Syst3m
22 August 2009, 01:36
John Deweyhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif 1859-1952 yılları arasında yaşamış olan ve aletçilik olarak bilinen felsefe akımının kurucusu ünlü Amerikan filozof ve eğitim kuramcısıhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Charles Sanders Peirce ve William James'ın görüşlerinin bir sentezini yapmış olan Deweyhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif pragmatizmihttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif mantıksal ve ahlaki bir analiz kuramı olarak geliştirmiştir.
John Dewey 20. yüzyılın ilk yarısının en önemli Amerikalı felsefecisi olarak tanınır. 1859'da Vermonthttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Burlington'da dünyaya gelmiştir. Kısa bir öğretmenlik kariyerinin ardından felsefe alanında doktora yapmış ve 1889'dan sonra Michigan Üniversitesi'nde felsefe bölümünün başkanlığını üstlenmiştir. Daha sonraları Chicago Üniversitesi'ndeki görevi esnasında kamu eğitimiyle aktif olarak ilgilenmeye başlamış ve burada 1896-1904 yılları arasındahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif çocuk eğitimi üzerindeki gözlemlerini derinleştirdiği meşhur "laboratuar okul"u kurmuştur. Akademik kariyerinin geriye kalan uzun bölümünde Columbia Üniversitesi'nde profesör olarak çalışmıştır. Dewey'in demokratik idealini ve bu ideale ulaşmakta eğitime biçtiği rolü iyi anlayabilmek için onun içinde yaşadığı dönemi kaba hatlarıyla tarif etmek gerekir. Dewey bir krizhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif belirsizlik ve imkânlar çağının filozofuydu. Dewey'in Amerikası'ndahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif 1890'larda Chicago halkının yaklaşık yüzde yirmisi evsizdi; her dört kişiden biri işsizdi; hastalıklar kol geziyordu ve sağlık hizmetleri nüfusun büyük bir kesimine ulaşmıyordu. Toplumsal ihtilaflar her yerdeydi: bugün görülmemiş ölçülerde şiddet içeren grevler yaygındı; toplumun zengin ve yoksul katmanları arasında derin bir uçurum vardı; siyasi partiler güç sahiplerinin elindeydi ve yerel yönetimler yolsuzluk batağına saplanmıştı. Kargaşanın hakim olduğu bu ortama her günhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif yalnızca kendi dilini konuşan yeni göçmenler ekleniyordu. İngilizce Chicago'da henüz yaygın bir dil değildi ve her dört kişiden yalnızca birinin ebeveynleri Amerika'da doğmuştu. Fakat bu kriz ve belirsizlik ortamı Dewey ideallerinin gerçekleşebileceği imkânlar da içeriyordu. 19. yüzyılın sonlarından bakıldığındahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif otuz-kırk yıl sonrasının Amerikası'nın halkın toplumsal yaşam ve siyasete katılımı anlamında hangi yönde evrimleşeceği belirsiz görünüyordu. Noam Chomskyhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif eğitim ve demokrasi hakkındaki bir konuşmasında John Dewey'i klasik liberalizmin özgürlükçü değerlerinden beslenen ve erken eğitimde gerçekleştirilecek reformların toplumsal değişim için büyük imkânlar sağlayacağına inanan bir düşünür olarak tanıtır.
DEWEYhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif John Eğitimde demokratik idealler Genbilim Editor John Dewey (1859-1952) ve Eğitimde demokratik idealler; John Dewey 20. yy'ın ilk yarısının en önemli Amerikalı felsefecisi olarak tanınır. 1859'da Vermonthttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Burlington'da dünyaya gelmiştir. Kısa bir öğretmenlik kariyerinin ardından felsefe alanında doktora yapmış ve 1889'dan sonra University of Michigan'da felsefe bölümünün başkanlığını üstlenmiştir. Daha sonraları University of Chicago'daki görevi esnasında kamu eğitimiyle aktif olarak ilgilenmeye başlamış ve burada 1896-1904 yılları arasındahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif çocuk eğitimi üzerindeki gözlemlerini derinleştirdiği meşhur "laboratuar okul"u kurmuştur. Akademik kariyerinin geriye kalan uzun bölümünde Columbia Üniversitesi'nde profesör olarak çalışmıştır. Dewey'in demokratik idealini ve bu ideale ulaşmakta eğitime biçtiği rolü iyi anlayabilmek için onun içinde yaşadığı dönemi kaba hatlarıyla tarif etmek gerekir. Dewey bir krizhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif belirsizlik ve imkânlar çağının filozofuydu. Dewey'in Amerikası'ndahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif 1890'larda Chicago halkının yaklaşık yüzde yirmisi evsizdi; her dört kişiden biri işsizdi; hastalıklar kol geziyordu ve sağlık hizmetleri nüfusun büyük bir kesimine ulaşmıyordu. Toplumsal ihtilaflar her yerdeydi: bugün görülmemiş ölçülerde şiddet içeren grevler yaygındı; toplumun zengin ve yoksul katmanları arasında derin bir uçurum vardı; siyasi partiler güç sahiplerinin elindeydi ve yerel yönetimler yolsuzluk batağına saplanmıştı. Kargaşanın hakim olduğu bu ortama her günhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif yalnızca kendi dilini konuşan yeni göçmenler ekleniyordu. İngilizce Chicago'da henüz yaygın bir dil değildi ve her dört kişiden yalnızca birinin ebeveynleri Amerika'da doğmuştu.
Fakat bu kriz ve belirsizlik ortamı Dewey ideallerinin gerçekleşebileceği imkânlar da içeriyordu. Ücretli ve mekanik iş düzeni işçi sınıfı tarafından tümüyle kabul gören bir norm haline gelmemişti; işçi sınıfı henüz tüketim toplumunun ihtiyaçlarına hizmet edecek şekilde örgütlenmemişti; yüksek siyaset büyük şirketlerin tekelinde olsa bile halk yığınlarının bunun dışında tutulması gerektiği bugün olduğu gibi meşru bir bakış açısı haline gelmemişti. 19. yüzyılın sonlarından bakıldığındahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif otuz-kırk yıl sonrasının Amerikası'nın halkın toplumsal yaşam ve siyasete katılımı anlamında hangi yönde evrimleşeceği belirsiz görünüyordu. Noam Chomskyhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif eğitim ve demokrasi hakkındaki bir konuşmasında John Dewey'i klasik liberalizmin özgürlükçü değerlerinden beslenen ve erken eğitimde gerçekleştirilecek reformların toplumsal değişim için büyük imkânlar sağlayacağına inanan bir düşünür olarak tanıtır. Dewey'e göre "üretimin nihai hedefi meta üretimi değilhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif birbirleriyle eşitlik temelinde ilişkilenen özgür insanların üretimi olmalıdır". "Eğitim bir vazoyu suyla doldurmak değilhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif bir çiçeğe kendi tarzında büyüyebilmesi için yardımcı olmaktır." Chomsky'e görehttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Dewey'in savunduğu özgürlükçü değerlerhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif içinde yaşadığı erken 20. yüzyılın yükselen değer ve yapılarıyla uzlaşmaz bir çelişki taşımaktadır. Bir tarafta Leninist ve Stalinst komuta ekonomilerihttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif diğer taraftahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif ABD ve Batı'da inşa edilmekte olan devletçi kapitalist endüstriyel ekonomilerhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif her ikisi de köklü otoriter değerleri savunmaktahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif bireylerden itaat talep etmektehttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif eşitlik temelinde dayanışmacı insani ilişkileri değilhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif vahşi ve rekabetçihttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif tahakküm arayışındaki ilişkileri desteklemektedir. 20. yüzyılda gelişen egemen siyaset ve yönetim teorilerine göre halkhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Walter Lipmann'ın sözcükleriyle "sorumlu insanların vahşi bir sürünün gürültü patırtısından azad olabileceği" bir konumda yer almalıdır; bir demokraside "bilgisiz ve başkasının işine burnunu sokanlarınhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif yani dışarıdakilerin bir işlevi vardır." Onların işlevi "eylemin meraklı bir izleyicisi olmaktırhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif fakat katılımcısı değil".
