Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi
 

Go Back   Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi > Yaşamın İçinden > Bitkiler Dünyası > biyoloji
Yardım Topluluk Takvim Bugünki Mesajlar Arama

gaziantep escort gaziantep escort
youtube beğeni hilesi
Cevapla

 

LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 1 January 2009, 13:12
Banned
 
Kayıt Tarihi: 26 September 2008
Mesajlar: 0
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Standart İskelet - Kas ve Endokrin Sistemi Hakkında

İskelet, Kas ve Endokrin Sistemi

Canlılarda aktif hareketi sağlayan yapılar iskelet ve kas sistemleridir. Hareket sağlayıcı kaslar destekleyici iskeletle birleşerek canlının hareket sistemini oluşturur.

I.İskelet Sistemi
İnsana şekil veren, organlara desteklik sağlayan ve koruyan yapıya iskelet denir. İskelet sisteminin yapı birimleri kemiklerdir. İnsan vücudu 210 kemikten oluşmuştur. Kemikler, kan hücrelerinin üretilmesi, bazı minerallerin depolanması, vücuda dik şekil kazandırılması görevlerini yapar.

* İnsan İskeletinin Bölümleri

1. Baş İskeleti
Kemikler birbirine çok sıkı tutunmuşlardır ve aralarında oynamaz eklemler vardır. Baş kemikleri içerisindeki beyin ve beyinciği korur.

2. Gövde İskeleti
Omurga ve göğüs kafesinden oluşur.

Omurga : Omur adı verilen düzensiz şekilli kemiklerden oluşur. İçinde şerit halinde omurilik siniri vardır. Bu sinirin bulunduğu kanala omurilik kanalı denir. Omurga tüm kemikleri doğrudan ya da dolaylı olarak bağlandığı iskelet yapısıdır.

Göğüs Kafesi : Sırt omurları, kaburgalar ve göğüs kemiğinden oluşur. Hareketli özellikteki bazı iç organların çalışmasını kolaylaştırır. Akciğerler ve kalp burada korunur.

3. Üyeler (kol ve bacaklar)
Kol ve bacaklar gövdeye kemik köprüler ile bağlanmıştır. Bu köprülerle aralarında tam oynar eklemler vardır.

Omuz Kemeri : Kürek kemiği ve köprücük kemiğinden oluşur. Kol kemiklerini omurgaya bağlar.

Kalça Kemeri : Kalça kemiği ve uyluk kemiğinden oluşur. Bacak kemiklerini gövdeye bağlar.

B. Kemiklerin Yapısı ve Çeşitleri

1. Kısa Kemikler

Boyları kısa olan kübik yapılı kemiklerdir. Omurlar, el ve ayaklardaki bilek parmak kemikleri… bu gruba girer.

2. Yassı Kemikler

Kalınlıkları az, levha şeklindeki kemiklerdir. Kaburga, kürek kalça, yüz ve kafatası kemikleri… bu gruba girer.

3. Uzun Kemikler

Boyları uzun silindirik kemiklerdir. Kol ve bacaklarda bulunan kemiklerdir. (uyluk, kaval, pazı, önkol… kemikleri gibi).

4. Düzensiz Şekilli Kemikler

Uzun veya kısa belirli bir şekle sahip olmayan kemiklerdir. Omurgayı oluşturan omur kemikleri bu gruba girer.

Kemiklerin Yapısı

·Kemik zarı (Periost) : Kemiğin enine büyümesini, beslenmesini, kırılma ve çatlamalarda onarılmasını sağlar.
·Kıkırdak Doku : Eklem bölgelerinde, hareket esnasındaki kemiğin aşınmasını önler.
·Süngerimsi Kemik : İçinde kırmızı iliği bulundurur. Kırmızı kemik iliği kan hücreleri üretir.
·Sarı ilik : Yağ depolar ve kan hücreleri (akyuvarlar) üretir.
·Sert (sıkı) Kemik : 2/3 ü minerallerden (kalsiyum, fosfor), 1/3 de hücrelerden oluşur. Kemiğe sertlik ve direnç kazandırır.
·Kırmızı İlik : Alyuvarları üretir.

C. Eklemler

Kemikleri birbirine bağlayan yapılara eklem denir. Hareket yeteneğine göre 3 çeşit eklem bulunur.
1.Oynar (hareketli) eklemler : Omuz eklemi, kalça eklemi.
2.Yarı oynar eklemler : Omurlar arası eklemler.
3.Oynamaz eklemler : Baş, kalça eklemleri.


