Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi
 

Go Back   Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi > Yaşamın İçinden > Aşk - Sevgi
Yardım Topluluk Takvim Bugünki Mesajlar Arama

gaziantep escort gaziantep escort
youtube beğeni hilesi
Cevapla

 

LinkBack Seçenekler Stil
  #11  
Alt 8 December 2008, 10:31
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Wink Cvp: Sevgiliye Mektuplar ...

BENİ SEVMEYE NİYETLİ MİSİN ?


Bitmez tükenmez martıların haykırışı var yüreğimde sana dair uçup gelen. Bir yarım sesle sesleniyorum beni duyar mısın? Ayın o acılı suratının ardından gün doğduğunda, kanatlarını çırpan bir küçük kuş olduğunda sabah, sen yüreğini geçmişin kirinden arındırıp benim ellerime koyacakmısın? Beni sevebilir misin? Niyetli misin buna ? Sen ilk yazın kuçağında uyurken yağmurlu serin akşamları düşünüp ödünç verilmiş yataklarda geçirdiğin sevişmeleri hatırlayıp kahrolacak kadar niyetli misin buna? Toğrağın iliğine ve kemiğine işleyen çok eski bir yağmur kadar beni içinde barındıracak mısın? Ay düşmüş toprakta menekşe kokulu öpüşmelerle geçikmiş iklimlerin ortasındayız seninle.

Zaman durdu sanki birden tartışmalar bitti. Güneşe dönüyor ayçiçeği gün hızlandığında ve ben her güne uyandığımda sana dönmeye niyetli. Sana diyor ki gözlerim; sen bir kırlangıç gibisin. Hayatın sana verdiği uslanmaz ruhun içinde her baharda bana dönen ama güzün hep göç eden... Ve ben korkuyorum seni sevmekten.

Bitmeyen şarkılarla avunmayacağım bundan böyle. Bak şimdi gökyüzüne, hayali bir gölgeye dönüşüyor benim bedenim. Her nefesinde solumaya başladın bile beni. Ve ben korkuyorum. Bir kasımpatı çiçek açıyor sarı taç yapraklarıyla. Ve gözlerim tiryakisi olduğum kahvenin tadında. Bunu biliyorum gece parçalanıyor, yıldızlar çıkıyor yüreğimden. Kirpiklerim titremeye başlıyor. Bu kız çoçuğu yüreğine yumulmuş ve bir daha ağlamak istemiyor, anlıyor musun?
Alıntı ile Cevapla
  #12  
Alt 8 December 2008, 10:31
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Wink Cvp: Sevgiliye Mektuplar ...

BEN SENİ SEVDİM


Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözleri degil,yüregimdi seni gören.
Sen damarlarimdaki kana karisip,geldin oturdun yüregime.Bir baska yerde
olamazdin zaten.Sen benim en degerli yerimde,yüregimde olmaliydin,orada
kalmaliydin.
Çok aska ev sahipligi yapan bu yürek,ilk kez bukadar kolay kabullendi
seni.Herhangi bir konuk degildin artik.Buyüzden ne agilama fasli vardi nede
ugurlama.O yüregin gerçek sahibiydin.Simdi sonbahar kisa giriyoruz ya...
Ben dört mevsim bahari yasadim seninle Çiçek çiçek açtin yüregimde.
Gökkusagi zayif kaldi senin renklerin karsisinda.Taze bir yaprak gibi
yesildin.Açelyaydin pembeliginle.Üzerine çig taneleri düsmüs sari
güldün.Kirmiziydin bir ates gibi.Ve maviydin... En çok bu renkle anmayi
sevdim seni.Denize tutkundum,denizi sensiz,seni denizsiz düsünemedim. Seni
severken dünyayi da sevdim ben,insanlari da...Kendime bile dar gelirken,
içinde herkeze olan bir hayatin sahibiydim artik.