20. yüzyılda devletlerhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif şirketlerhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif politik sistemhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif medya ve okullar bu arzu ve öngörüyü gerçekleştirecek şekilde yapılanmıştır. Dewey'e göre ise "siyaset büyük şirketlerin toplum üzerindeki bir gölgesidir" ve bu böyle olduğu müddetçe "gölgenin zayıflaması maddenin kendisinin değiştiği anlamına gelmeyecektir". Yani reformların faydası çok sınırlıdır. Dewey 1920'lerde şunları ifade etmektedir: "Günümüzde iktidar üretim araçlarınınhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif malların mübadelesininhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif reklamcılığınhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif taşımacılığın ve iletişimin kontrolündedir. Bankacılığıhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif arazilerihttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif sanayii özel denetim altında tutanhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif bu denetimi basınhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif basın kuruluşları ve diğer reklam ve propaganda araçları üzerindeki komutaları ile güçlendiren özel kâr amaçlı işletmeler var oldukçahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif yanihttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif gerçek iktidar sistemihttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif baskı ve kontrolün gerçek kaynağı yerli yerinde durduğu müddetçehttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif demokrasi ve özgürlükten sözedilemez." Serbest ve demokratik bir toplumda işçiler kendi kendilerinin efendisi olmalıdırlar. O halde "çocukları özgür ve zekice çalışamayacaklarıhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif sadece verilen iş uğruna çalışacakları şekilde eğitmek dar görüşlü ve gayrı ahlaki bir yaklaşımdır".
Dewey'in demokratik idealinihttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif yüksek siyaset çerçevesinde tanımlanmış bir demokratik toplum tasarımından kesin bir şekilde ayırt etmek gerekir. Dewey'e göre demokratik toplumun temel kriteri bireyin kendi yaratıcı potansiyelini toplumsal yaşama gönüllü katılımı suretiyle ve toplumun iyiliği için çalışarak açığa çıkarabilmesidir. İnsan doğasının yaratıcı potansiyeline ve bireyde tesis edilmesi gereken katılımcı bir karaktere dayalıhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif aşağıdan yukarıya bir demokrasi ideali söz konusudur. İnsanın bireysel-psikolojik temelinden hareketle geliştirilen bu ideal bireyi toplumun iyiliği adına toplumsal bir çalışmaya davet etmek suretiyle birey ve toplum arasında bir denge arayışındadır.
Dewey'in eğitim reformuna olan ilgisi ABD ile sınırlı kalmamıştır. 1920'lerde Çinhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Meksikahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Japonyahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Türkiye ve Rusya gibi modernleşen ve eğitim altyapılarını oluşturmaya çalışan ülkeleri ziyaret etmiş ve reform çabalarına destek vermiştir. Dewey 1924 yazındahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif iki ay gibi sınırlı bir zaman aralığında Atatürk'ün davetiyle Türkiye'ye gelmiştir. Bu ziyaretin hemen ardından yazdığı rapor on beş sene boyuncahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif 1939'a kadar Türkçe'de yayımlanmamış ve İngilizce orijinali ölümünün ardındanhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif toplu çalışmalarının yayımlanması esnasında gün yüzüne çıkmıştır. Dewey'in İstanbulhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif İzmirhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Bursa ve Ankara'dahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif okulların kapalı olduğu yaz aylarında yaptığı incelemelerin sonucunda Türkiye'nin eğitimde reform çabalarına sıcak yaklaştığıhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Ankara'da mahrumiyet koşulları altında altyapısı kurulan cumhuriyet idealinden etkilendiği ve bu ideale sempatiyle baktığı görülmektedir. Yazdığı rapordahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Türkiye'yi eğitimde "aşırı merkezileşme" çabalarına karşı uyardığıhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif maarif vekaletini "çeşitliliğin" esas alınması yönünde uyardığı dikkati çekmektedir. Ayrıcahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif köy enstitüleri fikri konusunda da Dewey'in esin verici olduğu ifade edilmektedir.
