#1
|
||||
|
||||
Levnî
Türk minyatür ve süsleme sanatçısı olan Levnî, Edirne'de doğdu. Genç yaşında İstanbul'a gelerek saraya girdi. Zamanın ünlü nakkaş ve musikişinaslarından ders gördü. İcazet aldıktan sonra kendini büsbütün resme verdi. Kısa bir süre içinde saray baş ressamlığına getirildi.
Levnî'nin eserlerinde zamanını aşan, bilinen resim anlayışının dışına çıkan bir özellik vardır. Seçtiği konularda renk uyumu, hareket kıvraklığı, değişik özellikler gösteren yüz ifadeleri ilgi çekicidir. Resmin bütününe anlamın hakim olduğu görülür. Konu belli bir noktada toplanmaz, resmin bütününe yayılır, mekanı doldurur. Minyatürlerinde yumuşak ve çok renkli bir ifade özelliği vardır. Özellikle insan resimlerinde yüz ifadelerinin açık bir anlam taşıdığı, vücut hareketlerinin belli bir amaca yöneldiği kolayca anlaşılır. Çoğunluğu halk şiiri geleneğini sürdüren ve içlerinde Atalar Sözü Destanı gibi oldukça başarılı örnekler de bulunan yirmi kadar şiirin Levnî'ye ait olduğu ileri sürülmektedir. Levnî'nin en önemli eseri birçok resimlerinin biraraya toplandığı Padişahlar Albümü'dür. Eserde Sultan Osman'dan III.Ahmed'e kadar gelen padişahların minyatürleri yer alır. İkinci eseri Sürname'dir. Bu eserin konusu III.Ahmed'in çocukları için yaptırtığı sünnet düğünüdür. Bu sünnet düğününde geçen olayları bütün ayrıntılarıyla Vehbi yazdı. Levnî bunu minyatürlerle süsledi. Eserde 137 kadar resim vardır. Çağın kıyafetlerini, eğlence ve toplantılarını göstermesi bakımından ayrı bir değer ve özellik taşır. Levnî'nin bunlardan başka içinde zamanın kıyafetlerini konu edinen iki albümü daha vardır. Dört kişilk musikî takımı, gül koklayan kadın, oyuncu kız gibi tabloları Türk resim tarihi bakımından ayrı bir değer taşır. Levni 1732 yılında İstanbul'da ölmüştür. |