PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Nasrettİn hoca :)


DuNyaM
15 July 2009, 20:09
http://www.google.com.tr/images?q=tbn:YIsPSu4kjoYOYM::www.medyaline.com/haberresim/nasrettinhoca.gif (http://www.google.com.tr/imgres?imgurl=http://www.medyaline.com/haberresim/nasrettinhoca.gif&imgrefurl=http://hocanasrettin-nasreddin.blogspot.com/2008/03/nasrettin-hoca-resimleri.html&h=399&w=361&sz=69&tbnid=YIsPSu4kjoYOYM:&tbnh=124&tbnw=112&prev=/images%3Fq%3DNASRETT%25C4%25B0N%2BHOCA&hl=tr&usg=__McJfuCjbH8JyarSk81QwrJ0YADE=&ei=IileSubFHI6f_Abpk4jmDA&sa=X&oi=image_result&resnum=1&ct=image) http://www.google.com.tr/images?q=tbn:O8Nr_ExtWdhEiM::www.debdebe.org/wp-content/nasrettin-hoca.jpg (http://www.google.com.tr/imgres?imgurl=http://www.debdebe.org/wp-content/nasrettin-hoca.jpg&imgrefurl=http://www.debdebe.org/page/28/&h=666&w=500&sz=62&tbnid=O8Nr_ExtWdhEiM:&tbnh=138&tbnw=104&prev=/images%3Fq%3DNASRETT%25C4%25B0N%2BHOCA&hl=tr&usg=___QlD7-DiFn6Ws7teTDou4WsqPpE=&ei=IileSubFHI6f_Abpk4jmDA&sa=X&oi=image_result&resnum=4&ct=image)

1208 yılında Eskişehir'in Sivrihisar ilçesine bağlı hortu köyünde doğan ( bugün Nasrettin Hoca Kasabası )Nasreddin Hoca , insanlara doğru yolu gösteren, iyilikleri bildiren, doğruya sevk eden ve kötülüklerden sakındıran bir veli idi. Bu işi yaparken tabiatı icabı kendisine has bir yol tutmuştur. Böylece hakkın anlatılması ve cemiyetteki bozuk yönlerin düzeltilmesi için, meseleyi halkın anlayacağı bir dil ve üslub ile, gayet manidar latifeler (http://tr.wiktionary.org/wiki/latife) halinde kısa ve öz olarak dile getirmiştir. Fıkraları hikmet (http://tr.wikipedia.org/wiki/Hikmet) ve ibret dolu birer darb-ı mesel (http://tr.wiktionary.org/wiki/darb-%C4%B1_mesel)(atasözü) gibidir. Bu bakımdan adına uydurulan edep dışı ve nükteden uzak bir takım fıkraların onunla bir ilgisi yoktur. Manidar latifeleri önce yakın çevresinde şifahi olarak dilden dile dolaşmış, sonraları gitgide yayılmış ve zamanla bir takım değişikliklere uğramıştır.devamı Bu sebeple onun olmayan bir takım bayağı fıkralar da ona mal edilerek anlatılmıştır. Yapılan ilmi çalışmalar, onun ilim (http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0lim) ve edep (http://tr.wiktionary.org/wiki/edep) sahibi bir veli (http://tr.wikipedia.org/wiki/Veli) olduğunu, söz konusu sıradan basit fıkraları söylemediğini açıkça göstermektedir. Ayrıca, Nasrettin Hoca´nın efsanevi (http://tr.wikipedia.org/wiki/Efsanevi) bir kişi değil, on üçüncü asırda Anadolu Selçukluları (http://tr.wikipedia.org/wiki/Anadolu_Sel%C3%A7uklular%C4%B1) zamanında yaşamış salih (http://tr.wikipedia.org/wiki/Salih) bir müslüman (http://tr.wikipedia.org/wiki/M%C3%BCsl%C3%BCman) olduğunu ortaya koymuştur. Çünkü nükteleri, bir insanın başından geçen gülünç hadiselerin ifadesi değil, görünüşte gülünç aslında ince hikmetleri dile getiren, düşündürücü latifelerdir. Ayrıca Türk milletinin zeka inceliğini, nükte gücünü en iyi şekilde yansıtan bu nüktelerin belirli vasfı; Allahü tealanın emir ve yasaklarını latif bir üslup ile bildirilmesidir.
Bu latifelerin toplandığı eserlerden biri, Londra (http://tr.wikipedia.org/wiki/Londra)´da British Museum (http://tr.wikipedia.org/wiki/British_Museum)´da. Haza Terceme-i Nasreddin Efendi Rahme başlıklı yazma eserdir. Ancak bu eserdeki latifelerin bir kısmı, onun üslubuna ve nükte tekniğine uymamaktadır. Nitekim eserin sonunda bu durum: "İşte Nasreddin Efendinin kibar-ı evliyadan (Evliyanın Büyüklerinden) olduğuna şek ve şüphe yoktur. Merhumun bu kıssalardan haberi var, yok böyle yazmışlar. Her kim okuyup tamamında bu merhumun ruhu için bir Fatiha (http://tr.wikipedia.org/wiki/Fatiha) bağışlarsa, Hak sübhane ve teala ol kimsenin ahir (http://tr.wikipedia.org/wiki/Ahir) ve akıbetini (http://tr.wiktionary.org/wiki/ak%C4%B1bet) hayr eyleye" şeklinde belirtilmiştir. Ayrıca, Nasreddin Hoca adlı eserde başka nüktelerine yer verilmiştir.
Nasreddin Hoca, fert (http://tr.wiktionary.org/wiki/fert) ve toplumu (http://tr.wikipedia.org/wiki/Toplum) her yönüyle çok iyi tanımış, insanların aile, komşuluk, dostluk, ticari münasebetlerine ait cemiyette gördüğü aksaklıkları düzeltmek ve onlara nasihat etmek maksadıyla nüktelerle dile getirmiş, onları düşünmeye ve doğruya sevk etmiştir. Sosyologlar (http://tr.wikipedia.org/wiki/Sosyolog) ve psikologlar (http://tr.wikipedia.org/wiki/Psikolog), insanı ve cemiyeti tanıyıp, onların çeşitli yönlerini incelemek için onun latifelerinden çok istifade etmişlerdir.
Nasreddin Hoca fıkraları, batı (http://tr.wikipedia.org/wiki/Bat%C4%B1) dillerine de çevrilmiş ve bu dillerde Hoca hakkında mühim neşriyat (http://tr.wiktionary.org/wiki/ne%C5%9Friyat) yapılmıştır. Bunlar arasında Pierre Mille (http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Pierre_Mille&action=edit&redlink=1)´in Nasreddin et son epouse adlı kitabı, Edmonde Savussey (http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Edmonde_Savussey&action=edit&redlink=1)´in La Litterature Populaire Turque adlı eserindeki Nasreddin Hoca bölümü, Jean Paul Carnier (http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Jean_Paul_Carnier&action=edit&redlink=1)´in Nasreddin Hoca et ses Histoires Turques adlı eserleri zikretmek yerinde olur. .