Syst3m
22 September 2009, 15:11
13 yaşında kanseri 2 defa yendi
[Only Registered Users Can See Links]
Konya'da 13 yaşındaki Yavuz Selim Keçe[Only Registered Users Can See Links] 7 yaşında yakalandığı lösemiden gördüğü tedavi sonucu tam kurtulduğunu düşünürken[Only Registered Users Can See Links] hastalık tekrarladı.Ama o mücadeleyi bırakmadı.
10 yaşında başlayan ikinci tedavi sürecinde anne ve babasının moral desteğini alan Yavuz Selim hastalığı ikinci kez yenmeyi başardı.
Baba Süreyya Keçe (38)[Only Registered Users Can See Links] AA muhabirine oğlunun kansere karşı verdiği mücadeleyi anlattı. 7 yaşında rahatsızlanan oğulları Yavuz Selim'i Konya'daki bir hastaneye götürdüklerini ve lösemi teşhisi konulduğunu ifade eden Baba Keçe[Only Registered Users Can See Links] bunun üzerine vakit kaybetmeden oğullarının tedavisi için Ankara'ya gittiklerini söyledi.
Keçe[Only Registered Users Can See Links] ''Oğlum ilaç ve kemoterapi tedavisi görmeye başladı. Bu duruma önce alışamadı. Hep hastaneden çıkmak istedi. Hastalığını kabullenemedi. Eşim ve ben hemen Lösemili Çocuklar Vakfı'na (LÖSEV) başvurduk'' dedi.
Oğlunun kendi gibi hasta çocuklarla bir araya geldiğini ve böylece moralinin yükselmeye başladığını ifade eden Keçe[Only Registered Users Can See Links] şunları anlattı:
''Yavuz Selim'in sürekli kendisi gibi lösemi hastası olan çocuklarla tatile gitmesine[Only Registered Users Can See Links] yemek yemesine ve tüm etkinliklere katılmasını sağladım. Onun moralini hep yüksek tuttuk. Üç yıllık tedavi sonrası da doktorlar oğlumun iyileştiğini söyledi. Ancak Yavuz Selim bir süre sonra tekrar rahatsızlanınca[Only Registered Users Can See Links] apar topar Ankara'ya geri döndük. Oğlumuzun hastalığının iyileşme sürecinde kendini yenilediğini öğrenince çok üzüldük. Hocalarımız ilik nakli için hazırlıklı olmamızı ve bunun için gerekli tahlilleri yaptırmamazı istediler.''
Bunun üzerine kendisi[Only Registered Users Can See Links] eşi ve kızının yapılan tahlilleri sonrası oğluna gerekli olan nakil için ilik veremeyeceklerini öğrendiklerinde üzüntülerinin daha da arttığını anlatan Keçe[Only Registered Users Can See Links] sözlerine şöyle devam etti:
''Oğlum yapılan ilaç ve kemoterapi tedavilerine ikinci kez de yanıt verince nakile gerek duyulmadı. İkinci kez hastane ortamına girmek zorunda kalan Yavuz Selim'i bu ortamdan az da olsa kurtarabilmek için daha çok LÖSEV ile iletişim kurmasını sağladık. Çevremizde bu hastalıktan yaşamını yitiren çok insan olduğunu bildiğimiz için bazen karamsarlığa düştük. Ancak oğlum ikinci kez bu hastalığı yenmeyi başardı. Mutluluğumuz gerçekten tarif edilemez.''
Keçe[Only Registered Users Can See Links] Yavuz Selim'in tedavi sürecinde yapılan tahlillerde eşinin kemik iliğinin başka bir çocuğa uyumlu olduğunun tespit edildiğini ve nakil gerçekleştikten sonra kendi çocuklarını kurtarmış gibi sevindiklerini bildirdi.
KANSERİ YENMENİN MUTLULUĞU YAŞIYOR
Yavuz Selim Keçe ise hastalığa ilk yakalandığında çok korktuğunu[Only Registered Users Can See Links] ancak tedavi sürecine ve hiç sevmediği hastane ortamına anne ve babasının desteği ile alıştığını söyledi.
Bittiği söylenen hastalığı bir süre sonra tekrar edince çok üzüldüğünü anlatan Keçe[Only Registered Users Can See Links] ''Aileme hastalığı yeneceğime dair söz vermiştim. Hastalığı yendim. Kanseri yenmenin mutluluğunu yaşıyorum. Hiçbir zaman karamsarlığa kapılmamak gerekiyor. İlik nakli için doku uyumu sağlanmadığında bile çok üzülmedim. Beni dünyaya getiren ailemin verdiği moral ve destek sayesinde kanseri yendim'' diye konuştu.
Keçe[Only Registered Users Can See Links] hastalığı nedeniyle eğitimine evde devam ettiğini ancak artık okuluna gideceği için çok mutlu olduğunu kaydetti.
TEDAVİ İÇİN MORAL ÖNEMLİ
Lösemili Çocuklar Vakfı Sosyal Hizmetler Sorumlusu Seçil Arı ise vakfın hastanesinde tedavi gören Yavuz Selim gibi çocukları her yönden moralini yüksek tutmaya çalıştıklarını bildirdi.
Bu tür çocukların bağışıklık sisteminin güçlü olması ve tedaviye olumlu yanıt vermeleri için moral ve motivasyonlarının sürekli yüksek tutulması gerektiğini anlatan Arı[Only Registered Users Can See Links] ''Çocuklar hastalığı tam olarak kavrayamıyor. Sadece kendilerinin hasta olduğunu ve acı çektiğini düşünüyor. Çocukların hastalıklarını ve ağrılarını unutturmak için elimizden geleni yapıyoruz'' dedi.
