Syst3m
4 September 2009, 03:34
Bin yıl önce Türkler nasıl yaşardı?
http://cdn1.cnnturk.com/handlers/file.ashx?FileID=248507&Width=292&Height=0&BlackWhite=False
Türklerin bin yıl önce giyim kuşamlarına özen gösterdiğihttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif ütülü elbisehttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif ipek mendilhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif eldiven ve havlu kullandığı belirtildi. Kıyafetlerini özel yöntemlerle çeşitli renklere boyayan Türklerhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif kendi icatları yoluyla zehirli yemeği de ortaya çıkarıyordu.
Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın'ın kaleme aldığı ve Çince ile Uygurca'ya da çevrilen kitabındahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Kaşgarlı Mahmud'un "Divanü Lugati't-Türk" eserine dayanılarak Türklerin bin yıl önceki ilgi çekici geleneklerine yer veriliyor.
Çin (http://www.cnnturk.com/guncel.konular/cin.halk.cumhuriyeti/352/index.html)'de basılarak 8 Eylül'de Pekin'de tanıtımı gerçekleştirilecek "Bin Yıl Öncehttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Bin Yıl Sonra-Kaşgarlı Mahmud ve Divanü Lugati't-Türk" isimli kitapta yer alan bilgilere görehttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Türkçede "ütü" olarak kullanılan sözhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Divanü Lugati't-Türk'te "ütüg" olarak geçiyor. Bu alethttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Kaşgarlı Mahmud tarafındanhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif "mala biçiminde olanhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif ısıtıldıktan sonra giysilerin kırışıklıklarına bastırılarak sıcaklığın etkisiyle bu kırışıklıkların düzleşmesini sağlayan demir parçası" olarak tanımlanıyor.
Günümüzün ütüsünün ateşte ısıtılarak kullanılan eski biçimi olan "ütüg" için eserlerdehttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif "ütidi" fiili de "ol tonug ütidi (o giysinin kırışıklıklarını ütüledi ve düzeltti)" şeklinde kullanılıyor.
Sözlük bölümünde yer alan "suvluk" sözünü Kaşgarlı Mahmud "havlu"http://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif "eliglik" sözünü ise "eldiven" olarak tanımlıyor. "Su" sözcüğünün bin yıl önceki biçimi olan "suv" kelimesine getirilen yapım ekiyle türetilen "suvluk"unhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif elhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif yüz ve vücuttaki suyu kurutmak amacıyla kullanılan havlu olduğu anlaşılıyor.
Bin yıl önce Türklerin giyim kuşamında mendili kullandığı da eserde görülüyor. Erkeğin gerektiğinde burnunu silmek için cebinde taşıdığı ipek mendil olan "ületü"http://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Divanü Lugati't-Türk'te yer alan bir başka giyim kuşam aksesuarı olarak öne çıkıyor. Bu verilerhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Türklerin bin yıl önce giyim ve temizliklerine dikkat ettiğinihttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif ütülenmiş kıyafet ve ipek mendillerle dolaştığını gösteriyor.
Giysilerini boyuyorlardı
Eserdehttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif giyim kuşam ile ilgili bir başka ayrıntı da "bodudı" sözüyle gözler önüne seriliyor. Eski Türkçedeki "bodudı" sözühttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif "boyadı" anlamında kullanılırkenhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Kaşgarlı Mahmud'un bu söz için getirdiği örnekhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif "ol tonug bodudı (o giysisini boyadı)" şeklinde görülüyor.
Kaşgarlı Mahmudhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif giysi boyanabileceği gibi başka şeylerin de boyanabileceğini ve bu fiilin onlar için de kullanılabileceğini belirtirkenhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif giysinin nasıl boyandığı konusunda bilgi verilmese de bu örnekhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Türklerin bin yıl önce kıyafetlerini boyadığını gösteren bir kanıt olarak ortaya çıkıyor.
Zehirli yemeği gösteren "Çatu"
Suikastların çoğunlukla zehirleme yoluyla yapıldığı bir dönemde yemeklere karıştırılan zehri ortaya çıkarmak da büyük önem taşıyordu. Babası ile beraber aile fertlerini böyle bir suikast sonucunda kaybeden Kaşgarlı Mahmud da zehirli yemekleri ortaya çıkaran "çatu" isimli bir nesnenin var olduğunuhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Türk dilinin baş ucu kitabında anlatıyor.
