#1
|
||||
|
||||
Astral Bedenin Fizik Bedenle Olan İrtibatı
Fiziki ve astral bedenler oluşumlanndaki maddeler açısından birbirlerinden çok farklı olup, fiziki beden fiziki plana, astral beden de astral aleme aittirler. Şuur kütlesi, fiziki bedende toplandığı zaman, sadece fiziki alemi fark edebilmekte, astral alemi algılayamamaktadır. Şuur kütlesi astral bedende toplandığı zaman ise sadece astral alemi farkedebilmekte, fiziki alemi algılayamamaktadır. Öyle görünmetedir ki, belirli şartların oluştuğu özel durumlarda, bu iki halin arasında, iki planın da kısmen algılanabildikleri diğer haller de mevcuttur.
Bu hallerin yaşanmasına en önemli etken hepimizde bulunan fakat hepimizde su üstüne çıkmayan Durugörü, Telepati, Astral Seyahat, Psikometri ve benzeri Duyular Dışı Algılamaları'mızdır. İşte Astral Seyahat da özellikle ruhsal dünyanın gizemli kapılarını aralamada önemli işlevlerde bulunmuştur. Örneğin ruh ve beden ilişkisinin nasıl gerçekleştiğine dair önemli ipuçlarının yakalanmasına sebebiyet vermiştir. Kendiliğinden ya da belirli metodlarla astral seyahati gerçekleştirmiş olanlar, astral bedenin fiziki bedene bir kordon ile bağlı olduğunu farketmişlerdir.. Bu olağanüstü tecrübeyle karşılaşanlar kordonu genellikle şu şekilde tarif etmişlerdir: "Elastiki bir ip, elastiki bir kablo, bir ışık sütunu, gümüş renginde bir ışık, duman gibi kordon, esrarengiz bir tesir akımı vs.." Genellikle bu kordona Parapsikoloji'de "gümüş kordon" denir. Astral Seyehat sırasında ne kadar uzaklara gidilirse gidilsin bu kordonun kopması mümkün değildir. Bu kordon geniş bir frekans aralığında korkunç bir hızla dönen ve titreşen moleküller kütlesidir. Fiziki bedenden dublenin ayrışması esnasında; bu ayrışmanın niteliğine bağlı olmak üzere, şuurumuz ya bu duble vasıtasıyla sadece fiziki sahalara nakledilir ya da şuurumuz yavaş yavaş astral sahalara doğru kaymaya başlar. Astral Seyahat Tekniklerine Giriş Pratik Astral Seyehat tekniklerine geçmeden önce deney öncesi sağlanması gereken çok önemli şartlar vardır. Ve hemen belirtelim ki, bu şartlar yerine getirilmeden, Astral Seyahat yapılabilmesi mümkün değildir. Deney öncesi sağlamanız gereken şartları yerine getirebilirseniz; çalışmanızda elde edeceğiniz başarıya %60 yaklaştınız demektir. İlk olarak uygun bir yer seçimiyle çalışmaya kendinizi hazırlayın. Herkes yattıktan sonra odanızda bu çalışmayı yapabilirsiniz. Üzerinizde sizi rahatsız etmeyecek, sizi sıkmayacak bir elbise olmasına dikkat edin. Odanız ne çok soğuk, ne de çok sıcak olmamalıdır. Evdeki diğer insanları, özel bir çalışma yapacağınızı ve sizi kesinlikle rahatsız etmemeleri konusunda uyarın. Bedeninizden ayrıldığınızda, herhangi bir kimsenin yanınıza gelmesi sizin bedeninize ani dönmenize sebebiyet verebilir. Bu konuda dikkatli olun. Eğer herhangi bir sebepten dolayı, ani geri dönüş yaparsanız, yatıp uyumak yapılacak en iyi şey olacaktır. Böylelikle astral bedeniniz uyku esnasında kendiliğinden ayrışıp tekrar fizik bedene geri döneceği için, az Önceki ani girişin olumsuz etkisi kendiliğinden kaybolacaktır. NİYETİNİZ Bu çalışmalara başlamadan