#41
|
|||
|
|||
Cvp: Önemli ŞairLerimiz
Cahit Sıtkı Tarancı ( 1910)- (1956)
(1910-1956) Diyarbakır'da doğdu. Galatasaray Lisesi'ni bitirdi. Mülkiye Mektebi'nde okudu. Paris'e gitti. ikinci Dünya Savaşı çıkınca geri döndü. Çevirmenlik yaptı. Ağır bir hastalığa yakalandı. Viyana'ya *****ürüldü. Orada öldü. Ankara'ya getirilip toprağa verildi. Otuz Beş Yaş şiiriyle ün yaptı. Hayat, aşk ve ölüm, şiirlerinin başlıca temalarını oluşturmaktadır. ESERLERİ Şiir: Ömrümde Sükut (1933), Otuz Beş Yaş (1946), Düşten Güzel (1952), Sonrası (1957). Düzyazı: Ziya'ya Mektuplar (1957 - Z.O. Saba'ya yazdığı mektuplar). Şairin gazetelerde kalmış 22 öyküsünü Selahattin Öner'i toplamıştır: C.S. Tarancı'nın Hikâyeciliği ve Hikâyeleri (1976). XXXXXXXXXXXXX Şiirlerinden örnekler; DESEM Kİ Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır, Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor, Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini, Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim, Senden kopardım çiçeklerin en solmazını, Toprakların en bereketlisini sende sürdüm, Sende tattım yemişlerin cümlesini. Desem ki sen benim için, Hava kadar lâzım, Ekmek kadar mübarek, Su gibi aziz bir şeysin; Nimettensin, nimettensin! Desem ki... İnan bana sevgilim inan, Evimde şenliksin, bahçemde bahar; Ve soframda en eski şarap. Ben sende yaşıyorum, Sen bende hüküm sürmektesin. Bırak ben söyleyeyim güzelliğini, Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber. Günlerden sonra bir gün, Şayet sesimi farkedemezsen, Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden, Bil ki ölmüşüm. Fakat yine üzülme, müsterih ol; Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini, Ve neden sonra Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede, Hatırla ki mahşer günüdür Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum. AŞK Açınca baharın dişi gülleri, Bir başka rüzgâr eser bahçelerde. Dinle çılgınca öten bülbülleri; Sorma niçin düştüğünü bu derde. De ki: – Aşktır şâdeden gönülleri; Perişan, berbat eden gönülleri. Aşk söyletir en yanık türküleri, Ay buluta girdiği gecelerde. BİR ÖLÜNÜN ARDINDAN Kabrime çiçek getirenlere gülerim; Gafil kişilermiş şu insanlar vesselâm; Bilmezler ki bu kabirle yoktur alâkam; Ben o çiçeklerdeyim, ben bu çiçeklerim. |
#42
|
|||
|
|||
Cvp: Önemli ŞairLerimiz
Can Yücel ( 1926)- (12.08.1999)
1926 yılında İstanbul’da doğdu.Hasan-Ali Yücel’in oğlu. Ankara üniversitesi Dil ve Tarih -Coğrafya Fakültesi’nde Latince-Yunanca okudu, öğrenimine İngiltere’de Cambridge Üniversitesi’nde devam etti.12 Ağustos 1999 tarihinde öldü. ESERLERİ Nazım, nesir çevirileriyle de tanınan Can Yücel, şiir alanında ilk kitabı Yazma (1950). Sevgi Duvarı (1973), -Bir Siyasinin Şiirleri (1974), Ölüm ve Oğlum (1976), Şiir Alayı (1981, ilk dört şiir kitabının toplu basımı), Rengahenk (1982), Gökyokuş (1984) kitaplarında topladı. Bütün şiirleri (Gökyokuş dışında) 1985’te yayımlandı: Beşibiyerde. Öteki şiir kitapları: Canfeda (1986), Çok Bi Çocuk (1988), Kısa devre (1990), Kuzgunun Yavrusu (1990), Gece Vardiyası (1991), Güle Güle- Seslerin Sessizliği (1993), Gezintiler (1994), Maaile (1995), Seke Seke (1997). Yazıları; Düzünden (1994), Ve Can’dan Yazılar (1995) adıyla yayınlandı. |
