PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Gamze,Tüy oluşumu,Karnın Guruldaması,Kellik,Hapşırma...Sizce Neden=)


Syst3m
22 September 2009, 15:02
Gamze[Only Registered Users Can See Links] tüy oluşumu[Only Registered Users Can See Links] karnın guruldaması[Only Registered Users Can See Links] kellik[Only Registered Users Can See Links] hapşırma[Only Registered Users Can See Links] Vücudumuzla ilgili bilmediğimiz pek çok şeye bilimsel yanıtları merak ediyor musunuz?


İnsan neden güneşe bakınca hapşırır? Üşüyünce neden tüylerimiz diken diken olur? Gamze nasıl oluşur. Erkekler neden kel kalır? Göz çapağı nasıl oluşur? Erkeklerin neden memesi vardır? Yemekten sonra uykumuz neden gelir? Banyodan sonra derimizin beyazlayıp buruşmasının neden nedir?[Only Registered Users Can See Links]
Vücumuzla ilgili merak ettiğimiz yukarıdaki gibi pek çok soru var. TÜBİTAK Bilim Dergisi'nin resmi web sitesinde "Merak Ettikleriniz" bölümünde bütün bu sorulara bilimsel yanıtlar almak mümkün. TÜBİTAK'ın işte çok merak edilen bu sorulara verdiği yanıtlar:

İNSANLAR NEDEN GÜNEŞE BAKINCA HAPŞIRIR?

Hapşırmadan sorumlu yapı olan trigeminal sinir[Only Registered Users Can See Links] aynı zamanda gözün dış yüzeyindeki korneayla da ilişkili. Hapşırdığımızda gözlerimizin yaşarması[Only Registered Users Can See Links] bunun sonuçlarından biri. Güneş ışığı gibi parlak bir ışıkla karşılaşıldığında bazı insanların hapşırmasının da[Only Registered Users Can See Links] bu sinirin uyarılması sonucunda gerçekleştiği düşünülüyor. Ancak[Only Registered Users Can See Links] herkeste ve her zaman görülmeyen bu durumun gerçek nedeni için doğruluğu kanıtlanmış bir açıklama henüz getirilmiş değil.

GAMZE OLUŞUR?

Gamzeler[Only Registered Users Can See Links] derinin alt tarafta ve daha derinde bulunan dokulara yapışması nedeniyle oluşur. Bağ dokunun bir parçası olan deri altı yağ dokusu[Only Registered Users Can See Links] deriyi ve daha altta bulunan kas dokuyu bir arada tutar. Normal olarak zaten[Only Registered Users Can See Links] portakal kabuğu benzeri pütürlü bir görüntü gözümüze çarpar. Yağ dokunun yüzeye doğru çıkması veya pütürlerin boyunda değişiklik olması nedeniyle de gamzeler ortaya çıkar.


İNSAN VÜCUDUNDAKİ KILLAR NE İŞE YARAR? HEPSİNİ YOK ETMENİN ZARARI VAR MIDIR?

Tüm canlılarda kılların[Only Registered Users Can See Links] tüylerin[Only Registered Users Can See Links] teleklerin[Only Registered Users Can See Links] pulların ve benzeri deri üzeri yapıların bir görevi var. Bunların çoğu da vücudun su ve ısı dengesini sağlamakla ilgili. İnsan vücudunun belli bölgelerinde bulunan kıllar da yine ısı yalıtımından sorumlu. Kıl köklerinde bulunan küçük kaslar[Only Registered Users Can See Links] soğuk ortam koşularında kasılıp tüylerimizi dik bir hale getirerek[Only Registered Users Can See Links] o bölgede enerji ve dolayısıyla da ısı oluşturuyorlar. Sıcak havalarda da o bölgelerin terleyerek serinlemesine yardımcılar. Bir de[Only Registered Users Can See Links] kirpik[Only Registered Users Can See Links] kaş gibi özelleşmiş kıl yapılarımız bulunuyor. Bunların görevleri de[Only Registered Users Can See Links] etraflarında yer aldıkları hassas organları (kaş ve kirpik örneğinde gözü) dış ortamda bulunan yabancı maddelere karşı koruyorlar.

