ceyLin
23 November 2008, 15:04
Hazırlayan :Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu
Gebelik doğal bir olay olmasına karşın gebelik sürecinde anne ve bebeğin sağlığını tehliaaae sokabilecek birtakım olaylar gerçekleşebilir. Normal seyreden gebeliklerde bile anne adayının vücudunda meydana gelen bazı istenmeyen değişiklikler[Only Registered Users Can See Links] anne ve bebeğin yaşamını tehdit edebilir. Bu nedenle anne adayları gebelik öncesinde gerek vücudun böbrekler[Only Registered Users Can See Links] karaciğer[Only Registered Users Can See Links] solunum sistemi[Only Registered Users Can See Links] kalb ve damar sistemi[Only Registered Users Can See Links] kan şekerini ve kan yapısı gibi temel fonksiyonları ve gerekse de özellikle düşüklere ve sakat bebeklere neden olabilen toksoplazma[Only Registered Users Can See Links] herpes (uçuk)[Only Registered Users Can See Links] kızamıkçık[Only Registered Users Can See Links] ve benzeri virütik hastalıkar açısından sıkı bir tıbbi kontrolden geçmeli[Only Registered Users Can See Links] ve bir sakınca yoksa öyle gebeliğe karar verilmelidir. Aksi taktirde bu sorunlar anne adayını ve hiçbir şeyden haberi olmayan bebeği zor durumlara sokar[Only Registered Users Can See Links] hatta ölümlerine yol açabilir !
Bu nedenle gebelikler kazara değil planlanarak[Only Registered Users Can See Links] olmalı diyoruz[Only Registered Users Can See Links] “aile planlaması” diyoruz. Böylece doğum öncesinde anne adayında ortaya çıkabilecek sorunlar saptanır ve tedavi edilebilir.
Anne adayı daha önceden tamamen normal olsa da gebelik nedeniyle ortaya çıkabilecek problemlerin başında şeker hastalığı (diabet) gelir. Diabetes mellitus (şeker hastalığı) insulin salgılanması ve/veya insulin etkisindeki eksiklik sonucunda ortaya çıkan vücudun temel yapı taşları olan ve gıdalarla alınan karbonhidrat[Only Registered Users Can See Links] yağ ve protein kullanımındaki bozuktur. Dünya Sağlık Örgütü diabeti 3 sınıfta toplamıştır. Bunlar diabetes mellitus[Only Registered Users Can See Links] bozulmuş glikoz toleransı ve gebelikte ortaya çıkan diabettir. Gebelikte ortaya çıkan diabet gebelik öncesinde aşikar olmayan belirti vermeyen ancak gebelikle belirti veren diabet olarak tanımlanabilir. Bu hastaların daha önceden bilinen diabetleri yoktur. Gebelikte ortaya çıkan diabetlilerde doğum sonrasında glukoz kullanımı düzelebilir[Only Registered Users Can See Links] bozuk veya diabetik olarak devam edebilir.
Gebeliklerin yaklaşık % 0[Only Registered Users Can See Links] - % 0[Only Registered Users Can See Links];ünde anne adayı daha önceden diyabet tanısı almış iken gebelikte ortaya çıkan diabetin görülme sıklığı % 1 - 4 arasında değişir. Bu oranlara göre Türkiye’de 15 ile 75 bin diyabetik anne bebeği doğduğu anlamına gelmektedir. Dünyada ise günde 135 bin gebeliğin gebelikte ortaya çıkan diabet ile birlikte olduğu bilinmektedir. Görüldüğü gibi hiç de küçümsenecek bir durum değil !
Gebelikte ortaya çıkan diabetin tanısı için 24-28. gebelik haftasında bütün gebelere tarama amaçlı 50 gr. glukoz testi yapılmalıdır. Gebelik kontrolleri sırasında annelerin riskleri belirlenmeli ve oluşabilecek komplikasyonlar yönünden anneler uyarılmalıdır.
25 yaşından küçük olanlarda[Only Registered Users Can See Links] normal kiloya sahip olanlarda[Only Registered Users Can See Links] ailede diabet öyküsü bulunmayanlarda[Only Registered Users Can See Links] daha önceki gebeliklerinde herhangi bir sorun yaşamamış olanlarda gebeliğe bağlı diyabet daha az görülür.
