|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Organik Tarla Bitkileri Yetiştiriciliği ( Tavsiye Edilen Yönetim Uygulamaları )
Tohum seçimi:
Bölge ekolojisine uygun hastalıklara dayanıklı ve pazar potansiyeli olan çeşitler seçilmelidir. Geleneksel olarak yetiştirilmiş fakat herhangi bir kimyasal uygulama yapılmamış tohumluk kullanılabilir. Yer Seçimi: Hangi tarlada organik tarla bitkileri yetiştiriciliği yapılacağına uygulanacak münavebe sistemine göre karar verilmelidir. Aynı zamanda organik tarım için sertifikalandırılmış alan olmalıdır. Münavebe sistemi: Organik üretim genel olarak mısır,soya , tahıl, baklagil yem bitkileri ve yıldan yıla değişen 5. ürün içeren bir münavebe sistemine ihtiyaç gösterir. İzolasyon: Organik olmayan tarla bitkileri ve diğer ürünlerle arada 5 m bir izolasyon mesafesi bırakılmalıdır. Tarlanın etrafına sınır olacak şekilde 8-10 sıra ekim yapılabilir ve bu sıralar hasat edildikten organik olmayan tarla ürünü olarak dikkate alınır. Tohum Yatağı Hazırlanması: Organik üretim tohum ve toprağın iyi olduğu ve hemen hemen %100 çimlenme ve çıkışa izin verecek bir tohum yatağına ihtiyaç gösterir. Organik tarla ürünü ekilecek alan ekimden önce ilkbaharda pullukla sürülüp tırmık çekilerek düzeltilmelidir. Ekim Mayıs ayında hava ve toprak sıcaklığı uygun olduğu zaman mibzerle yapılmalı ve ekim derinliği 4 cm ile 5 cm arasında olmalıdır. Bitki Sayısı: Organik tarla bitkileri üretiminde genel olarak toprak yapısına ve çeşide göre değişmekle birlikte iyi ürün alabilmek için m2 de en az 45 bitkinin olması gerekmektedir. Ağır topraklarda ve azaltılmış toprak işlemesi durumlarında m2 ‘deki bitki sayısı 55 ile 85 arasında değişebilmektedir Organik tarım için 30-40 cm sıra arası uygundur. Gübreleme: Toprağın besin elementi ve verimlilik dengesini korumak amacıyla ekimden önce toprak tahlili yapılmalı organik üretimde kullanılması gereken ve sentetik olmayan besin elementleri kullanılmalıdır Toprak organik maddesi: Ekim yapılan alanlarda genellikle toprağın organik madde miktarı azalmaktadır. Ahır gübresi ve kompost uygulamalarının yanısıra yeşil yem bitkileri ve ekim anızının birleştirilmesi ile toprağın organik madde seviyesi iyileştirilebilir. Toprağın organik maddesinin iyileştirilmesi toprak neminin toprak profilinde kalmasını sağlamakta ve toprakdaki mikrobiyal aktiviteyi ve çeşitliliği arttırmaktadır. Bütün bunlar da besin elementlerinin elverişliliğini iyileştirmektedir. Besin noksanlığı bitkideki belirtileri çok net olarak ortaya çıkmadan önce ekonomik kayıplara neden olabilmektedir. pH ‘ı 6-7 arasında olan bir toprak bitki üzerine olan stresi en aza inecek ve soya bitkilerinin alacağı besin maddesinin elverişliliğini arttıracaktır. Ancak pH üst sınır kabul edilmektedir. Azot (N): Tarla bitkilerinin iyi bir nodül bağlayamaması haricinde azot gübrelemesi önerilmemektedir. Toprak tahlili sonucuna göre ve imkanlar doğrultusunda bitki besin elementi ihtiyacı organik ticari gübre, yanmış ahır gübresi veya yeşil gübrelerden biriyle karşılanabilir. Toprakta mevcut besin elementi ve kullanılacak organik gübrenin besin içeriği doğrultusunda gerekli miktarda gübre toprağa uygulanmalıdır. Ahır gübresi uygulanması durumunda gübre toprağa tohum yatağı hazırlamadan önce verilmeli ve gübrenin yanmış olmasına dikkat