Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi

Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi (https://seversintabi.com/)
-   Dünya Kültürleri (https://seversintabi.com/dunya-kulturleri/)
-   -   Efeler ve Zeybeklik (https://seversintabi.com/dunya-kulturleri/50711-efeler-ve-zeybeklik.html)

AlpikE 19 April 2009 04:43

Efeler ve Zeybeklik
 
Zeybeklik son dönemde bir yandan popüler bir nostaljik öğe haline gelmiş gibi görünmesine karşın[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] diğer yandan da toplumu baskı altına almış olan bilgisizlik ve yüzeysellik akımı nedeniyle genel kabullenmeler ve yapıştırılma ya çalışılan yaftalardan da büyük zarar görmektedir. Bazı televizyon dizilerinin ve müzik eserlerinin[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] zeybeklik olgusuna ve zeybek ezgilerine eskisine nazaran daha ağırlıklı olarak vurgu yaptığı hiç birimizin dikkatinden kaçmış olmasa gerektir.

Bu ilginin doğurduğu bir başka sonuç daha var ki[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bu kimsenin arzulamadığı bir çeşit yan etki. Efeliğin bu kadar tuttuğunu gören bazı fırsatçılar da kendilerine gün doğduğunu düşünüp bu “trend”den faydalanmayısısa çalışmaktalar. Bunların başında köşe dönmeci ve kolaycılar geliyor. İlk iş olarak Ege zeybek ve türkülerine el atarak bunları kendilerince[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] “güncelleştirerek” piyasaya sürüyorlar. Bu sahtekarlık[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] pek tutmasa da[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Ege kültürünün yozlaşması riskini artıran bir alışkanlık halini almıştır. Türkülerimizi hakkıyla yorumlayan yetkin sanatçılarımızın yanı sıra[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] zeybekleri “bale” veya “opera” haline getirmeye çalışanlardan tutun da[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] arabesk balçığı içine sokma ya çalışanlar da müzik piyasasında zeybekleri bizim kadar sevmektedir(!).

Bir başka tehlike[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bu popülariteden faydalanmak isteyen bir başka grup sahtekardan gelmektedir. Bunlar da cüz’i akıllarında bulunan birkaç kırıntıyla zeybekliğin tarihi gelişimini[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] zeybek oyunlarının kökenini ve anlamını açıklayarak kendini satmayısısa çalışan budala tayfasıdır. Bunların en son örneğini Milliyet Gazetesinde çıkan bir haberde Dr. Alper Aksoy adındaki bir şahsın hezeyanlarında gördük. İstanbul’da bir zeybek ekibi kurarak yarışmalara katılan bu kişi[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yapılan söyleşide hem zeybek oyunlarının orijinal karakterini bozduğunu itiraf etmekte; hem de efelerin geçmişine dil uzatarak bu insanların Türklüğünden[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] İslamlığından ve efeliğinden şüphe ile bahsetmektedir.

Efelerimizin ve zeybek türkülerinin bir sahipleneni olmadıkça bu saldırıların bitmesi beklenemez. Zeybeklerin sahibi[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] en doğalıdır ki Aydınlılardır. Demek oluyor ki Aydınlılar[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] çaba ve girişimleriyle zeybekliği ve zeybekleri her şeyiyle sahiplendiklerini göstereceklerdir.
Zeybeklik nedir?

Bu kapsamda zeybeklere değinmeden geçemeyeceğim. Zeybekliğin kökenlerini Eski Yunan’da veya Orta Asya’da aramanın manası yoktur. Çünkü zeybeklere ilk olarak Anadolu Selçuklularında rastlanmaktadır. Bu dönemde zeybek adının[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Aydın yöresinde yolların güvenliğini sağlayan bir çeşit asker anlamına geldiğini biliyoruz. Kelimenin anlamını araştırmak ta beyhude bir iştir. Kelimenin kökenine ilişkin bir tarihi kayıt bulunmamasının yanısıra bu kelimeyi Rumca’dan veya başka yabancı dillerden gelmiş gibi göstermeye çalışan sahtekar ve hainlerin varlığı[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bu bahisten tiksinerek geri adım atmamız için yeterlidir.

Zeybekliğin asıl kökeni 16.yüzyıl sonu ile 17.yüzyıl ortalarına tarihlenen Celali Ayaklanmalarına dayanır. Gerçek anlamını da burada bulur. Yenilgilerle bozulmayısısa yüz tutan merkezi idare ve halka zulümden başka bir şey getirmeyen yerel vali ve mültezimler ile birlikte köylüler üzerindeki mali yükün ağırlığı[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] asker kaçakları ile birleşen isyancıların çığ gibi büyümesine yol açtı. Aydın[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bu sıkıntıları daha fazla hisseden bir vilayet olarak Celalilerin her zaman etkin olduğu bir yöre olageldi. Bu isyancıların faaliyetleri yoğun olarak Aydın’da hep devam etti. Buna karşın aynı sebeplerle dağa çıkan eşkıyanın gittikçe yöresel niteliklere bürünerek diğer eşkıyadan ayrıldığını ve bir çeşit toplumsal çete haline geldiğini görmekteyiz. Anlatılanlar bellidir; haksızlığa karşı çıkan köylü genci ve zenginden topladığını fakire dağıtan[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] gençleri evlendiren[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] köprüleri onaran gönlü tok eşkıya.


