PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Yeniden Keşfedilen Meyve: Nar


Syst3m
20 August 2009, 10:49
[Only Registered Users Can See Links]



İspanya’nın güneyindeki üç büyük dinin birlikte yaşadığı Endülüs Bölgesi’nin ve eski bir Emevi şehri olan Granada’nın simgesi… Bu şehirde yapılan süsleme[Only Registered Users Can See Links] seramik ve hatıra eşyalarında nar motiflerini görmek mümkündür. Ayrıca çok güzel bir yarı değerli taş olan “granat”[Only Registered Users Can See Links] nar tanelerine benzer olmasından dolayı adını[Only Registered Users Can See Links] bu bitkinin Latince adından (Punica granatum) almaktadır. “Grantanum” kelimesi ise Latince’de “granum” kelimesinde türetilmiş olup[Only Registered Users Can See Links] tane[Only Registered Users Can See Links] tohum anlamına gelmektedir.
Bizim kültürümüzde de nar[Only Registered Users Can See Links] oldukça sık karşımıza çıkmaktadır. Sofralarımızda çeşitli şekilleri kullanılırken[Only Registered Users Can See Links] türkülerimizde[Only Registered Users Can See Links] bilmecelerimizde[Only Registered Users Can See Links] halk deyişlerimizde hatta masallarımıza kadar geniş bir alan içinde nara rastlamak mümkündür.
Çeşitli inanış ve dinler içinde nar değişik anlamlar ifade etmektedir. Nar[Only Registered Users Can See Links] Tevrat’ta kutsallık[Only Registered Users Can See Links] doğurganlık ve bolluk simgesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Hristiyanlık için önemi[Only Registered Users Can See Links] kıyamet günü ve sonsuz hayat sembolü olmasından dolayıdır. Kur’anı Kerim’de ise nar için cennet meyvesi olduğu söylenmekte ve çeşitli ayetler içinde Allah’ın yaratma gücünün bir sembolü olarak tasvir edilmektedir.
Şifalı bitkiler arasında yer alan narın özellikle meyve ve meyve kabuğu kullanılırken[Only Registered Users Can See Links] yer yer kökü ve çiçeği de tedavide tercih edilmektedir. Bu maksatla[Only Registered Users Can See Links] bazı karışımlarla birlikte ağız yoluyla alınıp içilirken[Only Registered Users Can See Links] merhem olarak da kullanılmaktadır.
C vitamini[Only Registered Users Can See Links] çeşitli enzimler[Only Registered Users Can See Links] demir ve potasyum yönünden zengin olan nar[Only Registered Users Can See Links] bu sebeple antioksidan (virüsler ve mikropları etkisiz hale getirir[Only Registered Users Can See Links] hücrelerin oksitlenerek zarar görmesine engel olur) özellik kazanır. Doktorlar tarafından özellikle kış aylarında bağışıklık sistemimizin güçlenmesi için tavsiye edilmektedir. Kansere (cilt kanseri[Only Registered Users Can See Links] prostat kanseri) karşı sahip olduğu koruyucu özelliği de[Only Registered Users Can See Links] çeşitli araştırmalar tarafından ortaya konulmuştur. Cilt üzerinde enfeksiyon ve yara iyileştirici etki gösterirken nar[Only Registered Users Can See Links] ergenlik sivilcelerinin giderilmesinde (bunun için ekşi nar suyu sirkeyle karıştırılır ya da kaynatılmış nar kabuğu suyu ile gül suyu karışımı sivilcelerin üstüne sürülür)[Only Registered Users Can See Links] ağız hastalıkları tedavisinde ve orta kulak iltihabına karşı da doktorlar tarafından tavsiye edilmektedir. Ayrıca antiviral özelliğe sahip olmasından dolayı enfeksiyon hastalıkları ve gribe karşı kullanılmasına neden olmaktadır.
Yapılan araştırmalar narın içerdiği bir takım maddelerle kolesterol ve şekeri dengelediğini[Only Registered Users Can See Links] damar tıkanıklığını önleyerek kalbi koruyup kuvvetlendirdiğini[Only Registered Users Can See Links] çarpıntıyı engelleyip[Only Registered Users Can See Links] tansiyonu düşürdüğünü göstermektedir. Bunun için de günde bir bardak nar suyu içilmesi tavsiye edilmektedir.