Şişman gebeler[Only Registered Users Can See Links] daha önceki gebeliklerinde diabeti olanlar[Only Registered Users Can See Links] ailede diabet öyküsü bulunanlar[Only Registered Users Can See Links] yaşlı anneler[Only Registered Users Can See Links] tekrarlayan düşükleri olanlar[Only Registered Users Can See Links] izah edilemeyen anomalili bebek doğuranlar[Only Registered Users Can See Links] tekrarlayan vajinal ve üriner enfeksiyonu olanlar ve bebeği normalden iri (4500 gr’ ın üzerinde bebekler) olanlarda daha diabet gelişme riski yüksektir. Bu nedenle önceki gebeliklerinde 4500 gr’ın üzerinde doğum yapanlara ise tanısal amaçlı oral glukoz tolerans testi uygulanmalıdır.
Gebeliğe bağlı diabet ile annenin hastalıkları ve bebeklerin hastalıkları ve ölümleri arasında yakın bir ilişki vardır. Gebeliğe bağlı diabette[Only Registered Users Can See Links] bebekte aşırı irilik[Only Registered Users Can See Links] yeni doğan yani hemen doğum sonrası bebekte kan şekeri düşüklüğü[Only Registered Users Can See Links] kan hücrelerinde bozukluk ve sarılık riski artar[Only Registered Users Can See Links] gebeliğe bağlı yüksek tansiyon daha sık görülür[Only Registered Users Can See Links] bebeğin rahimde içinde bulunduğu sıvı olan amniyon sıvısındaki artış ve buna bağlı ters gelişlere sık rastlanılır. Bu nedenle bu hastalarda doğum daha çok sezaryen ile gerçekleştirilmek zorunda kalınabilir.
Gestasyonel diabet öncelikle diyet yani beslenmenin düzenlenmesi ile tedavi edilmelidir. Diyet % 50 - 55 karbonhidrat[Only Registered Users Can See Links] % 30 yağ ve % 20 protein içermelidir. Günlük alınması gereken kalori miktarı ise gebelik öncesindeki ideal kiloya göre hesaplanır ve kilo başına 30-35kcal’dır. Bunun düzenlenmesini diyetisyenler yapar. Şişman hastalarda kalori miktarı daha da düşürülebilir. Diyet tedavisinde amaç kilo kaybı ile insüline olan doku cevabını artırmaktır. Hastaların bu dönemde demir ve kalsiyum ihtiyaçları karşılanmalıdır. Hastalar günlük aktivitelerine devam etmeli[Only Registered Users Can See Links] egzersiz ve yürüyüşlerle kilo vermeye çalışmalıdır. Eğer diyet ve egzersizlerle kan şekerleri normal seviyelerde tutulamıyorsa (açlık kan şekeri <105mg/dl[Only Registered Users Can See Links] tokluk kan şekeri < 120 mg/dl olmalıdır) tıbbi tedavi uygulanma gerekliliği vardır. Ağızdan alınan antidiyabetik ilaçlar muhtemel teratojenik etkileri nedeniyle tercih edilmedikleri için bu hastalara insulin tedavisi uygulanır.
Gebelikleri sırasında diabet tanısı alan hastalar doğumdan sonra da izlenmelidir. Doğumu takiben 6-8. haftalarda 75 gr lık glukoz tolerans testi ile kalıcı diabetin oluşup oluşmadığı tesbit edilmelidir.
Diabeti olan anneye gelecekteki gebelikler için tavsiyede bulunulmalıdır. En yaygın olarak mekanik engel oluşturan yöntemler kullanılabilir. Bunun yanında düşük doz oral kontraseptifler de kullanılabilir. Bu ilaçlar kullanılmaya başlandıktan sonra kan şekerleri yakından takip edilmelidir. Eğer hasta doğurganlığını tamamlamışsa tüp ligasyonu (rahim kanallarının bağlanarak kalıcı bir şekilde gebeliğin önlenmesi) önerilebilir.
Hanımlar unutmayınız bütün bunlar gebelik sırasında hekim kontrolleri ile tanınır ve takip ve tedavisi yapılır. Bu nedenle gebelerin sadece kendileri için değil[Only Registered Users Can See Links] henüz doğmamış bebekleri için de en yakınlarındaki sağlık kurumlarından düzenli gebelik muayenelerini yaptırmaları gereklidir. Ana Çocuk sağlığı merkezleri[Only Registered Users Can See Links] sağlık ocakları gibi merkezlerde bu taramalar yapılabilmekte[Only Registered Users Can See Links] ille de hastanelere gitmek gerekmemektedir.
Bebeğiniz ve kendiniz için gebelik öncesi ve gebelik sırasında düzenli kontrollerini yaptırın[Only Registered Users Can See Links] yaptırmayanları da uyarın lütfen…
Günleriniz sağlıklı olsun….