önce, konunun ciddiyetini fark etmek çok önemlidir. Niyetinizi önceden belirleyin... Bu tür bir deneyi gerçekleştirmek istemenizin sebebi olarak; diğer insanlara hava atmak, diğer insanlara karşın üstünlük sağlamak gibi düşüncelerinizin şuuraltınızda olup olmadığını çok iyi tespit edin... Eğer böyle bir düşünceye sahipseniz bu çalışmaya hiç başlamamanız sizin açınızdan daha yararlı olacaktır. Çünkü bu tür negatif düşünceler negatif tesirleri üzerinize çeker ve başarınızı olumsuz yönde etkiler. Ayrıca bu tür negatif enerjiler arzu edilmeyen sonuçlarla karşılaşılmasına sebebiyet verebilir. Bu çalışmaya sizi yönlendiren etken bu tür bir isteğin sonucuysa, Astral Seyahat deneyinde başarı elde etseniz bile, bedeninizden ayrıldıktan sonra serbest hale gelen şuuraltınıza negatif enerjilerin birikmesi sonucuyla karşılaşabilirsiniz. Bu da sizin psikolojik ve fizyolojik dengenizi olumsuz yönde etkileyecektir. DENEY HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİNİZ , Her şeyden önce arzu edilen başarıya ulaşabileceğinizden emin olmalısınız. Başarıya olan inancınız ve konsantrasyonunuz sizi başarıya hızla yaklaştıracaktır. Buna karşı her türlü tereddütleriniz sizi başarıdan uzaklaştıracaktır. Bu çalışmada başarı elde edemeyeceğinizi düşündüğünüz müddetçe, Astral Seyahat yapabilmeniz mümkün değildir. Çünkü Astral Seyahat tamamıyla düşüncelerinizin konsantrasyonuyla yapılabilecek bir çalışmadır... Ve kesinlikle unutmayınız ki, bedeninizi terk ettiğiniz andan itibaren bütün hareketlerinizi düşüncelerinizle yönlendireceksiniz. Düşünceleriniz, bu çalışmanızın başlangıcından sonuna kadar çok önemli bir fonksiyon görecektir Her alanda olduğu gibi, bu alanda da; itimatsızlık, şüphe, korku endişe gibi duygular her türlü isteklerinizin gerçekleşmesine engel olurlar. Buna karşılık olumlu, yapıcı düşünceleriniz sizin en büyük yardımcınız olacaktır. Unutmayın! İstediğinizi yapabileceğinize kuvvetle inandığınız andan itibaren başarıya çok yaklaşmış olacaksınız. Aslında bu durum, Duyular Dışı Algılamalarımız'la ilgili bundan sonraki yapacağımız her alandaki çalışmalarımızda önemli bir yer işgal eder... Ancak Astral Seyahafda bu bir kat daha fazladır.... İÇ HUZURUNUZ Bu deneyi gerçekleştireceğiniz gününüzün, sakin ve huzur içinde geçirilmiş bir gün olmasına dikkat etmelisiniz. O gün birisiyle aranızda sizi sinirlendirecek şekilde bir münakaşa olduysa, aynı günün akşamında deneye girişmekte fayda yoktur. Bu sinirlilik hali konsantrasyonunuzun bozulmasına sebebiyet verebileceği için başarınızı engelleyecektir... Bu yüzden deneyci, deney günü huzur içinde olmalıdır. Hareketlerine çok dikkat etmeli ve huzurunu bozabilecek olaylardan uzak durmalıdır. Konsantrasyonunuzu bozacak, düşüncelerinizin belli bir noktaya odaklamanıza engel olacak, zihninizin dağılmasına sebebiyet verecek her türlü iç sıkıntılarınızdan uzak bir zihin haliyle bu çalışmaya başlamalısınız. Bu da gerçek anlamda bir iç huzuruyla yakalayabileceğiniz bir haldir... Hiç değilse çalışmaya başlamadan birkaç saat önce tüm sorunlardan arının... Streslerden kurtularak istenen hale kendinizi