#81
|
|||
|
|||
Cvp: Önemli ŞairLerimiz
İlhami Erdoğan
1962 Yozgat doğumlu olan İLHAMİ ERDOĞAN, 1980- 1991 yılları arasında "MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası" sanığı olarak yargılandı. Mamak Askeri Cezaevi, Eskişehir ve Bursa Özel Tip Cezaevleri, Bâlâ ve Ankara Kapalı Cezaevleri ile Ankara Yarıaçık Cezaevi'nde yatarak cezasını tamamladı. Cezaevindeyken "OZAN İLO" mahlası ile şiirler yazmaya başlayan İlhami Erdoğan'ın şiir ve makaleleri Bizim Ocak, Yeni Düşünce, Yeni Anadolu, Türkeli Hergün, Bizim Dergah ve Yusufiyelilerin Sesi gibi değişik dergi ve gazetelerde yayınlandı. Evli ve 4 cocuk babası olan İlhami Erdoğan Ankara'da ikamet etmektedir. "MEŞHED" (Şiir), "SÖĞÜT MEKTUPLARI" (Belgesel), "NEFES DEMİR CAN DEMİR" (Şiir), "CAN AZERBAYCAN" (Kollektif araştırma), "TÜRK'ÜM TÜRK'Ü ÇAĞIRIRIM" (Şiir), "DAĞLAR BENİ ÇAĞIRIYOR" (Şiir), "ANLAYANA GÜL UZATTIM" (Şiir), "SÂDIKLARIN HOR GÖRÜNME ZAMANI" (Şiir) isimli kitapları yayınlanmıştır. Pek yakında yeni bir şiir kitabı daha basılacaktır. |
#82
|
|||
|
|||
Cvp: Önemli ŞairLerimiz
İnönü Arpat
ESERLERİ Yaralı Oğluyum Hayatın-şiir-, Türk Solu Sözlüğü,Kendini Anlatırsa Bir Kız, Sosyalistler ve İnsan Hakları, Randevuyu Dağa verdik,Şimdi Solun Zamanı. Popüler Türk Solu Sözlüğü İnönü Alpat Mayıs Yayınları / Bilgi Dizisi İnönü Alpat, 1900'lerin başından bugüne, çeşitli düzeylerde siyasal yaşamda etkili olmuş örgüt, grup ve kişileri; -Türkiye solunun özellikle 1970'li yıllarda kullandığı- sözcük, terim, kavram, slogan ve günlük polemiklerde sıkça karşılaşılan kalıplaşmış sözleri, tarihin tozlu raflarından alarak, yeniden gün ışığına çıkarıyor. Alpat, kah alaycı, kah ciddi, ama her satırı bir ansiklopedist titizliğiyle hazırlanan bu yeni kitabını solun tarihini merak eden okurlarına sunuyor. Tarih ve tarihçi geçmişi yeniden kurgulayarak dahası kurarak, geleceğe yol açar. Geleceği yaratacak malzemenin geçmişte saklı olmasından değil midir ki, bütün resmi-tarih ve tarihçiler, mevcut dizgenin kadir-i mutlak olduğunu gösterme adına, gerçek tarihi unutturmayı ilk iş olarak görmüşlerdir. Unutmamak gerek: "hafıza-i beşer nisyan ile yasak kelimeül"dür. Randevuyu Dağa Verdik Yenilgiyle Biten Bir Serüvenin Ardından İnönü Alpat Bireşim Yayınları / Anı Dizisi Kuşatılmış, ölümle yüz yüze gelmiş bir gerilla grubunda, az sonra öleceklerini anlayan iki arkadaşın birbirlerine "elveda" dercesine bakmaları, az sonra ölen için ne ifade edebilir? Hafızası o an silinmiştir. Onda hayata dair hiçbir iz kalmamıştır. Ama o elvedanın, ölmeyip de geride kalana neler anlattığını anlamaya çalışmaktır asıl olan. Bu, ölümün de sırrını çözebilecek ipuçları verebilir insana... |
#83
|
|||
|
|||
Cvp: Önemli ŞairLerimiz
İskender Muzbeg
Makedonya Türk Edebiyatı Makedonya�da yayımlanan Sesler dergisi, 1965 sonrasında Bayram İbrahim Rogovalı, Mürteza Büşra, İskender Muzbeg, Arif Bozacı; geleneksel şiire çağdaş bir boyut kazandırarak insanı değişik yanlarıyla ele alan, insanî unsurları sıfıra indirgeyen zihniyeti, sırıtmayan bir mizahî yaklaşımla eleştiren Agim Rifat Yeşeren; Altay Suroy Recepoğlu, Zeynel Beksaç, gibi Kosova Türk şairlerinin yetişmesinde büyük katkıda bulunmuştur. |
#84
|