edilmelidir. Fosfor (P): Bitkinin alacağı fosfor seviyesi düşük olan yerlerde, fosfor kaya fosfatından sağlanmaktadır. Kaya fosfatları genel olarak iki tip olarak sınıflandırılmaktadır: Sert kaya ve yumuşak kaya fosfatı. Sert kaya fosfatını jeolojik kaynaklardan temin etmek mümkündür ve görünüş ve toprak reaktivitesi bakımından farklılık göstermektedir. Yumuşak kaya fosfatı ise sert kaya fosfatından elde edilmiş kil bazlı kurutulmuş bir üründür ve çok farklı yapıdaki topraklar için iyi bir fosfat kaynağı olarak bilinmektedir. Potasyum (K): Genel olarak potas-magnezyumun sülfat formundan temin edilir. (Sul-Po-Mag). Hastalık ve Zararlı Yönetimi: Organik tarla bitkileri yetiştiriciliğinde uygun bir gübreleme yönetimi ile kombine edilmiş iyi bir ürün münavebesinin hastalık ve zararlıların kontrolünde başarılı olduğu bildirilmektedir. Genel olarak organik tarla bitkileri yetiştiriciliğinde hastalık ve zararlıların çok fazla bir problem oluşturmadığı. Yaprak ve bakla ile beslenen tırtıllar Bacillus thuringiensis var. Kurstaki (Bt) preperatlarının zamanında uygulanmasıyla kolayca kontrol edilebilmektedir. Faydalı böceklerin ve omurgalı hayvanların ortamlarının muhafaza edilmesi de zararlı yönetiminde diğer bir stratejidir. (Kuepper,2000; Kraenzel,2001). Dana burnu problemi halinde kültürel tedbir olarak zararlının gübreli ve sıcak toprakları sevmesinden dolayı tarlanın uygun yerlerine yaz sonuna doğru gübre kümelerinin bırakılarak ilkbahar başlarında burada bulunan nimf ve erginlerin öldürülmesidir. Bunun yanısıra toprağın iyi ve zamanında işlenmesiyle de zararlının toprak altında bulunan yumurta, nimf ve erginleri yok edilebilmektedir (Anonim,1995). Genel bir ifade ile hastalık ve zararlı durumuna göre gerekirse organik üretimde kullanılmasına izin verilen ve bakanlığımız tarafından hazırlanan organik el kitabında yer alan preperatlar kullanılmalıdır. Yabancı ot Kontrolü: Başarılı bir organik üretimde yabancı ot mücadelesi anahtar rolündedir. Bu nedenle yabancı ot mücadelesi için tarla bitkileri çıkışından hemen sonra ve bir kez de çıkıştan 5 gün sonra dönerli çapa ile sıra araları çapalanmalıdır. Daha sonraki dönemde yabancı ot durumu da dikkate alınarak kanopi oluşumundan önce 2 kez daha çapalama yapılmalıdır. Organik kültürel işlemin rutin bir parçası olarak büyük yabancı otlar mayıs ayında elle temizlenmelidir. Hasat Ve Hasat Sonrası İşlemler: Organik tarla ürünleri pazarında kalite özellikle önemli olduğu için hasat ve hasat sonrası işlemlerine dikkat etmek gerekmektedir. Normal olarak yapılan işlemler organik olmayan tarla bitkileri yetiştiriciliğindekiyle aynıdır. Kullanılacak alet ve ekipmanların temizliği önemlidir. Üreticilerin organik tarla ürünleri hasadından önce herhangi bir çeşit karışımına neden olmaması için hasat makinalarını temizlemeleri gerekmekte, ve tarlada başka bir ürünle karışıklık olmamalıdır. Hasat öncesi yeşil yabancı otların uzaklaştırılması ve taneye toprak karıştırılmaması önem arz etmektedir. Bunun yanı sıra tohumda çatlamayı ve pörsümeyi önlemek için tanenin hasat neminin %13-14 olması önerilmektedir Depolama: Tarla ürünleri depoya konulmadan önce küflü ve pörsümüş taneler uzaklaştırılmalıdır. Taneler depolara temiz kaplar içersinde üniform tane sıcaklığını sağlamak için silme şekilde konulmalıdır. alıntıdır |