#43
|
|||
|
|||
Cvp: Önemli ŞairLerimiz
Cavit Saracoğlu
9 Haziran 1935’te Üsküp’te doğdu. Üsküp’te, “İrfan”, “Vuk Karaciç” ve “Tefeyyüz” okullarında okudu. 1957-1963 yılları arasında Müderris Abdül Fettah Rauf’tan ders ve feyz aldı. Osmanlıca’yı çok iyi bilmektedir. Genç yaşlarında şiir yazmaya başladı. 1958 yılında “Birlik” gazetesine gönderdiği “Küçük Kuş” şiirinin birkaç dörtlüğünün, bir süre sonra Makedonya Türk yazarlarından birinin imzasıyla yayımlanması üzerine, gazeteye bir daha şiir göndermemeye karar verdiğini anlatmaktadır. 1988 yılında Türkiyeye göç etti. Bir hayli şiir yazmış olmasına rağmen, şiirleri hâlen kitaplaştırılamadı. (S. Engüllü) x Cavit SARACOĞLU'nun ''Ağlayan Vardar'' şiiri Maziyi ruhuma bir önsöz gibi Derinden anlatıp çağlayan Vardar Ümitsiz neşesiz bir öksüz gibi Baygın baygın akıp ağlayan Vardar. Anlat şu derdini niye gizlersin Şu hasret nedendir kimi izlersin Hedefin garp değil şarkı gözlersin Koşarsın doğuya taşkınca Vardar. Geçmişi anlatan ey koca Vardar Coşardın gelirdi rıhtım sana dar Ağzını kapattı şimdi bu gaddar Benimle bir yürek dağlayan Vardar. Haklısın inleyiş devridir inle Osmanlı marşını rüzgârdan dinle İlk giren askere yanık sesinle Hoş geldin diyerek kol açan Vardar. Şanlı tarihimin eserisin sen Beş asrı yaşatan bir serisin sen Şimdi güya bir serserisin sen Yürüyüp akarsın şaşkınca Vardar. Bir zaman bizlerdik hâkim burada Anlı şanlı idik suda karada Kosova Fatihi Sultan Murad’a Rehberlik ederek yol açan Vardar. İmanlı neferler temiz suyunla Abdest alıp kılmış eğik boyunla Şimdi ise şu küffar cümbüş oyunla İçini kirletip pisletir Vardar. Gökler mi gürlüyor toplar mı patlar Rüzgâr gibi koşan o yağız atlar Kılıç mı çarpışır şimşek mi nedir Herhalde tekbirden düşman çatırdar. Yaş dökmeden seni geçemiyorum Zehir mi suyun ki içemiyorum Bakınca bir türlü seçemiyorum Karşımda pek garip yabancı Vardar. Sanma hayal bu ses bu avazeler Mutlaka o canlı devri tazeler Baksana rüzgârın şu esmesine Yatan şehitleri hep yelpazeler. Şu coşan hissimin tercümânı ol Köpürüp taş Rumeli ummânı ol Dertlerimin bari sen dermânı ol Çoğaltma kalbimde usancı Vardar. Esen yel o vakti yeniletiyor Hasrettir ki onu hep inletiyor Beş asrın o gaza narelerini Kuş ve ırmaklarından dinletiyor. |
#44
|
|||
|
|||
Cvp: Önemli ŞairLerimiz
Cem Sultan ( 21.10.1458)- (30.10.1494)
459 yılında doğdu. Osmanlı şehzadesi. II. Mehmet’in (Fatih Sultan) oğlu olan Cem Sultan, on yaşına kadar sarayda sıkı bir disiplin altında eğitildi. 1469’da Kastamonu Sancak Beyliği’ne gönderildi. 1473’te, Doğu seferine çıkan babasına vekillik etmek üzere İstanbul’a geldi. II. Mehmed’in Anadolu’da Uzun Hasan’a yenik düştüğü dedikodusuna kanarak padişahlığını ilan etme düşüncesine kapıldı. Otlukbeli zaferini kazanarak İstanbul’a dönen II. Mehmed, oğlunun aklını çelenleri cezanlandırdı. Cem’i de, 1474’te ölen büyük oğlu Musafa’nın yerine Karaman-Konya valiliğine atadı. II. Mehmed’in ölümünü gizleyerek Bayezid’e ve Cem’e haberler uçuran Cem yanlısı Sadrazam Karamani Mehmed Paşa, onun hiç değilse bir hafta önce İstanbul’a gelebileceğini hesaplamıştı. Ancak, Bayezid, hızlı bir yürüyüşle İstanbul’a gelerek tahta oturdu. Bunun üzerine Cem, Konya’da topladığı kuvvetle 28 Mayıs 1481’de Bursa’da sultanlığını ilan etti. Ağabeyine elçi göndererek ülkenin paylaşılmasını önerdi. Ama Bayezid, harekete geçerek 20 Haziran günü Cem’in ordusunu yendi. Yenik, yaralı ve bitkin Cem, Memluklar’a sığındı. 