PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : gümüşdüğme


ceyLin
16 November 2008, 16:13
Gümüşdüğme (Tanacetum parthenium - Chrysanthenum parthenium)[Only Registered Users Can See Links] 20-60 cm yükseklikte[Only Registered Users Can See Links] kokulu ve otsu bir bitkidir. Yaprakları parçalı[Only Registered Users Can See Links] parçalar seyrek ve tüylü olup; kapitulumlar dalların ucunda 5-30 çiçekli kümeler halinde toplanmıştır. Kapitulumlar 13-22 mm çapında[Only Registered Users Can See Links] kenardaki çiçekler dil biçiminde ve beyaz[Only Registered Users Can See Links] ortadakiler tüp şeklinde ve sarı renklidir. Anavatanı Güneybatı Avrupa olup[Only Registered Users Can See Links] Amerika’ya bir süs bitkisi olarak götürülmüştür. Ticari olarak üretimi Japonya[Only Registered Users Can See Links] Afrika ve Avrupa’ da yapılmaktadır. Türkiye’ de ise yabani olarak Trakya[Only Registered Users Can See Links] Kuzey ve Doğu Anadolu’da yetişmektedir.Bitkinin tedavi amaçlı kullanımı Eski Yunan ve Romalı’ lara kadar uzanmaktaysa da[Only Registered Users Can See Links] bu bitkiye karşı modern ilgi 1980’ lerde başlamıştır. Eski Yunan ve Romalı’lar[Only Registered Users Can See Links] Yunanlı Hekim Dioscorides’in kayıtlarına göre bu bitkinin sap[Only Registered Users Can See Links] yaprak ve çiçeklerini[Only Registered Users Can See Links] ateş düşürücü[Only Registered Users Can See Links] baş ağrıları ve bunlara eşlik eden bulantı[Only Registered Users Can See Links] depresyon gibi semptomlara[Only Registered Users Can See Links] mide ağrıları ile düzensiz adet görmeye karşı kullanmaktaydılar. 1980’ lerin başında bitkinin taze yaprakları bazı Avrupa ülkelerinde migren’ e karşı (Günde 2-3 taze yaprak ekmek içine konularak veya bal ile ezilerek yemek suretiyle) kullanılmaya başlanınca[Only Registered Users Can See Links] bazı üniversiteler ve klinikler bir dizi araştırmaya başladılar. 1980’lerin başlarından itibaren yapılan bu bilimsel araştırmalar migrene karşı pozitif sonuçlar verince Gümüşdüğme binlerce yıldan sonra tekrar ilgi çekti. Gümüşdüğme bitkisinin etken maddesi olan parthenolid’ lerin[Only Registered Users Can See Links] ağrıyı ileten prostoglandin’ leri ve migreni tetiklediğine inanılan serotonin hormonunun üretimini engellediği[Only Registered Users Can See Links] kılcal damarlarda platelet (kanın pıhtılaşmasını sağlayan küçük hücreler) oluşumunu azalttığı bu araştırmalar neticesinde bulunmuştur.
[Only Registered Users Can See Links]ılan çalışmalar Gümüşdüğme’ nin migren’ in sıklığını ve şiddetini azaltabildiğini göstermektedir. Ek olarak migren’ e eşlik eden bulantı[Only Registered Users Can See Links] baş dönmesi ve depresyon gibi semptomlarda da bir azalma gözlenmiştir. (23/7/1988 The Lancet- British Medical Journal; J.J. Murphy[Only Registered Users Can See Links] J.R.A. Mitchell of the Department of Medicine[Only Registered Users Can See Links] University Hospital[Only Registered Users Can See Links] Nottingham[Only Registered Users Can See Links] England). Gümüşdüğme’ nin migren’ e karşı etkisini hissedebilmek için birkaç ay (1-2 ay) düzenli kullanımı büyük önem taşımaktadır.Yakın zamanda İngiltere’ de yapılan bir araştırmada ise Gümüşdüğme’ nin içeriğinde temel yağlar[Only Registered Users Can See Links] flavonoid glikozitler[Only Registered Users Can See Links] pinen türevleri ve kostik asit’ e ilave olarak yeni bir flavonol olan ve tanetin adı verilen anti-inflammatuar (anti-inflammatory) etkili bir madde bulunmuştur. Bu etkisinden dolayı söz konusu bitki İngiltere’ de romatoid artrit veya artrit (Arthiritis-mafsal-eklem iltihabı) tedavisinde de kullanılmaya başlanmıştır. (Bu çalışma Phytochemistry dergisinin Ocak 1995 baskısında yayımlanmıştır.)

UYARILAR: Gümüşdüğme’ nin tavsiye edilen dozlarda bir yan etkisi yoktur ancak yüksek dozlarda çok uzun süreli olarak kullanılırsa bazı alerjik reaksiyonlar ve mide rahatsızlığı olanlarda tahrişler görülebilir. Hamileler[Only Registered Users Can See Links] emziren anneler ve çocukların kullanmamaları tavsiye edilmektedir. Ayrıca herhangi bir kan inceltici ilaçla (warfarin[Only Registered Users Can See Links] heparin gibi) kullanılmaması önerilmektedir.
[Only Registered Users Can See Links]ım Önerisi:Gıda takviyesi olarak; tercihen yemeklerle beraber veya tok karına günde 1-6 kez 1 kapsül alınabilir.