Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi

Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi (https://seversintabi.com/)
-   Filozoflar Ve Felsefi Sözleri (https://seversintabi.com/filozoflar-ve-felsefi-sozleri/)
-   -   Augustinus Kimdir-Felsefesi-Sözleri-Eserleri (https://seversintabi.com/filozoflar-ve-felsefi-sozleri/74560-augustinus-kimdir-felsefesi-sozleri-eserleri.html)

Syst3m 5 September 2009 02:36

Augustinus Kimdir-Felsefesi-Sözleri-Eserleri
 
Augustinius ya da Aurelius Augustinius[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Aziz Augustinius olarak bilinen filozof ve tanrıbilimci.

Augustinus (354 - 430) yılları arasında yaşamış olan ünlü Hıristiyan düşünürdür. Temel eserleri: Civitas Dei (Tanrı Devleti)[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Confessiones (İtiraflar)[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Epistolae (Mektuplar)’dır. Augustinus[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bir tanrıbilimci olmasının yanı sıra[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Batı düşüncesi içinde ünlü ve etkili filozoflarındandır. Onun yapıtları tanrıbilimsel olmakla birlikte[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] felsefi sorunları da içeren nitelikler göstermesi bakımından ayrıca önem taşımaktadır. Sonradan modern felsefe de tartışılacak olan pek çok tartışmayı Augustinus'un yürüttüğü görülür.

Hayatı

354’te Roma İmparatorluğu’nun Numidia eyaletinde doğdu. Putperest bir baba olan Patricius ve Hıristiyan bir anne olan Monica’nın çocuğudur. Yaşadığı zamanlar Roma'nın çöküşüne[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve Hıristiyanlığın kabulunün hemen ertesine denk gelir. Ataları muhtemelen Kartacalı Berberiler olan Augustinus[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Roma kültürü içinde eğitilir ve Latince dışında hiçbir dil öğrenmez.

17 yaşında Kartaca’ya gider. Bir yandan Roma Afrikası’nın başkentinde yaşayan öğrencilerin çalkantılı yaşamına katılırken bir yandan da Latin tarihçileri ve şairleri inceleyerek retorik konusunda kendisini yetiştirir. Akıl dışı masallardan ibaret gördüğü Kitab-ı Mukaddes’in karşısına koyduğu felsefeyi[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Hortensius’nda keşfeder. Aynı dönemde kendisine 15 yıl bağlı kalacağı bir eş seçer. 372’de Mani felsefesini keşfeden Augustinus[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] dokuz yıl Mani felsefesine bağlı kalır. Bu felsefeye göre dünya “iyi ile kötü arasında paylaşılmıştır ve maddenin koyu karanlığı ruhun ışığını karartmaktadır.” Böylece bu felsefeye bağlılık onda ruhunu tenin esaretinden kurtarma umudunu doğurur. Manici Piskopos Faustus’la tanışmasının yarattığı düşkırıklığı[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] irade yetisini kabul etmeyen ve insanın sorumluluğunu ve özgürlüğünü inkar edici düşünceden kopuşunu hızlandırır. Augustinus 384’te Milano’da retorik hocalığına atanır. Bu arada arayışı sürmektedir. Yeni Platoncuların eserleri onda yeni bir değişikliğe sebep olur. Bu dönemde okuduğu başka bir kaynak da Pavlos’un mektuplarıdır. Bu eserle birlikte Augustinus Hristiyanlara yaklaşır. Belli bir süre bu kendi içinde çalkantılara sebep olduktan sonra 386 yılında Hıristiyan olmaya karar verir. 386’da Akademisyenlere karşı[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Mutlu yaşam[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Düzen adlı üç eserini kaleme alır. 387 yılında Afrikaya döner.

395’te Piskopos olan Augustinus[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] 396’da Hippo Regius’ta Valerius’un yerine geçer. Bu dönemde Afrika kilisesinde bölünmeler yaşanmaktadır. Berberi çiftçilerin Romalılara karşı yürüttükleri mücadeleye katılan piskopos Donatus’un mirasçıları bir arınmışlar kilisesini savunmaktadırlar. Augustinus[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Donatusçuluğa ve şiddet yoluyla Katoliklerin denetimine karşı direnenlere karşı yürütülen mücadelede ve öğreti tartışmalarında çok önemli bir rol oynar. Donatusçuların[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] dini sapkınları cezalandıran bir yasaya tabi tutulmalarını öngören bir imparatorluk fermanının yayınlandığı 405’te[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Afrika’daki Donatusçu kilise’nin dağıtılmasına etkin olarak katkıda bulunur. 410’da Roma’nın Gotlar tarafından işgal edilmesi üzerine Tanrı Devleti eserini kaleme alır. Augustinus[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Donatusçu kilise karşısında zaferden sonra Pelagius’la mücadeleye girişir. Pelagius[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] verdiği vaazlarla Afrika’dan Britanyaya kadar etkisi olan bir Piskopostur. İnsan iradesine büyük bir önem atfeden Pelagius[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ilk günahı reddetmektedir. Augustinus Pelagius karşısında kendi “Tanrısal bağışlayıcılık” anlayışını geliştirir. Roma piskoposluk makamı ve Ravenna mahkemesi nezdindeki birçok girişimden sonra[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] hasımlarını aforoz ettirmeyi başarır (418). 429-430’da Vandallar Kuzey Afrika’yı istila eder ve Hippo Regius’u kuşatırlar. Telaşa kapılan Augustinus[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] son günlerini ibadet etmekle geçirir ve 28 Ağustos 430’da ölür.