25 Ağustos’ta Kahire’de törenle karşılandı. Buradan ağabeyiyle uzlaşma yolları aradı. Bayezid, hükümdarlık emelinden vazgeçerse, bir milyon akçe göndereceğini bildirdiyse de buna yanaşmadı ve hacca gitti. Dönüşünde şansını bir daha denedi. Ankara’ya kadar ilerledi ama Bayezid’in harekete geçtiğini öğrenince geri çekildi. Sultan Bayezid’in Kudüs’e oturması önerisini de kabul etmeyerek kendisine bağımsız bir bölge verilmesinde diretti. Karamanoğulları Beyi Kasım’a kanarak Rumeli’ne geçmek düşüncesini benimsedi. Bunun için, 18 Temmuz 1482’de Anamur açıklarında şövalyelerin bir gemisine binerek Rodos’a hareket etti. Şövalyelerin başı Pierre d’Aubusson kendisini bir hükümdar gibi karşıladı ama, artık o, Hıristiyan dünyasının çok değerli tutsağıydı. d’Aubusson, bu değerli tutsağı sürekli Rodos’ta tutamayacağından 2 Eylül 1482’de Fransa’ya gönderdi. Keşifler, Rönesans ve Reform çalkantılarıyla yeni bir çağa girmekte olan Avrupa’nın kucağına düşen Fatih’in oğlu, müslüman ve muzaffer Osmanlı’ya karşı gerçekten değerli bir kozdu. Cem bu pahalı varlığının yanı sıra, romantik kişiliği, kültürü ve serüvenleriyle de Batı’nın ilgisini çekmeye başladı.Avrupa’daki veba salgını ve her an kaçırılma korkusu yüzünden, şövalyeler onu kent kent gezdirmek zorunda kaldı. Batı edebiyatında Zizimi adıyla çeşitli eserlere konu olan Cem’in Osmanlı divan edebiyatında da önemli yeri vardır.1495’de öldü. |
#45
|
|||
|
|||
Cvp: Önemli ŞairLerimiz
Cemal Süreya ( 1931)
Asıl adı Cemalettin Seber.1931 yılında Erzincan’da doğdu.Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdi (1954), Maliye Bakanlığında müfettiş muavini ve müfettiş olarak çalıştı. 1965’te istifa ettiyse de 1972’de Ankara’da gene aynı işe döndü, bir ara İstanbul’da Darphane Müdürlüğü yaptı (1975-1976), emekli oldu.İlk şiiri Mülkiye dergisinde (Ankara, 8 Ocak 1953) çıkan Cemal Süreya buluşları ve söyleyiş biçimiyle İkinci Yeni şiirinin karanlığını giderdi; gelenekten yenilik yarattı; zarif, parıltılı şiirler yazdı. Kendi adıyla, ya da Osman Mazlum imzasıyla, şiir üzerine yazıları, eleştirileri de aranan yazılar oldu.Aylık Papirüs dergisini üç kez çıkardı: 1- Dört sayı (1960-1961), 2- Gene 1. sayıdan başlayarak 47 sayı (1966-1970) ve 3- Tekrar 1. sayıdan başlayarak (1980 Bahar) 2 sayı. Nisan 1977’de Ankara’da çıkmaya başlamış aylık edebiyat dergisi Türkiye Yazıları’nın yönetmeniydi, ama 3. sayıda dergiyle ilişkisini kesti. - 9.Ocak.1990 ESERLERİ İlk kitabını (Üvercinka) 1958’de, ikinci kitabını (Göçebe) 1965’te, üçüncü kitabını (Beni Öp Sonra Doğur Beni) 1979’da yayımlandı. Bunları Güz Bittiği (1988) ve Sıcak Nal (1988) adlı şiir kitapları izledi. İlk üç kitabındaki şiirleri yeni ilâvelerle 1984’te yeniden yayımladı: Sevda Sözleri (Toplu Şiirler, Uçurumla Açan adlı yeni bölümle). Şapkam Dolu Çiçekle (1976), Günübirlik (1982) bir takım denemeleri toplayan eserleridir. Üvercinka ile Yeditepe Şiir Armağanı’nı, Göçebe ile Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü’nü, son iki