrail (a.s) belki beni bulamaz. Böylece canımı kurtarmış olurum. Medet senden!"
Hz. Süleyman[Only Registered Users Can See Links] adamın haline acır. Rüzgarı çağırır ve:
"Bu adamı hemen al. Hindistan'a bırak!" emrini verir. Rüzgar bu... Bir eser[Only Registered Users Can See Links] bir kükrer. Adamı alır ve bir anda Hindistan'da uzak bir adaya götürür.
Öğleye doğru Hz. Süleyman[Only Registered Users Can See Links] divanı toplayarak gelenlerle görüşmeye başlar. Bir de ne görsün[Only Registered Users Can See Links] Azrail (a.s.) da topluluğun içine karışmış[Only Registered Users Can See Links] divanda oturmaktadır. Hemen yanına çağırır:
"Ey Azrail! Bugün kuşluk vakti o adama neden hışımla baktın? Neden o zavallıyı korkuttun?" der. Azrail (a.s) cevap verir:
"Ey dünyanın ulu sultanı! Ben[Only Registered Users Can See Links] o adama öfkeyle[Only Registered Users Can See Links]ışımla bakmadım. Hayretle baktım. O yanlış anladı. Vehme kapıldı. Onu[Only Registered Users Can See Links] burada görünce şaşırdım. Çünkü Allah (cc) bana emretmişti ki:
"Haydi git[Only Registered Users Can See Links] bu akşam o adamın canını Hindistan'da al!"
"Ben de bu adamın yüz kanadı olsa[Only Registered Users Can See Links] bu akşam Hindistan'da olamaz. Bu nasıl iştir[Only Registered Users Can See Links] diye hayretlere düştüm. İşte ona bakışımın sebebi bu idi."
"Hayrola ne var? Neden böyle korku içindesin? Derdin nedir? Söyle bana..."
Adam telaş içinde:
"Bu sabah karşıma Azrail (a.s) çıktı. Bana hışımla baktı ve hemen uzaklaştı. Anladım ki[Only Registered Users Can See Links] benim canımı almaya kararlı..."
"Peki ne yapmamı istiyorsun?"
Adam yalvarır:
"Ey canlar koruyucusu[Only Registered Users Can See Links] mazlumlar sığınağı Süleyman! Sen her şeye muktedirsin. Kurt[Only Registered Users Can See Links] kuş[Only Registered Users Can See Links] dağ[Only Registered Users Can See Links] taş senin emrinde. Rüzgarına emret de beni buradan ta Hindistan'a iletsin. O zaman Azrail (a.s) belki beni bulamaz. Böylece canımı kurtarmış olurum. Medet senden!"
Hz. Süleyman[Only Registered Users Can See Links] adamın haline acır. Rüzgarı çağırır ve:
"Bu adamı hemen al. Hindistan'a bırak!" emrini verir. Rüzgar bu... Bir eser[Only Registered Users Can See Links] bir kükrer. Adamı alır ve bir anda Hindistan'da uzak bir adaya götürür.
Öğleye doğru Hz. Süleyman[Only Registered Users Can See Links] divanı toplayarak gelenlerle görüşmeye başlar. Bir de ne görsün[Only Registered Users Can See Links] Azrail (a.s.) da topluluğun içine karışmış[Only Registered Users Can See Links] divanda oturmaktadır. Hemen yanına çağırır:
"Ey Azrail! Bugün kuşluk vakti o adama neden hışımla baktın? Neden o zavallıyı korkuttun?" der. Azrail (a.s) cevap verir:
"Ey dünyanın ulu sultanı! Ben[Only Registered Users Can See Links] o adama öfkeyle[Only Registered Users Can See Links]ışımla bakmadım. Hayretle baktım. O yanlış anladı. Vehme kapıldı. Onu[Only Registered Users Can See Links] burada görünce şaşırdım. Çünkü Allah (cc) bana emretmişti ki:
"Haydi git[Only Registered Users Can See Links] bu akşam o adamın canını Hindistan'da al!"
"Ben de bu adamın yüz kanadı olsa[Only Registered Users Can See Links] bu akşam Hindistan'da olamaz. Bu nasıl iştir[Only Registered Users Can See Links] diye hayretlere düştüm. İşte ona bakışımın sebebi bu idi."