sokabilmek için "Gevşeme Egzersizlerinden yararlanabilirsiniz... KORKULARINIZ Deneyci korku hissini mutlaka yenmek zorundadır. Bu çalışmalarda sizlere en büyük engel: Korkularmızdır... Korkularınızı yenemediğiniz müddetçe bu çalışmada başarı elde etmenize imkan yoktur. Çünkü korku hissi derhal bedeninize geri dönmenize sebebiyet verir. Heyecanlanmanıza ve korkmanıza bu çalışmalarda hiç bir gerek yoktur. Ancak korkmanıza gerek yoktur demekle, korkunun ya da heyecanın ortadan kaldırılmasının mümkün olamadığını da biliyoruz. Korkunuzun ya da heyecanınızın yenilebilmesi bu konulardaki teorik ve pratik bilgilerinizin artmasıyla mümkün olabilecektir. Korkunun temelinde; bilgisizlik vardır... Bu nedenle korkumuzu yenebilmeniz için yapılacak tek şey; bu konuyla ilgili bilginizi artırmaktır... Böylelikle korkulacak yegane şeyin korkunun kendisinden başka bir şey olmadığını gerçek anlamda farkedebileceksiniz. Bunu gerçek anlamda farketmeden korkularınızı, endişelerinizi ve heyecanlarınızı yenebilmeniz mümkün değildir. BEDENİ ŞARTLAR Bedeninizin Pozisyonu Bedeninizin çok rahat bir şekilde olması gerekmektedir. Burada bedenin en rahat pozisyonu uzanma halidir. Bedenin rahat olması, dikkatin dağılmaması, sakinlik devresine kolayca erişebilmeniz bakımından önemlidir. Bu yüzden, fiziki bedeniniz en rahat olacak şekilde uzanınız. Bacaklarınızı çapraz yaparak kanın damarlardaki dolanımına engel olmayınız. Aksi takdirde tecrübenizin bitiminde rahatsızlık hissi duyabilirsiniz. Ellerinizi vücudunuzun yanına koyunuz. Başınızın altında da bir yastık olmalıdır. Beslenme ve Sağlık Durumunuz Çalışma saatinden hemen önce hiç bir şey yemeyiniz. Normalin üzerinde yemek yemek tecrübelerinizdeki başarınıza engel teşkil eder. Aç kalma çoğunlukla dublenin serbest kalmasına yardım eden bir unsurdur. Sebze ve meyve türü yiyeceklerle o gün beslenmiş olmanız, çalışmanızda size yardımcı olacak unsurlardandır. Aşırı olmamak kaydıyla sıvı alınan gıdalar faydalıdır. Mütevazı bir yemekten 3-4 saat sonra denemeye başlanabilir. Bu çalışmaya başlamadan önce kesinlikle anestezik ilaçlar, alkol ve her türlü uyuşturucu ya da uyarıcı maddeler alınmamalıdır. Bedeninizin sağlıklı olması çok önemlidir. Eğer vücudunuzun herhangi bir yerinde ağrı, sızı varsa, düşüncelerinizi konsantre edemezsiniz. Kalbinizle ilgili herhangi bir rahatsızlığınız varsa, kesinlikle bu çalışmayı yapmayınız. Ayrışmayı Kolaylaştırıcı Teknikler Buraya kadar sizlere bazı teorik bilgiler aktarıldı. Herkes bu teorik bilgilerin ve deney öncesi sağlanması gereken şartların ne kadar önemli olduğunu kendi tecrübeleriyle görecektir. Deney öncesi şartlar yerine getirildiği takdirde, bu çalışma herkes için rahatlıkla başarılacak bir deneye dönüşebilir. Daha önce de söylediğimiz gibi her şey size bağlı... Şimdi adım adım ilerleyelim... İlk önce bedenin nasıl gevşetileceği, nasıl nefes alınacağı öğrenilip, konsantrasyon kabiliyeti geliştirilmelidir. Bunlar sağlandıktan sonra sizlere vereceğimiz metotlardan birini seçip onun üzerinde düzenli olarak çalışmalara başlayabilirsiniz. Bu metotların içinde bazıları daha kolay