#1
|
|||
|
|||
Seçme Fıkralar-7
Köprü
Bir gun cennet ve cehenlemdekilerin cani sikilmis cennettekiler ve cehenlemdekiler karsi karsiya duruyolarmis. Birgün demislerki cenlettekiler cehenleme kadar yarim köpru yapsin, cehennemdekilerde cennete kadar yarim bir köpru yapsin hergün o köprüde konusuruz demisler bakmislarki cehenlemdekiler bitirmis cenlettekilerde daha bir tugla bile koymamis eee neden yapmadiniz demisler. Cennettekiler cevap vermis: Eee bözde hiç muteaahit yokki! Bes Lira Küçük çocuk yolun ortasinda hüngür hüngür agliyordu... Yasli bir hanim aciyarak sordu; -Ne için agliyorsun evladim? -Bes lirami yitirdim... -Peki al sana bes lira. Yasli hanim bir iki adim yürüdü. Küçük çocuk yine aglamaya basladi. Hanim döndü: -Peki simdi neden agliyorsun? -Nasil aglamam? O bes lirami yitirmeseydim simdi on liram olacakti... Degisim Körfez Savasi'ndan önceki yillarda, Amerikali bir bayan gazeteci, kadinlarla erkeklerin toplumdaki yeri hakkinda bir yazi dizisi hazirlamak üzere Kuveyt'e gitmis.. gözlemleri sirasinda ilk dikkatini çeken, kadinlarin kocalarinin 5 adim gerisinden yürüdükleriymis... Yillar sonra ayni gazeteci tekrar bir yazi dizisi için Kuveyt'e gittiginde bu sefer bir de bakmis kadinlar önden gidiyor, kocalari 5 adim arkalarindan geliyor... bu ise çok sasirmis, hemen bir kadina yaklasip sormus: "Bu gördügüm inanilmaz bir gelisme... peki ama bu degisikligin sebebi nedir??" Kuveyt'li kadin cevap vermis: "Mayinlar..." Manyak Yolcu gemisi okyanusta issiz bir adanin yanindan geçerken yolcular uzun sakalli üstü basi yirtik siska bir adami farketmisler.. Adamcagiz sahilde oradan oraya kosuyor, çilgin gibi ellerini salliyor, zipliyor, bagirip çagiriyormus.. Yolculardan biri "- Kim bu kaptan?" diye sormus.. "- Bilmem.." demis Kaptan "- Her sene buradan geçeriz, her seferinde de bu manyak böyle kafayi üsütür.." Mustafa Abi Bir gün köy ahalisi köy kahvesinde bir yandan haberleri izliyorlar mis biryandan da pispirik çeviriyorlarmis. Içlerinden biri (Mustafa Abi) televizyonda Ecevit'i görmüs ve demis: - Ulan, basbakan oldu yüzümüze bakmiyo. Eskiden böylemiydi bea! Etrafimda dolanirdi! Hey bee, zaman ne çabuk geçiyor... Tabii kahvedekiler merakla sormuslar: - Mustafa Abi? Sen nereden taniyorsun Basbakani yahu? Mustafa Abi istifini bozmadan cevap vermis: "-Ulan üniversite yillarinda abilik ettim ona! Az ekmegimi yemedi!! Gel gör ki simdi bizi unutmus baksana!" Kahvedeki ahali inanmamis tabii ki. Mustafa Abi'de inandiirmak için demis ki: - Gelin ulan! Meclisin önüne gidiyoruz. Çikista yakalayacagiz Ecevit'i. O zaman anlarsiniz yalan mi degil mi?? Hepbirlikte T.B.M.M.'nin önüne giderler ve çikista Ecevit'i yakalarlar. Ecevit hemen Mustafa Abi'nin elini öpmeye kalkisir ve der ki: - Abim, Mustafa abim; kusura bakma basbakanlik bir dakika bos birakilmiyor ki! Kusuruma bakma abi. Mustafa abi kahve ahalisine söyle bir bakar ve ahalinin acayip sekilde etkilendigini görür. Baska birgün gene kahvede ahali ile TV seyreden Mustafa Abi TV'de Süleyman Demirel'i görür ve der: - Bu da öyle. Cumhurbaskani olunca kendini birsey zannetti. Hayirsiz çikti bu da!! - Hadi canim. Ecevit'i belki sans eseri taniyorsun ama buna inanmiyoruz!!, der. Mustafa Abi hemen ahaliyi toplar ve Çankaya'ya gider. Mustafa Abi'yi gören Demirel hemen Ecevit gibi Mustafa Abi'nin ellerine sarilir ve öpmeye kalkisir. Mustafa Abi buna izin vermez tabi. Demirel ekler: - Abi Vallahi billahi kusura bakma. Uzun yillardir göremiyordum seni. Tamda seni ziyarete gelecektim der. Mustafa Abi tekrar ahaliye dönerek bir bakis atar ki artik ahalinin gözünde peygamber kadar yükselmistir. Yine birgün kahvede tv izlerken bu sefer tv ye Clinton çikar. Mustafa Abi söze baslar ve der ki: - Ulan ne çabuk unuttun o sefalet dolu günleri? Tabi zengin oldun, Amerika'ninda basina geçince unuttun bizi.. Hayirsiz herif!! Ahali bu kadarininda fazla oldugunu söyler ve digerlerinin belki bir sans eseri olabilecegine ama Clinton'u tanimasinin imkansiz olduguna imece usülü karar verirler. Mustafa Abi'nin tabii ki kafasi atar ve bazi köylüleri alarak Beyaz Saray'a giderler. Kapidaki görevliye Clinton ile görüsmek istediklerini söylerler.. Görevlide sadece bir kisinin girebilecegini söyler. Köylüler düsünürler ve sadece Mustafa Abi'nin Clinton'u tanidigini söyleyerek Mustafa Abi'nin gitmesini isterler. Güvenlik Mustafa Abi'yi iyice arayarak içeri sokar. Saatler geçer ama kapidan kimse çikmaz. Köylüler sikilir. Penceredende bakma olanaklari olamadigi için ordan geçen uzun boylu birine sorma karari alirlar. Sans eseri orada o anda Michael JORDAN geçmektedir. Ingilizce bilen bir köylü Michael Jordan'a döner ve der ki: - Ya Jordan Abi. Senin boyun uzun. Camdan içeri bakip neler oluyo, kaç kisi var bi baksana... Jordan camdan bakar ve cevap verir: - Vallahi ne oldugunu bilmiyorum. Içerde 6 kisi var. Biri Mustafa Abi, digerlerini tanimiyorum. |