PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : 04.07.2009 cteSi


Nixie
4 July 2009, 09:59
[Only Registered Users Can See Links]
Cumhurbaşkanı Gül, dayısının evinin bulunduğu Yeşilyurt ([Only Registered Users Can See Links]şilyurt/1/1114014/) semtindeki sokakta, yaklaşık 100 kişi tarafından alkışlarla karşılandı. Sokakta toplananlardan 32 yaşındaki Sinem Örsçek, hızlıca Gül'e doğru gelerek, “Bu ülkedede neler oluyor? Bilmek istiyorum. Bu insanlar sizi neden alkışlıyor, anlamıyorum” dedi. Örsçek, korumalar tarafından ağzı elle örtülerek uzaklaştırılırken, kendisine sevgi gösterisinde bulunan vatandaşlarla kısa süre sohbet eden Gül, ardından dayısının evine girdi.
Korumalarının uzaklaştırmanının ardından aynı sokaktaki kendi apartmanlarına giren Sinem Örsçek bir süre sonra dışarı çıktı. Basın mensuplarına açıklama yapan Örsçek, Hacettepe ([Only Registered Users Can See Links]) Üniversitesi İstatistik ([Only Registered Users Can See Links]İstatistik/1/1114014/) bölümünden mezun olduğunu, endüstriyel asarım mesteri yaptığını anlattı. Örsçek, bugüne kadar birçok ekonomik kriz ([Only Registered Users Can See Links]) yaşandığını, başarılı bir öğrenim hayatı geçirmesinde, okuduğu okullarda her zaman birinci olmasına rağmen iş bulamadığını, tepkisinin buna olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Gül'ün korumaları Örsçek'e iş bulma konusunda yardımcı olacakları sözünü verdi. Örsçek daha sonra Gül'ün dayısının evinin tam karşısındaki apartmanda bulunan dairelerine girdi.

Nixie
4 July 2009, 10:06
[Only Registered Users Can See Links]
DTP ([Only Registered Users Can See Links])’lilerden Barzani ([Only Registered Users Can See Links])’ye ‘Demokratik ol’ mektubu

DTP ([Only Registered Users Can See Links]) Genel Başkanı Ahmet Türk ile Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna ([Only Registered Users Can See Links]), Kürt kökenli Irak ([Only Registered Users Can See Links]) Cumhurbaşkanı Celal Talabani ([Only Registered Users Can See Links]) ve Kuzey Irak ([Only Registered Users Can See Links])’taki Bölgesel Kürt Yönetimi’nin lideri Mesud Barzani ([Only Registered Users Can See Links])’ye bir mektup yazdı.
Türk ve Ayna, 25 Temmuz’da Kuzey Irak’ta yapılacak seçimlere terör örgütü PKK ([Only Registered Users Can See Links])’nın denetimindeki Hiwa (Umut) partisinin girmesine izin verilmemesini eleştirirken, “Demok-ratik olun” çağrısı yaptı.
Türk ve Ayna’nın mektubu, Talabani ile Barzani’ye iletilmek amacıyla KDP ve KYB’nin Ankara ([Only Registered Users Can See Links]) temsilciliklerine verildi. Türkiye’de Kürtler adına siyaset ([Only Registered Users Can See Links]) yapan partilerin, Kürt kimliğinin tanınmamasına rağmen seçimlere katılabildiği öne sürülen mektupta şu görüşlere yer verildi:
Dünya izliyor’
“Federal Kürdistan Bölgesi’nde 25 Temmuz’da yapılacak seçimlerin sadece Federal Kürdistan Bölgesi’ni etkilemeyeceğini özellikle vurgulamak istiyoruz. Dünyadaki tüm Kürtler açısından önemli gördüğümüz bu seçimlerin Federal Kürdistan Bölgesi halkı için hayırlı olmasını yürekten diliyoruz.
Kürtlerin demokratikleşme yolunda ve kendi geleceklerini tayin etmeleri açısından son derece önemli gördüğümüz seçimlerin tüm Kürtler ve dünya ülkeleri tarafından dikkatlice izlendiğinin farkında olduğumuzu belirtmek istiyoruz.
Dolayısıyla, seçimlerin şeffaflığı ve temsiliyette adaletin sağlanabilmesi için asgari koşulların ilgili makamlarca sağlanmasına yönelik görüşümüzü, kardeşliğimizden doğan hukuk gereği ifade etme ihtiyacı hissediyoruz.
Bu durumla bağlantılı olarak bölgedeki tüm siyasi partilerin, eşit koşullar altında yarışmasını son derece hayati önemde görmekteyiz.
Bölgede istikrarın ve barışın tesis edilmesi açısından herkesin ve her kuruluşun bu konuda gerekli hassasiyeti göstermesini yürekten ümit ediyoruz.
Seçim öncesi kamuoyuna yansıyan ‘Hiwa Listesi’nin seçimlere katılmasının engellenmesi haberi partimiz tarafından büyük üzüntüyle karşılanmış ve demokrasi adına kaygılandırmıştır.

