Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi

Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi (https://seversintabi.com/)
-   Filozoflar Ve Felsefi Sözleri (https://seversintabi.com/filozoflar-ve-felsefi-sozleri/)
-   -   Ludwig Andreas Feuerbach Kimdir-Felsefesi-Sözleri-Eserleri (https://seversintabi.com/filozoflar-ve-felsefi-sozleri/74556-ludwig-andreas-feuerbach-kimdir-felsefesi-sozleri-eserleri.html)

Syst3m 5 September 2009 02:29

Ludwig Andreas Feuerbach Kimdir-Felsefesi-Sözleri-Eserleri
 
Ludwig Andreas Feuerbach[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] (1804 - 1872) Alman filozof ve ahlakçı. Marx üzerindeki etkisi ve humanist ilahiyat görüşleri ile ünlenmiştir.

19. yüzyıl Alman materyalizminin ilk düşünürü olan Feuerbach'ın temel eseri Hıristiyanlığın Özü'dür. Felsefesi ya da karşı felsefesi[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bir hümanizm ve doğalcılık şeklinde gelişen[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] dine ilişkin eleştirisi[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] insanlıkla ilgili doğruların bilinçsizce yansıtılmasını ifade eden Feuerbach[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] felsefeye önce Hegel'in nesnel idealizmini benimseyerek başlamış[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] fakat daha sonra tinselcilik-maddecilik karşıtlığında[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] maddeciliğin tarafında olmuştur.

28 Temmuz 1804’te Landshut[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Bavyera’da doğdu. 13 Eylül 1872’de[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Rechenberg’de öldü.

Hukukçu Paul von Feuerbach’ın dördüncü oğlu olan Ludwig Feuerbach’ın Berlin’deki 2 yıl süreyle Hegel’in yanında felsefe öğrenimi yapabilmek için ilahiyat çalışmalarını bıraktı. 1828’de Doğa bilimi öğrenimi yapabilmek için Erlangen’e gitti. 2 yıl sonra da "Gedanken über Tod und Unsterblichkeit" adlı ilk kitabını Hegel'in ölümünden bir yıl önce imzasız olarak yayınladı.

1839'da "Hrıstiyanlık Özü"nü yayınladı. O sıralar Alman düşünürleri Hegel'i tartışıyordu. Ruhçular onu ruhçuluk alanına[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] maddeciler de maddecilik alanına çekiştiriyorlardı. O Kant'ın yasağını çiğnemiş mutlağın alanına girmişti. Düşüncenin doğadan önceliğini savunmuştu.

Maddeciler de mutlağın yani insan düşüncesinin uğraştığı ilk ve son gerçeğin[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] doğanın üstünde değil[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] doğanın içinde olduğunu söylemesine ilgi duydular. Herakleitos gibi diyalektikçiydi. Bu uzlaşmalar[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yeni karşıtlıklar ve yeni uzlaşmalarla[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] gitgide varlığın bilincine erişecekti. Bu erişmeyse[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] gerçek özgürlüğü doğuracak olan bir sonuçtu. Mutlak varlığın kendi bilincine erişmesiyle aydınlanacaktı.

Bütün sorunları çözdüklerini sanan felsefe sistemleri dağılıyordu. Kant'ın sınırladığı rasyon tekrar özgürleşiyordu. Küçümsenen us etkilediğinden etkilenmek yoluyla diyalektik metotla gerçeğe doğru yaklaşmaktaydı.

Feuerbach "Gelecek Felsefesinin İlkeleri" Hegel'den 13 yıl sonra yayınlandı."Temel doğadır. Doğanın dışında hiçbir şey yoktur. Her şey gibi[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] düşünce de[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] doğanın ürünüdür. Düşünce[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] maddî bir organ olan beyinden çıkmaktadır. Bence maddecilik insanın varlık ve bilgi yapısının temelidir. Ama bir fizyolojistin[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bir naturalistin anladığı gibi[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] varlık yapısının kendisi değildir. Maddecilikle geride beraberim ama[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ilerde beraber değilim."

