Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi
 

Go Back   Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi > Genel Kültür > Edebiyat - Felsefe > Psikoloji
Yardım Topluluk Takvim Bugünki Mesajlar Arama

gaziantep escort gaziantep escort
youtube beğeni hilesi
Cevapla

 

LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 20 July 2009, 16:37
Banned
 
Kayıt Tarihi: 11 July 2009
Mesajlar: 0
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Standart Psİkİyatrİ ve ebeveyn rolÜ

Psikiyatr ve Ebeveyn Rolü

Psikiyatr Engin Geçtan’ın Varoluş ve Psikiyatri adlı kitabından aldığımız bu kısa yazıda psikiyatristin rolü tartışılıyor. Psikiyatr güçlü bir ebeveyn veya bir ilah gibi mi olmalıdır?

*”1968 yılında Avusturya’nın Baden kasabasında katıldığım bir kongrede, psikodrama denilen “tiyatro yoluyla tedavi” olarak tanımlanabilecek bir tekniğin geliştiricisi olan Moreno’nun bir kürsüden, “Psikiyatrist Tanrıdır, çünkü Tanrı olmak durumundadır!” diye haykırışını hatırlıyorum. Moreno’yu ilk ve son kez o kongrede gördüm, gerçekte bir fani olduğu için bir süre sonra dünyadan ayrıldı. Kürsüdeki varlığı, heybetli görünümü ve gür sesiyle etkileyici bir gösteriydi. Onu izlerken, Tanrı insan görünümünde aramızda dolaşmak istese, bu amaçla herhalde Moreno’yu seçerdi diye düşünmüştüm.

Kongre sırasında Moreno’yu izlerken, onun kendisini Tanrı sanmadığını, hatta tüm gürültüsünün gerisinde yumuşak ve duyarlı bir insan olduğunu fark ettim. Teatral bir adamdı ve kongre boyunca Tanrıyı oynadı. Katılanların çoğu ona Tanrıymışçasına davrandı. O da bunun keyfini çıkardı. Ama bu kendisinin de farkında olduğu bir oyundu ve yalnızca bir oyun. Beni asıl düşündüren, kongreye katılan bazı kişilerin onu gerçekten bir tanrı gibi yaşamış olmaları, daha doğrusu bu ihtiyacı duymuş olmalarıydı. “

“Bilgisine ve yaratma gücüne saygı duyduğum halde, oyunculuk tutkusuna dayanamayıp böyle bir olgunun yaşanmasına zemin hazırladığı için Moreno’yu içimden eleştirdiğimi hatırlıyorum. O zamanlar yetişkin insanın, yazgısını yaratma yönünden, kendisinin kabul etmek istediğinden öte sorumluluklar taşıdığını bugünkü kadar farkında değildim. Onun için, bu olguya şimdi tanık olsam belki de eleştirmezdim diye düşünüyorum. Tapınmak isteyen biri varsa Tanrıyı oynamayı seven biri buna karşılık verebilir. Taraflardan biri isimsizliği, diğeri de ayrıcalığın getirdiği yalnızlığı kabul ettikten sonra.

Teknoloji çağının yarattığı isimsizler dünyasında, insanların guru’ların peşinden giderek ve tarikat benzeri gruplara katılarak dayanaktan yoksun olmanın yarattığı anksiyeteden kurtulmaya çalıştıkları bilinen bir olgu. Ya da Nazi subayı kılığındaki birkaç tiyatro oyuncusuyla İstanbul’un ana caddelerinden birinde gerçekleştirilen deneyde insanların sergilediği boyun eğiş. Biyoloji alanındaki bazı çalışmalar, beynin Paleopallium denilen katmanındaki Globus Pallidus ve Substansia Nigra adlı bölgelerinin böylesi eğilimlere katkısını açıklar görünüyor. Nedeni ne olursa olsun, insanın otoriteye boyun eğme ve bir liderin izinden gitme eğilimi taşıdığını ve bunun, yine insan doğasında var olan bireyleşme ve kendini yaratma eğilimiyle çatışma durumunda olduğunu biliyoruz. Bu çatışmanın en belirgin yaşandığı ortamlardan biri de psikoterapidir ve bu karşıt eğilimleri, tedaviye gelen kişi kadar terapist de yaşar.

Tedaviye gelen kişilerle ilişkisinde Tanrı kimliği sürdürerek onları yargılamaya ve yönetmeye çalışan, ya da tam karşıtı bir tutumla tedaviye gelen kişinin taleplerine edilgin bir biçimde boyun eğerek onunla birlikte sürüklenen bir terapist, tedavi ortamı içinde var olamayacağı için, kendini var edebilme umuduyla gelen kişinin bu yöndeki çabalarına katkıda bulunamaz. Böyle bir durumda, aradığını bulamayan kişi, tedaviyi bırakabilir. Ama bazen, mürit edinmenin ya da olmanın çekici sorumsuzluğu karşılıklı kabul edilir ve var olamamanın direnilmesi güç ağırlığı altında sürüklenip gidilir birlikte, en azından bir süre için.”

“Laotzu, öğretisinde şöyle der: “Kim ki kendini geride tutar, o her zaman ön plandadır. Kim ki kenarda durur, o her zaman bir yerdedir. Kim ki kendini göstermeye çalışmaz, o her yerde görünür. Kim ki kendini tanımlamaz, o her zaman seçkin kalır. Kim ki yaptıklarıyla böbürlenmez, ortaya çıkardıklarının değeri kalıcı olur.”

*Varoluş ve Psikiyatri Engin Geçtan Remzi Kitapevi
__________________
[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]
Alıntı ile Cevapla
Cevapla



Benzer Konular

Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
ZoneAlarm with Anti-Spyware ceyLin Proğram Arşivi 0 16 December 2008 15:05
Erkek gerçekleri... ceyLin Evlilik ve cinsel yaşam 0 30 November 2008 13:24


Saat: 00:49


Telif Hakları vBulletin® v3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
gaziantep escort bayan gaziantep escort
antalya haber sex hikayeleri Antalya Seo tesbih aresbet giriş vegasslotguncel.com herabetguncel.com ikili opsiyon bahis vegasslotyeniadresi.com vegasslotadresi.com vegasslotcanli.com getirbett.com getirbetgir.com
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort eryaman escort eryaman escort eryaman escort kızılay escort çankaya escort kızılay escort ankara eskort
mecidiyeköy escort

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 PL2