‘Sürece katkı sağlamaz’
Irak Yüksek Seçim Kurulu’nun almış olduğu bu kararın Kürt halkının demokratikleşme sürecine bir katkıda bulunmadığını açıkça belirtmek istiyoruz.
Bildiğiniz gibi Kürt dili ve kimliğinin dahi tanınmadığı, Kürtlerin hakları ve özgürlükleri için mücadele edenlerin yoğun siyasi baskı ve yasaklara maruz kaldığı Türkiye’de bile Kürtler adına siyaset yapan partiler seçimlere katılabilmektedir.

‘Dışlama ironik’
Federal Kürdistan Bölgesi’nde Kürtlerin özgürlüğü ve demokratikleşmesi için mücadele eden ‘Hiwa Listesi’ gibi bir oluşumun ironik bir şekilde siyaset dışı bırakılmasının Irak’ın ve Federal Kürdistan’ın demokratikleşmesine katkı sağlamayacağını düşünüyoruz.
Dileriz ki hükümetiniz ve yetkili kurumlarınız önümüzdeki seçim sınavını demokratikleşme yolunda Kürt halkına layık bir şekilde gerçekleştirir ve Ortadoğu ([Only Registered Users Can See Links]ğu/1/1113951/)’nun demokratikleşmesi açısından önemli bir rol üstlenir.
Bu vesileyle seçimlerin tüm Kürtlere hayırlı olmasını ve kardeş halkımızın iradesinin hiçbir baskı altında kalmadan sandığa yansımasını umut eder, başarılar dileriz.”

Yasak ([Only Registered Users Can See Links]) Bağdat ([Only Registered Users Can See Links]ğdat/1/1113951/)’tan geldi
Kuzey Irak’ta faaliyetleri yasaklanan PKK’nın denetimindeki PÇDK’nin kurduğu “hülle partisi” Hiwa’nın Arap ([Only Registered Users Can See Links])çası “El Amal” olarak biliniyor.
‘Hiwa Listesi’nin, 25 Temmuz’da yapılacak seçimlere katılması Bağdat’taki merkezi hükümet tarafından bir süre önce yasaklanmıştı. Kuzey Irak Bölgesel Seçim Komisyonu Başkanı Ali Kader, Bağdat’taki adli makamlar tarafından kendilerine El Amal adlı partinin faaliyetlerinin yasaklandığı yönünde bilgi gelmesi üzerine bu partinin listeden çıkarıldığını belirtmişti. El Amal’ın başındaki isim olan Necibe Ömer de, kararı siyasi gördüklerini belirterek itiraz edeceklerini söylemişti.

Nixie
4 July 2009, 10:09
[Only Registered Users Can See Links]
BBP ([Only Registered Users Can See Links])'den pankart davası

Sivas ([Only Registered Users Can See Links]) Madımak Oteli ([Only Registered Users Can See Links]ımak%20Oteli/1/1113737/)'nde 37 kişinin yanarak ölümüyle sonuçlanan olayların 16. yıldönümünde düzenlenen anma töreninde bir kişinin taşıdığı "Gülerek yaktın, donarak öldün" ifadelerinin yer aldığı pankart nedeniyle BBP ([Only Registered Users Can See Links]) Sivas İl Başkanlığı tarafından suç duyurusunda bulunulacak. BBP Sivas İl Başkanı Zeki Haral, "Aklıselim olan ve insanlık onuru taşıyan hiçbir kişi, kurum ve kuruluşumuz da bu ölüm tacirlerinin tahriklerine göz yummamıza ne de sessiz kalmamıza asla razı olmayacaktır" dedi.