"Çatu"nun "balık duyargası" olduğunuhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif kimilerine göre ise Çin (http://www.cnnturk.com/guncel.konular/cin.halk.cumhuriyeti/352/index.html)'den getirilen ve bıçak sapı yapımında kullanılan bir ağaç kökü olabileceğini aktaran Kaşgarlı Mahmudhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif yemekte zehir bulunup bulunmadığının da "çatu" sayesinde anlaşıldığından söz ediyor.
Onun verdiği bilgilere görehttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif zehirli yemek "çatu" aracılığıyla şu yöntemle anlaşılıyor: "İçerisinde zehir bulunduğu sanılan çorba ya da yemek bir kapta getirilir. Daha sonra bu yemek 'çatu' ile karıştırılır. Eğer içerisinde zehir varsa ateş yanmamasına karşın çorba ya da yemek kaynamaya başlar. Ayrıcahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif 'çatu' kabın içerisinde konulduğunda da duman çıkmasa bile kabın kenarları buğulanır."
"Hangi boydansın?"
Türklerin o dönemdeki görgü kuralları ile törelerinden de bahsedilen eserdehttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Türklerin tanışma şekilleri de okuyucuya aktarılıyor. Birbirini tanımasa dahi karşılaşan iki kişinin selamlaştığı ve görgü kuralları gereğince hal hatır sorduğu Türk geleneğinde iki Türkün tanışması da şöyle anlatılıyor:
"Birbirini tanımayan iki adamhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif karşılaştıklarında önce selamlaşırlar. Sonrahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif 'boy kim? (hangi boydansın?)' diye sorarlar. Hangi kabiledensin demektir. 'Salgur' diye karşılık verir veya boy adlarından birini söyler. Bundan sonra konuşmaya başlarlar veya daha fazla gevezelik etmeden kendi yollarına giderler. Böylece her biri diğerinin ait olduğu boyu tanımış olur."
Kitaptahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif ayrıcahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif iki asker veya iki birliğin karşılaştığı durumlarda birbirini tanıma yolu da izah ediliyor. Kaşgarlı Mahmud'un verdiği bilgilerdenhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif bugün askerliktehttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif poliste veya benzeri görevlerde kullanılan "parola sorma" uygulamasının o dönemde de var olduğu ortaya çıkıyor.
http://cdn1.cnnturk.com/handlers/file.ashx?FileID=248507&Width=292&Height=0&BlackWhite=False
Türklerin bin yıl önce giyim kuşamlarına özen gösterdiğihttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif ütülü elbisehttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif ipek mendilhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif eldiven ve havlu kullandığı belirtildi. Kıyafetlerini özel yöntemlerle çeşitli renklere boyayan Türklerhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif kendi icatları yoluyla zehirli yemeği de ortaya çıkarıyordu.
Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın'ın kaleme aldığı ve Çince ile Uygurca'ya da çevrilen kitabındahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Kaşgarlı Mahmud'un "Divanü Lugati't-Türk" eserine dayanılarak Türklerin bin yıl önceki ilgi çekici geleneklerine yer veriliyor.
Çin (http://www.cnnturk.com/guncel.konular/cin.halk.cumhuriyeti/352/index.html)'de basılarak 8 Eylül'de Pekin'de tanıtımı gerçekleştirilecek "Bin Yıl Öncehttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Bin Yıl Sonra-Kaşgarlı Mahmud ve Divanü Lugati't-Türk" isimli kitapta yer alan bilgilere görehttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Türkçede "ütü" olarak kullanılan sözhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Divanü Lugati't-Türk'te "ütüg" olarak geçiyor. Bu alethttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Kaşgarlı Mahmud tarafındanhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif "mala biçiminde olanhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif ısıtıldıktan sonra giysilerin kırışıklıklarına bastırılarak sıcaklığın etkisiyle bu kırışıklıkların düzleşmesini sağlayan demir parçası" olarak tanımlanıyor.
Günümüzün ütüsünün ateşte ısıtılarak kullanılan eski biçimi olan "ütüg" için eserlerdehttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif "ütidi" fiili de "ol tonug ütidi (o giysinin kırışıklıklarını ütüledi ve düzeltti)" şeklinde kullanılıyor.
Sözlük bölümünde yer alan "suvluk" sözünü Kaşgarlı Mahmud "havlu"http://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif "eliglik" sözünü ise "eldiven" olarak tanımlıyor. "Su" sözcüğünün bin yıl önceki biçimi olan "suv" kelimesine getirilen yapım ekiyle türetilen "suvluk"unhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif elhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif yüz ve vücuttaki suyu kurutmak amacıyla kullanılan havlu olduğu anlaşılıyor.
