#1
|
||||
|
||||
İki teker üstünde özgürlük
Onlar dört tekerlekde değil iki tekerlek üzerinde adeta günlerini gün ediyor.
Kimi hız yapmayısı kimi rüzgarla dans etmeyi seviyor. Motosiklet onlar için tutkudan da öte bir hale gelmiş ve hayat biçimi olmuş. Ancak bu hayat, trafikte kendilerini bilerek ya da bilmeden sıkıştıranlarla dolu. Tıpkı hayat gibi motosikletin de zorlukları var. Bunlara rastlarlarsa tamir etmekten çekinmiyorlar. Ancak içinden çıkılmaz bir problem olursa ustalarını arıyorlar. Erkekler önemli bir sorunda arabalarını bıraksa da onlar motorlarını bırakmıyor. Trafik keşmekeşinde özgürlüğün tadını çıkaran, hayatı dolu dolu yaşayan bu motosiklet sevdalısı kadınlarla görüştük. RÜZGARLA GELEN ÖZGÜRLÜK Lise yıllarından beri motora meraklı olan 34 yaşındaki peyzaj mimarı Elanur Us babasının karşı çıkması üzerine bu hayalini gerçekleştirememiş. Ama ekonomik özgürlüğünü eline aldığında hemen kendine bir motor alan Us, yaklaşık üç yıldır hız motoru kullanıyor. ‘Bu tutku öyle kolay kolay vazgeçilecek bir şey değil’ diyen Us, ‘Bir kere etraftan çok ilginç tepkiler alıyorsunuz. En komiği de bir yerde durup kaskınızı çıkarttığınızda insanların size şaşkınlık dolu bakışları oluyor. Çünkü motoru kullananın bir kadın olduğunu görmek garip geliyor. Tabii arkasından ‘Vaay beee’ laflarını da duyuyoruz’ diyor. ‘Kadın sürücü olarak trafikte sıkıştırılıyor musunuz?’ diye sorduğumuz motor tutkunu ‘Kuralsız araç kullanan, dikkatsiz ve sizi fark etmeyen sürücüler tarafından sıkıştırılıyoruz. Bazısı kasıtlı olarak, bazısı fark etmediğinden, bazısı da iki teker üstünde olmanın verdiği handikapları bilmediği için yapıyor bunu’ diye cevap veriyor. Motosikletin vazgeçilmez bir tutku haline geldiğini de belirten Elanur Us ‘Motor sosyal hayatımı zenginleştirdiği gibi benim gibi gezmeyi seven insanlar için hafta sonu tatili imkanları da yaratıyor. Ayrıca trafik stresi çekmemeniz, zaman kazancı, otopark sorunu yaşatmaması, ekonomik olması gibi büyük kolaylıkları var. Ve hareket etmeye başladığınız an hissettiğiniz rüzgarla gelen özgürlük ve mutluluk duygusu... Geride kalan her şey önemsizdir. Bambaşka bir dünyaya hoş geldiniz’ diyerek motoruna olan tutkusunu dile getiriyor. Erkeklerin kadınların motor kullanmalarına sıcak bakmadığını da anlatan Us şöyle devam ediyor: ‘Bazısında motorun ağır bir alet olduğu ve bayanların hakim olmakta zorlanacağı kanısı var. Ben buna katılmıyorum. Bir erkek 250-300 kiloluk motora hakim olabiliyorsa biz de 180-200 kiloluk motora hakim olabiliriz.’ Son olarak motor kullanmanın zorluklarından da bahseden mimar ‘Yazın yanınızda yedek t-shirt, açık ayakkabı ya da iş kıyafetinizi taşımanız gerekebiliyor. Saçlarınızın şekli her zaman istediğiniz gibi olmuyor ve tırnaklarınızı çok uzatamıyorsunuz. Ama gülü seven dikenine katlanıyor’ diyor. MOTORA HÜKMEDİN 30 yaşındaki Selin Hoş diğer motosiklet tutkunlarına göre daha yeni. Motosiklet alım - satım işinde yöneticilik yapan genç kadın yaklaşık bir yıldır profesyonel sürücü. Üç yıldır tüm eğitimi eşinden aldığını söyleyen Hoş Suzuki GSXR 600 kullanıyor. Trafikte dikkat çekmemek için elinden geleni yapmasına rağmen kadın olduğu anlaşılınca sıkıştırıldığını anlatan Selin Hoş ‘İnsanların bilinçleneceğini ümit ediyorum’ diyor. Motor kullanmayısı özgürlük, spor, heyecan ve güven olarak nitelendiren Hoş akıl ve hızı aynı oranda tutmayısı başaran herkese motosiklet kullanmayısı tavsiye ediyor. Hız yaparken rüzgarı iliklerimde hissediyorum Onun en büyük hayali Boğaz Köprüsü’nden beyaz gelinlikle, motoruyla geçerken köprünün ortasında durup çiçeğini derin sulara fırlatmak. 