En kizgin, en tahammülsüz oldugum anlarda bile seni düsünmek yetti
bana,içimdeki sevinç yüzüme yansidi,güldüm. Beni böylesine güldüren senin
sevgindi ve ben kaygisiz,içten gülüsün ne demek oldugunu, nasil güzel bir
sey oldugunu anladim seninle. Her seye ragmen sevdim seni.Güçlüydüm ve asamayacagim hiç bir zorluk yoktu. Koca bir kente,koca bir ülkeye kafa tutabilirdim.Sen elimden
tuttugunda,patlamaya hazir volkan gibi hissederdim kendimi.Menzil sendin ve
ben o menzile ulasmak için önüme çikan herseyi yok edebilirdim.Sana ulasmami
engelleyecek herseyi eritirdim,kül ederdim.Sana ulastigimdaysa sakin bir
göle dönüsürdüm.Ve o göle birtek sen girebilirdin.

Sevdim ve hayrandimda...

Her halin çekti beni.Durusunu,uyumani,gülmeni,kizmani,
saskinligini,safligini,kurnazligini,çocuklugunu, olgunlugunu sevdim.Sesini
de sevdim suskunlugunuda.Küçük
oyunlarini,kaprislerinisitemlerini,korkularini sevdim.Seni ve o doyumsuz
sevdani, uçari sevdani anlatacak kelime bulamadim çogu zaman.Sigmadin
cümlelere ve hiçbir cümle seni yeterince tarif edecek kadar derin olmadi.
Seni severken yorulmadim.Çünkü sen yasam kaynagiydin.Hergün
yenilendim.Seninle çogaldim,büyüdüm.Eksik kalan neyim varsa
tamamladin.Ölmeyecektim çünkü sen ölümsüzlügün ta kendisiydin.
Sevdim iste ötesi yok...

Alıntı ile Cevapla
  #13  
Alt 8 December 2008, 10:32
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Wink Cvp: Sevgiliye Mektuplar ...

Hep ertelenen bir an hiç yaşanmamaya mahkumdur. Düşlerin bekleyişini yalnızca bir hüsran karşılayacakdır. Mevsimleri sayarsak ömür baharsız tükenir gider. Sevdiklerimizi bulmak yada bulduğumuzu sevmek tercihi en zor olan iki seçenektir bu sınavda...

Boşuna akan ırmaklar mı var yüreğimizde, sebepsiz mi çoşkun bir denizde maviye hasretliğimiz? Ufuk ta görünen o ki mutluluk tek kişiliktir aslında. Karşımızdakinin çabasına ihtiyacı yoktur mutluluğun, Aşkında sevdiğin kadar büyüktür. Sevdiğin sürece meydan okur dünyaya.

Hasretle beklenen gelmez hiç bir zaman o hasreti yalnız tüketirsin. Karşılık bulmuyorsa sevda umut değil kendini hükümdar sanan köleler üretir, dönemezsin. Ama boşuna geçmemiştir dolan vakit. Heba olan şiirleirn değildir. Türkülerin diliyle yas tutan geceler, sırdaşlığını hiç farketmez. Kıymetini bilmediğin kır çiçekleri yeniden açar o gül solarken.

Ayrılanlar yıllar geçsede üstünden hep aynı acıyı çeker. Ama yollar hiç bitmez. Sonuna geldiğini zannetiğin yerler birer duraktır aslında. Ve sen yolculuğunu gönüllü bitirmişsindir o durakta. Güneş hep geç kalırmış gibi gelir, sen bir baharda mevsimler başka havada... Gerçeklerle düşler yerini kaybeder. Bir tek o kalır yüreğinden hiç gitmeyen. Aynı bakışlı resmine saatlerce dalışın kalır, sevdanın tutsaklığında acılarını dindiremeyen...