John Dewey 20. yüzyılın ilk yarısının en önemli Amerikalı felsefecisi olarak tanınır. 1859'da Vermonthttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Burlington'da dünyaya gelmiştir. Kısa bir öğretmenlik kariyerinin ardından felsefe alanında doktora yapmış ve 1889'dan sonra Michigan Üniversitesi'nde felsefe bölümünün başkanlığını üstlenmiştir. Daha sonraları Chicago Üniversitesi'ndeki görevi esnasında kamu eğitimiyle aktif olarak ilgilenmeye başlamış ve burada 1896-1904 yılları arasındahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif çocuk eğitimi üzerindeki gözlemlerini derinleştirdiği meşhur "laboratuar okul"u kurmuştur. Akademik kariyerinin geriye kalan uzun bölümünde Columbia Üniversitesi'nde profesör olarak çalışmıştır. Dewey'in demokratik idealini ve bu ideale ulaşmakta eğitime biçtiği rolü iyi anlayabilmek için onun içinde yaşadığı dönemi kaba hatlarıyla tarif etmek gerekir. Dewey bir krizhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif belirsizlik ve imkânlar çağının filozofuydu. Dewey'in Amerikası'ndahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif 1890'larda Chicago halkının yaklaşık yüzde yirmisi evsizdi; her dört kişiden biri işsizdi; hastalıklar kol geziyordu ve sağlık hizmetleri nüfusun büyük bir kesimine ulaşmıyordu. Toplumsal ihtilaflar her yerdeydi: bugün görülmemiş ölçülerde şiddet içeren grevler yaygındı; toplumun zengin ve yoksul katmanları arasında derin bir uçurum vardı; siyasi partiler güç sahiplerinin elindeydi ve yerel yönetimler yolsuzluk batağına saplanmıştı. Kargaşanın hakim olduğu bu ortama her günhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif yalnızca kendi dilini konuşan yeni göçmenler ekleniyordu. İngilizce Chicago'da henüz yaygın bir dil değildi ve her dört kişiden yalnızca birinin ebeveynleri Amerika'da doğmuştu. Fakat bu kriz ve belirsizlik ortamı Dewey ideallerinin gerçekleşebileceği imkânlar da içeriyordu. 19. yüzyılın sonlarından bakıldığındahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif otuz-kırk yıl sonrasının Amerikası'nın halkın toplumsal yaşam ve siyasete katılımı anlamında hangi yönde evrimleşeceği belirsiz görünüyordu. Noam Chomskyhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif eğitim ve demokrasi hakkındaki bir konuşmasında John Dewey'i klasik liberalizmin özgürlükçü değerlerinden beslenen ve erken eğitimde gerçekleştirilecek reformların toplumsal değişim için büyük imkânlar sağlayacağına inanan bir düşünür olarak tanıtır.
DEWEYhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif John Eğitimde demokratik idealler Genbilim Editor John Dewey (1859-1952) ve Eğitimde demokratik idealler; John Dewey 20. yy'ın ilk yarısının en önemli Amerikalı felsefecisi olarak tanınır. 1859'da Vermonthttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Burlington'da dünyaya gelmiştir. Kısa bir öğretmenlik kariyerinin ardından felsefe alanında doktora yapmış ve 1889'dan sonra University of Michigan'da felsefe bölümünün başkanlığını üstlenmiştir. Daha sonraları University of Chicago'daki görevi esnasında kamu eğitimiyle aktif olarak ilgilenmeye başlamış ve burada 1896-1904 yılları arasındahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif çocuk eğitimi üzerindeki gözlemlerini derinleştirdiği meşhur "laboratuar okul"u kurmuştur. Akademik kariyerinin geriye kalan uzun bölümünde Columbia Üniversitesi'nde profesör olarak çalışmıştır. Dewey'in demokratik idealini ve bu ideale ulaşmakta eğitime biçtiği rolü iyi anlayabilmek için onun içinde yaşadığı dönemi kaba hatlarıyla tarif etmek gerekir. Dewey bir krizhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif belirsizlik ve imkânlar çağının filozofuydu. Dewey'in Amerikası'ndahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif 1890'larda Chicago halkının yaklaşık yüzde yirmisi evsizdi; her dört kişiden biri işsizdi; hastalıklar kol geziyordu ve sağlık hizmetleri nüfusun büyük bir kesimine ulaşmıyordu. Toplumsal ihtilaflar her yerdeydi: bugün görülmemiş ölçülerde şiddet içeren grevler yaygındı; toplumun zengin ve yoksul katmanları arasında derin bir uçurum vardı; siyasi partiler güç sahiplerinin elindeydi ve yerel yönetimler yolsuzluk batağına saplanmıştı. Kargaşanın hakim olduğu bu ortama her günhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif yalnızca kendi dilini konuşan yeni göçmenler ekleniyordu. İngilizce Chicago'da henüz yaygın bir dil değildi ve her dört kişiden yalnızca birinin ebeveynleri Amerika'da doğmuştu.
Fakat bu kriz ve belirsizlik ortamı Dewey ideallerinin gerçekleşebileceği imkânlar da içeriyordu. Ücretli ve mekanik iş düzeni işçi sınıfı tarafından tümüyle kabul gören bir norm haline gelmemişti; işçi sınıfı henüz tüketim toplumunun ihtiyaçlarına hizmet edecek şekilde örgütlenmemişti; yüksek siyaset büyük şirketlerin tekelinde olsa bile halk yığınlarının bunun dışında tutulması gerektiği bugün olduğu gibi meşru bir bakış açısı haline gelmemişti. 19. yüzyılın sonlarından bakıldığındahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif otuz-kırk yıl sonrasının Amerikası'nın halkın toplumsal yaşam ve siyasete katılımı anlamında hangi yönde evrimleşeceği belirsiz görünüyordu. Noam Chomskyhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif eğitim ve demokrasi hakkındaki bir konuşmasında John Dewey'i klasik liberalizmin özgürlükçü değerlerinden beslenen ve erken eğitimde gerçekleştirilecek reformların toplumsal değişim için büyük imkânlar sağlayacağına inanan bir düşünür olarak tanıtır. Dewey'e göre "üretimin nihai hedefi meta üretimi değilhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif birbirleriyle eşitlik temelinde ilişkilenen özgür insanların üretimi olmalıdır". "Eğitim bir vazoyu suyla doldurmak değilhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif bir çiçeğe kendi tarzında büyüyebilmesi için yardımcı olmaktır." Chomsky'e görehttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Dewey'in savunduğu özgürlükçü değerlerhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif içinde yaşadığı erken 20. yüzyılın yükselen değer ve yapılarıyla uzlaşmaz bir çelişki taşımaktadır. Bir tarafta Leninist ve Stalinst komuta ekonomilerihttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif diğer taraftahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif ABD ve Batı'da inşa edilmekte olan devletçi kapitalist endüstriyel ekonomilerhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif her ikisi de köklü otoriter değerleri savunmaktahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif bireylerden itaat talep etmektehttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif eşitlik temelinde dayanışmacı insani ilişkileri değilhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif vahşi ve rekabetçihttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif tahakküm arayışındaki ilişkileri desteklemektedir. 20. yüzyılda gelişen egemen siyaset ve yönetim teorilerine göre halkhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Walter Lipmann'ın sözcükleriyle "sorumlu insanların vahşi bir sürünün gürültü patırtısından azad olabileceği" bir konumda yer almalıdır; bir demokraside "bilgisiz ve başkasının işine burnunu sokanlarınhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif yani dışarıdakilerin bir işlevi vardır." Onların işlevi "eylemin meraklı bir izleyicisi olmaktırhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif fakat katılımcısı değil".