uygulanabilir özelliktedir. Ancak size hangisi uygun geliyorsa onunla başlayabilirsiniz. Hatta bazı metotları birleştirerek de kullanabilir ve size en uygun gelen metodu kendi kendinize de geliştirebilirsiniz. Bu alıştırmalara başlamadan 1 hafta önce zihin yoluyla ziyaret edeceğiniz mekanı seçin. İlk alıştırmalarda çok yakın bir yer seçmek daha doğrudur. İşe 1-2 metre uzaklaşarak başlayın. Bedeninizden çıktıktan sonra bulunduğunuz odada kalmak istediğinizi önceden kendi kendinize telkin edin. Sonraları tecrübeniz arttıkça çok uzak noktaları da seçebilirsiniz. Tam 1 hafta süreyle kendinizi o güne psikolojik olarak hazırlayın. Amacınız duyu ötesi algılamanızı harekete geçirip orada geçen olaylar hakkında doğru bilgiler almak daha doğrusu orada gelişen olayları yukarıdan izlemektir. Aradan geçen 1 haftalık süre içinde her sabah kalktığınızda ve gece yatmadan önce kendi kendinize şu telkinde bulununuz: "......... tarihinde beden dışı bir deneyim çalışması yapacağım. Kendi isteğime bağlı olarak bedenimi terk edip, odamın içinde kısa bir süre kalacağım. Kendimi ve çevremi bedenimin dışında seyredeceğim. Düşüncelerime kolaylıkla hakim olacağım. Ve tekrar bedenime geri döneceğim. Bu deneyi gerçekleştirebilecek yeteneğe sahibim. Onu kullanacağım. Bedenimi terk edebilir ve onu yukarıdan izleyebilirim." Şimdi AstralSeyahat Tekniklerini sırasıyla ele alalım: l- Telkin ve Konsantrasyon Metodu Bu metodun temeli gevşeme egzersizleri, telkin ve konsantrasyona dayanır... Bu konular üzerinde daha önce durmuştuk. Eğer bunlar üzerinde yeterince çalışırsanız, şimdi aktaracağımız metodu kolaylıkla uygulayarak bedeninizi terk edebilmeniz mümkün olacaktır. Bu egzersiz Astral Seyahat metotları içinden en kolaylıkla uygulanabilecek tekniklerin başında yer alır. Sırtüstü yatağa uzanıp gözlerinizi kapayın. Gitmek istediğiniz yerden ve bedeninizi terk edeceğinizden başka hiç bir düşünceye zihninizde yer vermeyin. Bu deney boyunca günlük yaşamın meşgalelerini unutacaksınız. Düşünceleriniz gittikçe sakinleşecek... Sizi çevreleyen her şeyi unutun ve kendinizi serbest bırakın... Nefes Alma ve Gevşeme Egzersizleri'ni kusursuz ve tam olarak uygulayarak zihinsel ve fiziksel olarak gevşeme haline yani a Ritmi'ne geçiniz. Bu andan itibaren, yatağınızın hafifçe öne arkaya sallanmaya başladığını düşünün... Bu sallanmayı çok kolaylıkla hissedeceksiniz. Çünkü gevşeme hali içinde bulunuyorsunuz... Bedeninizin içindeki astral bedeniniz bedeninizin içinden adeta kayıp gitmek üzere olduğunu farkediyorsunuz... Sallanmayı sürdürün... Her an astral bedeniniz bedeninizden çıkıp gitmek üzere olduğunu düşünün. Arkadan öne, önden arkaya sallanırken sallanmanın verdiği gevşemeyi iyice hissedin... Kendi kendinize vereceğiniz telkinlerle içinde bulunduğunuz durumu rahatlıkla yönlendirebilirsiniz. Ne isterseniz ve neyi düşünürseniz o gerçekleşecek... Bunu kendi kendinize içinizden telkin edin: "Sallanmalar artıyor... Gevşiyorum... Bedenimi terk etmek üzereyim... Akışkan bir sıvı gibi astral bedenim vücudumu terk etmek üzere..." diye kendi kendinize telkin de bulunun... Daha sonra kendinizi