|||
|
|||
Cvp: Önemli ŞairLerimiz
İsmail Gerçeksöz ,
İsmail Gerçeksöz, 1925’te İzmir’de doğdu. 4 Nisan 1980 tarihinde Ortadoğu Gazetesi’nin başyazarlığını yaparken arkadan vurularak şehit edildi. Ortaöğreniminden sonra okumayıp Bursa’da gazetecilik yaptı. Bursa Hakimiyet gazetesinin beş yıl yazıişleri müdürlüğünü, sahibi olduğu Bursa Ekspres gazetesinin 7 yıl başyazarlığını yaptı. Uzun yıllar Tanin, Vatan, Yeni İstanbul ve Tercüman gazetelerinin Bursa muhabirliklerini yürüttü. 1961’de Batı Almanya’da gitti bu ülkede memur ve mütercim olarak çalıştı. 1976 yılında yurda döndü. Şiir ve yazıları 1944’ten itibaren Demet, Uludağ, Sanat ve Edebiyat, Şadırvan, Bizim Türkiye, Çatı, Kaynak, İstanbul, Hisar, Devlet, Ortadoğu, Millet gibi gazete ve dergilerde çıktı. Milli ve tarihi konuları işleyen İsmail Gerçeksöz, serbest vezinle yazdığı şiirlerinde müzikaliteyi yakaladı. ESERLERİ Eserlerinin isimleri ve yayınlanış tarihleri şöyle: Aşık Sazından Şiirler (1944), Bursa’nın Destanı (1951), Yaşayan Ağaç (1952), Gökbayrak (1954) ve İkinci Dönüş (1972). Elbe kıyısında Elbe’nin kıyısında bir köy, Bize değil bu çan sesleri. Uzak bir hâtıradır şimdi. Pırıl pırıl ezan sesleri. Elbe’nin kıyısında bir köy, Damlaları sivri-külâh Uzanır ta nehre kadar, Cıvıl cıvıl insan sesleri. Durgundur, kirli sarıdır Elbe Adına ne türkü yakılmıştır, ne kurban Alır *****ürür sessizce uzaklara Sularında kaybolan sesleri. HAKKINDA YAZILANLAR Türkiye sevdalısı Mehmet Nuri Yardım Türkiye 9 Mayıs 2001 İnsanları severdi İsmail Gerçeksöz’ün biyografisinden kısaca bahseden Gültekin Samanoğlu, “O, şair, yazar, idealist bir insandı. Şiirden hiç kopmadı. Yiğit bir şekilde şehit oldu” dedi. Gerçeksöz’ün yazdığı dergi ve gazeteleri sıralayan Samanoğlu, “Şairin beş şiir kitabı vardır. Yetişmesinde şair Haşim Nezihi Okay ile gazeteci yazar İsmet Bozdağ’ın büyük tesiri vardır. Memleket sevdalısı Gerçeksöz vatan uğruna şehit düştü” diye konuştu. Gazeteci yazar Ahmet Özdemir de konuşmasında İsmail Gerçeksöz’ün şiirlerindeki ‘vatan sevgisi’ temasını ele aldı. Şiirlerinden verdiği örneklerle konuşmasına devam eden Özdemir, Gerçeksöz’ün Yahya Kemal, Orhan Şaik Gökyay ve Ahmet Hamdi Tanpınar’dan etkilendiğini belirterek, “Şiirlerinde mazi hasreti, Balkan sevgisi büyük bir yer işgal eder. O eserlerinde Türkiye’ye ve Türk insanına olan sevdasını terennüm etti” dedi. Özdemir konuşmasında şu hususlara dikkat çekti:“Gerçeksöz Ortadoğu’nun başyazarı İlhan Darendelioğlu’nun başyazarlık bayrağını devraldı. Orta Doğu’nun Genel Yayın Müdürü Tahir Kutsi Makal, Yazıişleri Müdürü ise bendim. Vefatından önce yazdığı şiirlerde adeta öldürüleceğini hissetmiş ve bunu mısralarına yansıtmıştı.” Kitapları basılacak Türk Edebiyatı Vakfı Başkanı Servet Kabaklı ise, İsmail Gerçeksöz’ün kendisini vatan uğruna ve Allah ve millet yoluna adadığını belirterek, “O duruşuyla, tavrıyla bir edep abidesiydi” diye konuştu. Kabaklı, İlhan Darendelioğlu, İsmail Gerçeksöz ve Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu gibi değerli şairlerimizin unutulmaması ve genç nesiller tarafından okunmasını sağlamak üzere kitaplarının yayınlanması için ellerinden gelen gayreti göstereceklerini söyledi. Toplantıya iştirak eden şairin eşi Nusret hanım, kızı Nilüfer hanım ve damadı Özcan Genç de İsmail Gerçeksöz’ün ‘adam gibi adam’ olduğunu vurguladılar ve hatıralarından bahsettiler. |