20. yüzyılda devletlerhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif şirketlerhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif politik sistemhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif medya ve okullar bu arzu ve öngörüyü gerçekleştirecek şekilde yapılanmıştır. Dewey'e göre ise "siyaset büyük şirketlerin toplum üzerindeki bir gölgesidir" ve bu böyle olduğu müddetçe "gölgenin zayıflaması maddenin kendisinin değiştiği anlamına gelmeyecektir". Yani reformların faydası çok sınırlıdır. Dewey 1920'lerde şunları ifade etmektedir: "Günümüzde iktidar üretim araçlarınınhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif malların mübadelesininhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif reklamcılığınhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif taşımacılığın ve iletişimin kontrolündedir. Bankacılığıhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif arazilerihttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif sanayii özel denetim altında tutanhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif bu denetimi basınhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif basın kuruluşları ve diğer reklam ve propaganda araçları üzerindeki komutaları ile güçlendiren özel kâr amaçlı işletmeler var oldukçahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif yanihttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif gerçek iktidar sistemihttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif baskı ve kontrolün gerçek kaynağı yerli yerinde durduğu müddetçehttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif demokrasi ve özgürlükten sözedilemez." Serbest ve demokratik bir toplumda işçiler kendi kendilerinin efendisi olmalıdırlar. O halde "çocukları özgür ve zekice çalışamayacaklarıhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif sadece verilen iş uğruna çalışacakları şekilde eğitmek dar görüşlü ve gayrı ahlaki bir yaklaşımdır".
Dewey'in demokratik idealinihttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif yüksek siyaset çerçevesinde tanımlanmış bir demokratik toplum tasarımından kesin bir şekilde ayırt etmek gerekir. Dewey'e göre demokratik toplumun temel kriteri bireyin kendi yaratıcı potansiyelini toplumsal yaşama gönüllü katılımı suretiyle ve toplumun iyiliği için çalışarak açığa çıkarabilmesidir. İnsan doğasının yaratıcı potansiyeline ve bireyde tesis edilmesi gereken katılımcı bir karaktere dayalıhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif aşağıdan yukarıya bir demokrasi ideali söz konusudur. İnsanın bireysel-psikolojik temelinden hareketle geliştirilen bu ideal bireyi toplumun iyiliği adına toplumsal bir çalışmaya davet etmek suretiyle birey ve toplum arasında bir denge arayışındadır.
Dewey'in eğitim reformuna olan ilgisi ABD ile sınırlı kalmamıştır. 1920'lerde Çinhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Meksikahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Japonyahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Türkiye ve Rusya gibi modernleşen ve eğitim altyapılarını oluşturmaya çalışan ülkeleri ziyaret etmiş ve reform çabalarına destek vermiştir. Dewey 1924 yazındahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif iki ay gibi sınırlı bir zaman aralığında Atatürk'ün davetiyle Türkiye'ye gelmiştir. Bu ziyaretin hemen ardından yazdığı rapor on beş sene boyuncahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif 1939'a kadar Türkçe'de yayımlanmamış ve İngilizce orijinali ölümünün ardındanhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif toplu çalışmalarının yayımlanması esnasında gün yüzüne çıkmıştır. Dewey'in İstanbulhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif İzmirhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Bursa ve Ankara'dahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif okulların kapalı olduğu yaz aylarında yaptığı incelemelerin sonucunda Türkiye'nin eğitimde reform çabalarına sıcak yaklaştığıhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Ankara'da mahrumiyet koşulları altında altyapısı kurulan cumhuriyet idealinden etkilendiği ve bu ideale sempatiyle baktığı görülmektedir. Yazdığı rapordahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Türkiye'yi eğitimde "aşırı merkezileşme" çabalarına karşı uyardığıhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif maarif vekaletini "çeşitliliğin" esas alınması yönünde uyardığı dikkati çekmektedir. Ayrıcahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif köy enstitüleri fikri konusunda da Dewey'in esin verici olduğu ifade edilmektedir.