II.Kas Sistemi

Vücudun hareketini, bazı organların çalışmasını sağlayan yapılara kas denir. Kaslar kasılıp – gevşeme özelliğine sahip olan hücrelerden oluşur.

Kas hücrelerinin birleşmesiyle oluşan ipliksi yapılara kas teli (lif) denir. Kas tellerinin birleşmesiyle oluşan yapılara da kas demeti denir.

* İskelet Kasları (Kırmızı Kaslar)

İskelete bağlı çalışırlar. Yönetimini beyin sağlar. İsteğimiz ile çalışırlar. Kasılmaları güçlüdür. Hızlı kasılır, çabuk yorulurlar. İskelet kasları oynar ve yarı oynar eklem bölgelerinde kemiklerin hareket etmesini sağlar.

Yapısında oksijen depo eden proteinleri (myoglobinler) bulundukları için kırmızı renklidirler. Çok sayıda kas demetinden oluştuğu için çizgili kaslar da denir. (Baş, boyun, kol, bacak, parmak, göz kapağı, göğüs kasları…)

* Düz Kaslar (Beyaz Kaslar)

İç organlarımızdaki kaslardır. İsteğimiz dışında çalışırlar. Çalışmaları yavaştır. Kasılmaları güçsüzdür. (Mide, bağırsak, idrar torbası, damar duvarları, yemek borusu kasları…) Uzun süreli kasılıp, çalışmaları esnasında yorulmazlar.

* Kalp Kası

Kırmızılı kasdır. Fakat isteğimiz dışında çalışır. Çalışmasını omurilik soğanı denetler. Güçlü, hızlı ve ritmik olarak çalışır. Uzun süreli kasılıp, çalışmaları esnasında yorulmazlar.


III.Endokrin Sistemi

A. Hormonlar ve Özellikleri

Canlıların vücudundaki yapılar arasında bir iletişim ve koordinasyon vardır. Bu koordinasyon sinir sistemi ve hormonlar ile sağlanır. Sinir sistemi ve hormonal sistem ortaklaşa organların çalışmasını düzenler.

Hormonlar insanlarda iç salgı bezleri tarafından üretilir. Üretilen hormonlar kan sıvısına verilerek etkileyeceği hedef organa yollanır.

Hormonlar kan yolu ile vücutta yayılırlar ancak sadece ilgili hedef organları etkileyebilirler. Hormonların organları etkilemesi yavaş ve uzun sürelidir.

* Hormon Üreten Organlar

Özel salgılar oluşturup, paketleyerek dışarıya salan organlara salgı bezi denir. Salgı bezleri içerdikleri çok sayıdaki golgi organelleri yardımıyla özel maddeler üretirler. Ürettikleri salgı maddelerinin özelliklerine ve salgılama yerine göre 3 çeşit salgı bezi vardır.

·Dış salgı bezi : Ürettiği salgıyı (enzim, tükürük…) özel bir kanalla ilgili organa yollar.
·İç salgı bezi : Ürettiği salgıyı (hormon) doğrudan kana verir.
·Karma salgı bezi : 2 çeşit salgı maddesi (enzim ve hormon) üretip hem kana hem de ilgili organa ayrı ayrı yollar.

1. Hipofiz Bezi

Hipofiz bezi, beynin taban kısmında hipotalamusun altındaki kemik boşluğundadır. Fasulye büyüklüğünde, pembe renkli bir bezdir. Ön ve arka lob olmak üzere iki parçalı bir yapıya sahiptir.

·İç salgı bezlerinin patronu olup, salgıladığı hormonlarla diğer bezlerin çalışmasını kontrol eder.
·Sinir sistemi ile hormonal sistem arasında ilişki kurar.
·Vücudun büyümesi ve gelişmesi tamamen bu bezin ürettiği büyüme hormonuyla sağlanır. Büyüme hormonu insanda fazla salgılanacak olursa devlik, az salgılanacak olursa cüceliğe sebep olur.
·Ayrıca ürettiği özel salgılar yardımıyla kan basıncını, su dengesini… ayarlar.