#85
|
|||
|
|||
Cvp: Önemli ŞairLerimiz
Lale Müldür
Lale Müldür 1956'da Aydın'da doğdu. Liseyi Robert Kolej'de bitirdi. Şiir bursu alarak Floransa'ya gitti. Türkiye'ye geri dönerek birer yıl ODTÜ Elektronik ve Ekonomi bölümlerine devam etti. 1977'de İngiltere'ye giderek Manchester Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nden lisansını; Essex Üniversitesi Edebiyat Sosyolojisi Bölümü'nden master derecesini aldı. 1983-1987 yılları arasında Brüksel'de yaşadı. İlk şiirleri 1980'de Yazı ve Yeni İnsan dergilerinde çıktı. Gösteri, Defter, Şiir Atı, Oluşum, Mor Köpük, Yönelişler, Sombahar dergilerinde birçok şiir ve yazısı yayımlandı; şiirlerinden bazıları bestelendi ve filmlerde kullanıldı. ESERLERİ Voyıcır II (Ahmet Güntan'la birlikte, 1990), Kuzey Defterleri (1992), Buhurumeryem (1993), Uzak Fırtına (1988), Seriler Kitabı (1991) ile Divanü lügat-it-Türk (1998) adlı kitapları bulunuyor. Şiirlerinden bir seçki 'Water Music' adıyla Dublin'de yayımlandı (Poetry Ireland, 1998). Fransız ressam Colette Deblé'nin resimleri üzerine yazdığı şiirlerse Fransız Enstitüsü'nden 'Yağmur Kızı Böyle Diyor' adıyla Fransızca olarak yayımlandı. Bir dönem Radikal gazetesinde yazdı; yurt dışındaki birçok toplantıya Türkiye'yi temsilen katıldı. |
#86
|
|||
|
|||
Cvp: Önemli ŞairLerimiz
Latif Ali
Bulgaristan Türk Edebiyatı İkinci Dünya Savaşı�ndan sonra kurulan Bulgaristan Halk Cumhuriyeti�nin ilk yıllarında, Selim Bilâl, Mülâzim Çavuş, Osman Sungur gibi şairler, Bulgaristan Türk şiiri geleneğini sürdürmeye devam etmişlerdir. Ancak 1950-51 göçünün, her şeyi alt üst ettiği yasak kelimeûmdur. Buna rağmen, Bulgaristan�da kalabalık bir Türk toplumunun olması, kısa sürede yeni şairlerin yetişmesini sağlamıştır. Bu genç ve yetenekli şairler, bura Türk şiirinin gelişimine büyük bir hız kazandırmışlardır. Selim Bilâl, Mehmet Çavuş, Mefküre Mollova, Lâtif Ali, Hasan Karahüseyin, İsmail Çavuş, Arzu Tahirova bu misyonu gerçekleştiren değerli şairlerden birkaçıdır sadece. |
#87
|
|||
|
|||
Cvp: Önemli ŞairLerimiz
Leyla Süleyman
Makedonya Türk Edebiyatı 1950 yılından sonra aylık Sevinç ve Tomurcuk çocuk dergilerinin, Türkçe kitapların da yayımlanmaya başlaması, şiir çalışmalarının hız kazanmasına zemin hazırlamıştır. Ancak araya giren 1953 göçü, Makedonya Türk şiirinin bu hızlı gelişimini sekteye uğratmıştır. Göçün hız kestiği 60�lı yılların ortalarında, Sesler Aylık Toplum-Sanat Dergisi�nin de yayın hayatına girmesiyle, slogancılıktan uzaklaşma, gerçek şiiri arama çabaları daha da güçlenmiştir. Önce, söyleyeceklerini somut bir tarzda iletmek için düşünce ve duygularını gereksiz sözcüklerden arındırarak kurduğu kusursuz dizelerde ortaya koyduğu ince lirizm tonlarıyla dikkatleri çeken , yazdıklarıyla okuru düşünmeye iten Avni Engüllü ile birlikte Mustafa Yaşar, Yusuf Edip, Sabahattin Sezair, Fahri Ali, Suat Engüllü, İrfan Bellür; daha sonraları da Esat Bayram, Sabit Yusuf gibi şairlerin yer aldığı, Makedonya şiirine güç veren, yeni bir yazar kuşağı ortaya