Şöyle dimdik durup rüzgara karşı ''Ey hayat sen şavklı sularda bir dolunaysın, aslında yokum ben bu oyunda, ömrüm beni yok saysın'' diyerek çekip gitmek gelir aklına, Bedeninizin parçalanması hiç umrunda değildir, ama sevdiği uğruna ölenlerden olmak istemezsin. Çünkü yalnız yaşarken bir ihtimal daha vardır. Belki ölüme değil ama onun hayatına geç kalmışsındır. Uzaktır öyle kalacaktır belki. Hep bir umutla beklenirken sevda habercisi, yüreğini teselli etmekde sana düşer.

Her şeye rağmen korkutmasın seni bu sevdanın ateşi. Her yangın önce başladığı yeri yakar. Sana küçük kendime büyük gelen yüreğimde yıllar geçsede senin adını yazar. Ve bil ki sevdiğim, uslanmaz ruhum yaşadıkça seni sever, seni sevdikçe yaşar..
Alıntı ile Cevapla
  #14  
Alt 8 December 2008, 10:32
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Wink Cvp: Sevgiliye Mektuplar ...

Canımdan Çektiğin Adını Benim İçin Saklar mısın?

Yüreğim bir ayraç misali takıldı bakışlarının arasına.
Günlerden hangi cumartesiydi veya pazardı inan hatırlamıyorum. Anlamsız olduğum, sıkıldığım, boş boş etrafa bakındığım anlardan birinde avuç içlerimin arasına aldım sesini ve seni aradım.
Yolculuklar neden daima alfabenin sonuna doğru başlar ki?
İşte benimkisi de böyle bir yolculuktu. İlkin loş bir karanlıkta “merhaba” dediğim, sonrasında da adresini bilmediğim bir kapı aralığında söylediğim bir merhaba…
Yüzünde küçücük çocukların kırılgan ifadesiyle aralık bir bakışta tutulmuştum gözlerine. Benim kadar derin bakıyordun. Öyle zamana borcun yoktu diğerleri gibi. Göz kapaklarımın ağırlaştığını hissettirene kadar, içime doğru bakıyordun. İçim ne de çok ezildi gözlerimi kaçırdığım, başımı öne eğdiğim ve hatta ilk defa tenime dokunduğun zaman.
Söylesem hangi izi taşırsın bedeninde benden kalan ve kim bilir hatırlar mısın sırılsıklam bedenine dokunduğum anda sana söylediklerimi?
Canımdan çektiğin adını benim için saklar mısın?
Saçlarım darmadağınık
Oysa daha bu sabah senin için hazırlanmıştı her şey.
Telefon defterine baktım, bir daha ve bir daha ve son bir defa. Seni aramak için sebepler yaratmaktan yorulan beynim sonunda uykuya verdi kendini. Aklım ve sen uykuya daldık.
On altıncı boyuttaydık seninle. Buraya kadar gelmemize izin veren ikinci boyuttu. Sayende arada geçen zamanları algılama fırsatım bile olmamıştı. Çünkü her şey çok hızlı olmuştu.
Oturdum… Elimdeki fincanda gittikçe soğuyan bir çayın ve vücuduna yavaş yavaş yayılan alkolün, az sonra bitecek hüznü yerleşmişti bakışlarımızın arasına.
Sanırım ben, bir tek seni alamadım o bakışların isimsiz randevularına.
Yapamadım…
O resmin üzerime düşen gölgesinden sıyrılamadım.
Hiç bilmeyecekti…
Duymayacaktı...
Yine kaldığı yerden alacaktı ellerini ellerine. Ama ben yine de yapamadım.
Mevsim sancıları yine her zamanki gibi gri şehrin sokaklarında içimi acıtıyor. Eksiliyorum senden içeri, sana doğru. Hiç kendine boğulur mu insan? Mahkemede hem sanık hem tanık olur mu? Erteler mi arzunun dolaştığı bakışları gözlerinden?
Terk eder mi o kırılgan titreyişi?
Anlaşılmayacak biliyorum. Yine de seni satır aralarına gizliyorum, kimse bilmeden, kimse duymadan.
Doğanın çam kokulu düşlerine emanet ediyorum o akşamı da. Işığın yerini küçücük ışıltılar almıştı hani.
Neredeyse sana (d)okunacaktım..
Dedim ya günlerden hangi cumartesiydi ve belki hangi pazar, hatırlamıyorum. Artık ne önemi var ki!?
Şimdi sana söyleyemediklerimi alıp yanıma gidiyorum.
Arkamdan bakar mısın yoksa gelir misin düşünmek istemiyorum ve yine her zamanki ve hiç bilmediğin gibi “sana” yalan söylüyorum.
Canımdan çektiğin adını benim için saklar mısın?
Alıntı ile Cevapla
  #15  
Alt 8 December 2008, 10:32
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Wink Cvp: Sevgiliye Mektuplar ...