Vücudumuzda bulunan kılları tamamen yok etmek[Only Registered Users Can See Links] bu görevleri aksatmak anlamına geleceğinden[Only Registered Users Can See Links] bir miktar zararlı. Ancak[Only Registered Users Can See Links] vücuda doğrudan doğruya bir zararı bulunmuyor.

TÜYLER NEDEN DİKEN DİKEN OLUR?

Vücudumuz üzerindeki tüyler (ki aslında kuş tüylerinden farklı olarak[Only Registered Users Can See Links] ince kıllar)[Only Registered Users Can See Links] küçük birer kasla deri altına bağlıdır. Duygusal stres[Only Registered Users Can See Links] üşüme hissi ya da deride rahatsızlık durumlarında bu kasların refleks olarak kasılması[Only Registered Users Can See Links] tüylerin “diken diken olmasına” neden olur. Özellikle soğuk koşullarda tüylerin diken diken olması[Only Registered Users Can See Links] söz konusu kasların kasılması nedeniyle ortaya çıkan ısı enerjisinin[Only Registered Users Can See Links] vücudu çok az da olsa ısıtmasını sağlar. Diğer durumlardaysa[Only Registered Users Can See Links] sıklıkla bir “sinyal” mekanizmasının parçası olarak iş görürler.

YEMEKTEN SONRA UYKUMUZUN GELMESİ NORMAL Mİ?

Yemek yediğimizde[Only Registered Users Can See Links] dolaşım sistemimizdeki kan akışını büyük bir bölümü[Only Registered Users Can See Links] sindirim sistemimize hizmet etmeye başlıyor. Özellikle çok yediğimizde[Only Registered Users Can See Links] sindirim borusunda yoğunlaşan ve hızlanan kan akışı[Only Registered Users Can See Links] diğer dokulara normalden daha az gidebilmesi nedeniyle vücutta genel bir yorgunluğa neden oluyor. Buna[Only Registered Users Can See Links] geçici iskemi (beyne giden kan akımının azalması) adı veriliyor.
Bunun yanında[Only Registered Users Can See Links] yediğimiz besinlerin yapı taşları[Only Registered Users Can See Links] merkezi sinir sistemimizde belirli yerlerin işlevi üzerinde etki göstererek uyku hissinin ortaya çıkmasına neden oluyor. Özellikle protein içeriği yüksek besinlerle aldığımız L-triptofan[Only Registered Users Can See Links] beyinde serotonin hormonuna dönüştürülüyor ve bu hormonun etkisiyle “mutluluk-sakinleşme-uyku” hissi oluşuyor.

Bazı araştırmacılar[Only Registered Users Can See Links] yemeklerden sonra dolaşımımızda asit seviyesinin azalması nedeniyle ortaya çıkan geçici kan pH değişiminin de uyku hissinin oluşmasında etkili olduğunu düşünüyorlar. Mide tarafından sindirim işlevinin yürütülebilmesi için yüksek düzeyde asit salgılanmasının[Only Registered Users Can See Links] vücudun pH dengesini eski haline getirmek için kan asit seviyesinde ani bir düşüş göstermesine neden olduğu[Only Registered Users Can See Links] ve bu nedenle ortaya çıkan alkali gelgitin de “uyku” hissine yol açtığı görüşündeler.

SOĞUK HAFADA YA DA HEYECANLANINCA NEDEN ÇİŞİMİZ GELİR?

Soğuk havalarda insan vücudunun yüzeysel damarları spazma uğrar. Bundan dolayı ana damarlardan böbreğe fazla miktarda kan gider. Benzer biçimde heyecanlanınca stres horanları salgılanmaya başlar ve sempatik sinir sistemi aktif hale geçer ve dolaşım hızlanır. Bu durumda böbreğe yine fazla kan gider. Tüm bunlar vücutta fazla sıvı mesajını verir.

GÖZLERİMİZ NEDEN ÇAPAKLANIR?

Göz yaşının göz kapakları arasında uzun süre kalarak kuruması nedeniyle çapaklanma olabilir. Genellikle uykudan uyandığımız ilk zamanlarda olan bu durum normaldir. Ancak çapaklanma gün içerisinde de rahatsız edici şekilde devam ediyorsa mutlaka bir göz hekimine müracaat etmek gerekir.

Yorgun Yürek
22 September 2009, 15:03
BANYODAN SONRA DERİ NEDEN BÜZÜŞÜR?