çıkmıştır. Makedonya Türk şiirinin yaşatılması misyonuna son katılanlar arasında, Melâhat Engüllü, Biba İsmail, Oktay Ahmed, Rıfat Emin, Tülay İbrahim, Leylâ Süleyman, Meral Kain, Arzu Abdullah gibi değerli genç şairleri de anmak gerekir. Tito Yugoslavyası�nın resmî siyasetî, 1951 yılına kadar Kosova�da Türk varlığını tanımıyordu. Bu nedenle Kosova Türkleri, ilk başta Makedonya Türklerine tanınan olanaklardan yararlanamadılar. Bu nedenle birçok alanda olduğu gibi, edebiyatta da ortaya çıkan alt yapı eksikliğini, 1969 yılına kadar Makedonya Türklerinin sahip oldukları olanaklardan yararlanarak giderdiler. |
#88
|
|||
|
|||
Cvp: Önemli ŞairLerimiz
Lütfi Kireçci
Şair ve ressam olan Lütfi Kireçci, 1955 yılında Kahramanmaraş�ta doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini memleketinde yaptı. 1977 yılında Ankara Ticaret Turizm Yüksek Öğretmen Okulu�na kaydoldu. O günün Türkiye�sinin ülkücü mağdurları arasına girdi. Çok sevdiği okulunu bitiremedi. 12 Eylül döneminde uzun yıllar zindanlarda süründürülenlerden biri oldu. Zulüm zindanlarını Yusufiye'ye çevirmesini bildi. Şiir ve resme ilgisi daha ilkokul sıralarında başladı. İlkokulda resim dersinden bütünlemeye kalınca o yaz annesi ve babası tarafından bir gün bile sokağa çıkmasına müsaade edilmeyerek bütün yaz tatili boyunca resim çalıştırılınca geleceğin ressamının gizli bir kabiliyeti ortaya çıktı. Bütün öğrenimi boyunca en iyi dersi resim oldu. Yağlı ve sulu boya tablolarının yanında yüzlerce desen, grafik ve portre çalışması var. Şiir ve resim çalışmaları ilk olarak Bizim Dergâh Dergisinde yayınlandı. Birçok kitap kapaklarını ve kitap desenleri yaptı. � ...Ve Taş Duvarları Aştık� isimli antoloji kitabı gibi birçok yerde şiirleri yayınlandı. Bazı şiirleri Arif Nazım, Hasan Sağındık ve Osman Öztunç tarafından bestelenerek kasete okundu. �Zulüm Adam Öldürmez� isimli ilk şiir kitabı, Yusufiye'den hapishanden çıktıktan sonra da �Güneş İndirme Vaktidir� isimli ikinci şiir kitabı yayınlandı. |
#89
|
|||
|
|||
Cvp: Önemli ŞairLerimiz
Magcan Cumabayulı ( 1893)- (1938)
Kazak Edebiyatı Magcan Cumabayev (1893-1938), Kazak bozkırlarında ortaya çıkan millî uyanışa, millîleşme çabalarına ve kurtuluş mücadelesine kuvvet veren aydın, yazar ve şâirler arasında Magcan Cumabayev (1893-1938), Sultan Mahmut Toraygır (1893-1920), Jüsipbek Aymavıt (1889-1931) ve Şahkerim Kudayberdi gibi kişilerin de Kazaklar nezdinde önemli bir yeri vardır. Yukarıda saydığımız Kazak aydınlarının arasında bulunan Magcan Cumabayev, önemli bir sîmadır. Cumabayev, İstanbul�da yeni usûle göre eğitim veren bir Çala medresesinde okudu ve bu yerde Arapça, Farsça ve Çağatay Türkçesini öğrendi. İlk şiir denemelerini burada yaptı. Daha sonra Kazan�a gitti ve burada da başka bir medreseye devam etti. Şolpan adındaki ilk şiir kitabı Kazan�da basıldı. Mir Jakup Dulatulı ile tanıştıktan sonra Kazak kültürünün yaygınlaşması için çalışmalara başladı. Rusça da öğrendi. Diğer milliyetçi Kazak aydınları ile beraber Alaş hareketine katıldı. Büyük bir Türk milliyetçisi olan Cumabayev, Kazakların ve bütün Türkistan�ın millî şâiridir. Şiirlerinde Türk topluluklarının o dönemdeki dağınıklığından, yabancı işgali