Bin yıl önce Türklerin giyim kuşamında mendili kullandığı da eserde görülüyor. Erkeğin gerektiğinde burnunu silmek için cebinde taşıdığı ipek mendil olan "ületü"http://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Divanü Lugati't-Türk'te yer alan bir başka giyim kuşam aksesuarı olarak öne çıkıyor. Bu verilerhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Türklerin bin yıl önce giyim ve temizliklerine dikkat ettiğinihttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif ütülenmiş kıyafet ve ipek mendillerle dolaştığını gösteriyor.
Giysilerini boyuyorlardı
Eserdehttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif giyim kuşam ile ilgili bir başka ayrıntı da "bodudı" sözüyle gözler önüne seriliyor. Eski Türkçedeki "bodudı" sözühttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif "boyadı" anlamında kullanılırkenhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Kaşgarlı Mahmud'un bu söz için getirdiği örnekhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif "ol tonug bodudı (o giysisini boyadı)" şeklinde görülüyor.
Kaşgarlı Mahmudhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif giysi boyanabileceği gibi başka şeylerin de boyanabileceğini ve bu fiilin onlar için de kullanılabileceğini belirtirkenhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif giysinin nasıl boyandığı konusunda bilgi verilmese de bu örnekhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Türklerin bin yıl önce kıyafetlerini boyadığını gösteren bir kanıt olarak ortaya çıkıyor.
Zehirli yemeği gösteren "Çatu"
Suikastların çoğunlukla zehirleme yoluyla yapıldığı bir dönemde yemeklere karıştırılan zehri ortaya çıkarmak da büyük önem taşıyordu. Babası ile beraber aile fertlerini böyle bir suikast sonucunda kaybeden Kaşgarlı Mahmud da zehirli yemekleri ortaya çıkaran "çatu" isimli bir nesnenin var olduğunuhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Türk dilinin baş ucu kitabında anlatıyor.
"Çatu"nun "balık duyargası" olduğunuhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif kimilerine göre ise Çin (http://www.cnnturk.com/guncel.konular/cin.halk.cumhuriyeti/352/index.html)'den getirilen ve bıçak sapı yapımında kullanılan bir ağaç kökü olabileceğini aktaran Kaşgarlı Mahmudhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif yemekte zehir bulunup bulunmadığının da "çatu" sayesinde anlaşıldığından söz ediyor.
Onun verdiği bilgilere görehttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif zehirli yemek "çatu" aracılığıyla şu yöntemle anlaşılıyor: "İçerisinde zehir bulunduğu sanılan çorba ya da yemek bir kapta getirilir. Daha sonra bu yemek 'çatu' ile karıştırılır. Eğer içerisinde zehir varsa ateş yanmamasına karşın çorba ya da yemek kaynamaya başlar. Ayrıcahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif 'çatu' kabın içerisinde konulduğunda da duman çıkmasa bile kabın kenarları buğulanır."
"Hangi boydansın?"
Türklerin o dönemdeki görgü kuralları ile törelerinden de bahsedilen eserdehttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif Türklerin tanışma şekilleri de okuyucuya aktarılıyor. Birbirini tanımasa dahi karşılaşan iki kişinin selamlaştığı ve görgü kuralları gereğince hal hatır sorduğu Türk geleneğinde iki Türkün tanışması da şöyle anlatılıyor:
"Birbirini tanımayan iki adamhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif karşılaştıklarında önce selamlaşırlar. Sonrahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif 'boy kim? (hangi boydansın?)' diye sorarlar. Hangi kabiledensin demektir. 'Salgur' diye karşılık verir veya boy adlarından birini söyler. Bundan sonra konuşmaya başlarlar veya daha fazla gevezelik etmeden kendi yollarına giderler. Böylece her biri diğerinin ait olduğu boyu tanımış olur."
Kitaptahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif ayrıcahttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif iki asker veya iki birliğin karşılaştığı durumlarda birbirini tanıma yolu da izah ediliyor. Kaşgarlı Mahmud'un verdiği bilgilerdenhttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif bugün askerliktehttp://www.forumuz.net/images/digersmileyler/virgul.gif poliste veya benzeri görevlerde kullanılan "parola sorma" uygulamasının o dönemde de var olduğu ortaya çıkıyor.