#1
|
||||
|
||||
20. Yüzyıl Konuşmaları-Brian MACARTHUR
Hitabet sanatının el kitabı niteliğindeki bu antoloji, kitlelerin nabzını tutan, insanlık ve dünya tarihini en etkili silahla; sözle yönlendiren hatiplerin en önemli konuşmalarını içermektedir.
Çeşitli ülkelerden liderlere ait toplam 142 konuşmanın yer aldığı; “20.Yüzyıl Konuşmaları” isimli bu antoloji her konuşma metnini üç ana kısma ayırıyor: İlk kısımda hatibin hangi şartlar ve olaylar içerisinde bu konuşmayı yaptığını, toplumun / dinleyicilerin ve kendisinin beklentisinin ne olduğu gibi son derece yararlı ayrıntılara nutuk metinleri öncesinde yer veriyor. İkinci kısımda ise konuşma metni yer alıyor. Ve son kısımda, konuşma metninin hemen ardından, konuşmanın hangi olay ve gelişmelere neden olduğu, toplumda ve siyasal – politik hayatta ne gibi değişikliklere yol açtığı da bilgi olarak okuyucuya sunuluyor. Böylelikle okuyucu, konuşmanın bünyesinde barındırdığı etkiyi, toplumları ve olayları yönlendirme gücünü, konuşmanın yapıldığı tarih ve ülkeye ait şartları öğrenerek daha iyi yakalayabiliyor. “The Times”, “Today”, “Western Morning” ve “Sunday Times” gibi dergi ve gazetelerin editörlüğünü yapan Brian MacArthur, edebiyat dünyasına kazandırdığı bu son derece faydalı eseriyle, ister Çekoslovakya’da ahlakın bozulmasına yol açan zehirin köklerini kazımayı amaçlayan Vaclav Havel’in, ister ülkedeki muhalif sanayicileri kendi safına çekmeye çalışan Churchill’in, askerine dövüşecek gücü ve cesareti aşılayan Genaral Patton’un ya da kadınlara oy hakkı elde ettirmek için mücadele eden Emmeline Pankhrust’un, isterse modern başkanlık konuşmalarına standart oluşturan J.F.Kennedy’nin konuşmalarında barınan sihirli gücün, insanların tutumlarını, düşüncelerini de inançlarını özelliğini taşıyan bu antolojide yer alan konuşmalar, 1899’dan başlayark kronolojik sırayla, yüzyılımızdaki büyük olayların akışına paralel biçimde sunulmaktadır. Eski ABD başkanlarından Theodore Roosvelt’in konuşmasıyla başlayan ve günümüz İngiltere Kraliçesi 2.Elizabeth’inkiyle son bulan antolojide, İrlandalı yurtsever Patrick Pearse gibi büyük eylem adamlarının, William Faulkner gibi büyük edebiyatçıların, Julius Oppenheimer gibi bilim adamlarının, Betty Friedan gibi kadın hareketi öncülerinin, Churchill’den Gandhi’ye oradan Reagan’a kadar pek çok devlet liderinin de konuşmalarını bulmak mümkün. Bu konuşmaların kimi özgürlük, barış, yepyeni umutlar adına kitlelere gücünü ortaya koyma cesaretini kazandırmış, kimi de insanlığa en acı günlerini yaşatan süreçleri harekete geçirmiştir. Kitap aynı zamanda, etkili bir konuşmanın; zamana göre, kullanılan araçlara, konuşmanın yapıldığı mekana, konuşmanın yapıldığı şartlara, kullanılan iletişim araçlarına, konuşmaya yardımcı olan beden dilinin kullanımına, konuşmanın duygusallığına, sertliğine, edebi derinliğine göre nasıl da değişiklikler gösterdiğini – konuşmacının da özelliklerinden bahsederek – okuyuculara aktarmaya çalışıyor. Örneğin, kitapta yer alan konuşmaların sahiplerinden biri Adolf Hitler’dir. Hitler konuşurken histeriye yaklaşan bir galeyana kapılır; o içindeki tepkiyi bağırış çağırışlarla dışa