Derimizi oluşturan hücreler[Only Registered Users Can See Links] belirli organik ve inorganik içermeleri nedeniyle[Only Registered Users Can See Links] her zaman saf sudan ya da çeşme suyundan daha yoğun yapıdadır. Kimyasal madde geçiş kurallarını hatırlayacak olursak[Only Registered Users Can See Links] su daima[Only Registered Users Can See Links] yoğunluğu yüksek olan (su miktarının daha az olduğu) ortama geçme eğilimindedir. Uzun süreyle suyla temas durumunda da[Only Registered Users Can See Links] deri hücrelerimiz içlerine su alarak şişerler. El ve ayaklarımızın tabanındaki deri[Only Registered Users Can See Links] vücudumuzun diğer yerlerinde bulunan deriden daha kalın olduğu için de[Only Registered Users Can See Links] buralardaki hücreler sayıca daha fazladır. Derinin yüzeye yakın kısmındaki hücreler bu şekilde genişlerken[Only Registered Users Can See Links] derinin alt tabakası değişmeden kalır. Üst yüzeyin alanı genişlediği için de[Only Registered Users Can See Links] deride kıvrılmalar ve büzüşmeler meydana gelir. Beyazlaşma da[Only Registered Users Can See Links] yine su alımı nedeniyle şişmenin bir sonucudur.

GAZIN NEDENİ NEDİR?

Bağırsaklarımızdaki gazın küçük bir bölümünün kaynağı yuttuğumuz hava. Çok hızlı yemek yediğimizde[Only Registered Users Can See Links] gazlı içecekler içtiğimizde[Only Registered Users Can See Links] sakız çiğnediğimizde[Only Registered Users Can See Links] hattâ çok konuştuğumuzda hava yutarız. Bu havanın da küçük bir bölümü sindirim sistemimizden geçerek kalın bağırsağımızda toplanır. Bağırsaklarımızda gaz oluşmasının asıl nedeniyse[Only Registered Users Can See Links] kalın bağırsağımızdaki mikroorganizmaların etkinlikleri.

Bedenimizdeki enzimler[Only Registered Users Can See Links] yediğimiz besinlerin hepsinin sindirilmesine yetmez. Örneğin[Only Registered Users Can See Links] fasulye gibi kimi bitkilerde bulunan “oligosakarit” adlı şekerlerin sindirilmesine yarayan enzimlerimiz yoktur. Kalın bağırsaktaki mikroorganizmalar[Only Registered Users Can See Links] bedenimizdeki enzimlerin sindiremediği besinlerin parçalanmasına yarayan enzimlere sahiptir. Bu mikroorganizmalar[Only Registered Users Can See Links] kalın bağırsağa gelen artık besinleri enerjiye çevirirler ve bu enerjiyi[Only Registered Users Can See Links] yeni hücre yapıları oluşturmada kullanırlar. İşte[Only Registered Users Can See Links] bağırsaklarımızdaki gazlar[Only Registered Users Can See Links] bu sürecin sonunda ortaya çıkar. Yani gaz çıkarmak[Only Registered Users Can See Links] yemek yemek[Only Registered Users Can See Links] soluk alıp vermek kadar doğal bir olay.

ÇIKARTTIĞIMIZ GAZ NEDEN KOKAR?

Kalın bağırsaktaki mikroorganizmalar[Only Registered Users Can See Links] buraya gelen artık besinleri enerjiye çevirirler ve bu enerjiyi[Only Registered Users Can See Links] yeni hücre yapıları oluşturmada kullanırlar. İşte[Only Registered Users Can See Links] bağırsaklarımızdaki gazlar[Only Registered Users Can See Links] bu sürecin sonucunda ortaya çıkar. Kalın bağırsaktaki bakterilerin ürettiği gazların bazıları[Only Registered Users Can See Links] nitrojen[Only Registered Users Can See Links] oksijen[Only Registered Users Can See Links] karbondioksit[Only Registered Users Can See Links] hidrojen ve metan[Only Registered Users Can See Links] soluduğumuz havayı oluşturan gazlardır. Kalın bağırsaktaki havanın % 99’unu bu gazlar oluşturur. Bilim adamları[Only Registered Users Can See Links] geriye kalan % 1’lik bölümü oluşturan 200 farklı gazdan hangilerinin kötü kokulardan sorumlu olduğunu tam olarak bilmiyorlar. En önemli şüpheliyse[Only Registered Users Can See Links] kokusu çürük yumurtayı andıran hidrojen sülfür gazı.