bedeninizin 1 - 2 metre yukarısında olduğunuzu düşünün... Bedeninizden 1 - 2 metre kadar yüksekte bir nokta üzerine konsantre olun. Sadece bunu düşünün... Kendinizi orada hissedin... Bu düşünceyi kuvvetle arzu edin... Arzunun kuvveti çok önemlidir. Arzu ani ve kısa süreli olmalıdır. İyice gevşemiş bir haldesiniz... Kendinizi bedeninizin dışında düşünün... Buna yoğun bir şekilde ama kendinizi asla zorlamadan konsantre olun... Sallanmalar arttıkça bir anda kendinizi orada bulacağınızı düşünün... Tekrar yoğun olarak arzunuzu kısa süreli bir darbe gibi tekrarlayın... Sallanmaları izleyin ve bu sallanmaları, kendinizi ileriye doğru son bir hareketle bedeninizden fırlatana kadar devam edin. Her an bir bulut gibi bedeninizden yukarıya doğru yükselebileceğinizin bilincinde olun... Bir anda vücudunuzun hafifleşerek sanki deniz üzerinde yatarmışcasına dalgalanmaya başladığını ve yavaş yavaş yükselmeye başladığını hissedeceksiniz. Sadece ama sadece bu düşünceye konsantre olun... Eğer yeteri kadar gevşeme haline geçtiyseniz ve yeterince konsantrasyonunuzu verdiğimiz telkinlere yönelebilirseniz, böyle bir tecrübeyle çok kolaylıkla karşılaşacaksınız. Önce bedeninizin adeta bir balon gibi şiştiğini hissedeceksiniz. Yoğun konsantrasyonunuz ve telkinleriniz bir anda sizi bedeninizin dışına doğru çekmeye başlayacaktır. Bu anda vücudunuzda seyirmeler, kulağınızda çınlamalar başlayacaktır. Bundan korkmayın. Bir balonun patlamasına benzer bir duyguya kapılabilirsiniz. Bunlar vücudun terkedilme anında ortaya çıkan doğal gelişmelerdir. Bir müddet sonra bu seyirmeler ve çınlamalar kesilecektir. Astral Bedeniniz'in fiziki bedeninizin her bölümünü tamamen doldurduğunu ve gevşedikçe astral bedeninizin bir balon gibi şişmeye başladığını imajine edebilirsiniz. Bulutumsu görünüşteki Astral Bedeniniz'in fiziki bedeninizin gözeneklerinden yavaş yavaş çıkarak yükselmeye başladığı düşüncesine konsantre olmak, işinizi biraz daha kolaylaştırabilir. Bir kuş gibi kendinizi havalanırken hissedebilirsiniz. Heyecanlanmayın ve gelişmeleri oluruna bırakın... Düşüncelerinizi sadece bedeninizi terk etmeye odaklayın. Bu konsantrasyonunuz sizi bedeninizden çekip alacaktır. Tüm çalışmalarınızı yönlendirecek olan tek şey düşüncelerinizin konsantrasyonudur. Bedeninizi terk ettiğiniz andan itibaren de düşüncelerinizle hareketlerinize yön vereceksiniz... Nereyi düşünürseniz siz astral bedeninizle birlikte kendinizi orada bulacaksınız.. Odanızın içindeki hareketlerinizi yönlendirecek olan tek şey yine bu düşünce gücünüz olacaktır. İlk denemelerinizde yatağınızda yatmakta olan bedeninizi ve odanızdaki eşyaları kısa bir süre seyrettikten sonra yavaşça bedeninize geri dönün. Bedeninize geri dönmek son derece kolaydır. Sadece bedeninize geri dönmeyi dilemeniz, bunun için yeterlidir... Evet yapacağınız tek şey bedeninize geri dönmeyi dilemektir. Göreceksiniz ki bir anda kendinizi bedeninizin içinde bulacaksınız. Bu nedenele acaba bedenime geri dönemeyebilir miyim diye önceden her hangi bir tereddüt yaşamanıza gerek yoktur. Bedeninize dönmek için hiç bir çaba göstermeniz gerekmeyecektir. İmajinatif Şartlandırma Metodu Deneye başlamadan önce evnizin içinde takip edeceğiniz bir yol tesbit ediniz. Örneğin bu yol; yatak odanızdan mutfağa kadar uzanan bir hat olabilir. Bu yol üzerindeki detaylardan 5 noktayı belirleyiniz. Bu noktalar, evinizin içindeki divan kanepe, sehpa duvardaki resim gibi eşyalar arasından belirlenebilir. 