Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi - Edmund Husserl Kimdir-Felsefesi-Sözleri-Eserleri

Edmund Husserl[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] 8 Nisan 1859'da Moravya'da Possnitz'de doğdu 27 Nisan 1938'de Freiburg'da öldü. Berlin ve Viyana'da matematik[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] fizik[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] astronomi[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] felsefe eğitimi aldı. 1883'ten itibaren matematiksel çözümlemeler içeren çalışmalarıyla dikkat çekti. 1901-1916 yıllarında Göttingen Üniversitesinde matematik ve felsefe dersleri verdi. Bu arada[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] zamanının önemli düşünürleriyle[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] örneğin W. Dilthey ve M. Scheler gibi isimlerle etkileşim halinde oldu.

Husserl'de her zaman felsefeye yeni bir yön çizme eğilimi olduğu belirtilebilir[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] çünkü onun düşüncesine göre felsefe her tür sonradan inşa edilmiş kurgusal bağıntıdan ayrı olarak kendini özsel olarak temellendirmelidir. Husserl Hegelcilik'in etkisini yitirdiği ve Yeni-Kantçılık'ın akademilerde etkili bir güç haline geldiği bir dönemde felsefeye yeni bir yön verme çabasında oldu. Felsefe içerisinde tüm metafizik spekülasyonlardan ve bilimci önyargılardan sıyrılmayı arzu eden yepyeni bir başlangıç yapmaya ve bu hayli emek isteyen başlangıca uygun[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] pekin bir felsefe sistematiği oluşturmaya yöneldi ve fenomenoloji olarak bilinen felsefe hareketinin temellerini attı. Göttingen Üniversitesi'inde verdiği beş dersi Türkçeye çevrilmiştir. Bu metin "Mantık Araştırmaları" ile "İdeler" adlı eserleri arasındaki bir döneme aittir ve Husserl'in "transandantal" bir fenomenolojiye geçişini mümkün kılan anahtar kavram "indirgeme"nin(Reduktion) ilk belirdiği yazılardan biridir.

Her ne kadar başka filozoflarda da fenomenolojik kavrayışa ortak bir takım felsefi kaygılar görmekteysek de[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] özgün ve özgürleştirici bir felsefi hareket olarak fenomenoloji ilk kez Husserl tarafından[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] felsefeyi pekin bir inceleme yöntemi olarak kurmak amacıyla kullanıldı. Husserl'ın fenomenolojisinde[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] çıkış noktası olarak hocası Franz Brentano'nun belirleyici bir rolü vardır. Husserl[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] kendi fenomenolojik yöntemini dayandırdığı "yönelimsellik" fikrini Brentano'dan alır ve onu geliştirmek suretiyle hocasında mevcut olmayan özgün bir yönelimsellik anlayışı sunar.

Husserl'in amacı her şeyden önce[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] felsefeyi tabansız önyargılarından kurtarıp ayakları yere sağlam basan bir araştırma yapısına kavuşturmaktır. Bu yaklaşıma uygun olarak[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] kendisinden önce aynı fikre sahip olan düşünürler gibi[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] o da belirli bir özgül yöntemle felsefenin bağımsız bir varlık alanına sahip olduğu fikrinden hareket etti. Bu özgül varlık alanı elbette fenomenlerden oluşmaktaydı[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ki bunlar bilinen anlamda "gerçek" nesnelerden oluşmamaktadır[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yani sadece tikel deneyim ve ampirik duyu verisi ile bilinen şeyler değildir. Felsefenin görevi[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] fenomenler dünyasına girmek ve orada şeylerin özsel yapısını görüp anlamaktır. Fenomenolojik yöntem bu noktada devreye girer. Buna göre belirli bir varlık yorumu ışığında fiziki ve "gerçek" bir biçimde tek-yanlı kavranan nesne ve özne parantez içine alınır[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yeni ve köklü bir öznellik alanına geri dönülür[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] onun bağlılaşığı olarak da yeni bir nesnel kutup keşfedilir.Bakış açısında gerçekleşen bu değişiklik fenomenoloji için şeylerin özüne erişim izni veren bir metodolojik başlangıç işlevi görür.

Özetle[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] özgül bir felsefe disiplini olarak Fenomenoloji'nin kurucusu Husserl'dir[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve Heidegger[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Merleau-Ponty ve Sartre gibi varoluşçu felsefecileri derinden etkilemiş olmanın yanı sıra[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] daha sonradan Foucault ve Jacques Derrida gibi yirminci yüzyılın ikinci yarısında etkilerini hissettiren felsefecilerin düşüncesinde de önemli bir rol oynayacaktır.