Syst3m
1 September 2009, 13:11
İnsanoğlu zamanı ölçmek için antik çağlardan başlayan bir uğraş içinde olmuştur. İnsanoğlunun icat ettiği ilk saat[Only Registered Users Can See Links] geçmişi M.Ö. 3500'lü yıllara kadar dayanan güneş saatidir.
[Only Registered Users Can See Links]
Güneş saati[Only Registered Users Can See Links] güneşin gökyüzündeki hareketlerinden faydalanarak zamanı ölçmüştü. M.Ö. 15. yüzyılda bir kabın içindeki küçük delikten akan suyu işaret eden çizgilerden oluşan su saati icat edildi. Daha sonra yine aynı yüzyılda zamanı ölçen çeşitli uzunluktaki mumlardan yapılan mum saati ve bunun ardından da kum saati icat edildi.
Mekanik saatler[Only Registered Users Can See Links] 13. yüzyılın sonuyla 14. yüzyılın başlarında Avrupa'da top ile neredeyse eş zamanlı olarak icat edildi. Bu bir rastlantı değil. Her iki icatta madenleri işleme becerisindeki kayda değer bir gelişmenin ürünüydü. İlk saat ustalarının çoğu aynı zamanda top ya-pımcısıydı.
1829 yılında saate devrim olarak nitelendirilen elektrikli saat icat edildi. 1929 yılında ise titreşimli quartz saatler bu devrimi gölgede bıraktı. Mekanik saatler Ortaçağ Avrupa'sında kiliselerde çanların zamanında çalması için kullanılmaya başlandı.
[Only Registered Users Can See Links]
Bu ilk mekanik saatler kısa sürede saat başlarında çalarak zamanı duyuracak bir mekanizmayla donatıldı. Bu dönemde hemen hiç kimsenin taşınabilir bir saati yoktu. Dolayısıyla her saat başı çalan bir meydan saatinin gerekliliği tartışılmazdı. Bu nedenle 1300 ve 1500 yılları arasında büyük saat kuleleri yapılmaya başlandı. 1386 yılında İngiltere'de inşa edilen Strasbourg Katedrali'ne ait saat kulesi dünyada inşa edilen ilk saat kulesi olma özelliğini taşıyor.
[Only Registered Users Can See Links]
Anadolu'da Saat Kuleleri
Saat kuleleri[Only Registered Users Can See Links] Avrupa kentlerinde 14. yüzyıldan itibaren yaygınlaşmaya başlarken Osmanlı İmparatorluğu'nun kentlerine girmesi 16. yüzyılda başlamakla birlikte 19. yüzyılda yaygınlaştı. Osmanlı'da 19. yüzyılın ilk yansında başlayan çağdaşlaşma hareketleriyle birlikte saat kuleleri yapılmaya başlanmıştır.
Saat kulelerinin Osmanlı toplumuna geç gelmesinin nedeni[Only Registered Users Can See Links] zaman kavramının namaz saatleriyle yakın ilişkili olmasından kaynaklanıyordu. Marangozluğu yanında saatlere olan merakı ile de tanınan II. Abdülhamit[Only Registered Users Can See Links] Osmanlı tahtına çıkışının 25. yıldönümünde saat kulelerinin yaygınlaşması konusunda bir çalışma başlatmıştı. Valilere gönderdiği bir fermanla Anadolu kentlerinde saat kuleleri yapımını teşvik etmiştir. Bu tarihe kadar Osmanlı'da lüks bir eşya olarak algılanan saat halka ulaşmıştı.
Saat kuleleri genellikle kentlerin meydanlarına yapılmakla birlikte[Only Registered Users Can See Links] kentin tepe ve yamaçlarına veya kentin önemli yapılarının üzerine de yapıldı. Kentin meydanlarına yapılan saat kulelerine en iyi örnek Çorum[Only Registered Users Can See Links] Çanakkale[Only Registered Users Can See Links] Muğla[Only Registered Users Can See Links] İzmir[Only Registered Users Can See Links] Sinop saat kuleleridir. Bursa[Only Registered Users Can See Links] Çankırı[Only Registered Users Can See Links] Göynük[Only Registered Users Can See Links] İzmit[Only Registered Users Can See Links] Safranbolu saat kuleleri ise kentin tepe ve yamaçlarına yapılan saat kulelerinin örneklerindendir. Bir binanın üzerine yapılan saat kulelerine örnek olarak ta Ayvalık[Only Registered Users Can See Links] Bergama ve İstanbul Deniz Hastanesi saat kuleleri gösterilebilir.
Saat kulelerinin esas işlevi halka zamanı göstermek olmakla birlikte[Only Registered Users Can See Links] bazı saat kuleleri ilave görevlerde üstlenmiştir. Örneğin; Çanakkale[Only Registered Users Can See Links] İzmir ve Dolmabahçe saat kulelerinin kaidelerinde su sebilleri bulunmaktadır. Ayrıca Kayseri[Only Registered Users Can See Links] Muğla ve Tokat saat kulelerinin altında bulunan odalar muvakkithane olarak kullanıldı.