2. Tiroit Bezi

Boynun ön, üst kısmında gırtlağın hemen altında yer alır. Parçalı bir yapıya sahiptir. Tiroit bezi iki çeşit hormon üretir.

a.Tiroksin Hormonu : Vücut metabolizmasının hızını, büyümeyi ve gelişmeyi etkiler. İyot olmadan tiroksin hormonu sentezlenemez. Bu sebeple yiyeceklerde iyot bulunmasına dikkat edilmelidir.
Not : Eğer vücuda yeterince iyot alınmazsa tiroit bezi aşırı şişerek tiroksin üretmeye çalışır. Sonuçta tiroit bezinin hacmi artmakta ve “guatr” adı verilen rahatsızlığa sebep olmaktadır.

b.Kalsitonin Hormonu : Kandaki kalsiyum ve fosfat miktarını düzenler. Kalsiyum ve fosfat gibi baz minerallerin kemiklerin yapısında depolanmasıyla kemiklerin sertleşmesini sağlar.

3.Böbrek Üstü Bezi

Karın boşluğunun bel bölgesinde bir çift olarak bulunur. Böbrek üstü bezi, kabuk ve öz bölgesi olmak üzere yapı ve görev bakımından farklı iki kısımdan oluşur.

a.Kabuk bölgesi : Aldosteron hormonunu salgılar.
Aldosteron : Vücudun su ve mineral oranını ayarlar. Vücutta ve kanda bulunan, su ve minerallerin böbreklerden süzülme oranını ayarlar.

b.Öz bölgesi : Adrenalin hormonu üretir.

Adrenalin : Bu hormon karbonhidrat metabolizmasını ve kanın akış hızını ayarlar. Korku ve sevinç anında kalbin atış hızının artması bu hormona bağlıdır. Vücuttaki organların ve yaşamsal olayların hızını artıran hormon çeşididir. Heyecanlanma, kızma, korkma… gibi durumlarda bol miktarda üretilir.

4.Pankreas Bezi

Karın boşluğunda midenin hemen alt kısmında bulunan önemli bir organdır. Hem iç salgı hem de dış salgı yapan bir bezdir. Ürettiği iki çeşit hormon ile kandaki şeker (glikoz) dengesini ayarlar.
Pankreas iki çeşit hormon üretir.

a.Glukagon : Pankreasın alfa hücreleri tarafından üretilir. Kan şekerinin (glikozun) artmasını sağlar. Karaciğerde depolanan şekeri kana geçirir.
b.İnsülin : Pankreasın beta hücreleri tarafından üretilir. Kan şekerinin azalmasını sağlar. Şekerin karaciğer ve dokulara geçerek depolanmasında etkilidir.

Not : İnsülin hormonunun yeterince sentezlenmediği durumda, kanda bulunan şekerin bir kısmı böbreklerden süzülerek idrara geçer. Bu olaya şeker hastalığı denir. Şeker hastalığı olanlar dışarıdan hazır insülin hormonu kullanırlar.

5.Eşey Bezleri
Erkekte testisler (erbezleri), kadında ovaryumlar (yumurtalıklar) bu gruba girer. Bu yapılar sperm ve yumurta üretmenin yanında salgıladığı özel cinsiyet hormonları (östrojen, testesteron…) yardımıyla cinsiyet karakterlerinin oluşmasına kaynaklık denir. (Karma bez özelliği)
Eşey bezlerinin çalışmaya başlamasıyla beraber ergenlik çağı değişmeleri de başlar. (Sesin değişmesi, kıl oluşumu…)
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 1 January 2009, 13:13
Banned
 
Kayıt Tarihi: 26 September 2008
Mesajlar: 0
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Standart Cvp: İskelet - Kas ve Endokrin Sistemi Hakkında

ENDOKRİN SİSTEMİ Çok hücrelilerde vücudun uyumlu bir şekilde çalışmasını sağlayan sistemlere düzenleyici sistemler denir. Düzenleyici sistemler endokrin sistem ve sinir sisteminden oluşur.

A. SALGI BEZLERİ
Hayvanların ve insanların vücudunda kandan aldıkları ham maddelerle özel kimyasal salgılar üreten organlara salgı bezi denir. Salgı bezleri salgılarına ve salgılarını verdikleri yere göre üç çeşittir.

1. Açık Bez (Dış Salgı Bezi = Ekzokrin bez)
Salgısını görev yerine bir salgı kanalıyla ulaştıran bezlerdir. Gözyaşı, tükrük, süt ve ter bezleri bu gruba girer.