O yıktığı dinlerin yerine aşk dini koymak ister. O temeli maddeye dayanan bir idealisttir. Aşkı[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] maddi bir çekim olarak değil[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bir insanlık ideali olarak ele alır. Hegel gibi diyalektiği maddede değil düşüncede bulur. "İnsanlar sevişiniz[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] gerçek din sizin bu sevgilerinizdedir. Varlığınız[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] aşkınızla biçimlenecektir."

Ona göre dinin gerçeği aşktadır. Önceleri insanlar[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] kendi niteliklerinin fantastik yansımaları olan tanrılar yaratmışlardı; ama tanrılar[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] insanlık düzenini kurmaya yetmediler. Oysa Feuerbach'a göre[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bu düzeni kuracak olan[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] insanın başka insanlara karşı duyduğu bağlılıktır. Bu bağlılık[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] en yetkin biçimine aşkta ulaşır. Hele cinsel aşk[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bu duygusal insan bağlılığının en yoğunlaşmış biçimidir. Dostluk[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] acıma[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] vazgeçme[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] coşkunluk gibi çeşitli eğilimler[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yetkinliğini cinsel aşkta beliren aşkın çeşitli görünüşleridir. İnsanlar arasındaki bütün sorunlar aşkın gücüyle çözülecektir. Aşkı kutsallaştırmak gerekir. İnsanlar[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] böylelikle[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bütün acılarından kurtulacaklardır. Din[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Latince bağlamak anlamındaki (Religare) sözcüğünden gelir. Şu halde[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] din sözcüğünün ilk anlamı bağdır. Bundan ötürü insanlar arasındaki her bağ[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bir dindir. Din sözcüğünün etimolojik anlamı gerçeği ortaya koymaktadır. Ama bu din[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ruhçu bir temele değil[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] maddeci bir temele oturmaktadır. Temel doğadır. Her şey gibi[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] din de[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] doğanın ürünüdür. Varlık yapısının temeli maddedir ama[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] kendisi düşüncedir. Varlık maddeden çıkıyor ama ruhla gelişiyor[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] varlıklaşıyor. Maddelerin oyunu bitmiştir artık.

Feuerbach'a göre tanrı[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] insan zihninin bir yansıtmasıdır. O'na göre[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] duyu verilerine konu olan ve böylece dışımızda (bizden bağımsız bir şekilde) var olan nesnelerden farklı olarak dini inancın nesnesi olan Tanrı insanın içindedir.

Ona göre mutluluk eğilimi insan yapısının doğal bir eğilimidir. İnsan doğarken mutluluk eğilimini insan yapısının doğal bir eğilimidir. İnsan[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] doğarken mutluluk eğilimiyle birlikte doğar. Mutluluk eğiliminin ahlakiliği bu yüzdendir. Yine bu yüzdendir ki her ahlakın temeli mutluluk eğilimi olmalıdır. Ama mutluluk eğilimi başı boş bırakılamaz elbet. Onu düzenleyen iki doğal kısıtlayıcı vardır:

Eylemlerimizin kendimizdeki sonuçları: Mutluluk eğilimimizi başı boş bırakıp[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] örneğin içkiyi fazla kaçırırsak hastalanırız. Böylelikle de kendi eğilimimizi[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] kendimizden dolayı[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] kendimiz kısıtlarız.

Eylemlerimizin toplumdaki sonuçları: Mutluluk eğilimimizi başı boş bırakırsak başkalarını mutluluk eğilimlerinin sınırına gireriz. Bu halde başkaları[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] kendi mutluluk eğilimlerimizi savunarak bizim mutluluk eğilimimizi bozarlar. Böylelikle de kendi eğilimimizi[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yine kendimizden dolayı[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] kendimiz kısıtlarız.