5 Adet noktayı belirledikten sonra bazılarına vanilya, karanfil, lavanta gibi kokular da ilave edebilirsiniz. İzleyeceğiniz yolu ve ayrıntıları birçok kez gidip gelerek en ince detaylarına kadar hafızanıza almaya çalışınız. 5 gün gün süresiyle bu yol üzerinde tekrar ve tekrar gidip gelerek bu hattın tüm ayrıntılarım ezberleyin. Tespit ettiğiniz her nokta karşısında 5'er dakika oturarak, onun tüm ayrıntılarını gözleyin. 5 günlük hazırlık devresinden sonra hedeflediğiniz denemeye artık hazırsınız demektir. 6. gün çalışmaya hazır olup olmadığınızı sınamak için hiç heyecanlanmadan odanıza geçin... Gevşeme egzersizleri ile a ritmine girin... Gevşeme haline geçtikten sonra tespit ettiğiniz noktaları teker teker gözünüzün önünde canlandırmaya başlayın. Her bir noktanın iyice gözünüzün önünde belirmesine izin verin. Sırasıyla tüm noktalan imajinatif olarak sanki televizyon ekranından seyreder -mişcesine gözünüzün önünde canlandırın... Belirlediğiniz noktalara bazı kokular yerleştirdiyseniz, o kokuları aklınıza getirin. Böylelikle imajinasyonunuz daha kolay harekete geçecektir. Bunda başarıya ulaşırsanız, ertesi gün deneyinizin ikinci aşamasına başlayabilirsiniz. Bir sonraki gün yine gevşeme haline geçin... Bunun için kendi kendinize yapıcı telkinlerde bulunun. Gevşeme hali içinde kendinizi hazır hissettiğinizde, yattığınız yerden kalkarak tespit ettiğiniz yol üzerinde zihinsel olarak ilerlemeye başladığınızı hayal edin. Yavaş yavaş bedeninizden bir bulut gibi süzülerek yükselmeye başladığınızı ve teker teker daha önce defaatlerce baktığınız noktaların önünden geçtiğinizi düşünün ve bunu arzu edin. Gözünüzün önünde imajinatif olarak yol belirmeye başlayacaktır. Burada yapmanız gereken şey, televizyon ekranından görüntüleri seyredermişcesine izlerken, şuurunuzu oraya gerçekten taşıyabilmektir. İmajinatif olarak görüntüleri gözünüzün önünde canlandırırken kendinizi imajinatif görüntünün ötesinde, gerçek şuurunuzla orada bulunduğunuzu kuvvetle isteyin. Bunu kısa aralıklarla kuvvetlice arzu edin... Bir anda gerçekten de kendinizi orada bulabilirsiniz... Astral Seyahat teknikleri arasında aktardığımız bu ikinci metot özellikle belirtmemiz gerekir ki, imajinasyon yani durugörü yeteneği kısmen de olsa işler durumda olanlar için geçerlidir. Eğer gözlerinizi kapadığınızda isteğinize bağlı imajları gözünüzün önünde canlandırabilecek bir imajinasyon yeteneğine sahipseniz bu metodu kolaylıkla uygulayabilirsiniz. Durugörü yeteneği kısmen de olsa su üstüne çıkmamış kişiler bu metodu uygulayamazlar. Onlar için en uygun olan metot ilk verdiğimiz ve bundan sonra vereceğimiz metotlardır... Bu tür bir yeteneğe sahip olmayanlar bu metot üzerinde fazla zaman kaybetmesinler. Peki durugörü yeteneğimizin bizde az da olsa