PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Arnold Geulincx Kimdir-Felsefesi-Sözleri-Eserleri


Syst3m
22 August 2009, 02:16
Descartes'in sisteminden yola çıkan bir filozof olan Geulincx öğretisini daha çok mistik yönde geliştirmiştir.

O da Descartes gibi düşüncesinin varlığını çıkış noktası alır. Bilinçte iki hal vardır[Only Registered Users Can See Links] birincisi istemek[Only Registered Users Can See Links] duymak. yargılamak gibi kendi yarattıklarımız[Only Registered Users Can See Links] ikincisi algılarımız sonucunda oluşanlar. Bu ikincileri biz yaratmayız bizim dışımızdadırlar. Biz yaratmadığımız şeylerin nedenini bilemeyiz. Kendi hareketlerimizin ve cisimlerin hareketlerinin nasıl meydana geldiğini[Only Registered Users Can See Links] bu hareketlerin nedenini veya kim tarafından meydana getirildiğini bilemeyiz. Buradan şu sonuç çıkıyor; biz sadece bir seyirciyiz[Only Registered Users Can See Links] tüm yaşam bizim dışımızda gelişiyor[Only Registered Users Can See Links] vücudumuz ruhumuzdaki algının nedeni değil ve ruhumuzdaki bir isteme vücudumuzdaki bir hareketin doğrudan nedeni değildir. Bunlar sadece birer vesiledir asıl neden değildir.

Asıl neden Tanrıdır. Tanrı vücuttaki bir uyarma ile ruhumuzda bir düşünme meydana getirir ve bir isteme vesilesiyle vücudumda bir hareket sağlar.

Descartes'de ruh ve madde arasındaki ilişki bir problem olarak ortaya çıkmıştı. Ruhun nasıl olup da maddeyi etkilediği kavranılamaz olarak görünüyordu. Böylece Geulincx ruh ve madde arasındaki ilgiyi Tanrının etkilemesi yoluyla açıklamıştır. Tek neden[Only Registered Users Can See Links] tek etkiyen Tanrıdır. Diğer her şey edilgen durumdadır ve Tanrının istemesini birer vesile olarak yaşarlar. Bu sonuç ahlak yönünden kendini gösterir. Geulincx'e göre ruh arasında hiçbir bağ bulunmayan madde dünyasından hiçbir şey istememelidir. İnsan sadece bir seyirci olduğundan Tanrının her türlü istemesine uymak zorundadır[Only Registered Users Can See Links] hatta kendisi üzerinde bile bir şey istemeye hakkı yoktur.

Böylece Descartes'in dine karşı ilgisiz olan sistemi yumuşatılmış ve mistisizme yaklaştırılmış oluyor. Ayrıca Geulincx vesilecilik (Occasionalism) diye bilinen görüşü ortaya atmıştır.

Ek Bilgiler

Arnold Geulincx (okunuşu: Arnout) Okkasyonalizmin Malebranche'le birlikte kuruculuğunu yapan ünlü Fransız Descartesçı düşünürdür.

Descartes'ın bütün bir varlık alanının madde ve ruh[Only Registered Users Can See Links] beden ve zihin olarak kesin çizgilerle ikiye ayırmasından[Only Registered Users Can See Links] birlikli[Only Registered Users Can See Links] bütünlüklü tek bir töz olan insandan[Only Registered Users Can See Links] aralarında ortak hiçbir nokta bulunmayan iki töz çıkartıp[Only Registered Users Can See Links] iki töz arasında mantıksal bakımdan olanaksız olan ilişkiyi[Only Registered Users Can See Links] biraz da yapay bir biçimde etkileşimcilikle açıklamasından sonra[Only Registered Users Can See Links] Descartesçı filozoflar için iki alternatif söz konusu olmuştu:

- Etkileşim olgusunu kabul etmek ve daha sonra da[Only Registered Users Can See Links] Descartesçı bu etkileşimin nasıl ortaya çıktığını açıklama güçlüğü içinde bırakan kuramları[Only Registered Users Can See Links] kozalaksı bez anlayışını yeniden ele almak[Only Registered Users Can See Links]

- Descartes'ın düalist bakış açısını benimsemekle birlikte[Only Registered Users Can See Links] etkileşimi yadsımak. Bunlardan ikinci alternatifi seçen Geulinecx[Only Registered Users Can See Links] bu bağlamda[Only Registered Users Can See Links] her türlü faaliyet ya da gerçek nedensellikte[Only Registered Users Can See Links] eylemi başlatan[Only Registered Users Can See Links] eyleme neden olan güç ya da öznenin[Only Registered Users Can See Links] eylemde bulunduğunu ve nasıl eylediğini bilmek zorunda olduğu tezini[Only Registered Users Can See Links] kendisini öncül yapmıştır.