Gebelik doğal bir olay olmasına karşın gebelik sürecinde anne ve bebeğin sağlığını tehliaaae sokabilecek birtakım olaylar gerçekleşebilir. Normal seyreden gebeliklerde bile anne adayının vücudunda meydana gelen bazı istenmeyen değişiklikler[Only Registered Users Can See Links] anne ve bebeğin yaşamını tehdit edebilir. Bu nedenle anne adayları gebelik öncesinde gerek vücudun böbrekler[Only Registered Users Can See Links] karaciğer[Only Registered Users Can See Links] solunum sistemi[Only Registered Users Can See Links] kalb ve damar sistemi[Only Registered Users Can See Links] kan şekerini ve kan yapısı gibi temel fonksiyonları ve gerekse de özellikle düşüklere ve sakat bebeklere neden olabilen toksoplazma[Only Registered Users Can See Links] herpes (uçuk)[Only Registered Users Can See Links] kızamıkçık[Only Registered Users Can See Links] ve benzeri virütik hastalıkar açısından sıkı bir tıbbi kontrolden geçmeli[Only Registered Users Can See Links] ve bir sakınca yoksa öyle gebeliğe karar verilmelidir. Aksi taktirde bu sorunlar anne adayını ve hiçbir şeyden haberi olmayan bebeği zor durumlara sokar[Only Registered Users Can See Links] hatta ölümlerine yol açabilir !
Bu nedenle gebelikler kazara değil planlanarak[Only Registered Users Can See Links] olmalı diyoruz[Only Registered Users Can See Links] “aile planlaması” diyoruz. Böylece doğum öncesinde anne adayında ortaya çıkabilecek sorunlar saptanır ve tedavi edilebilir.
Anne adayı daha önceden tamamen normal olsa da gebelik nedeniyle ortaya çıkabilecek problemlerin başında şeker hastalığı (diabet) gelir. Diabetes mellitus (şeker hastalığı) insulin salgılanması ve/veya insulin etkisindeki eksiklik sonucunda ortaya çıkan vücudun temel yapı taşları olan ve gıdalarla alınan karbonhidrat[Only Registered Users Can See Links] yağ ve protein kullanımındaki bozuktur. Dünya Sağlık Örgütü diabeti 3 sınıfta toplamıştır. Bunlar diabetes mellitus[Only Registered Users Can See Links] bozulmuş glikoz toleransı ve gebelikte ortaya çıkan diabettir. Gebelikte ortaya çıkan diabet gebelik öncesinde aşikar olmayan belirti vermeyen ancak gebelikle belirti veren diabet olarak tanımlanabilir. Bu hastaların daha önceden bilinen diabetleri yoktur. Gebelikte ortaya çıkan diabetlilerde doğum sonrasında glukoz kullanımı düzelebilir[Only Registered Users Can See Links] bozuk veya diabetik olarak devam edebilir.
Gebeliklerin yaklaşık % 0[Only Registered Users Can See Links] - % 0[Only Registered Users Can See Links];ünde anne adayı daha önceden diyabet tanısı almış iken gebelikte ortaya çıkan diabetin görülme sıklığı % 1 - 4 arasında değişir. Bu oranlara göre Türkiye’de 15 ile 75 bin diyabetik anne bebeği doğduğu anlamına gelmektedir. Dünyada ise günde 135 bin gebeliğin gebelikte ortaya çıkan diabet ile birlikte olduğu bilinmektedir. Görüldüğü gibi hiç de küçümsenecek bir durum değil !
Gebelikte ortaya çıkan diabetin tanısı için 24-28. gebelik haftasında bütün gebelere tarama amaçlı 50 gr. glukoz testi yapılmalıdır. Gebelik kontrolleri sırasında annelerin riskleri belirlenmeli ve oluşabilecek komplikasyonlar yönünden anneler uyarılmalıdır.
25 yaşından küçük olanlarda[Only Registered Users Can See Links] normal kiloya sahip olanlarda[Only Registered Users Can See Links] ailede diabet öyküsü bulunmayanlarda[Only Registered Users Can See Links] daha önceki gebeliklerinde herhangi bir sorun yaşamamış olanlarda gebeliğe bağlı diyabet daha az görülür.