altında yaşamak zorunda kalışlarından ve bundan dolayı duyulan ezikliklerden bahseder. Kün men Tün (Gece ile Gündüz), Alıstagı Bagrıma (Uzaktaki Kardeşime), Türkistan, Oral, Aksak Temir Sözü (Aksak Timur Sözü), Künşıgıs (Doğu), Ot (Ateş) gibi şiirleri bulunmaktadır. Alısta avır azap çekken bavrım, Kuvargan beyçeşektey kepken bavrım, Kamagan kalın cavdın artasında, Köp kılıp közdin casın tökken bavrım �Uzakta çok azap çeken kardeşim, Solmuş lâle gibi olmuş kardeşim, Kalabalık düşman kuşatması altında Göl gibi gözyaşı döken kardeşim!� (Magcan Cumabayev, Türkler, cilt:19.) Kazak Edebiyatının Belli Başlı Temsilcileri Bünyamin ÖZGÜMÜŞ Yağmur Sayı : 16 Temmuz - Ağustos - Eylül 2002 xxxxxxxxxxxx Magcan Cumabyulı Alısdaki bavuruma (Türkçesi Uzaktaki Kardeşime ) Çanakkale Savaşı sırasında yazmıstır. Türkistan adlı şiirleri ileTürk Dünyasının kalbine taht kurmuş Turan fikrini savunduğu için 1938 yılında Stalin tarafında idam edilen Büyük Kazak Edeiyatçısıdır. UZAKTAKİ KARDEŞİME Uzakta ağır azap çeken kardeşim! Kurumuş lale gibi çöken kardeşim! Etrafını sarmış düşman ortasında Göl kılıp göz yaşını döken kardeşim! Önünü ağır kaygı örtmüş kardeşim! Ömrünce yaddan cefa görmüş kardeşim! Hor bakan,yüreği taş,kötü düşman Diri diri derini soymuş kardeşim!... Ey pirim!Değil miydi Altın ALTAY Anamız bizim?Bizlerse birer tay, Bağrında,yürümedik mi serazat? Yüzümüz değil miydi ışık saçan ay? Alaca altın aşık atışmadık mı? Tepişip bir döşekte yatışmadık mı? Anamız olan ALTAY'ın ak sütünden Beraber emip beraber tatışmadık mı? Akmadı mı bizim için dupduru bulak, Şarıldayıp şarıl şarıl dağdan inerek? Hazırdı uçan kuş,kopan yel gibi Dilesek bir bir atlar,tıpkı burak! ALTAY'ın altın günü nazlanarak Gelende,sen pars gibi bir er olarak, Akdeniz,Karadeniz ötelerine, Kardeşim,gittin beni bırakarak!... Ben kaldım yavru balaban,kanat açamam, Uçam diye davramsam bir türlü uçamam, Yön bulduran,yol gösteren can kalmadı; Yavuz düşman koyar mı şimdi beni vurmadan? Kurşunlar genç yüreğime saplandı, Günahsız taze kanım su gibi aktı; Kansız kalıp,kuruyup bayıldım, Karanlık mahbese sıkıca kapattı. Görmüyorum artık gece gezdiğimiz kırı,ovayı, Gündüz güneşi,gece gümüş nurlu ayı; Nazlı nazlı ipek kundaklara sarmalayıp Bizi büyüten altın ANAM ALTAY'ı Ey pirim!Ayrıldık mı ulu bütünden? Dağılmayıp yılmayan yağan oklardan Türk'ün pars gibi yüreği varken Gerçekten korkak kul mu olduk sinip düşmandan? Kudretli olmak isteyen Türk'ün canı Gerçekten bitap düşüp kalmadı mı hali? Yürekteki ateş söndü mü,kurudu mu DAMARINDA KAYNAYAN ATALAR KANI? Kardeşim!Sen o yanda,ben bu yanda, Kaygıdan kan yutuyoruz,bizim adımıza Layık mı kul olup durmak,gel gidelim ALTAY'A ATADAN MİRAS ALTIN TAHTA. |
#90
|
|||
|
|||
Cvp: Önemli ŞairLerimiz
Mahambet Ötemisulı
Kazak Edebiyatı Kazak yazılı edebiyatının daha çok 19. yüzyılın başlarından itibaren meydana geldiğini söyleyebiliriz. Bunun öncülüğünü Mahambet Ötemisulı (1804-1846) yapmıştır. Çağdaş Kazak edebiyatının ilk temsilcileri ise Çokan Velihanov (1837-1865), Ibıray Altınsarı (1841-1889) ve Abay Kunanbayev (1845-1904)�dir. Kazak Edebiyatının Belli Başlı Temsilcileri Bünyamin ÖZGÜMÜŞ Yağmur Sayı : 16 Temmuz - Ağustos - Eylül 2002 |