2. Kapalı Bez (İç Salgı Bezi = Endokrin bez)
Salgısını doğrudan kana veren bezlerdir. Hipotalamus, hipofiz, böbreküstü, paratroit ve tiroit bezleri gibi bezler bu gruba girer.

3. Karma Bez
Hem açık hem de kapalı bez olarak görev yapan bezlerdir. Pankreas, mide, ince bağırsak ve eşeysel bezler bu gruba girer.
İç salgı bezleri tarafından kana salgılanan, kan yolu ile hücrelere dağılarak belirli hedef organlara giden ve düzenleyici görevleri olan kimyasal maddelere hormon denir.

Hormonların Özellikleri :
  • Az miktarlarda üretilir ve etkisini gösterirler.
  • Hayvanlarda ve insanda kanla, bitkilerde ise soymuk borularıyla taşınırlar.
  • Kanalsız bezlerden salgılanırlar.
  • Sinir doku tarafından da salgılanırlar. Sinir uçlarından hormon salgılanmasına nörosekresyon denir.
  • Etkilerini yavaş yavaş ve uzun sürede gerçekleştirirler.
  • Hormona has reseptörünü (zardaki alıcısını) kaybeden hücreler hormon tarafından etkilenmez.
  • Az veya çok salgılandıkları zaman çeşitli metabolik bozukluklar meydana getirirler.
  • Genellikle protein veya steroid yapıda olan büyük moleküllerdir.
Görevleri :
  • Vücudun büyümesini kontrol ederler.
  • Üremeyi düzenlerler ve ikincil eşey özelliklerinin gelişmesine yardımcı olurlar.
  • Vücudun iç dengesinin kurulmasında (homeostasi) görev alırlar.
  • Sinir sistemiyle birlikte koordinasyon ve bütünleştirme görevini yaparlar.
B. İNSANDA ENDOKRİN SİSTEMİ
İnsan vücudundaki düzenleme ve denetim olaylarını sağlayan en önemli merkez beynin tabanında bulunan hipotalamustur. Hipatalamus bütün iç organlarla ve beynin diğer bölgeleriyle sinirsel bağlar kurmuş durumdadır.
İnsanın endokrin sistemini meydana getiren başlıca iç salgı bezleri hipofiz, tiroit, paratiroid, böbrek üstü, pankreas, epifiz, timus ve eşeysel bezlerdir.

1. Hipofiz Bezi
Ön lop epitel hücrelerden, arka lop ise sinir hücrelerinden meydana gelmiştir. Hipofiz küçük bir bez olmasına rağmen diğer endokrin bezlerin hakimi olarak bilinir.

Hipofiz Ön Lobunun Hormonları
a. STH (Somatotropin = Büyüme Hormonu)
  • Uzun kemiklerin boyca uzamasını sağlar, kasların büyümesini kontrol eder.
  • Protein, sentezini artırır, yağ ve karbonhidrat metabolizmasını etkiler.
  • Büyüme çağında fazla salınması devliğe (gigantizm), az salınması cüceliğe (nanizm) neden olur.
  • 25 yaşından sonra çok salgılanacak olursa el, ayak, burun ve yüzde uzama görülür.
b. Gonadotropinler (Üreme Hormonları) :
  • FSH (Folikül Uyarıcı Hormon) : Dişilerde ovaryumdaki folikülleri uyararak yumurta olgunlaşmasını etkiler. Erkeklerde spermlerin üretilmesini (spermatogenez) ve testosteron salgılanmasını kontrol eder.
  • LH (Lüteinleştirici Hormon) : Dişilerde ovulasyonu (yumurtanın ovaryumdan yumurta kanalına atılması) ve sarı cisim denilen hormon salgılayan yapının oluşmasını sağlar. Erkeklerde Leydig hücrelerinin testosteron hormonu salgılamasını uyarır.
  • LTH (Luteotropik hormon = Prolaktin) : Gebelik sırasında ve doğumdan sonra süt bezlerinin gelişmesini, sütün memeden akmasını ve annelik duygusunun oluşmasını sağlar. LTH ayrıca yumurtalıktaki sarı cismin sağlam kalmasını da sağlar.
c. TSH (Tiroit Uyarıcı Hormon = Tirotropin) : Tiroid bezini uyararak Tiroksin hormonunun salınmasını sağlar.
d. ACTH (Adrenokortikotropik Hormon) : Böbrek üstü bezlerini uyararak Aldosteron ve Kortizol hormonlarının salgısını kontrol eder.
e. MSH (Melanosit Uyarıcı Hormon) : Melanin pigmentinin oluşumunu kontrol eder. Bu pigment derinin bronzlaşmasında etkilidir.