çalışır durumda olduğunu nasıl anlayabiliriz? Bunun cevabı son derece basittir... Zaten konun içinde de verilmiş durumdadır: Yani eğer gözlerimizi kapattığımızda, istediğimiz görüntüleri zihnimizde sanki televizyon seyredermişcesine canlandırabiliyorsak, durugörü yeteneğimizin kısmen de olsa bizde çalışırdurumda olduğunu söyleyebiliriz. Ancak burada asıl söylemek istediğim bu konuyla ilgili bir başka mesele var: Çevrenizdeki kişilere gözlerini kapattıklarında istedikleri imajları görüp görmediklerini sorun bakalım ne cevap alacaksınız. Çok şaşırtıcıdır ki, gözleri kapalıyken istedikleri imajları görenler herkesin böyle bir yeteneğe sahip olduklarını zannetmektedirler... Halbuki durum böyle değildir. Herkes gözlerini kapattığında istediği imajı göremez... Bırakın istedikleri imajları, siyah bir fondan başka hiç bir şey göremeyenler çoğunluktadır. Görebilenler ise azınlık durumundadır... Siz de gözlerinizi kapatarak kendi kendinizi test edebilirsiniz. 3- Rüya Kontrol Metodu Bu metodun temeli, rüya içinde rüyada olunduğunun şuuruna varabilmektir. Böylelikle şuurun rüya içinde uyandırılması mümkün olabilmektedir. Rüya gördüğümüzü farkettiğimiz anda, eğer kendimizi belirli metotlarla eğitebilirsek rüyamıza uyanık şuurumuzla devam edebiliriz. Bu son derece ilginç bir denemedir. Bu gerçekleştirildiğinde, yatakta yatan bedeninizin dışında bir anda onu seyrederken kendinizi bulabilirsiniz. Nitekim hiç bir özel çalışma yapmadan, hem rüya görürken rüyada olduğunu farkeden, hem de uyandığında kendisini bedeninin dışında bulanların sayısı bir hayli fazladır. Rüyadayken rüyada olunduğunun farkına varılması ilginç bir deneme olduğu kadar, astral çıkışa imkan da sağlayan bir olgudur. Çünkü uyku esnasında derin bir gevşeme ile birlikte astral beden ile fiziki beden ayrışma içine girer. Astral Seyahat tekniklerinden biri olan Rüya Kontrol Metodu'nün çıkış noktası işte bu özelliğe dayanır. Yani metodun çıkış noktası, fizik ile astralin ayrıştığı bir anda şuuru uyandırarak, şuuru astral bedende tutabilmektir. İşte o anda kişinin şuuru uyanık bir haldeyken bedeninin dışında kalabilir... Peki rüyadayken nasıl rüyada olduğumuzu farkedebiliriz? Bunun son derece kolay uygulanabilir metotları vardır. Rüyalarımızda zaman zaman son derece garip, günlük yaşantımızda asla meydana gelmesi mümkün olmayan olaylar, manzaralar ve mizansenlerle karşılaşırız. Bu olaylar bize rüyada olduğumuzun en büyük ip uçlarını verebilir. Ancak bu ipuçlarını yakalayabilmemiz için, şuuraltımıza bu yönde telkinlerin verilmiş olması gerekir. Aksi takdirde bu tür olaylar rüya içindeyken bize normalmiş gibi gelir. Bunu gerçekleştirmenin en kolay yolu günlük yaşıntımız sırasında karşılaştığımız olaylar karşısında kendi kendimize sorular sormaktır. Günlük yaşantınız içinde karşılaştığınız çeşitli olaylar karşısında şu üç soruyu kendi kendinize sorarak mantıklı açıklamalarını yapınız: Bu olay neden oldu?... Nasıl oldu?... Niçin oldu?... Bunu kendinize alışkanlık haline getirin. Her karşılaştığınız gelişme ve olay hakkında olmasa bile çoğu için bu soru sorma ve mantıklı cevaplar verme çalışmasını