Saat kulelerinin saatleri[Only Registered Users Can See Links] her saat başı saat sayısı kadar veya saat başı tek vuruş yapacak şekilde yapıldı. Bazı saatler her saat başı saat sayısına ilave olarak her yarım saatte bir de çalarlar. Bazılarında ise[Only Registered Users Can See Links] her saat başındaki vuruşlar bir-iki dakika ara ile tekrar edilir. Büyük ağırlıklarla çalışan saatler[Only Registered Users Can See Links] özelliklerine göre[Only Registered Users Can See Links] haftalık[Only Registered Users Can See Links] on beş günlük veya aylık olarak kuruluyor.
İzmir Saat Kulesi
Sultan II. Abdülhamit'in tahta çıkışını 25. yıldönümüne yetiştirilmek üzere 1901 yılında bazı parçaları yurtdışından getirilerek bir Belçika firmasının projesiyle inşa edilen izmir Saat Kulesi'nin saati Alman İmparatoru II. Wilhelm tarafından hediye edildi. 25 metre boyundaki mücevher görünümlü İzmir Saat Kulesi'nin mermer kubbeli çeşmeleri ve dört girişi üzerinde 68 sütunu bulunuyor. Kulenin çatısı Abdülhamit tuğralı.
Çankırı Saat Kulesi
Kule şehir merkezi yakınındaki bir sokağın içinde bulunuyor. 1948 yılında bugünkü yerine taşındı. Saati İsviçre'de yapılmış[Only Registered Users Can See Links] 1860 veya 1866 yılında Hacı Efe'nin Belediye Başkanlığı sırasında Sultan II. Abdülhamid tarafından Çankırı'ya gönderildi. Saati 24 saatte bir kurulur. Zincirli olup çanı iki tokmaklı ve 16 kg ağırlığındadır. Saati yarım ve tam saatlerde çalmaktadır. Kulenin üzeri kurşun örtülü kubbelidir.
Bilecik Saat Kulesi
Bilecik Anadolu Lisesi bahçesinde yer alan Bilecik Saat Kulesi[Only Registered Users Can See Links] Ertuğrul Mutasarrıfı Musa Kazım tarafından 1907 yılında yaptırıldı. Kare planlı kulenin ilk iki katında köşelerde kesme taş[Only Registered Users Can See Links] cephelerde moloz taş[Only Registered Users Can See Links] devamında ise ahşap malzeme kullanıldı. Saat odası kurşun kaplı sivri çatının altındaki dördüncü katta bulunuyor. Kule yukarıdan aşağı doğru genişleyen dört dikdörtgen prizmadan oluşuyor. En alt katta yuvarlak kemerli kapı ile onun üzerinde aynı biçimli pencere yer alır. İkinci kat üzerine oturan balkonu bulunuyor.
[Only Registered Users Can See Links]
Güneş saati[Only Registered Users Can See Links] güneşin gökyüzündeki hareketlerinden faydalanarak zamanı ölçmüştü. M.Ö. 15. yüzyılda bir kabın içindeki küçük delikten akan suyu işaret eden çizgilerden oluşan su saati icat edildi. Daha sonra yine aynı yüzyılda zamanı ölçen çeşitli uzunluktaki mumlardan yapılan mum saati ve bunun ardından da kum saati icat edildi.
Mekanik saatler[Only Registered Users Can See Links] 13. yüzyılın sonuyla 14. yüzyılın başlarında Avrupa'da top ile neredeyse eş zamanlı olarak icat edildi. Bu bir rastlantı değil. Her iki icatta madenleri işleme becerisindeki kayda değer bir gelişmenin ürünüydü. İlk saat ustalarının çoğu aynı zamanda top ya-pımcısıydı.
1829 yılında saate devrim olarak nitelendirilen elektrikli saat icat edildi. 1929 yılında ise titreşimli quartz saatler bu devrimi gölgede bıraktı. Mekanik saatler Ortaçağ Avrupa'sında kiliselerde çanların zamanında çalması için kullanılmaya başlandı.
[Only Registered Users Can See Links]
Bu ilk mekanik saatler kısa sürede saat başlarında çalarak zamanı duyuracak bir mekanizmayla donatıldı. Bu dönemde hemen hiç kimsenin taşınabilir bir saati yoktu. Dolayısıyla her saat başı çalan bir meydan saatinin gerekliliği tartışılmazdı. Bu nedenle 1300 ve 1500 yılları arasında büyük saat kuleleri yapılmaya başlandı. 1386 yılında İngiltere'de inşa edilen Strasbourg Katedrali'ne ait saat kulesi dünyada inşa edilen ilk saat kulesi olma özelliğini taşıyor.
[Only Registered Users Can See Links]
Anadolu'da Saat Kuleleri
Saat kuleleri[Only Registered Users Can See Links] Avrupa kentlerinde 14. yüzyıldan itibaren yaygınlaşmaya başlarken Osmanlı İmparatorluğu'nun kentlerine girmesi 16. yüzyılda başlamakla birlikte 19. yüzyılda yaygınlaştı. Osmanlı'da 19. yüzyılın ilk yansında başlayan çağdaşlaşma hareketleriyle birlikte saat kuleleri yapılmaya başlanmıştır.