Hipofiz Arka Lobunun Hormonları
a. Vazopressin (Antidiüretik Hormon = ADH) : Kan damarları duvarlarındaki düz kasları etkileyerek bu kasların kasılmasını ve dolayısıyla kan basıncının yükselmesini sağlar. Böbrek hücrelerini etkileyerek idrar tüplerinden suyun geri emilmesini sağlar. Yetersiz salınması halinde bol idrar atılır. Kişi sürekli su içmek ister. Bu belirtiler şeker hastalığında da olduğu için bu duruma “şekersiz şeker hastalığı” denilmiştir.
b. Oksitosin : Düz kasların kasılmasını uyararak özellikle doğumda rahim kasılmalarını artırır, doğumu kolaylaştırır. Ayrıca sütün dışarı verilmesine yardımcı olur.

2. Tiroid Bezi
Tiroid bezi insanda gırtlak bölgesinde bulunan iki loptan meydana gelmiş bir bezdir. Tiroid bezinden tiroksin hormonunun salgılanmasını TSH kontrol eder. Tiroit bezinin iki hormonu vardır.
a. Tiroksin : İyot içeren amino asit türevi bir hormondur. Çok hücreli canlılarda hücrelerdeki oksidasyon (O2'li solunum) hızını düzenler. Kandaki tiroksin miktarı artarsa hücrelerin O2 kullanımı artar. (Bazal metabolizma yükselir.)
b. Kalsitonin (Tirokalsitonin) : Kandaki Ca++ miktarını düşürücü etkiye sahiptir. D vitamini ile beraber çalışarak kandan kemiklere kalsiyum geçişini sağlar. Bu hormon paratiroit bezinin hormonlarıyla birlikte (zıt) çalışır.

Tiroid Bezinin Aksaklıkları :
Kanda tiroksin az ise;
  • Bazal metabolizma düşer.
  • Aşırı şişmanlık görülür.
  • Vücut ısısı düşer.
  • Hücreler arası maddede Na ve H2O nun artmasına kandaki kolesterolün yükselmesine neden olur.
  • Uyuşukluk hali görülür.
  • Büyüme çağındaki azlık ise; cüceliğe ve ahmaklığa (beynin gelişmemesine) neden olur.
Kanda tiroksin fazla ise;
  • Bazal metabolizma artar.
  • O2 li solunum hızlandığından kilo kaybı olur.
  • Vücut ısısı artar.
  • Sıkıntı ve depresyon hali, göz bebeklerinde büyüme ve kalp çarpıntısı görülür.
3. Paratiroid Bezi
Bu bezler tiroid bezinin arka yüzeylerine gömülmüş olarak bulunan dört küçük bezdir. Parathormon salgılarlar.
Bu hormon kemiklerden ve bağırsak epitelinden kana Ca++ geçişini hızlandırır. Vücutta Ca++ ve P metabolizmasını düzenler. Eksikliğinde, kanda Ca++ azalacağı için kaslarda ağrılı kasılmalar ve titreme (tetani hastalığı) görülür.