Hem kendimiz[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] hem de başkaları[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] elbirliğiyle mutluluk eğilimimizi düzenlerler[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] aşırılıklara engel olurlar. Bu iki sürümün dışında mutluluk eğilimimizin hiçbir engeli yoktur[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] keyfince yol alabilir. Anlaşıldığına göre[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] mutluluğumuzu[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yine kendi mutluluğumuz düzenlemektedir. Kendi mutluluğumuzu bozmadıktan sonra mutluluk eğilimimizin yöneldiği yer yol ahlakıdır. Toplumsal sonuçlar[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] kendi mutluluğumuzun tadını kaçırdıklarından dolayı kısıtlayıcıdırlar.

İnsanın tanrıya tapmasını yasaklayan maddeci Feuerbach'ın karşısına dikilen[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] insanın insana tapmasını emreden ruhçu Feuerbach.

Hıristiyanlığın özündeki görüşlerinin ürünü olarak tanrı insanın içedönük doğasının dışadönük bir izdüşümü haline geliyordu. Kitabının Marx'ı önemli ölçüde etkileyen ilk bölümünde Feuerbach dinin gerçek ya da antropolojik özünü çözümledi. Tanrıya yüklenen çeşitli nitelikleri tartışarak bunların insan doğasının farklı gereksinmelerinin karşılığı olduğunu ileri sürdü. 2. Bölümde dinin sahte ya da ilahiyata ilişkin özünü ele alarak tanrının insandan bağımsız bir varlığı olduğu görüşünün[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] vahiy ve kutsal nesnelere inanmaya yol açtığını[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bunların da istenmeyen bir dinsel maddeciliğin parçaları olduğunu ileri sürdü.

Feuerbach ateist olmadığını söylemekle birlikte[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Hıristiyanlıktaki tanrının bir yanılsama olduğunu iddia etti. Din görüşlerini felsefi ve diğer disiplinlerle birlikte ele alması Hegel'in ilkelerini yarı-dinsel olarak görmesine ve Marx’ın daha sonra 1845’te "Thesen über Feuerbach"da eleştireceği bir tür materyalizmi benimsemesine yol açtı. 1848-1849 devrim[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] karşıdevrim yıllarında dini tutuculuğa saldırıları yüzünden birçok devrimci tarafından kahraman olarak görüldü.

Feuerbach en çok Hıristiyanlığa karşı olan yazarları etkiledi. "Das Leben Jesu kritisch bearbeitet" adlı şüpheci eseri David Friedrich Strauss ve Feuerbach gibi doğalcılık adına Hegelcilik'ten vazgeçen Bruno Bauer bunların başlıcalarıydı. Bazı görüşleri de daha sonraları Almanya’da kilise ile devlet arasındaki mücadelede aşırı ucun temsilcileri ve kapitalizme karşı mücadelenin önderleri tarafından benimsendi. Daha sonraları ise Marx tarafından belirtildiği gibi (8. ve 11. tezler) toplumsal gelişim içindeki "özne"yi edilgen hale getirmesinden dolayı eleştirilmiştir.

Feuerbach'tan Seçme Sözler

  • - Dogma[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] apaçık ki[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] düşünme yasağından başka bir şey değildir.

  • - Ne kadar çok iyi kitapla tanışırsan[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] birlikte olmaktan zevk aldığın kişilerin sayısı o kadar azalacaktır.
  • - Hiçbir şey olmamak ve hiç bir şeyi sevmemek[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] aynı şeylerdir.
  • - İnsan dinin başlangıcı[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] insan dinin ortası ve insan dinin sonudur.
  • - İncil'de yazdığı gibi[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] tanrı insanı tasarlayıp yaratmadı. "Hıristiyanlığın esasları"nda gösterdiğim gibi[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] insan tanrıyı tasarlayıp yaratmıştır.



Saat: 16:57

Telif Hakları vBulletin® v3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 PL2