Saat kulelerinin Osmanlı toplumuna geç gelmesinin nedeni[Only Registered Users Can See Links] zaman kavramının namaz saatleriyle yakın ilişkili olmasından kaynaklanıyordu. Marangozluğu yanında saatlere olan merakı ile de tanınan II. Abdülhamit[Only Registered Users Can See Links] Osmanlı tahtına çıkışının 25. yıldönümünde saat kulelerinin yaygınlaşması konusunda bir çalışma başlatmıştı. Valilere gönderdiği bir fermanla Anadolu kentlerinde saat kuleleri yapımını teşvik etmiştir. Bu tarihe kadar Osmanlı'da lüks bir eşya olarak algılanan saat halka ulaşmıştı.
Saat kuleleri genellikle kentlerin meydanlarına yapılmakla birlikte[Only Registered Users Can See Links] kentin tepe ve yamaçlarına veya kentin önemli yapılarının üzerine de yapıldı. Kentin meydanlarına yapılan saat kulelerine en iyi örnek Çorum[Only Registered Users Can See Links] Çanakkale[Only Registered Users Can See Links] Muğla[Only Registered Users Can See Links] İzmir[Only Registered Users Can See Links] Sinop saat kuleleridir. Bursa[Only Registered Users Can See Links] Çankırı[Only Registered Users Can See Links] Göynük[Only Registered Users Can See Links] İzmit[Only Registered Users Can See Links] Safranbolu saat kuleleri ise kentin tepe ve yamaçlarına yapılan saat kulelerinin örneklerindendir. Bir binanın üzerine yapılan saat kulelerine örnek olarak ta Ayvalık[Only Registered Users Can See Links] Bergama ve İstanbul Deniz Hastanesi saat kuleleri gösterilebilir.
Saat kulelerinin esas işlevi halka zamanı göstermek olmakla birlikte[Only Registered Users Can See Links] bazı saat kuleleri ilave görevlerde üstlenmiştir. Örneğin; Çanakkale[Only Registered Users Can See Links] İzmir ve Dolmabahçe saat kulelerinin kaidelerinde su sebilleri bulunmaktadır. Ayrıca Kayseri[Only Registered Users Can See Links] Muğla ve Tokat saat kulelerinin altında bulunan odalar muvakkithane olarak kullanıldı.
Saat kulelerinin saatleri[Only Registered Users Can See Links] her saat başı saat sayısı kadar veya saat başı tek vuruş yapacak şekilde yapıldı. Bazı saatler her saat başı saat sayısına ilave olarak her yarım saatte bir de çalarlar. Bazılarında ise[Only Registered Users Can See Links] her saat başındaki vuruşlar bir-iki dakika ara ile tekrar edilir. Büyük ağırlıklarla çalışan saatler[Only Registered Users Can See Links] özelliklerine göre[Only Registered Users Can See Links] haftalık[Only Registered Users Can See Links] on beş günlük veya aylık olarak kuruluyor.
İzmir Saat Kulesi
Sultan II. Abdülhamit'in tahta çıkışını 25. yıldönümüne yetiştirilmek üzere 1901 yılında bazı parçaları yurtdışından getirilerek bir Belçika firmasının projesiyle inşa edilen izmir Saat Kulesi'nin saati Alman İmparatoru II. Wilhelm tarafından hediye edildi. 25 metre boyundaki mücevher görünümlü İzmir Saat Kulesi'nin mermer kubbeli çeşmeleri ve dört girişi üzerinde 68 sütunu bulunuyor. Kulenin çatısı Abdülhamit tuğralı.
Çankırı Saat Kulesi
Kule şehir merkezi yakınındaki bir sokağın içinde bulunuyor. 1948 yılında bugünkü yerine taşındı. Saati İsviçre'de yapılmış[Only Registered Users Can See Links] 1860 veya 1866 yılında Hacı Efe'nin Belediye Başkanlığı sırasında Sultan II. Abdülhamid tarafından Çankırı'ya gönderildi. Saati 24 saatte bir kurulur. Zincirli olup çanı iki tokmaklı ve 16 kg ağırlığındadır. Saati yarım ve tam saatlerde çalmaktadır. Kulenin üzeri kurşun örtülü kubbelidir.
Bilecik Saat Kulesi
Bilecik Anadolu Lisesi bahçesinde yer alan Bilecik Saat Kulesi[Only Registered Users Can See Links] Ertuğrul Mutasarrıfı Musa Kazım tarafından 1907 yılında yaptırıldı. Kare planlı kulenin ilk iki katında köşelerde kesme taş[Only Registered Users Can See Links] cephelerde moloz taş[Only Registered Users Can See Links] devamında ise ahşap malzeme kullanıldı. Saat odası kurşun kaplı sivri çatının altındaki dördüncü katta bulunuyor. Kule yukarıdan aşağı doğru genişleyen dört dikdörtgen prizmadan oluşuyor. En alt katta yuvarlak kemerli kapı ile onun üzerinde aynı biçimli pencere yer alır. İkinci kat üzerine oturan balkonu bulunuyor.