İnsanlar gördüm kendilerine yabancı kendilerine garip kendilerine uzak. Hiç bitmeyecek bir yolun yolcusu gibiydiler. Ne dinlenebilecekleri bir mola yeri ve nede zaten varabilecekleri bir yer vardı. Ruhlarındaki kabullenmişlik çirkin yüzlerine yansımıştı. Birbirlerinin kopyası bu insanlar arasında bir yabancıydım ben. Beni aralarına hiç almadılar, zaten hiç girmek istemediğimi bilmediler ki. Tek kelime konuşmadım onlarla. Yine de onlarla aynı adımları atıyordum bilinçsizce. O hiç bitmeyecek sandığım yola çıkmıştım onlarla birlikte bir kere.



Koyu gri bir havanın hakim olduğu o yolda ne bir tek yıldız gördüm nede bir tek yağmur damlası düştü yola. Ne sıcak vardı ne soğuk. Kara, kirli bir toprağın üzerinde atıyorduk adımlarımızı. O uzanıp giden yolda ne bir yeşil, ne de mavi yoktu. Görünen sadece uzayıp giden sonsuz bir grilikti. Yol uzayıp gittikçe, binlerce kişi katılıyordu bize. Amaçsız kalabalığa katıldıkça katılıyordu insanlar.

Ses yoktu, gülüş yoktu, heyecan yoktu, sadece nefes almaya odaklanmış bir insan güruhu vardı. Bense içimde çoğalttığım sesimi, bir mutlu yüze sakladığım gülüşümü, bir sıcak yüreğe sakladığım sevgimi dışarı vurabilmek için çırpınıyordum. Ama hiç bir yüz, hiç bir ses bu cesareti vermiyordu bana. Bu bıktırıcı, bu tekdüze, bu amaçsız adımların atıldığı yolda bir başka seçenek olmalıydı. Hissediyordum, ben bu yola bu insan kalabalığına ait değildim. Aynı şeyleri hisseden benden başkaları da olmalıydı.

Sonra hiç varılmayacakmış kadar uzakta bir kuşun havalandığını gördüm. Bir umut yakalamıştım sonunda. Adımlarımı hızlandırdım. Sıyrıldım kalabalıktan. Koşmaya başladım. Kuşa yaklaştıkça gri hava dağılıyor, güneşin ısısını hissediyor, gökyüzünün maviliği çiçeklerin her rengini görüyordum. Ve en sonunda seni gördüm. Ordaydın. Küçücük ama yemyeşil bir çayırın ortasında, gelincikler içinde öylece oturuyordun. Senin az ötende hava kurşun gibi griyken. Senin başındaki gök masmaviydi. Ve sen gözlerini o maviliğe dikmiş uzaktan gelecek birini bekler gibiydin. Ben gördüklerim hissettiklerimin karşısında donmuş ve öylece kalakalmıştım. Yüzüme bakıp sadece "HOŞGELDİN" dedin. Ve o ses yeniden hayata döndürdü beni. İçimdeki bastırılmış gülümseme yansıdı yüzüme önce. Yüreğimin atışı hızlandı, tenim ısındı sonra. Az önce terk ettiğim o kalabalık yanımızdan geçip giderken biz senle el ele gülümsüyorduk onların şaşkınlığına.