Augustinus 1303 yılında Katolik kilisesi tarafından aziz ilan edilmiştir.

Felsefesi

Augustinus yaşamını İtiraflar adlı ünlü kitabında[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Tanrıyla konuşma ve günah çıkarma formlarında anlatmıştır. En çok önem verdiği konu[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] insanın kendini araştırmasıdır. Hakikatin insanın içinde olduğunu savunur. Hakikat ise[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bizzat Tanrının kendisidir. Yani Tanrı insandadır. Öte yandan insanın kendisi de tanrıdadır. Bunu anlamaya çalışmak felsefedir. Felsefe insanın kendisiyle uğraşmasıdır.

‘Anlayabilmek için[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] inanıyorum’ anlayışıyla felsefeyi dine tabi kılmış olan Augustinus[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Hıristiyan dininin temel öğretilerini temellendirebilmek için[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Yeni Platoncu felsefeden ve Platoncu kavramlardan yararlanmıştır. İnancı temel alan Augustinus’a göre[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] aklın görevi[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Tanrısal vahiy temeli üzerinde[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] inanç yoluyla bilinen şeylerin açıklanması ve aydınlığa kavuşturulmasıdır.

Siyaset Görüşleri

Aşkın[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yalnız bireyin değil[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] fakat bireylerden meydana gelen bir toplumun da itici gücü olduğunu öne süren filozof[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yine aşk öğretisinden hareketle ünlü yeryüzü ya da dünya devleti ve gökyüzü ya da Tanrı devleti ayırımına ulaşmıştır. Buna göre[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] nasıl ki biri iyi ve uygun aşk[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] diğeri de kötü ve düzensiz aşk olmak üzere[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] iki tür aşk varsa[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bu ayırımın iki ucuna karşılık gelecek şekilde[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] biri yeryüzü devleti[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] diğeri de Tanrı devleti olmak üzere[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] iki devlet anlayışı vardır. Augustinus[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] işte bu çerçeve içinde[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Tanrı’ya yönelmek yerine maddeye yönelen[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Tanrı’dan çok yeryüzünü ve kendisini sevenlerin[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ruhları tensel yönlerinin[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] duyusal isteklerinin hizmetine girmiş olanların bir araya gelerek yeryüzü devletini[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] buna karşın iyi ve gerçek aşk içinde olup[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ruhsal yönlerini temele alarak yaşayan ve Tanrı’yı sevenlerin de gökyüzü devletinde birleştiklerini söylemiştir.

Augustinus bu bakış açısını siyaset felsefesinden başka[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] insanlık tarihine de uygulamıştır. İnsanlık tarihini gökyüzü devletiyle yeryüzü devletinin[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] başka bir deyişle[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] insanın bedensel ya da duyusal yanıyla ruhsal ya da tinsel yanının çatışmasının bir tarihi olarak gören Augustinus’a göre[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yeryüzü devleti[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] iblisin ayaklanmasıyla başlayıp[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Asur ve Roma imparatorluklarıyla gelişen. şeytanın krallığıdır. Buna karşın[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] gökyüzü devleti[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Yahudi halkında ortaya çıkan[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] kendisini Hıristiyanlık inancı ve kilisenin dogmalarıyla sürdüren İsa’nın krallığıdır. Yeryüzü devletlerinin örneklerini oluşturan Asur ve Roma imparatorluklarının yıkılıp gittiğini[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] zira bu devletlerin geçici olduğunu[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] gökyüzü devletinin son çözümlemede zafer kazanacağını söyler. Onun gözünde[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Hıristiyanlık ve kilise[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] gökyüzü devletinin etkisini duyurmaya başladığını gösteren yapı taşlarıdır.


Yorgun Yürek 5 September 2009 02:38

Cevap: Augustinus Kimdir-Felsefesi-Sözleri-Eserleri
 
Augustinus ve Zaman

Augustinus Zaman üzerine yapilan tartışmalarda sıklikla anılan bir isimdir. İtiraflar adlı kitabının en çarpicı bölümlerinden birisidir bu konu.Ona göre[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] kavradığımız ve bildigimiz Zaman ile gerçek Zaman birbirinden ayri şeylerdir.