"YAZICIOĞLU, SİVAS OLAYLARINDA 33 KİŞİNİN CANINI KURTARMAK İÇİN ÇALIŞMIŞTI"
İl binasında basın ([Only Registered Users Can See Links]ın/1/1113737/) toplantısı düzenleyen Büyük Birlik Partisi (BBP) Sivas İl Başkanı Zeki Haral, pankart hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirterek, "Sivas üzerinde oynanan oyunları çığırından çıkartacak boyutlara getirme gayretlerine de müsaade etmeyeceğiz" dedi. Haral, "Hiçbir karalama faaliyeti, yapılan her türlü ajitasyonlar, alçakça tertiplenen provokeler, şer güçlerin, bölücü ve yıkıcı emeller taşıyanların gayretleri bu mübarek şehir, bu sultan şehir, bu destan şehir Sivas'ımızı ve aziz hemşerilerimizi hedef alarak adice, süfli emellerine malzeme yapmaya yetmeyecektir.

16 yıl önce yaşanan çok vahim ve asla tasvip edilemez haince tezgahlanan olay üzerinden yıllarca adeta bir kan emici vampir gibi her türlü rant ([Only Registered Users Can See Links]) oluşturmaya çalışanlar; bu sene de haklı ve masumane bir anma haklarını kullanma yerine yine karanlık yüzleriyle ortaya çıkmışlardır" diye konuştu.

"Gülerek yaktın, donarak öldün' yazılı pankartı da taşıyarak aslında o gün olayları çıkaran zihniyetle bu gün bu pankart tahrikkarlığını yapanların birbirinden hiç de farklı olmadıklarını ortaya koymuşlardır" diyen Haral, şöyle devam etti:
"2 Temmuz olayları karşısında merhum Genel Başkanımız Muhsin Yazıcıoğlu ([Only Registered Users Can See Links]ıcıoğlu/1/1113737/)'nun asil tutumu, olaylarda partimizin o tarihteki il binamızın arka tarafından 33 kişinin canının kurtarılması yönündeki gayret ve direktifleri açıkça biliniyor olmasına rağmen şerefsizce taşıdığınız bu pankartın iğrençliği karşısında bütün bir Sivas olarak nefret ve şiddetle kınanacağınızı bildiğiniz halde tahriklerinizi yine sürdürmeye devam ediyorsanız biliniz ki köpeklerin insanlık güneşine doğru havlaması asla o güneşe ve ondan aydınlananlara tesir etmeyecektir. Yeter artık çekin kirli ellerinizi bu şehrin üzerinden. Yeter artık hain emellerinize Sivas'ımızı alet etmekten vazgeçin. Susuyorsak, sabrediyorsak, tahammül ediyorsak bu acizliğimizden değil alicenaplığımızdandır. Hak ettiğiniz sıfatları göz önüne aldığımızda sizi kesinlikle dikkate almamamız gerekse de Sivas üzerinde oynanan oyunları çığırından çıkartacak boyutlara getirme gayretlerine de müsaade etmeyeceğimiz bilinmelidir. Alevisi, sünnisiyle hiçbir ayrım ve farklılık duymadan bütün kutsal değerlerimizle, vatanımız, bayrağımız, Kuran'ımız, cumhuriyetimiz ve demokrasimiz için el ele, gönül gönüle bir sevgi yumağı oluşturduğumuzu, Peygamber Efendimiz, Hz. Ali'miz, Mustafa Kemal'imiz, Aşık Veysel ([Only Registered Users Can See Links]şık%20Veysel/1/1113737/)'imiz ortak paydalarımızla bir ve beraber olarak ebediyen dostluğumuz ve kardeşliğimizin temel unsurları olduğunun da bilinci ve inancı içinde her türlü provokasyonlara karşı bir ve beraber duracağımızı da bir kere daha dosta düşmana karşı yeniden ilan ediyoruz."

Haral açıklamasının sonunda bir ulusal gazetede (Zaman) yer alan Madımak Oteli'nin tam karşısında bulunan Alperen Ocakları ([Only Registered Users Can See Links]ı/1/1113737/) bürosunun penceresine Muhsin Yazıcıoğlu posterinin asıldığı iddiasının yanlış olduğunu söyleyerek, "Haberi kınıyoruz" dedi.

2 Temmuz 1993'te meydana gelen Sivas olaylarının yıldönümü nedeniyle dün düzenlenen anma etkinlikleri sırasında Madımak Oteli yakınındaki bir dükkanın camından bir kişi Muhsin Yazıcıoğlu'nun posterini gösterip "Şehitler ölmez" diye slogan atmış, kalabalıktan da bu kişiye su şişeleri, çakmaklar atılmıştı. Anma törenine katılanlardan birinin taşıdığı "Gülerek yaktın donarak öldün" pankartı da dikkat çekmişti.