Artık senle bir sevdanın iki ortağıydık. Şimdi içimde çoğalttığım sesimle haykırıyordum herkes duysun diye...

Hiç kimse sevdama senin kadar yakışmadı ve sevdam hiç kimseyi senin kadar yaşatmadı yüreğimde...
Alıntı ile Cevapla
  #16  
Alt 8 December 2008, 10:34
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Wink Cvp: Sevgiliye Mektuplar ...

ÇAĞIR BENİ



Aşk adına işlediğim bütün günahlarımı kutsal sayarak yağmalanmış gecelerimin hüznünü bir bohça gibi sırtıma vurarak tutkumu ve
öfkemi,tutukladığım gözlerinin rengine boyayarak gelirim.
Hiç saklamadım duygularımı ama bir çocuk var ki içimde, asırlardır uykuda.Asıl ben oyum asıl o uyandığında ben hayata daha çok sarılıyorum.Konuşmaya hasret o çocuk artık uyusun istemiyorum.Onu uyandıracaksan ve büyüteceksen gelirim.Hep seni, sana ve bütün ağırlığına rağmen taşıyacağıma, hep seni sen kadar uzaklarda bile yaşayacağıma inan…
Hiçbir zaman senin gözlerinin gizliliğindeki güzelliği unutmayacağımı inan. Ve benim kuşatma altındaki düşlerimi ve düşlerimdeki gülüşlerimi de senin kanatmayacağına inanayım.İnandır beni gelirim..
Bakışlarımla okşayarak yüzünü gece yarısı hasretlerinin yoldaşı olurum, bölünmüş düşlerinde ve yalnız gecelerinde bak bana, hep konuk olurum sana..Şiirlerinde hep yeni umutları yeni sevdaları anlatan bir ozan gibi sana dair dizeler yazarım.Seni anlatmayacak her sözcüğü kullanılmaz kılarım.Salıveririm yüreğimi bir ezginin notalarına..Söyle şarkımı gelirim.
Rotasını kaybetmiş bir gemi gibi fırtınadan fırtınaya sürüklenirken Kara Göründü diye bağıran bir tayfanın sesindeki mutluluğu taşırım ben limanım sensin.Bir tek sana sığınırım korku dolu dev dalgaların şiddetinden.Aç kapılarını gelirim.utangaçlığımı, güçsüzlüğümü, üzerini yalanlarla örttüğüm hatalarımı bırakarak acı ve gözyaşını unutarak umutlarımın da ellerinden tutarak gelirim.
Biz seninle ölür gibi öpüşmeli öpüşür gibi bölüşmeliyiz hayatı..hesapsız mekanlarda ve zamansızca.ayın karanlık yüzünü düşün, güneşi kucakladığın anı düşün başını göğsüme yaslayıp sustuğunda belki de ömründe ilk defa geçmişteki hoyrat sevdalara inat sen de yum gözlerini Sevda ile dağla yüreğini..Ben sendeyim, kazındım bir kez yüreğine..bundan böyle ihanetin adının bile anılmadığı bir ülkede, hayallerini azaltmadan bir baharı ve sonraki bilmem kaç baharı benimle birlikte yaşam istiyorsan çağır beni..GELİRİM SEVGİLİM!!!Çünkü seni çok seviyorum ne yazık ki bunu sende biliyorsun..
Alıntı ile Cevapla
  #17  
Alt 8 December 2008, 10:34
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Wink Cvp: Sevgiliye Mektuplar ...