ERKEKLERİN NEDEN MEMESİ VARDIR?

Memeli hayvanların büyük bir çoğunluğunda[Only Registered Users Can See Links] erkek bireylerde de meme uçları bulunur. Bunun sebebi fiziksel bir simetri durumu değil[Only Registered Users Can See Links] çünkü erkek bireylerdeki meme ucu sayıları türlere göre değişiklik de gösterebiliyor. Evrim süreci içerisinde erkek bireylerde meme dokusuna gerek kalmayışı[Only Registered Users Can See Links] anlaşılan meme uçlarının yok olması için yeterli miktarda “sebep” ya da “zaman” teşkil etmemiş. Ancak[Only Registered Users Can See Links] erkeklerde de dişi eşey hormonlarının belirli bir miktarda salgılanıyor olması[Only Registered Users Can See Links] bu dokunun gelişiminden sorumlu olabilir. Bu hormonların seviyeleri[Only Registered Users Can See Links] erkek bireylerde olması gereken miktarların üzerine çıktığında[Only Registered Users Can See Links] göğüs çıkıntıları da belirmeye başlıyor (hormonal bozukluklara dayalı sendromlarda).

BİR İNSAN UYUMADAN KAÇ SAAT DURABİLİR?

Bu sorunun deneysel olarak cevabı 264 saat[Only Registered Users Can See Links] yani yaklaşık 11 gün. 1965 senesinde[Only Registered Users Can See Links] Randy Gardner adında[Only Registered Users Can See Links] 17 yaşında bir lise öğrencisi[Only Registered Users Can See Links] bir bilim fuarında bu dünya rekorunu elde etti. Başka birçok araştırmada[Only Registered Users Can See Links] normal bireylerin sekiz günden on güne kadar uyanık kaldığı[Only Registered Users Can See Links] dikkatle yürütülen deneyler yapılmış. Bu bireylerden hiçbirinde ciddi tıbbi[Only Registered Users Can See Links] sinirsel[Only Registered Users Can See Links] fizyolojik ya da psikiyatrik problemler görülmemiş. Bununla birlikte[Only Registered Users Can See Links] deneye katılanların hepsi de[Only Registered Users Can See Links] uykusuzluk arttıkça[Only Registered Users Can See Links] ilerleyen ve belirginleşen bir şekilde konsantrasyon sağlamada[Only Registered Users Can See Links] motive olmada[Only Registered Users Can See Links] algılamada ve diğer yüksek zihinsel süreçlerde zayıflamışlar. Buna rağmen[Only Registered Users Can See Links] bütün denekler[Only Registered Users Can See Links] bir-iki günlük uykudan sonra normal hallerine dönmüşler.

Yorgun Yürek
22 September 2009, 15:04
TIRNAKLARIMIZ NEDEN UZUYOR?

Tırnaklarımız[Only Registered Users Can See Links] keratin yapıda oluşumlardır ve vücudumuzda üretilen fazla keratin[Only Registered Users Can See Links] sürekli olarak vücuttan uzaklaştırılır. Tıpkı bitkilerin metabolik ürünlerinin fazlasını sararan yapraklarında kristaller halinde biriktirmeleri gibi[Only Registered Users Can See Links] memelilerin tamamında da keratin çeşitli uzayan oluşumların yapısına katılır ve bu şekilde vücuttan uzaklaştırılır. Sadece tırnak değil[Only Registered Users Can See Links] saç[Only Registered Users Can See Links] kıl[Only Registered Users Can See Links] tüy[Only Registered Users Can See Links] boynuz gibi yapıların da ana maddesi keratindir ve bu yapılar da sürekli uzarlar[Only Registered Users Can See Links] hatta düzenli olarak dökülerek[Only Registered Users Can See Links] yerlerine yenilerinin çıkması sağlanır.
Hayvanlar alemine baktığımızda[Only Registered Users Can See Links] tırnakların savunmada[Only Registered Users Can See Links] avlanmada ve hatta çiftleşme esnasında görevi olduğunu görüyoruz. Muhtemelen eski çağlarda[Only Registered Users Can See Links] avcı-toplayıcı bir hayat tarzı süren insanda da tırnaklar[Only Registered Users Can See Links] örneğin avın yakalanmasında[Only Registered Users Can See Links] parçalanmasında veya etin kemiklerden ayıklanabilmesinde kullanılıyordu. O zamanlarda tırnakların uzaması[Only Registered Users Can See Links] aynı zamanda yaşamı kolaylaştıran bir durumdu. Sürekli olarak kullanılan ve tahrip olan tırnaklar[Only Registered Users Can See Links] uzama yoluyla yenileniyordu. Ancak günümüzde sadece estetik amaçlı olarak tırnak uzatılıyor ve tırnağın uzaması[Only Registered Users Can See Links] tırnaklarda meydana gelen herhangi bir hasarın onarımını sağlıyor.