kitabıyla da Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazandı. Ölümünden sonra eşine yazdığı mektuplar On Üç Günün Mektupları (1990), denemeleri 99 Yüz (İzdüşümler-Söz Senaryoları, 1990), Folklor Şiire Düşman (1992), Uzat Saçlarını Frigya (1992), dergi ve gazete yazıları Paçal (1992), ‘Oluşum’ da Cemal Süreya (1992), Papirüs’ten Başyazılar (1992), çocuklar için yazdığı yazıları ise Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi (1993) adlarıyla yayımlandı ve adına bir şiir ödülü konuldu. |
#46
|
|||
|
|||
Cvp: Önemli ŞairLerimiz
Cenap Şahabettin ( 1870)- (1934)
1870 yılında Manastır'da doğdu. Askerî okullarda okudu. Askerî Tıbbiyeyi bitirdi. Paris'te ihtisasını tamamladı. Çeşitli yerlerde hekimlik yaptı. Emekli olduktan sonra Darülfünûn'da Türk Edebiyatı Tarihi derslerini okuttu. Fransız sembolizmi etkisinde kaldı. Servet-i Fünûn dergisinde yazdı.1934 yılında öldü. ESERLERİ İlk şiirleri Tamat adıyla basıldı. Şiirleri, ölümünden sonra "Cenab Şahabettin'in Bütün Şiirleri" adıyla yayımlandı |
#47
|
|||
|
|||
Cvp: Önemli ŞairLerimiz
Cengiz Bektaş ( 1934)
1934 yılında Denizli'de doğdu. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi İç Mimarlık ve Mimarlık bölümlerinde okudu. Almanya'da mimarlık ve şehircilik kurslarına katıldı. Halen İstanbul'da yüksek mimar ve mühendis olarak çalışmaktadır. ESERLERİ Şairin; Kişi, Akdeniz, Mor, Dört Kişiydiler Bir de Ben, Yeryüzünün Yüreği, Yerdeli Gökdeli, Zeytinli Fırın Sokağı, Güz Ey, Fide, Onu birden, Dışların İçi adlı kitapları vardır |
#48
|
|||
|
|||
Cvp: Önemli ŞairLerimiz
Cevdet Yücel Söztutan ( 1953)
Asıl adı Yücel Söztutan. Mahlas olarak “Cevdet” ismini kullanıyor. 1953 yılında Kars’ın Sarıkamış ilçesinin Sırataşlar köyünde dünyaya geldi. İlkokulu köyünde tamamladıktan sonra Erzurum Ticaret Lisesi orta kısmından 1969 yılında mezun oldu. 1972 yılında Gümüşhane Erkek Öğretmen Okulu’nu bitirdi. 7 yıl çeşitli yerlerde ilkokul öğretmenliği yaptıktan sonra girdiği Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı (Türkoloji) Bölümü’nden 1984 yılında mezun oldu. Aynı yıl 13 yıllık öğretmenlik mesleğinden ayrılarak Türkiye Gazetesi’nin Erzurum Bölge Haber Müdürü olarak göreve başladı. Daha sonra bu gazetenin Erzurum Baskı Tesisleri hizmete açılınca Matbaa ve Yazı İşleri Müdürü oldu.1994 yılından beri de İstanbul’da İhlas Magazin Grubu bünyesinde göreve devam ediyor. Türkiye Gazetesi’nde eğitim ve edebiyat üzerine bazı makaleleri; Mina, Kültür Dünyası, Milli Fikir ve yine Türkiye Gazetesi’nde çeşitli şiirleri yayınlandı. Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti tarafından röportaj dalında 1989 Gazetecilik Başarı Ödülü ile sayfa düzeni dalında 1990 Süleyman Necati Gazetecilik Başarı Ödülü aldı. Edebiyat tarihimizden derlediği nüktelerden oluşan Bir Deste Nükte adlı eseri Babıali Kültür Yayıncılığı tarafından basılarak piyasaya sunuldu. Cevdet Yücel Söztutan, 27 Eylul 2005 tarihinde İstanbul'da vefat etti. ESERLERİ 1- Bır Deste Nukte (Babıalı Kultur Yayıncılıgı) 2- Gul Kul Oldu Bagdat'ta (Babıalı Kultur Yayıncılıgı) 3- Sessız Hıkaye (IMG) x Bir Deste Nükte Cevdet Söztutan Babıali Kültür Y. Herhalde yaşadığımız günlerin içinde zekâmızı ışıldatacak, yüreğimizi ısıtacak en güzel şey 'Bir Deste Nükte'dir. Fıkrayla nükteyi karıştırırız genelde, oysa fıkradan çok farklıdır o: Dilin inceliklerini ve o dilin kültürünü iyi bilmek gerekir nülte yapabilmek için. Bazen taarruz, bazen müdafaa içindir; kimi zaman öfkeyi, kimi zaman iltifatı taşır kanatlarında. Bu zengin geleneğe ulaşabilmeniz için işte size 'Bir Deste Nükte'. |