30 yaşındaki halkla ilişkiler uzmanı Mügeşah Ayyıldız ‘Motor tutkum erkekleri ürkütüyor olmalı’ diyor. Yaklaşık on yıldır sürekli motosiklet kullanan Ayyıldız bunu bir kültür olarak nitelendiriyor. Doğru sürüş teknik ve becerilerine sahip olmadan, eğitim almadan trafiğe çıkmanın çok tehlikeli olduğuna da değinen güzel motorcu da trafikte sıkıştırılmaktan şikayetçi. ‘Bir sigara tiryakisine sigarayla olan iletişimini sormak lazım... Bir duman alır, içine çeker ve tüm hücrelerinin uyuştuğunu hisseder. Ben de bir yarış motoruyla hız yaparken rüzgarı iliklerime kadar hissetmezsem kendimi yaşamış saymıyorum ve mutsuz oluyorum’ diyerek motor tutkusunu dile getiren Mügeşah Ayyıldız herkese motosiklet kullanmayısı tavsiye ediyor. Bebeğim de bunu mutlaka tatmalı Motosİklet alım-satım işi yapan ve beş aylık hamile olan 24 yaşındaki Sinem Aydemir de hız motoru tutkunlarından. Motorlara altı yıl önce ilgi duymayısa başlayan ve beş yıldır da aktif olarak hız motoru kullanan genç anne adayı bundan büyük zevk alıyor. Öyle ki şu an hamile olmasına rağmen hala bilfiil motor üstünde. ‘Bebek rahatsız olmuyor mu? Çevrendekilerden tepki almıyor musun?’ diye sorduğumuz Aydemir ‘Bazı insanlardan tepki alıyorum ama herkesin doğrusu kendinedir. Ben doğru bildiğim yolda ilerliyorum. Çevremdekilerden ziyade en büyük destekçim eşim ve onun söyledikleri benim için çok önemli. Hem ayrıca çocuğumun da bu zevkten mahrum olmasını istemem. Onun da şimdiden bu duyguyu tatmasını istiyorum’ diyor. GSX-R 1000 Racing motor kullanan Aydemir de Elanur Us gibi trafikte rahatsız edilmekten şikayetçi ama kadın olduğu anlaşılınca verilen tepkilerden de gayet memnun. Motosikletin erkek işi olarak görülmesine de karşı çıkan Sinem Aydemir ‘Motosiklet gönül işidir’ diyor. Son olarak komik bir anısını bizimle paylaşan Aydemir ‘Şehirlerarası yolculuk yaptığımda benzin almak için bir benzinciye girmiştim. Oradaki görevli bana ‘Abi sağ taraftaki pompanın oraya çek’ demişti’ diyor. Önce istek ve cesaret gelir BİR şirkette iletişim ve eğitim sorumlusu olan 29 yaşındaki Sevgi Hekimoğlu altı yıldır tutkulu bir şekilde motosiklet kullanıyor. Özellikle şehirlerarası yolculuklarda kadın motorcu olarak çok ilgi çektiğini hatta insanların molalarla kendisini tebrik ettiğini söylemekten de mutluluk duyuyor. ‘Motosiklet kullanmayısı herkese tavsiye eder misiniz?’ sorusuna ise ‘Herkese tavsiye etmem tabii ki. Sorumluluk sahibi ve özgüveni tam kişilerin kullanmasını isterim. Aksi halde şu andaki gibi caddede kasksız dolaşan motorcularla bir tutulmak durumunda kalırız’ diyor. Daha asi, daha az duygusal kadınlar olduklarını da söyleyen Sevgi Hekimoğlu şöyle devam ediyor: ‘Yoksa erkeklerin yaklaşımlarından dolayı bunalıma gireriz. Herkes ne düşünürse düşünsün sonuçta tek gerçeği ben biliyorum.' |