Bazen öyle bir iliskiye tutulursunuz ki, ne sevebilir,ne terkedebilirsiniz. Kör kütük baglanmissinizdir aslinda... En güzel yillarinizin, aci tatli hatiralarinizin ortagidir; iç çekismelerinizin müsebbibi, yazilarinizin ilhami, sohbetlerinizin konusudur. Gözyaslarinizda, bilinçaltinizda, kahkahanizdadir. Korkunca saklandiginiz bir siginak,cosunca öptügünüz bir bayrak...Sevdaniz riyasiz, çikarsiz, karsiliksizdir.Sinirsiz ve nihayetsiz; "Ölmek var, dönmek yok"tur. * * * Lakin gün gelir anlarsiniz; içten içe bir seylerin kanadigini... Tutkulu sevdalarin gizli hançerleri baslar parildamaya...Surasindan, burasindan elestirmeye koyulursunuz: "Söyle görünse, öyle demese, degisse biraz ya da eskisi gibi olsa..." Baskalarini örnek göstermeye, "Bak onlar nasil yasiyor" demeye baslarsiniz. Hem birlikte yasayip, hem özgür olmanin yollarini ararsiniz. Askinizin gözü kör degildir artik, yanlisini görür düzeltmek istersiniz. "Eskiden böyle miydi ya.." diye baslayan sohbetlerde açilir elestirinin kapisi; açildikça, bastirilmis itirazlar yükselir bilinçaltindan... Böyle süremeyecegini bilirsiniz. Degissin istersiniz. O, sevgisizliginize yorar bunu... Ihanete sayar. Tutkulu iliskilerde ihanetin bedeli ölümdür. "Ya sev böyle ya da terket" diye gürler... * * * Bir zamanlar bir gülücügüyle alacakaranligi isitan o rüya, bir kabusa dönüsür birden... Kapatir gönlünün kapilarini, yasaklar kendini size... Hoyrattir, bakmaz yüzünüze... Zehir akar dilinden, konusturmaz, suçlar,yargilar mahkum eder. Mühürler dudaklarinizi, yirtar atar yazdiklarinizi, siler sizi defterden... "Iyiligin içindi hepsi, seni sevdigim için..." dersiniz,dinletemezsiniz. Ayrilirsaniz asamayacaginizi bilirsiniz, lakin böyle de sevemezsiniz. Ihanetten kirilmistir kaleminiz; severek, terk edersiniz... * * * "Madem öyle..."nin çagi baslar ondan sonra...Madem ki siz böylesine tutkunken, o hep baskalarini seçmistir, madem ki kiymetinizi bilmemistir, o halde "günah sizden gitmistir". Lanet ederek bu karsiliksiz aska, çekip gitmeleri denersiniz. Askin göçmenlik çagi baslar böylece... Daha özgür olacaginiz limanlara demirlerseniz bir süre... Ne var ki unutamaz, uzaktan uzaga izlersiniz olup biteni... Etrafi bir sürü ugursuzla dolmus, kurda kusa yem olmustur. Deli kanlilar, eli kanlilar, ugruna ölenler, sirtina binenler sarmistir çevresini... Gurur duyar onlarla, koynunda besler, gözünü oysunlar diye... Ugruna kan dökenleri sever, yoluna gül dökenlerden fazla... "Bana ne... kendi seçimi" diye omuz silkmeye çabalarsiniz bir süre... Ama sonra... ansizin kulagimiza çalinan bir sarki ya da kapi araligindan süzülüp gelen bir koku, hatirlatir onu yeniden... Yaban ellerde, baska kollarda ondan bahseder aglarsiniz. Kokusunu özlersiniz; türküsünü söylemeyi, sarkisini dinlemeyi, yemegini yemeyi, elinden bir kadeh raki içmeyi... Karsi nehrin kenarindan hasret siirleri haykirirsiniz, sular kulagina fisildasin diye... Dönüp "Seni hala seviyorum" diye bagirmak geçer içinizden...Dönemezsiniz. Göremedikçe baglanir, uzaklastikça yakinlasirsiniz. * * * Anlarsiniz ki bir çaresiz asktir bu, ne onunla olur, ne onsuz... Hem kollarinda ölmek, kucagina gömülmek arzusu, hem "Ne olacak sonunda"kuskusu... Böyle sevemezsiniz, terk de edemezsiniz. Sürünür gidersiniz...
Alıntı ile Cevapla
  #18  
Alt 8 December 2008, 10:36
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Wink Cvp: Sevgiliye Mektuplar ...

