Görgün, Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) ve Türkiye'deki üye konfederasyonlar tarafından ortaklaşa düzenlenen ''İşçiler Bir Arada'' çalışmasının Ontur Otelde gerçekleştirilen eğitim seminerine katıldı.
Görgün, ''İşçiler Bir Arada''nın Avrupa ve Türkiye'deki işçilerin birbirlerini daha iyi tanımalarını sağlama, dayanışma ve işbirliğini yükseltmeyi amaçladığını belirterek, kriz koşullarında işçilerin daha sıkı kenetlenmeleri gerektiğini söyledi.
Ekonomik krizi yaratanların, faturayı emekçinin sırtına yüklemek istediğini öne süren Görgün, şunları kaydetti:
''Krizin en en önemli mağdurları, krizi en derinden hissedenler, elbette emekçilerdir. Kriz karşısında iş yerlerini tek tek korumakta başarılı olunması güçtür. Bu nedenle ülke çapında da dayanışma ve birlikte mücadele ile işimizi, kıdem tazminatı hakkımızı, göz dikilen işsizlik fonundaki birikmiş alın terimizi, sosyal haklarımızı koruma ve zamları geri püskürtmeyi birlikte başarmak zorundayız. Krizi ve faturasını halka yıkılmasını bir televizyon dizisi gibi seyretmeyeceğiz. Siyaseti silkeleyeceğiz. Bu ülkenin sahibi var, umudu var. Biz emekçiler bu ülkenin umudu ve sahibiyiz.''
Görgün, krizin ekonomik olduğu kadar sosyal ve siyasi sonuçları da olacağını ifade ederek, kriz sürdükçe siyasetin ana ekseninin ekonomi tartışmaları etrafında süreceğini söyledi. Yerel seçimler öncesi tüm siyasi partileri emekçilerin, yoksulların yanında daha net ve kararlı olarak saf tutmaya çağıran Görgün, ''kılık kıyafet ile uğraşmayı bırakıp ekonomiyi, sosyal devleti ve halkın haklarını gündeme alın diyoruz'' dedi.
İşsizlik Sigorta Fonlarının amacı dışında kullanılamayacağını belirten Görgün, kriz bahanesiyle işçi çıkarılmalarının yasaklanmasını, kredi kartı ve ferdi kredi borçlarının yeniden yapılandırılmasını, vergi sisteminin emekçilerin lehine yeniden düzenlenmesini istedi.