Yorgun Yürek
20 August 2009, 10:50
Sindirim sistemiyle bağlantılı olarak karın ağrılarını geçirmede[Only Registered Users Can See Links] gaz söktürmede[Only Registered Users Can See Links] mideyi kuvvetlendirmede ve ülsere karşı etkili olduğu görülmüştür. Glikozit[Only Registered Users Can See Links] tanin ve alkolid içerdiği için ishale karşı son derece etkilidir. Bunun için ise kaynatılmış nar yaprağı önerilmektedir. Meyve kabuğu[Only Registered Users Can See Links] özellikle kurt düşürmede[Only Registered Users Can See Links] bağırsak parazitlerine karşı tedavide[Only Registered Users Can See Links] tenya ve dizanteriye karşı tercih edilebilmektedir. Bunun dışında bağırsak iltihabı için narın çeşitli karışımlarla macun halinde tüketilmesi önerilmektedir. Etli kısmının sıkılıp içilmesi sonucu safra sökücü olarak da kullanılır. Kusmayı kesmek için yine nar tavsiye edilebilir.
İdrar söktürücü[Only Registered Users Can See Links] böbrek yaralarını iyileştirici[Only Registered Users Can See Links] idrar yolu kanamalarını geçirici[Only Registered Users Can See Links] basur tedavisi; ağır adet kanamaları[Only Registered Users Can See Links] vajinal akıntı[Only Registered Users Can See Links] erkek ve kadın üreme yollarındaki enfeksiyonlara karşı[Only Registered Users Can See Links] adet düzenleyici[Only Registered Users Can See Links] frengi ve bel soğukluğu gibi hastalıkların tedavisinde nar[Only Registered Users Can See Links] geçmişte kullanılmıştır.
Bunlar dışında genel olarak ağrı kesici[Only Registered Users Can See Links] kan yapıcı ve enerji verici olarak kullanımı[Only Registered Users Can See Links] solunum yolu rahatsızlıklarında[Only Registered Users Can See Links] süt salgısı arttırmada[Only Registered Users Can See Links] burun poliplerine ve kabızlığa karşı[Only Registered Users Can See Links] göz ağrıları ve göz sarılığını giderici özellik göstermesi[Only Registered Users Can See Links] cerrahi yaraların iyileştirilmesi[Only Registered Users Can See Links] menenjit ve fıtık gibi rahatsızlıklarda kullanımı[Only Registered Users Can See Links] saçsakal ağarmalarını geçirmede ve kellik tedavisinde nar bitkisinden yararlanılması sahip olduğu şifalar konusunda bizleri bir nebze de olsa aydınlatmakta ve insanlık için ne denli önemli özelliklere sahip olduğunu göstermektedir.
Son dönemlerde yapılan çalışmalar özellikle nar suyu üzerinde yoğunlaşmaktadır. Antikanser ve antioksidan özelliği bilinen bir madde olan ellagik asit[Only Registered Users Can See Links] nar suyunda oldukça fazladır. Hesaplamalara göre içerdiği antioksidan miktarı yeşil çay[Only Registered Users Can See Links] kızılcık ve portakal suyuna göre 3 kat daha fazladır. Bu nedenle[Only Registered Users Can See Links] hiç nar suyu içmeyi denemediyseniz[Only Registered Users Can See Links] haydi bir sefer deneyin. Göreceksiniz tadından vazgeçemeyeceksiniz.
Şifaları eskiden de bu derece bilinir miydi bilinmez ama bizler zaten aşure[Only Registered Users Can See Links] güllaç[Only Registered Users Can See Links] muhallebi ve daha birçok tatlıyı süslerken nardan faydalanıyorduk. Belki son zamanlarda yapılan çalışmalar salatalarda ve yemeklerde daha sık kullanılmasına[Only Registered Users Can See Links] yaz aylarında ferahlamak amacıyla gazlı içecekler yerine serin nar suyunu tercih etmemize vesile olmuştur[Only Registered Users Can See Links] kim bilir?
Ekolojik ve Ekonomik Yönüyle Nar
Punicaceae familyası içinde yer alan nar[Only Registered Users Can See Links] Punica granatum olarak adlandırılmaktadır. Anavatanı Batı Asya olmakla birlikte Akdeniz ülkelerinde[Only Registered Users Can See Links] Azerbaycan[Only Registered Users Can See Links] Çin ve Japonya’da da üretimi yapılmaktadır. Ülkemizde daha çok Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde görülmektedir.
Çok yıllık ve çalı formunda olan bu bitki sağlam bir kök sistemine sahiptir. Gövdesi gayri muntazamdır ve sık dallı bir yapı gösterir. HaziranTemmuz aylarında çiçeklenen bu bitkinin meyvesi portakal büyüklüğündedir ve olgunlaştıkça rengi yeşilden kırmızıya döner. Derimsi bir kabuğa sahip olan etli meyve içinde çok sayıda tohum barındırır ki bu kısım yenilmektedir. Renk ve tadı; tatlı[Only Registered Users Can See Links] mayhoş ve ekşi olmasına göre çeşitlilik göstermektedir.
Kök ve gövde kabuğunda tanen[Only Registered Users Can See Links] nişasta ve alkaloitler bulunurken[Only Registered Users Can See Links] yine meyve kabuğunda tanen[Only Registered Users Can See Links] triterpenler ve az da alkaloitlere rastlanır ki bu sayede tıpta kullanılmaktadır.
Güçlü bir adaptasyon yeteneği gösteren nar genelde ılıman bölgelerde yetişir ki bu bölgelerde yazlar sıcak[Only Registered Users Can See Links] kurak ve uzun[Only Registered Users Can See Links] kışlar ılık ve yağışlıdır. Ticari meyve alınması için yüksek sıcaklıklarda çiçek açması gerekir. Geç çiçek açtıklarında ilkbahar donlarından etkilenmezken sonbahar donlarına yakalanma riskleri artar. Yıllık 500 mm yağış yeterli olurken[Only Registered Users Can See Links] bunun ilkbaharda olması istenir; çünkü yazın yağan yağmurlar meyve kalitesini bozar[Only Registered Users Can See Links] kabuğun çatlamasına neden olur.
Ticari amaca göre sofralık ya da endüstri çeşitleri yetiştirilmeli; meyvelerinin iri olması[Only Registered Users Can See Links] kabuğunun rengi ve kalınlık[Only Registered Users Can See Links] tane rengi[Only Registered Users Can See Links] yumuşaklık çekirdeklilik[Only Registered Users Can See Links] sululuk gibi özelliklerinin de ihtiyaca uygun olması gerekmektedir. Ülkemiz insanları hafif mayhoş veya tatlı[Only Registered Users Can See Links] çekirdeksiz ve iri meyveli olan narları; Avrupa’da yaşayan tüketiciler ise kabuk ve tane rengi kırmızı[Only Registered Users Can See Links] mayhoş olan nar çeşitlerini; Arap halkları ise tatlı olan narları tercih etmektedir.
Diğer birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de çok eski zamanlardan beri tanınan narın yeni yeni üretim ve tüketimi artmış[Only Registered Users Can See Links] ticareti yapılır bir meyve haline gelmiştir.