#1
|
|||
|
|||
Sağlam kalbin temeli çocuklukta atılıyor
Erişkin yaşlarda sağlıklı bir kalbe sahip olmanın temelleri küçük yaşlarda atılıyor. Risk faktörlerini ortadan kaldırmaya yönelik önlemler de çocukluk çağında edinilen alışkanlıklarla yakından ilişkiliÜlkemizde 3 milyon kişinin koroner kalp hastası olduğu biliniyor. Bu tablonun önüne geçmek için de çocukluktan itibaren sağlıklı bir yaşam tarzının benimsenmesi gerekiyor.
Acıbadem Kalp Merkezi Bakırköy ve Kalp Cerrahisi Vakfı Başkanı Prof. Dr. Tayyar Sarıoğlu, çocuklarda kalp hastalıklarının birkaç grupta toplandığı bilgisini veriyor. Her yıl 13-15 bin çocuğun kalp hastası olarak dünyaya geldiğini anlatan Sarıoğlu, bir diğer grup kalp hastalıklarını da romatizmal kapak hastalıkları ve anjin gibi tekrarlayan boğaz hastalıklarına bağlı görülen kalp kası ve kapakçıklarındaki iltihaplanmaların oluşturduğunu söylüyor. Sigaraya başlama yaşı düşüyor Erişkin yaşlarda sağlıklı kalp için alınacak önlemlere çocukluk çağında başlanması gerektiğini vurgulayan Sarıoğlu, risk faktörlerinin ortadan kaldırılması ve iyileştirilmesine yönelik önlemlerin, çocukluk çağında edinilen alışkanlıklarla çok yakından ilişkili olduğuna işaret ederek şunları anlatıyor: “Koroner kalp hastalıkları tüm dünyadaki ölümlerin yarıdan fazlasından sorumlu. Bu hastalıklara yol açan faktörler bilinçsiz-sağlıksız beslenme, kolesterol ve kan yağlarının yüksekliği, sigara içme, hareketsiz yaşam ve şişmanlık, hipertansiyon, diyabet ve stres.” Prof. Dr. Sarıoğlu araştırmalara göre sigara alışkanlığının, tiryakilerin yüzde 50’sinden fazlasında 12 yaşından önce başladığına dikkat çekiyor. Sarıoğlu’na göre çocukluk çağında başlanan sigarayla mücadele, ileri yaşlarda kalp sağlığının teminatı oluyor. Sarıoğlu ayrıca, çocuklara meyve-sebze ağırlıklı beslenme, hayvansal yağlardan uzaklaşma ve sıvı yağları tercih etme alışkanlıklarının kazandırılması gerektiğini vurguluyor: “Okullara yaşama sanatı dersi konulması, hayatın anlamı ve değeri, beslenme kültürü, egzersizin önemi ve stresle baş etme yöntemleri öğretilmeli.” Bir numaralı ölüm nedeni Hacettepe Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Giray Kabakçı da her yıl 260 bin kişide akut koroner sendrom meydana geldiğini söylüyor. Bunların yüzde 50’si ölümle sonuçlanıyor. Akut koroner sendromda bazı Baltık ülkeleriyle birlikte Avrupa’da ilk sıralarda yer alıyoruz. Akut koroner sendromla ani kalp krizlerini ya da kalp krizi denilebilecek öncelikteki kalp ataklarını kastettiklerini anlatan Kabakçı, “Dünyadaki birinci ölüm nedeni akut koroner sendrom. Kemal Sunal ve Barış Manço’nun da ölüm nedeni akut koroner sendromdu” diyor. Kabakçı akut koroner sendroma yol açan ve çocukluktan başlayan risk faktörlerinin zaman içinde damar sertliğine yol açtığını belirterek şu noktalara işaret ediyor: “Risk faktörlerinin bazıları önlenebilir. Yaş bir risk faktörüdür. Ailede erken yaşta kalp hastalığı olması da. Bunlardan kaçınmak mümkün değil. Ama belli kontrolleri belli yaşlarda yaptırarak kolesterol, şeker, yüksek tansiyon denetim altına alınabilir. Sigara içmekten vazgeçilebilir. Yaşam tarzı değiştirilip düzenli egzersiz yapılabilir.” Kabakçı’ya göre de önemli olan, belirtiler başlamadan önlem alınması. 30-35 yaşlarından itibaren belli kontrolleri düzenli yaptırmayı alışkanlık haline getirmek gerektiğinin altını çiziyor Kabakçıoğlu şu uyarılarda bulunuyor: “Ailesinde kolesterol yüksek olan bütün çocukların 2 yaşından sonra kolesterolü takip edilmeli. Böyle bir hikaye yoksa 19 yaşına gelmiş her erişkin yılda bir kez kolesterolüne baktırmalı ve normalse beş yılda bir bunu tekrar etmeli.” Grip salgınının yeni hedefi gençler Kıtalararası grip salgını “pandemi” olarak adlandırılıyor. Pandemi son olarak 40 yıl önce ABD’de 34 bin, Fransa’da ise 33 bin kişinin ölümüne yol açmıştı. Her an yeni bir salgının olma ihtimali var. Kuşadası’ndaki 31. Mikrobiyoloji Kongresi’ne katılan Fransa’daki Pasteur Enstitüsü ve GROG (Bölgesel Grip İzlem Grubu) yetkilileri de grip salgını tehdidine dikkat çektiler. Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti Influenza Çalışma Grubu’ndan Prof. Dr. Selim Badur’un da katıldığı toplantıda dünya salgınlarına yol açan grip virüsünün tüm dünyayı dört günde dolaşabilme yeteneğinin bulunduğu vurgulandı. Önceden salgını tahmin etmenin çok zor olduğu bildirildi. GROG yetkilisi Dr. Jean-Marie Cohen, “Çok değişken bir virüs olan influenzanın (grip virüsü) yeni bir tipi yarın sabah da ortaya çıkabilir, 20 yıl sonra da. Son pandeminin üzerinden 40 yıl geçti, her an yenisi olabilir. Pandemi için kırmızı alarm dönemi yaşıyoruz” diye konuştu. Pasteur Enstitüsü’nden Dr. François Freymuth da şimdiye kadarki grip salgınlarında ölenlerin hep yaşlı kesim olduğunu, bundan sonraki pandemilerde ise gençlik çağındakilerde daha çok ölüm olacağının öngörüldüğünü söyledi |
Benzer Konular |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Çok Tatlı Bebek Avatarları.. | ceyLin | MSN mesenger | 5 | 8 November 2008 15:19 |
Seni Sevmek | eLanuR | Aşk - Sevgi | 1 | 28 October 2008 18:04 |