Gidişine değil sitemim, beni sensiz günlere mahkum etmene...

Bende olduğundan beri ne zaman aynaya baksam , kendimi bulamıyorum. Gözlerimde gözlerini, dudaklarımda gülüşünü görüyorum. Hep nefesini soluyorum, tenimde bir ürperti beliriyor. Koca şehir susuyor sadece sesin çınlıyor kulaklarımda. Bakabildiğim kadar ileride, dokunabildiğimce yakındasın ama hasret kalıyorum bebek yüzlüm gülüşüne.

İstanbul gibi bakıyorsun bana, gizemli ve buğulu. Hem içinde olup , hem yalnız yaşamak bilsen ne kadar zor geliyor. Hayat kavgasını sürdürüyor sevdam. Aşk can çekişiyor gecelerimde. Tenine susuyorum Marmara’nın derinliklerinde. Yeditepe çalıyor sanki seni benden, yavaş yavaş tüketiyor.

Gökyüzüne yıldızlarla tutunan peçesini çıkarıyorum karanlığın. Pencereden yatağına süzülen ay ışığı olmak, yüzünü sürdüğün yastık olup düşlerine avuç açmak için. Bedeninde serilmeliyim gece gibi. Meleklerin uyurken bıraktığı gülüşü seyretmeliyim başucunda.

Kalmamı istermisin, yıldızlar bir bir gömülürken sabaha ? Dokunmamı istermisin ayaz düşen tenine ? Hani utanmazlığın koynunda kendinle sevişmelerinde yanında olmamı istermisin ?

Kuruyan teninde terden boncuklar yapabilirim, güzel bir melodideki piyano tuşlari gibi dokunabilirim vücuduna, kıvrımlarınla ahenkli yaşayabilirim seni. Rüzgarın dağlarla kucaklaşmasını, dalgaların kıyılara cilvelerini getir aklına. Önce, süzülmelerini hisset kumlara köpüklerinin, sonra kızışan rüzgarla tut ellerimi. Tüm gücünle sarıl biçare kimliğime. Açlığımı , susuzluğumu , sırlarımı bitir gecede. İçimde kıpırdanışların , yüreğimde sıcaklığın, dudaklarımda titreyişleri sevdanın, tenimin ürpertisinde nefesin olmalı...

Dağıt hazan düşen yatağımı. Güneşim ol Eylül gözlüm. ‘Seni istiyorum’ diye yutkunduğum nefesimi al dudaklarımdan, sırlarımı çöz öpüşlerinle. Ay gibi yum gözlerini geceye, yıldız gibi kay geç düşlerimden. Tadını bilmediğim, tenine düşmedigim hayal olmaktan çık, dökül şehvetinle.

Söyleyemem sana yanan tenimi, kıvılcımı düştü bir kez içime. Kıvranışlarım kadar sessiz uykusuzluğum. Her dokunuşumda kendime, haykırışlarım suskunluğum aslında.

Kendime sarılıp yatağın bir ucunda tüm ürkekliğimle gelişini beklerim. İçimden akan ılıklığı, sıcak sevdayı sana sunmak , sadece hayalinle bütünleşerek yaşamak çok zor be aşkım... ‘SEN’ bendeysen, benimsen .. Neden geceler isyanım ? Kirpikten bulutlarını arala artık, güneş gözlerinde kapalı kalmasın, Uyan ! Dünya güneşe , ben sana kavuşayım. Seni seviyorum Eylül bakışlım...
******
Yazar : Arzu ALTINÇİÇEK
Alıntı ile Cevapla
  #19  
Alt 8 December 2008, 10:36
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Wink Cvp: Sevgiliye Mektuplar ...