#49
|
|||
|
|||
Cvp: Önemli ŞairLerimiz
Ceyhun Atuf Kansu ( 1919)- (17.03.1978)
Cumhuriyet devri şairlerinden 1919 yılında İstanbul’da doğdu.17 Mart 1978 tarihinde öldü.İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni (1944) bitirdi, çocuk hastalıkları mütehassısı olduktan sonra Ankara’da, Turhal Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü ile Etimesut Şeker Fabrikası kuruluşlarında doktorluk yaptı. Önceleri halk şiiri geleneklerine bağlı şiirler yazdı (1938-1944), sonra Yeni Şiir’i benimseyerek 1940 kuşağının toplumcu şairlerine katıldı, bu toprağın dertlerini, acılarını, sevinç ve mutluluk özlemlerini dile getirdi. Belli başlı hemen bütün fikir ve sanat dergilerinde şiir, makale, deneme ve hikayelerine rastlanmaktadır.).1986 yılından itibaren verilmek üzere adına bir şiir ödülü kondu. ESERLERİ Şiir kitapları: Bir Çocuk Bahçesinde (1941), Bağbozumu Sofrası (1944), Çocuklar Gemisi (1946), Yanık Hava (1951), Haziran Defteri (1955), Yurdumdan (1960), Bağımsızlık Gülü (1965), Sakarya Meydan Savaşı (1970), Buğday, Kadın, Gül ve Gökyüzü (1975). Makale, inceleme ve denemeleri: Turhal Dolaylarında Çocuk Bakımı (1954), Anneler Soruyorlar (I. cilt, 1959, II. cilt 1961), Ya Bağımsızlık Ya Ölüm (1964), Tonguç’un Kitapları (1964), Hekimlik Andı (1964), Köy Öğretmenine Mektuplar (1964; Türk Dil Kurumu 1965 Deneme Ödülü’nü kazandı), Anayasa ve Yasalar (1965), Atatürkçü Olmak (denemeler, 1966), Atatürk ve Kurtuluş Savaşı (radyo konuşmaları, 1969-1972), Balım Kız Dalım Oğul (yurt yazıları, 1971), Halk Önderi Atatürk (1972), Cumhuriyet Ağacı (1973), Dram Kaynağı Olarak Söylev (1980), Devrimcinin Takvimi (1982). Çocuk kitapları: İyi İnsan Mehmet Ali (1964, öykü), Üvey Ana (1964), Sihirli Değnek (1941) adlı bir de oyunu var. Muzaffer Uyguner tarafından derlenen kitaplarına girmemiş yazı ve şiirleri bir dizi kitap olarak yayımlanmaktadır: Güneş Salkımı (1991), Bir Kasabadan Resimler (1991), Halk Albümü (1993).Tahir ile Zühre halk hikâyesini de Sevgi Elması adıyla yeniden yazmış olan (1972) Kansu, Sakarya Meydan Savaşı kitabıyla Behçet Kemal Çağlar Ödülü’nü kazandı (1970). Ölümünden sonra, kitaplarında yayımlanmış şiirleri Vecihi Timuroğlu tarafından hazırlanan Tüm Şiirleri’nde (2 cilt) toplandı (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 1978 |
#50
|
|||
|
|||
Cvp: Önemli ŞairLerimiz
Çerkez Ali ( 1932)
Kırım Türk Edebiyatı Çerkez Ali 1932 yılında doğar.Şairin "Köz Nurlarım" (1985) isimli eserinde yer alan şiirleri, yırları, baladları ve lirik manzumelerinde sovyet rejiminin propagandasını yapmıştır. "Solmaz Çiçekler" (1975) manzumesi, Asan ve Asan'ın başından geçenlerin hikayesidir ki, bu bütün Sovyetler Birliği içinde yaşayan halkın durumunu anlatmaktadır. "Ukuklar" (1969), "Arzularım"(1971), "Yer Nefesi" (1979) isimli eserlerinde yer alan şiirleri ise Kırım Türk şiirinde önemli bir yer tutmaktadır. |