[Only Registered Users Can See Links]
Konya'da 13 yaşındaki Yavuz Selim Keçe[Only Registered Users Can See Links] 7 yaşında yakalandığı lösemiden gördüğü tedavi sonucu tam kurtulduğunu düşünürken[Only Registered Users Can See Links] hastalık tekrarladı.Ama o mücadeleyi bırakmadı.
10 yaşında başlayan ikinci tedavi sürecinde anne ve babasının moral desteğini alan Yavuz Selim hastalığı ikinci kez yenmeyi başardı.
Baba Süreyya Keçe (38)[Only Registered Users Can See Links] AA muhabirine oğlunun kansere karşı verdiği mücadeleyi anlattı. 7 yaşında rahatsızlanan oğulları Yavuz Selim'i Konya'daki bir hastaneye götürdüklerini ve lösemi teşhisi konulduğunu ifade eden Baba Keçe[Only Registered Users Can See Links] bunun üzerine vakit kaybetmeden oğullarının tedavisi için Ankara'ya gittiklerini söyledi.
Keçe[Only Registered Users Can See Links] ''Oğlum ilaç ve kemoterapi tedavisi görmeye başladı. Bu duruma önce alışamadı. Hep hastaneden çıkmak istedi. Hastalığını kabullenemedi. Eşim ve ben hemen Lösemili Çocuklar Vakfı'na (LÖSEV) başvurduk'' dedi.
Oğlunun kendi gibi hasta çocuklarla bir araya geldiğini ve böylece moralinin yükselmeye başladığını ifade eden Keçe[Only Registered Users Can See Links] şunları anlattı:
''Yavuz Selim'in sürekli kendisi gibi lösemi hastası olan çocuklarla tatile gitmesine[Only Registered Users Can See Links] yemek yemesine ve tüm etkinliklere katılmasını sağladım. Onun moralini hep yüksek tuttuk. Üç yıllık tedavi sonrası da doktorlar oğlumun iyileştiğini söyledi. Ancak Yavuz Selim bir süre sonra tekrar rahatsızlanınca[Only Registered Users Can See Links] apar topar Ankara'ya geri döndük. Oğlumuzun hastalığının iyileşme sürecinde kendini yenilediğini öğrenince çok üzüldük. Hocalarımız ilik nakli için hazırlıklı olmamızı ve bunun için gerekli tahlilleri yaptırmamazı istediler.''
Bunun üzerine kendisi[Only Registered Users Can See Links] eşi ve kızının yapılan tahlilleri sonrası oğluna gerekli olan nakil için ilik veremeyeceklerini öğrendiklerinde üzüntülerinin daha da arttığını anlatan Keçe[Only Registered Users Can See Links] sözlerine şöyle devam etti:
''Oğlum yapılan ilaç ve kemoterapi tedavilerine ikinci kez de yanıt verince nakile gerek duyulmadı. İkinci kez hastane ortamına girmek zorunda kalan Yavuz Selim'i bu ortamdan az da olsa kurtarabilmek için daha çok LÖSEV ile iletişim kurmasını sağladık. Çevremizde bu hastalıktan yaşamını yitiren çok insan olduğunu bildiğimiz için bazen karamsarlığa düştük. Ancak oğlum ikinci kez bu hastalığı yenmeyi başardı. Mutluluğumuz gerçekten tarif edilemez.''
Keçe[Only Registered Users Can See Links] Yavuz Selim'in tedavi sürecinde yapılan tahlillerde eşinin kemik iliğinin başka bir çocuğa uyumlu olduğunun tespit edildiğini ve nakil gerçekleştikten sonra kendi çocuklarını kurtarmış gibi sevindiklerini bildirdi.
KANSERİ YENMENİN MUTLULUĞU YAŞIYOR
Yavuz Selim Keçe ise hastalığa ilk yakalandığında çok korktuğunu[Only Registered Users Can See Links] ancak tedavi sürecine ve hiç sevmediği hastane ortamına anne ve babasının desteği ile alıştığını söyledi.
Bittiği söylenen hastalığı bir süre sonra tekrar edince çok üzüldüğünü anlatan Keçe[Only Registered Users Can See Links] ''Aileme hastalığı yeneceğime dair söz vermiştim. Hastalığı yendim. Kanseri yenmenin mutluluğunu yaşıyorum. Hiçbir zaman karamsarlığa kapılmamak gerekiyor. İlik nakli için doku uyumu sağlanmadığında bile çok üzülmedim. Beni dünyaya getiren ailemin verdiği moral ve destek sayesinde kanseri yendim'' diye konuştu.
Keçe[Only Registered Users Can See Links] hastalığı nedeniyle eğitimine evde devam ettiğini ancak artık okuluna gideceği için çok mutlu olduğunu kaydetti.
TEDAVİ İÇİN MORAL ÖNEMLİ
Lösemili Çocuklar Vakfı Sosyal Hizmetler Sorumlusu Seçil Arı ise vakfın hastanesinde tedavi gören Yavuz Selim gibi çocukları her yönden moralini yüksek tutmaya çalıştıklarını bildirdi.
Bu tür çocukların bağışıklık sisteminin güçlü olması ve tedaviye olumlu yanıt vermeleri için moral ve motivasyonlarının sürekli yüksek tutulması gerektiğini anlatan Arı[Only Registered Users Can See Links] ''Çocuklar hastalığı tam olarak kavrayamıyor. Sadece kendilerinin hasta olduğunu ve acı çektiğini düşünüyor. Çocukların hastalıklarını ve ağrılarını unutturmak için elimizden geleni yapıyoruz'' dedi.