Şişman gebeler[Only Registered Users Can See Links] daha önceki gebeliklerinde diabeti olanlar[Only Registered Users Can See Links] ailede diabet öyküsü bulunanlar[Only Registered Users Can See Links] yaşlı anneler[Only Registered Users Can See Links] tekrarlayan düşükleri olanlar[Only Registered Users Can See Links] izah edilemeyen anomalili bebek doğuranlar[Only Registered Users Can See Links] tekrarlayan vajinal ve üriner enfeksiyonu olanlar ve bebeği normalden iri (4500 gr’ ın üzerinde bebekler) olanlarda daha diabet gelişme riski yüksektir. Bu nedenle önceki gebeliklerinde 4500 gr’ın üzerinde doğum yapanlara ise tanısal amaçlı oral glukoz tolerans testi uygulanmalıdır.
Gebeliğe bağlı diabet ile annenin hastalıkları ve bebeklerin hastalıkları ve ölümleri arasında yakın bir ilişki vardır. Gebeliğe bağlı diabette[Only Registered Users Can See Links] bebekte aşırı irilik[Only Registered Users Can See Links] yeni doğan yani hemen doğum sonrası bebekte kan şekeri düşüklüğü[Only Registered Users Can See Links] kan hücrelerinde bozukluk ve sarılık riski artar[Only Registered Users Can See Links] gebeliğe bağlı yüksek tansiyon daha sık görülür[Only Registered Users Can See Links] bebeğin rahimde içinde bulunduğu sıvı olan amniyon sıvısındaki artış ve buna bağlı ters gelişlere sık rastlanılır. Bu nedenle bu hastalarda doğum daha çok sezaryen ile gerçekleştirilmek zorunda kalınabilir.
Gestasyonel diabet öncelikle diyet yani beslenmenin düzenlenmesi ile tedavi edilmelidir. Diyet % 50 - 55 karbonhidrat[Only Registered Users Can See Links] % 30 yağ ve % 20 protein içermelidir. Günlük alınması gereken kalori miktarı ise gebelik öncesindeki ideal kiloya göre hesaplanır ve kilo başına 30-35kcal’dır. Bunun düzenlenmesini diyetisyenler yapar. Şişman hastalarda kalori miktarı daha da düşürülebilir. Diyet tedavisinde amaç kilo kaybı ile insüline olan doku cevabını artırmaktır. Hastaların bu dönemde demir ve kalsiyum ihtiyaçları karşılanmalıdır. Hastalar günlük aktivitelerine devam etmeli[Only Registered Users Can See Links] egzersiz ve yürüyüşlerle kilo vermeye çalışmalıdır. Eğer diyet ve egzersizlerle kan şekerleri normal seviyelerde tutulamıyorsa (açlık kan şekeri <105mg/dl[Only Registered Users Can See Links] tokluk kan şekeri < 120 mg/dl olmalıdır) tıbbi tedavi uygulanma gerekliliği vardır. Ağızdan alınan antidiyabetik ilaçlar muhtemel teratojenik etkileri nedeniyle tercih edilmedikleri için bu hastalara insulin tedavisi uygulanır.
Gebelikleri sırasında diabet tanısı alan hastalar doğumdan sonra da izlenmelidir. Doğumu takiben 6-8. haftalarda 75 gr lık glukoz tolerans testi ile kalıcı diabetin oluşup oluşmadığı tesbit edilmelidir.
Diabeti olan anneye gelecekteki gebelikler için tavsiyede bulunulmalıdır. En yaygın olarak mekanik engel oluşturan yöntemler kullanılabilir. Bunun yanında düşük doz oral kontraseptifler de kullanılabilir. Bu ilaçlar kullanılmaya başlandıktan sonra kan şekerleri yakından takip edilmelidir. Eğer hasta doğurganlığını tamamlamışsa tüp ligasyonu (rahim kanallarının bağlanarak kalıcı bir şekilde gebeliğin önlenmesi) önerilebilir.
Hanımlar unutmayınız bütün bunlar gebelik sırasında hekim kontrolleri ile tanınır ve takip ve tedavisi yapılır. Bu nedenle gebelerin sadece kendileri için değil[Only Registered Users Can See Links] henüz doğmamış bebekleri için de en yakınlarındaki sağlık kurumlarından düzenli gebelik muayenelerini yaptırmaları gereklidir. Ana Çocuk sağlığı merkezleri[Only Registered Users Can See Links] sağlık ocakları gibi merkezlerde bu taramalar yapılabilmekte[Only Registered Users Can See Links] ille de hastanelere gitmek gerekmemektedir.
Bebeğiniz ve kendiniz için gebelik öncesi ve gebelik sırasında düzenli kontrollerini yaptırın[Only Registered Users Can See Links] yaptırmayanları da uyarın lütfen…
Günleriniz sağlıklı olsun….