İnsan kavrayışı Zamanın gercekligine ulasamaz bir niteliktedir.İnsan yalnızca zamanın gecişini algılayabilir. Gecmiş zaman[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] gelecek zaman[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve şimdiki zaman bölümlemeleri[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] gerçekliği olmayan[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] zihnimizin tasarımları olan zaman birimleridir.

Augustinus'un etkileyici bir akıl yürütmeyle Geçmiş zamanın artık varolmadığını[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Gelecek zamanın ise henüz varolmadığını[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] elimizde kalan tek zaman olarak Şimdiki zamanında boyutlarını belirleyemediğimiz için bilemeyeceğimizi belirtir.Ölcüp birimlere ayırdığımız Zaman[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] geçişini algıladığımız Zaman'dır[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] oysa zamanın geçip geçmedigini[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ya da kendisinde zamanın ne olduğunu bilmiyoruz. Zaman bizim için öncesiz ve sonrasız bir akıştır[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve bu nedenle biz bu akışın niteliğini[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yönelimini[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yayılımını[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] boyutlarını bilmeyiz; gercek zaman her zaman dışımızda kalır.

Böylece Zaman kavramı üzerinden gerçeklik ile bilgi temel olarak ayrılmış olmaktadır[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ki modern felsefeye gelindiğinde bu ayrım Kant örneğinde olduğu gibi[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] temel bir felsefi eğilim olacaktır.

Ek Bilgiler

Tanrısal Gerçekliğe Katılma

Tanrı[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] öncesiz sonrasız gerçeklikleri içinde taşır. Bu gerçekliklerin sağladığı kanıt[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Tanrı’nın var olduğunun kanıtıdır. Biz[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bilgi edinirken[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] tanrısal bilgiye katılmaktan başka şey yapmayız. Augustinus[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Eflatun’ un idealarını[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] tanrısal bilgelik düşünceleri olarak görür ve “ruh[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] gözdür[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Tanrı da ışıktır “ der. insanoğlunun bu tanrısal gerçekliğe nasıl katıldığını kavramak pek kolay değildir. Bellekten kaynaklanan anımsama[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] tek başına[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bunu sağlamaya yetmez. Plotinos’un yöneldiği ve bu dünyada elde edilecek olan amaç[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yani Tanrı gerçekliğini doğrudan sezgi yoluyla görme amacı[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ancak birkaç ayrıcalıklı insanın ulaşabileceği bir amaç olarak kalır. ölümlülerin çoğunun düşünceleri[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] evreni yöneten ulu düşüncelerle doğrudan ilişki içinde değildir; bu düşünceler[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ulu düşünceler tarafın dan yaratılmışlardır ve kendilerini yaratılmış olarak bilip tanırlar. in sansı gerçeklik[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] tıpkı insan varlığının yaratılmamış varlığa[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yani Tanrı’ya katılması gibi[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] tanrısal gerçekliğe katılmaktan başka bir şey değildir. Nitekim[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bildiğimiz rasyonel sayılar da[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] tıpkı bunun gibi[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] sonsuz sayıların imgeleridir. İnsan zihninin düşünceleri de[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bundan Ötürü Tanrı'nın bir bağışıdır. Aklın ışığı[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Tanrı’ dan gelen bir ışıktır; ama[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Tanrı’da ki ışık değildir. Bundan ötürü[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] düşüncelerimizin hiçbiri[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bize Tanrı’yı dolaysız olarak gösterip açıklayamaz; ama her düşüncemiz[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] taşıdığı olumlu içerik bakımından[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Tanrı’ya uygun düşen ve Tanrı’da bulunan[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ama bu düşüncenin dile getiremediği-bir biçimde bulunan bir şeyi belirir. Duyusal bilgiden yola çıkan ruhumuz[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Tanrı Sözü’nün (Kelâm) aydınlatması sayesinde[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] tanrısal görünmezliklere kadar yükselir.

Panteizmin Ötesi

Bilgi sorunu açısından ele alındığın da[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Augustinus felsefesinde[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yaratılmışın[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yaratılmamıştan kesinlikle ayrıldığı görülür. Augustinus’un çoğulculuğu[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] astroloji birciliğini eleştirmeye yönelir. Nitekim Pelagius[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] insanoğlunun[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Tanrı yardımı olmadan cennete gidebileceğini ileri sürmek istediğinde[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Augustinus[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] felsefesinin temel bir yanını açıkça ortaya koyarak[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yaratılmışın ve yaratılmamışın birbirinden ayrı olduğunu; ama yaratılmamışın[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yaratılmış varlığın bütün davranışlarında[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bütün aydınlanmalarında[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bütün yargılarında ve her yerde bulunduğunu söylemiştir. Augustinus[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Tanrı ile insanın[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] inayet ile erdemin ‘bir arada bulunduğunu[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bunlardan biri olmadan öbürünün de olmadığım ileri sürer. Augustinus’un felsefesi[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] panteizmin güçlü ve çürütülmez yanlarının tümünü benimsemiştir.




Saat: 22:34

Telif Hakları vBulletin® v3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 PL2