vururken, nefret ve coşku gibi güçlü duyguların büyüsüne kapılan erkekler homurdanır ya da tıslarlar, kadınlar kontrollerini kaybedip hıçkırmaya başlar bütün bu duygular her türlü kısıtlamadan kurtulur ve boşalıverir. Bir başka isim Bevandır. Bean dinleyicilerin gözü önünde simya yapar. Ateşi buzla karıştırabilir. Rüyaları, en cüretkar hayalleri uyandırabilir. Amacı her zaman, bu yolla yaratılan harekete geçirici gücü eldeki işin ilerlemesine yardım edecek şekilde kullanmaktır. Yeni isimlerden İngiliz politikacı Neil Kinnock, kısa denecek bir süre önce, hitabetin hala İngiliz politikasında rol oynadığına inandığı için, tarzında vücut dilinin ağırlıklı bir yeri vardır. Antolojide yer alan konuşma örneklerinin bir kısmı dünyaya umut aşılarken bir kısmı insanlık trajedilerine yol açacak kadar kötü gelişmelere neden olmuştur. Başarılı bir konuşmanın o sihirli, hipnoti gücünün en etkili örneği, Hitler’in 1932’de Düsseldorf Sanayi Kulübü’ndeki konuşmasında görülmektedir. Hitler geldiğinde onu karşılayan Batı Alman Sanayicileri, serinkanlı ve ihtiyatlıydı. Ama o, iki buçuk saat boyunca hiç ara vermeden hayatının en başarılı konuşmalarından birini yaparak bütün düşüncelerini iş adamlarından oluşan dinleyicilerine parlak bir şekilde sununca, büyük bir coşkuyla ayakta alkışlandı. Nazi hazinesine Alman sanayi kuruluşlarından bağışlar akmaya başladı. Hintler, bu tek konuşmasıyla önemli bir zafer kazanmıştı. Hitler’in hitabet gücü Almanya’yı barbarlığa yöneltmiş olsa da, bu kitaptaki konuşmaların çoğu, retoriğin gücünün kötülük değil, iyilik adına kullanıldığına örnektir. Bunlar, hayalleri bir araya getirir, umut dağıtır, yürekleri ve zihinleri uyandırır, dinleyicilere daha güzel bir dünya hayali sunar. Bu konuşmalardan akılda kalan çarpıcı sözler, mesela Theodore Roosevelt’in “Zahmetli hayat”, John F.Kennedy’nin “Yeni ufuklar” ya da Martin Luther King’in “Bir hayalim var”, yapıcılığa çağrıdır. Antolojide, umut dalgacıklarını; Emmeline Pankhurst ile Betty Friedan, kadınların özgürlüğü için; Patrick Pearse, Roger Casement, Mahatma Gandhi, ezilen uluslarla ırklara; John F.Kennedy ile Harold Wilson ve Margeret Thatcher ile Ronald Reagen (her biri farklı davaları uğrunda), konuşmalara yer verilmiştir. Antolojide son kısımlarda yer alan ve yaşadığımız zamanlara damgasını vuran konuşmalarda olduğu gibi, ister Polonya’da Papa olsun, ister Ronald Reagan ya da Margaret Thatcher, Maria Cuoma, Edward Kenndy ya da Neil Kinnock, Galler Prensi Sir Geoffrey Howe, zulmü yenmekte, umutsuzluğun üstesinden gelmekte, milyonların umutlarını ve düşlerini bir araya getirip dünyayı değiştirmekte hitabetin hala işe yaradığını ve etkili yapıldığında iyi veya kötü tüm amaçlara etkin bir şekilde hizmet edebileceğini gösteriyor |
Benzer Konular |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Baba ocağı 6. bölüm part 3 | Farketmez | Baba Ocağı | 0 | 11 January 2009 16:25 |
Mutluluğun Gerçek Anahtarı | haktan | İslam Dünyası | 0 | 11 January 2009 10:20 |
Kış Güneşi Mandalina | ceyLin | Bitkiler Dünyası | 0 | 26 December 2008 14:41 |
Aşk kağıda dükLmüyor | eLanuR | Aşk - Sevgi | 0 | 28 October 2008 20:56 |