Parathormonun Görevleri
  • Kanda Ca++ ve fosfat dengesini düzenleyerek kalsiyumun belli bir düzeyde kalmasını sağlar.
  • İnce bağırsaklarda sindirimi tamamlanan besinlerdeki kalsiyum iyonlarının kana absorbsiyonunu (emilim) sağlar.
  • Böbrek tüplerinden kalsiyum iyonlarının kana geri emilmesini sağlar.
  • Gerektiğinde kemiklerden kana kalsiyum geçişini sağlar.
4. Böbrek Üstü Bezleri
Böbreklerin üst kısmında bulunan iki küçük bezdir. Zengin kan damarları taşıyan bu bezler yapı ve fonksiyon bakımından iki kısma ayrılırlar.
a. Kabuk kısmı (= Adrenal Korteks) : Bu kısımdan salınan hormonların en önemlileri kortizol ve aldosterondur. Bu salgıyı hipofizden gelen ACTH uyarır.
Kortizol; Protein ve şeker metabolizmasını düzenler. Yağ metabolizmasında az da olsa etkilidir. Kas hücrelerinde amino asitleri, yağ dokularından yağ asitlerini serbest hale getirir. Böylelikle açlık ve diğer stresli durumlarda gereken enerji glikoz yerine öncelikle yağ asitlerinden elde edilir. Bu sayede kandaki glikoz seviyesi korunmuş olur. Ayrıca protein ve yağlardan glikoz sentezlenmesini de uyarır.
Aldosteron; böbreklerden Na+ ve Cl– iyonlarının geri emilmesini hızlandırarak K+ iyonlarının ise atılmasını sağlayarak tuz ve su dengesini düzenler. Yetersizliğinde, kanda fazla K+ birikir ve deri tunç rengini alır (Addison hastalığı).
b. Öz Bölgesi (Adrenal medulla) : Buradan salgılanan epinefrin (adrenalin), sempatik sinirleri çalıştırarak;
  • Kalp atışlarını hızlandırır,
  • Kan basıncını yükseltir.
  • Saç ve vücut kıllarını dikleştirir.
  • Göz bebeklerini büyütür.
  • Karaciğer ve kaslarda glikojenin glikoza dönüşümünü (yıkımını) uyarır.
Bunların sonucunda;
  • Beyne daha fazla kan gider.
  • Kanın pıhtılaşma süresi kısalır.
  • Vücutta yorgunluğa karşı dayanıklılık artar.
  • Hipofizin ACTH salgılaması uyarılır.
  • Kan şekeri artar.
Soğuk, ağrı ve bazı ilaçlar epinefrin salgısını fazlalaştırır.

Nörepinefrin (Nöradrenalin) ise; kan damarlarını daraltarak kan basıncını yükseltir.

5. Pankreas
Açık bez olarak birçok enzim, kapalı bez olarak iki çeşit hormon salgılar.
a. Dış Salgı (Enzimler) : Pankreasın dış salgısını oluşturan pankreas özsuyu oniki parmak bağırsağına bütün besinlerin sindirimini sağlayan enzimleri taşır.
b. İç Salgı (Hormonlar) : Pankreasın iç salgısını oluşturan hormonlar kana salınır. Langerhans adacıklarında iki tip hücre bulunur. Alfa (a) hücreleri glukagon hormonu, beta (b) hücreleri de insülin hormonu salgılarlar.
İnsülin; Kanda şeker (glikoz) seviyesi yükselirse, pankreastan salgılanan insülin kan yoluyla karaciğere geçer. Karaciğerde glikozun, glikojen ve yağlara dönüşümünü hızlandırır. Böylece kandaki glikoz miktarı normal seviyesine düşer ve glikozun fazlası karaciğer veya kaslarda depolanmış olur. İnsülinin karbonhidrat metabolizmasına ait etkisi üç madde halinde özetlenebilir:
I. Glikoz metabolizmasının hızını artırır.
II. Kan şekerinin miktarını azaltır.
III. Dokularda glikojen depolanmasını sağlar.


İnsülin hormonunun az salgılanması halinde kanda glikoz normal değerinden yükselir ve şeker hastalığı ortaya çıkar.
Glukagon : Karaciğerden kana glikoz geçişini hızlandırarak kan şekerini yükseltir.
Kanda glikoz seviyesi düşerse, böbrek üstü bezlerinden salınan adrenalin karaciğerdeki glikojenin glikoza dönüşümünü sağlar. Pankreas ise glukagon salgısını artırır, glukagon da glikozun, karaciğer ve kaslardan kana geçmesini sağlar. Böylelikle kan şekeri belirli seviyede tutulmuş olur.




6. Timus Bezi
Göğüs boşluğunda kalbin üst kısmında bulunur. Çocukluk evresinde büyüktür, fakat gençlik çağının başlamasından sonra küçülür.
Çocukluk çağında çalışan bu bez ergenlik döneminden itibaren körelir. Bu nedenle büyümede ve eşeysel olgunluğa erişmede etkili olduğu düşünülmektedir.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla




Saat: 05:23


Telif Hakları vBulletin® v3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
gaziantep escort bayan gaziantep escort
antalya haber sex hikayeleri Antalya Seo tesbih aresbet giriş vegasslotguncel.com herabetguncel.com ikili opsiyon bahis vegasslotyeniadresi.com vegasslotadresi.com vegasslotcanli.com getirbett.com getirbetgir.com
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort eryaman escort eryaman escort eryaman escort kızılay escort çankaya escort kızılay escort ankara eskort
mecidiyeköy escort

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 PL2