ey bu şehrin güzeli, kalbimin yalanı, derviş yüreği hanemizden, sonu gelmez bir yolculuğun ıssız ve hoyrat, insan ve yalan kokan penceresinden unutulmuş yitik bir gençliğin küçücük bahçesindeki yaşama duacı beyaz papatyalara ve içli sarmaşıklara mecbur ettin bizi. Biz ki sevdayı yüreğimizin en derin, en soğuk ve penceresiz hanesinde saklardık. Korkardık yiğit ve cesur olacağımız yerde kaypak ve aşka müptela olmaktan. O kadar kendimizden uzak, o kadar yabancı şehirlerdeydik ki adımız anıldığında binlerce çiçek solar, binlerce kuş uçuşurdu çığlık çığlığa. Akşam olurdu çocuklar çekilirdi evlerine hayatın ağır bir işçisi gibi. Yıldızlar düşerdi, biz kalbimizin yabancısı olurduk. Kireç badanalı duvarlar arasından, fukara gönlümün gelgitleri arasında; gurbet ve hasret ortasında, şehirden ve insanlardan kaçan, olmayanı arayan bu gözler önünde eşsiz bir tebessüm, asil bir edayla görünüveren; hüznümün, gözlerimin ve yüreğimin perdelerini aralayıp hayatımıza düşen, bizi sarsan suret, güzellik, zarafet ve nezaket. Biçimsiz, kuralsız ve haşarı dünyalara sürgün ettin bizi. Yüreğimize el sürdün, gülümsedin yok ettin. Şimdi kalbim çıkışı olmayan bir zindan, gözlerim gardiyan, Yağmur yağar düşlerim silinir, yavru ceylanlara yol gösterir adım. Ellerimden çiçekler açmaz ama hüznümden bağ bahçe çoğalırdı. Adımlarımız dolaşırdı, biz hayatın köylüsüydük. Ey bilinmeyenim, hayata gülüp geçenim, Çocukları bilir misin? taş ve toprak avluda tarladan annesinin yolunu bekleyen, uzamış kirli saçları, lastik pabuçları, kırk yerinden yamalı elbisesi ve donuk bakışlarıyla umudu pörsümüş, yüreği büyümüş o çocukları. O çocukların buruşmuş gönlünü, dünyayı sığdırıp, çocukluğunu sığdıramadığı o gözlerini? Güneşi avuçlayamayan o ellerini? acıyla akran düşlerini? ayaza kesmiş hayallerini? solmuş, pörsümüş ve ertelenmiş uykularını? Mahcup delikanlının mazlum ve yetim sevdasını? gelinlik kızların çeyiz sandığını, gece uykularını? Annenin yüreğini, babanın direncini? Hayallerinden büyük bir şehirde sırtına hatıralarını ve tedirginliğini sarmış bir çocuk oldun mu? Sahi sen hiç yaşadın mı ?E benim günahım , beyaz yarim ,Dün bütün sayfalarını kopardım hayatın . Tecrit edilmiş ne varsa yaşamaktan yana özenle yakama yapıştırdım. Dudaklarıma bir sigara iliştirip usulca sokaklara açıldım. İnsanlar benim kadar yalnızdı. Çaresiz yürüdüm. Yanımdan geçen bir çocuğa ellerimi uzattım, saçlarını okşadım. Kuru yemişçinin önünde çekirdek çıtlatan serçelere selam verdim içimden. Gurbete sevkıyat yapan trene el salladım .... Kağıttan uçak yaptım, sana selam gönderdim.



Sahi düşlerine uğradı mı ?
Alıntı ile Cevapla
Cevapla




Saat: 23:20


Telif Hakları vBulletin® v3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
gaziantep escort bayan gaziantep escort
antalya haber sex hikayeleri aresbet giriş vegasslotguncel.com herabetguncel.com ikili opsiyon bahis vegasslotyeniadresi.com vegasslotadresi.com vegasslotcanli.com getirbett.com getirbetgir.com
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort eryaman escort adana escort eryaman escort kızılay escort çankaya escort kızılay escort ankara eskort

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 PL2