KARNIMIZ NEDEN GURULDAR?

Mide[Only Registered Users Can See Links] kaslı bir yapıya sahiptir ve sindirimde çok çeşitli görevleri vardır. Sürekli olarak kasılan[Only Registered Users Can See Links] gevşeyen[Only Registered Users Can See Links] hareket eden[Only Registered Users Can See Links] çalkalanan ve sindiren bir organdır. Midemiz dolu olduğunda[Only Registered Users Can See Links] tüm bu aktiviteler normal ilerleyişini sürdürür. Ancak midemiz boş olduğunda da kasılmalar devam eder. Bu kasılma hareketleri devam ederken[Only Registered Users Can See Links] mide duvarlarının birbirine sürtünmesi sonucunda da[Only Registered Users Can See Links] “karın guruldaması” dediğimiz sesi duyarız. Bu bize[Only Registered Users Can See Links] yemek yeme vaktinin geldiğini hatırlatan bir sinyaldir. Ancak uzun bir süre aç kaldığımızda[Only Registered Users Can See Links] kas hareketleri azalır. Bunun nedeni[Only Registered Users Can See Links] vücudun açlık fazına girmesi ve sindirilmiş besinler yerine depo yağların kullanılmaya başlamasıdır.
Karnımızın guruldamasının diğer bir nedeni ise[Only Registered Users Can See Links] midemiz boş olduğunda içine dolan havadır. Midenin hareketleri ile[Only Registered Users Can See Links] içinde bulunan hava kabarcıklarının da ileri-geri hareket etmesi sonucunda[Only Registered Users Can See Links] guruldama sesi ortaya çıkar.

NEDEN KADINLARA ORANLA ERKEKLERDE DAHA ÇOK KELLİK GÖRÜLÜR?

Kelliğin temel nedenleri arasında kalıtım[Only Registered Users Can See Links] hormonlar ve yaşlanma sayılabilir. Kadınlarda da bazen (özellikle menopoz sonrasında) erkeklerde görülene eşdeğer bir kellik durumu görülebilir[Only Registered Users Can See Links] ancak çoğunlukla daha küçük bir boyutta olur. Ayrıca kadınlarda[Only Registered Users Can See Links] doğum sonrasındaki 2-3 ay içerisinde saç dökülmeleri görülebilir. Bunun nedeni de[Only Registered Users Can See Links] hamilelik süresince meydana gelen hormonal değişikliklerin normal saç dökülmesini engellemesidir.
Saç dökülmesine neden olan başlıca etkenler arasında zayıf dolaşım[Only Registered Users Can See Links] akut rahatsızlıklar[Only Registered Users Can See Links] ameliyat[Only Registered Users Can See Links] radyasyon[Only Registered Users Can See Links] deri hastalıkları[Only Registered Users Can See Links] ani kilo kaybı[Only Registered Users Can See Links] demir eksikliği[Only Registered Users Can See Links] diyabet (şeker hastalığı)[Only Registered Users Can See Links] tiroid rahatsızlıkları[Only Registered Users Can See Links] kemoterapi ilaçları[Only Registered Users Can See Links] stres[Only Registered Users Can See Links] besin yetersizliği ve vitamin eksikliği sayılabilir.
Kelliğin daha çok erkeklerde görülmesinin esas nedeni ise[Only Registered Users Can See Links] hormonaldir. Erkeklerde daha yüksek seviyelerde bulunan Testesteron hormonu[Only Registered Users Can See Links] çok büyük bir ihtimalle[Only Registered Users Can See Links] hassasiyet sahibi kişilerde kelliğin meydana çıkmasına neden olmaktadır.