Monark kelebeklerinin hayret verici yolculuğu

Güneydoğu Kanada'da yaşayan Monark kelebeklerinin göç öyküsü ise

kuşlarınkinden daha da karmaşıktır.
Monark kelebekleri

normalde

tırtıllıktan kurtulup tam bir kelebek olduktan sonra ancak 5-6 hafta yaşarlar. Bir yıl içinde

4 Monark nesli yaşar. Bu dört neslin üçü

ilkbahar ve yaz aylarında yaşar.
Sonbahar geldiğinde durum değişir. Çünkü sonbaharla birlikte

göç başlayacaktır ve bu göçü üstlenecek olan Monark nesli

aynı yıl içinde gelip-geçmiş olan diğer nesillerden çok daha uzun yaşayacaktır.Göç edecek olan Monarklar

mevsimin dördüncü kuşak kelebekleridir.
Göç

çok ilginç bir biçimde

tam sonbaharda gecenin gündüze eşitlendiği gecede başlar Güneye göçen bu kelebekler

önceki diğer üç kuşaktan altı ay daha fazla yaşayacaklardır. Çünkü çıktıkları yolculuğu tamamlayıp geri dönebilmeleri için bu kadar süre yaşamaları şarttır.

Güneye inen kelebekler

Yengeç Dönencesi'ni geçip soğukları geride bıraktıklarında dağılmazlar. Kıtanın yarısını aşan bir göçten sonra milyonlarca kelebek Meksika'nın ortasında konaklar. Burası üzeri zengin bitki örtüsü ile kaplı volkanik dağların sırtlarıdır. 3000 m. yükseklikteki bu yer kelebeklerin yaşayabileceği kadar sıcaktır. Burada Aralıktan Mart'a kadar 4 ay boyunca hiç bir şey yemezler. Yaşamlarını vücutlarındaki yağ stoklarıyla sürdürürken

yalnızca su içerler.
İlkbaharda açmaya başlayan çiçekler Monarklar için önemlidir. 4 aylık bir bekleyişten sonra ilk defa kendilerine bir bal özü ziyafeti çekerler. Artık Kuzey Amerika'ya dönüş için gerekli enerjiyi depolamışlardır. İki aylık yaşam süresini sekiz aya genişletilmiş olarak yaşayan bu kuşağın başka yönlerden diğerlerinden hiç bir farkı yoktur. Mart sonunda yola koyulmadan önce çiftleşirler. Tam gece ile gündüz eşitlendiği gün koloni kuzeye uçmaya başlar. Yolculuklarını tamamlayıp Kanada'ya vardıktan az sonra da ölürler. Ancak

ölmeden önce

soylarının devamı için gerekli olan kuşağı da dünyaya getirirler.
Yeni doğan kuşak

yılın ilk neslidir ve yaklaşık bir buçuk ay yaşayacaktır. Daha sonra ikinci ve üçüncü kuşaklar... Dördüncü kuşağa gelindiğinde göç yine başlayacak

bu kuşak yine diğerlerinden altı ay daha fazla yaşayacaktır ve zincir böyle sürüp gidecektir...

Bu ilginç sistem

akla bir çok soru getirmektedir: Nasıl olmaktadır da

her dört nesilden biri altı ay daha uzun yaşayacak şekilde doğmaktadır? Nasıl olmaktadır da

bu uzun yaşayan nesil binlerce yıldır tam kış aylarına denk gelmektedir? Nasıl olmaktadır da

kelebekler göçe tam gece ile gündüzün eşit olduğu günde başlamakta

bu ince hesabı tutturabilmektedir

yoksa takvim mi kullanmaktadırlar?
Kuşkusuz bu soruların Evrim ya da benzeri teorilerin içinde hiç bir cevabı bulunamaz. Çünkü

kelebekler bu ilginç özellikleri var oldukları andan beri taşıyor olmalıdırlar. Eğer dünya üzerindeki ilk dördüncü Monark nesli uzun yaşama özelliğine sahip olmasaydı

bütün kelebekler o kış içinde ölürdü ve hayvanların nesli tükenirdi.
Monarklar

var edildikleri andan itibaren bu olağanüstü özelliği taşıyor olmalıdırlar. "Tesadüf"ler

hayvanın neslini göçe göre ayarlama gibi bir yeteneğe şüphesiz sahip değildir. Kelebekler

şöyle bir düşünüp

dördüncü nesillerini uzun yaşatmaya karar vermiş

sonra da metabolizmalarını

DNA'larını

genlerini buna göre ayarlamış da olamazlar.
Açıktır ki

Monarklar

böyle bir özelliğe sahip olarak yaratılmışlardır.
Monarkların binlercesi bir ağaca konduklarında

ağaç neredeyse görünmez olur.
Ateş böcekleri
Ateş böceklerinin yaydıkları ışığın en önemli özelliği

ateşle ve sıcaklıkla ilgisinin olmamasıdır; buna "soğuk ışık" denilir. Bu

günümüzdeki aydınlatma teknolojisinin ulaşmaya çalıştığı bir hedeftir. Normal bir ampul

elektrik enerjisinin ancak %3-4'ünü ışığa dönüştürüp

kalan kısmını ısıya dönüştürür. Ateş böcekleri ise %100 bir verimle ışık üretirler.
Ağustos böcekleri
Ağustos böceklerinin yakınına minik mikrofonlar yerleştirilerek 158 desibellik bir ses çıkardıkları tespit edilmiştir. Bu

bir el bombasının patlamasıyla aynı değerdedir. Eğer böceğin işitme organı karnının uzağında bir kapsülün içinde korunmuş konumda olmasaydı

böcek bu yüksek sesten dolayı sağır olurdu.