Nixie
4 July 2009, 10:13
[Only Registered Users Can See Links]
dişi sayesinde görmeye başladı...

12 yıl önce inşaat işçisi olarak çalışırken 60 derece sıcaklıktaki dökme alüminyumun yüzünde patlaması sonucu kör olan Martin Jones, dört yıl önce evlendiği karısı Gill'i mucize bir ameliyat sayesinde ilk defa gördü.

42 yaşındaki Jones, "Karımla kör olduğum zaman tanıştım ve görüşümü yeniden kazanmak izin bir şansım olduğunda görmek istediğim ilk insan da O'ydu. Doktorlar sargıları çıkardı ve suya bakmak gibi bir şeydi. Önce bir siluet gördüm ve bu siluet O'na aitti. İnanılmaz bir şeydi. Görüşümü yeniden kazanırken olağanüstü duygulara kapıldım. Bunu kelimelerle ifade edemem. Kelimeleri ötesinde..." diye konuştu.

Jones vahim kazada sol gözünü tamamen kaybetti ve vücudunun yüzde 37'sinde yanıklar oluştu. Doktorlar Jones'un sağ gözünü kurtardı, ama retinası büyük ölçüde zarar gördüğünden bir daha asla göremeyeceğini söylediler.

Nottingham'daki özel bir göz hastanesinde gördüğü tedavi de başarıyla sonuçlanmadı. Buradaki doktorlar bir bağışçıdan alınan kök hücreleriyle Jones'un yeniden görmesini sağlamaya çalıştı.

Jones'un hayatını değiştiren ise Brighton'lu cerrah Christopher Lui'nin gerçekleştirdiği operasyon ([Only Registered Users Can See Links]) oldu.

'Osteo-Odonto-Keratoprosthesis' olarak bilinen ve ilk kez İtalyan ([Only Registered Users Can See Links]İtalyan/1/1114012/) profesör Benedetto Strampelli tarafından 1963'te uygulanan bir yöntem sayesinde, Jones, İngiltere ([Only Registered Users Can See Links]İngiltere/1/1114012/)'de bu şekilde görüşüne yeniden kavuşan ilk kişi oldu.

Dr Liu, Jones'un dişini kullanarak, bundan özel bir optik lens ([Only Registered Users Can See Links]) tutucusu oluşturdu. Bu optik lens de ışığın Jones'un gözüne girmesini ve görebilmesini sağladı.

İmplant (vücut içerisine ve canlı dokulara cansız maddelerin yerleştirilmesi) için canlı bir diş gerekiyor. Çünkü doktorlar, gözün plastik bir materyali kabul etmeyebileceğini söylüyor.Böylece Dr. Liu, Jones'un operasyon için büyüklüğü ve şekli en uygun olan dişini köküyle birlikte çekti.

Buna daha sonra küp bir şekil verdildi ve lensin yerleştirileceği merkeze de bir oyuk açıldı. Diş üç ay boyunca yeni doku ve kan damarları üretebilmesi ve gözün içinde yer etmesine yardımcı olması için Jones'un yanağına nakledildi.

Sekiz saat süren hassas bir operasyonla diş yanaktan alındı ve Jones'ın gözüne bir deri parçasının arkasına dikildi. Ameliyatın ardından iki hafta içinde Jones'un sağ gözü mükemmel bir görüşe sahip oldu.

Görüşüne mucize bir şekilde yeniden kavuşan Jones, "12 yıldır kördüm. Yeniden görmeye başladığımda herşey değişmişti. Gördüğüm ilk araba bir Smart car oldu ve gülmekten kendimi alamadım. Arabanın yarısını kim götürmüş diye düşündüm. Yeniden görebilmek hayatımı değiştirdi. Dünyada neler olup bittiğini görebilmenin hazzını yeniden yaşıyorum. Arkadaşlarım inanmıyorlar. Güneş gözlüğümü çıkardığımda 'Aman Tanrım bilimkurgu filminden fırlamış gibisin' diyorlar" diye konuştu.

Jones'un kazadan sonra körler merkezinde eğitim ([Only Registered Users Can See Links]ğitim/1/1114012/) verdiği sırada tanıştığı ve 2005'te evlendiği karısı Gill de durumdan hayli memnun. Ameliyatın ardından kocasının kendisini ilk kez göreceği için heyecanlandığını anlatan Gill, çok mutlu olduğunu söyledi.