Sinanoğlu Örneği

Bu anlamdaki en eski zeybekleri Sinanoğlu ve arkadaşlarının olayında görüyoruz. Atça’nın Yağdere köyünden olan Sinanoğlu ve arkadaşları Koca Hasan ve Gök Hasanoğlu yine aynı sebeplerle dağa çıkarak etraflarında hatırı sayılır bir kuvvet toplayarak Aydın’ı ele geçirmişler ve Valiyi öldürmüşlerdir. 1828-1832 yılları arasında 5 yıla yakın Aydın Vilayetinde hüküm süren Sinanoğlu[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Aydın’a gelen iki orduyu yenmiş[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ancak daha sonra[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] 8 bin kişilik bir Zeybek ordusuyla İzmir’i ele geçirmeye kalktığında[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] üzerine gelen Vezir Tahir Paşa komutasındaki Osmanlı Ordusunca mağlup edilerek idam olunmuştur. Kendisi ve arkadaşlarının mezarları Atça-Nazilli arasında Tabanlı Çeşmesi denilen yerdedir.

Çoğu zeybeklerin akıbeti bu şekilde olmuş ve “su testisi su yolunda kırılır” atasözü boşa çıkmamıştır. Bunun yanında bir çok efe de devletle işbirliği yapmış[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] teslim olmuş[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] hatta eşkıya takibinde devlete yardımcı da olmuştur. Kırım Savaşına zeybeklerin katıldığını gösteren belge ve gravürler mevcuttur.


Efeler Savaşta

En son 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşına efelerden oluşan bir Zeybek Alayı katılmıştır. Bunların arasında meşhur Çakıcı Mehmet Efe’nin babası Çakırcalı Ahmet Efe de vardır. Zeybeklerin savaşlara katılmaları genelde kendilerine yapılan vaatler ve nasihatler sonucu olmuştur. Bu savaşta da Sultan II.Abdülhamit ile şahsen görüşen zeybekler[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] kendilerine savaştan sonra verilecek özgürlük ve mal ile kandırılmıştır. Aydın’dan getirilen Zeybek Alayı İstanbul’da bir müddet eğitilmiştir. Hatta bu eğitim sırasında Beyoğlu’na inen palabıyıklı[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] kulaklı kamalı zeybeklerden ürken halkın şikayetleri yabancı ülke sefirlerinin raporlarında da yer almıştır. Bu zeybeklerin çoğu[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] gösterdikleri bir çok kahramanlıktan sonra Karadağ savaşlarından dönememiştir. Bu savaşlar sırasında Arnavutların çok hainliğini gören zeybekler[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bundan sonra Arnavut milletine karşı amansız bir hasım haline gelmişlerdir.


Zeybekler Kurtuluş Mücadelesinde
Son olarak zeybekleri[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Kurtuluş Savaşımızda görmekteyiz. Kurtuluş Savaşı’nın ilk başarılı mücadelesi efeler komutasında Aydın’da yapılmıştır. Milli Mücadelemizin ilk topu[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yine efeler komutasında Aydın’da patlatılmıştır. Yörük Ali Efe’nin komutasında kurulan Milli Aydın Alayı[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] halen ordumuzda mevcudiyetini korumaktadır. Burada Kurtuluş Savaşı’nda efelerin neler yaptığını uzun uzun anlatmayısısacağız. Bu husus[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] tarih kitaplarında bol bol incelenmiştir. Buna karşın[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bazı sahneleri anlatmadan geçemeyeceğim. Bu sahnelerin hepsi şu ya da bu şekilde efsaneleştirilerek halkımızın dimağında yer almıştır.


Unutulmaz Sahneler

Bunlardan ilki Yörük Ali Efe müfrezesini Yenipazar’a doğru giderken gören Rum işçilerin kaçmayısısa yeltenmesi ile başlar. Rumların kaçmalarına engel olan Efe[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] onlara yolluk verir ve Sultanhisar’daki kumandanlarına giderek Yörük Ali’nin teslim olarak Yunanlılara katılmak istediğini[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bunun için ertesi gün Sultanhisar’a silahsız geleceğini söylemelerini tenbihler. Koşarak giden Rumların ardından bakakalan kızanlar[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Efelerinin hilesini anlayamazlar. Ancak ertesi gece sabah doğru Sultanhisar’ın Malgaç Köprüsündeki karakolu basmayısısa giderken bu kurnazlığı anlayacaklardır. Yunan Komutanı Sultanhisar’da hazırlık yaparak Efe’nin teslim olmasını bekleyedursun[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Malgaç’tan gelen silah sesleri[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Türk Kurtuluş Savaşı’nın başladığını[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Türk Milletinin ölmeden esareti kabul etmeyeceğini ilan etmektedir.


Saat: 12:13

Telif Hakları vBulletin® v3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 PL2