yapınız. Sorularınıza mantıklı açıklamalar getirince her seferinde kendi kendinize içinizden şu telkinde bulunun: "Demekk ki rüyada değilim..." Bu davranışınız sizin şuuraltınıza işleyecek ve sonunda rüyadayken de bu sorulan kendi kendinize sormaya başlayacaksınız. Çoğunlukla rüyalardaki olaylar normal fizik kurallar çerçevesinde gelişmediği için mantıklı cevaplar bulamayacaksınız. İşte o an, "demek ki rüyadayım" sonucunu şuuraltınız size otomatik olarak çıkaracak ve siz rüya görmekte olduğunuzu anlayacaksınız. Ve böylelikle rüya içinde uyanma imkanına ulaşacaksınız. Uyandığınız an çevrenize bakın kendinizi bedeninizin dışında uyandırmış olma ihtimaliniz çok yüksektir... 4- Uçma Testi Metodu Rüyalarınızda sık sık kendinizi uçarken görüyorsanız yukarıdaki metodu sadece uçma olayına endeksleyerek de uygulayabilirsiniz. Günlük yaşamınızda zaman zaman kendinize "şu anda rüya mı görüyorum?" diye sorunuz... Soruyu cevaplandırabilmek için hemen arkasından şu testi yapınız: "Uçabiliyor muyum, yoksa uçamıyor muyum?" Bu soruyu hem sorunuz hem de fiziki olarak yapmaya çalışınız. Test sonucu uçamadığınızı gördüğünüzde: "Uçamıyorum... O halde gerçek hayattayım... Gördüğüm de rüya değildir" diye bir hüküm çıkartınız. Şuuraltınız bu şekilde şartlandırıldığında, aynı soruları rüyanızda da sormanıza sebebiyet verecek ve rüyada yapacağınız test sonucu uçabileceğinizden: "Uçabiliyorum... O halde rüyadayım..." diye bir hüküm çıkaracak ve rüyadayken şuurunuzu uyandırabileceksiniz. 5- Arzu Faktörünün Şartlandırılması Bastırılmış, önlenmiş, set çekilmiş, yerine getirilmemiş arzular; astral çıkışlara sebebiyet veren Önemli faktörlerdir.. Bundan yararlanarak da astral çıkış gerçekleştirilebilir. Yatmadan önce sizi susattıracak tuzlu yiyecekler yiyiniz. Odanızın belli bir köşesine de bir bardak su koyunuz. Ve kendinize şu telkinde bulunarak yatınız: "Rüyamda susadığımda o köşeye gidip bardaktaki suyu içeceğim... Ancak bardağa elimi uzattığım anda şuurumu kazanacağım..." Uyku esnasında fiziki beden hareket edemeyeceği için, su içmek için duyulan şiddetli arzu, astralin bedenden çıkışına sebebiyet verir. Kendi kendinize verdiğiniz telkinle de bardağa elinizi uzattığınız an, bedeninizin dışında uyanmanız mümkün olabilir. Bir anda kendinizi bardağın yanında, bedeninizi ise yatamkta yatar vaziyette bulabilirsiniz. Uygulanması çok kolay olduğu için bu metotla astral çıkış yapan çok sayıda insan vardır. Yukarıdaki deneyinizin başarıya ulaşması için, deneye başlamadan önce, böyle bir çalışmayı tüm ayrıntılarıyla nasıl gerçekleşeceğini en az 10 gün boyunca zihninizde iyice canlandırın. Ve her gece yatmadan önce tuzlu yiyecekler yemeden de telkinlerinizi 10 gün boyunca kendi kendinize tekrarlayınız. 10 günlük sürenizin sonunda, bu metodu uygulamaya başlayın. Böylelikle başarıyı büyük ölçüde garanti altına almış olacaksınız. |
Benzer Konular |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Yunanistan sallandı | ceyLin | Dünyadan Haberler | 0 | 11 January 2009 21:20 |
Elveda Rumeli 33. bölüm / 2 .kısım | ceyLin | Elveda Rumeli | 0 | 17 November 2008 16:05 |