#1
|
|||
|
|||
Felsefİ Şİİrler
BÜYÜK SIR
Bir kendinden geçme , bir sayıklamadır Aklın durduğu yerde Bir ürperme , bir yalvarmadır Yıldızlı yaz gecelerinde . Hazzıdır yok olmanın Nirvana Konfüçyüs' ün çekik gözlerinde . Denize koşan sular gibi Mevlana Tebriz' li Şems' in dizlerinde . Çan seslerinde , minarelerde Bir karanlık ki koyulaşır perde perde Ve şimşekler çakar Allah' ın olduğu yerde ... KIRAN KIRANA Nasıl olsa bu mukadder , Melekler ellerinde birer defter Kıyamet günü gelecekler. Bir tarafta koca Tanrı Bir tarafta ben Sıtkı Tuncer Oturacağız Kıran kırana hesaplaşacağız İstermisin günah sayılsın Bir bahar günü şiir yazdığım Adını korudaki ağaçlara kazdığım ? Akar su başında şarap içtiğim ? Yalnız seni düşünürken kendimden geçtiğim ? Geriye kala kala , kıran kırana 50 kuruş çarşamba günleri Macun' lu Osman'a Ve Elif Bacı 'ya haftada bir ekmek ... Bu mu sevap be mübarek ? ETMEZ Kİ Senle olsam , sensiz olsam Benim için farketmez ki Sen yanımdan çekip gitsen Sen'deki sen terketmez ki Seni sevdim , seni değil Sen beni sev , beni değil Ruhu bağla teni değil Dövüşse de cenk etmez ki Dar yerlerde kaldım medet Benden öğren , bana öğret Tebriz' li Şems , Sultan Velet Devretse de çark etmez ki Derttir aşkın yılı , ayı Çektiğim bundan dolayı Eller bize bu sevdayı Mal etse de mülk etmez ki ... TAN Gökle dağın birleştiği yerde Aksaçlı bir ihtiyar uyanır , Bak , kırmızıymış şu çiçek Balıkçıl mendirekte düştü düşecek Çıkarır başını koltuğundan Belli belirsiz çizgiler Dağlar ayrılır doruğundan Kendi rengine boyanır Bir ses ki elle tutulur Bir nefes dolaşır ağaçlarda Doğar geceden güne dayanır Ve gökle dağın birleştiği yerde Her sabah bir ihtiyar uyanır ... TOPRAK Düşündüm avuçlayıp toprağı Belki de bu Eflatun'un beynidir Belki hatmi çiçeği Belki çınar yaprağı Belki Ömer Hayyam'ın Göz bebekleridir . Toprak hep Ne varsa aşka ve fikre dair Toprak felsefe Toprak şiir ... BETARZI ÖMER HAYYAM Kim ne demezdi bahtı biz karartsaydık ? Yetirsek saadeti dağ dağ aratsaydık . Sanmam ki bir şikayetçi çıkaydı Bu kevni mekanı ger biz yaratsaydık ... KIYAMET Kıyamet kopsa da bir görsek Bacaklarını Leyla' nın Bir taraftan hesabı görülürken Kerbela' nın İsa' nın babasını öğrensek ... Bir de seni merak ederim dostum Ömür boyu bir yüksük terlemedin Nasıl geçeceksin Sırat'ı bakalım ? Eğer Erenköy' e yazlığa gider gibi gideceksen Eğer Cennet ise senin de kısmetin , Bu bahsi bırakalım ... HEP O DERT Yarın kıyamet gününde Kıvıracak kalçalarını Katerina Baltacı' nın önünde. Kavuşacak Mecnun Leyla' sına Ferhat Şirin ile gülecek . Ben de gireceğim aşıklar arasına Koltuğumda bir ekmek ... ESTEKLİ KÖSTEKLİ DÜNYA Varuben üstüne gerden oynatur Gidinin kahpesi dümbekli dünya . Gicede hezeran güğüm kaynatur Kaç kişiden gebe bebekli Dünya . Ehli dil perişan , arifler hakir Cahiller ağniya , derya dil fakir İffeti fahişe , işvesi bakir Sahnesi cümbüşlü , köçekli Dünya . Durmadan devreder gör ne dolabdır Kasrı Efrasiyab dahi harabdır Badesi kokuşmuş bir çirk abdır Altıda üstüde inekli Dünya . Bahüddin Konya'da ayakta yatır Yunus' um duyucek aklın oynatır Doğruya kırk katır hemi kırk satır Eğriye kehribar petekli Dünya . Sıdkı' ya mümkündür bu devran döne Deveyiz düşmüşüz mihnet çölüne Neye kattın bu eşeği en öne Hey gidi estekli köstekli Dünya ? SITKI TUNCER ( 1920 - 1978 )
__________________
SALAĞIN TEKİ |