* Aristoteles
* İbn-i Sina
* İbn-i Rüşd
* Carl Linnaeus
* Louis Pasteur
* Charles Darwin
* Willhelm Condrad Röntgen
* Gregor Mendel
* Robert Hooke
» Aristoteles
Hayatı
M.Ö.384 de Stageira da Nikomachos un oğlu olarak dünyaya geldi. Babası Makedonya Krallarından Amyntas II nin hekimiydi. M.Ö.367 de 17 yaşında Eflatun un Atina daki akademisine girdi. Burada hocası Eflatun un ölümüne kadar 20 yıl eğitim aldı.
Bilimsel Eserleri
•Ruh üzerine (De Anima)
•Hayvanların tarihi (Historia Animalium)
•Evrim Skalası

Evrim Basamakları

Doğa Cetveli (Scala Naturae)
•Hayvanların Kısımları (De Partibus Animalium)
•Hayvanların Gelişimi (De Incessu Animalium)
•Küçük Doğal Şeyler (Parva Naturalia)
•Hayvanların Hareketi (De Motu Animalium)
•Hayvanların Oluşumu
» İbn-i Sina
Hayatı
Ailesi Belh'ten gelerek Buhara'ya yerleşmişti. İbni Sinâ

babası Abdullah

maliyeye ait bir görevle Afşan'dayken orada doğdu. Olağanüstü bir zekâ sahibi olduğu için daha 10 yaşındayken Kur‘an-ı Kerim'i ezberledi. 18 yaşında çağının bütün ilimlerini öğrendi. 57 yaşındayken Hemedan'da öldüğü zaman 150'den fazla eser bıraktı. Eserleri Latince’ye ve Almanca’ya çevrilmiş

tıp

kimya ve felsefe alanında Avrupa’ya ışık vermiştir. Onu Latinler “Avicenna” adıyla anarlar ve eski Yunan bilgi ve felsefesinin aktarıcısı olarak görürler.
Bilimsel Eserleri
•el-Kanun fi't-Tıb

(ö.s)

1593

("Hekimlik Yasası")
•Kitabü'l-Necat

(ö.s)

1593

("Kurtuluş Kitabı")
•İşarat ve'l-Tembihat

(ö.s)

1892

("Belirtiler ve Uyarılar")
•Kitabü'ş-Şifa

(ö.s)

1927

("Sağlık Kitabı")
» İbn-i Rüşd
Hayatı
İbn Rüşt

Maliki mezhebinden fakihler yetiştirmiş bir aileden gelir; dedesi Ebu El-Velid Muhammed (ö. 1126) Murabıtlar hanedanının Kurtuba'daki en yüksek dereceli hakimiydi. Babası Ebu El-Kasım Ahmed

aynı makamı Muvahhidler'in 1146'daki hakimiyetine kadar işgal etti. Yusuf el-Mansur'un veziri İbn Tufeyl (Batı'da bilinen adıyla Abubacer) tarafından sarayla ve büyük İslam hekimlerinden

sonradan arkadaşı olacak İbn Zuhr (Avenzoar) ile tanıştırıldı. 1160'ta Sevilla kadısı oldu ve hizmeti boyunca Sevilla

Kurtuba ve Fas'ta bir çok davaya baktı. Aristo'nun eserlerine şerhler ve bir tıp ansiklopedisi yazdı . Eserlerini 1200lerde

Yakob Anatoli Arapça'dan İbranice'ye tercüme etti. Endülüs'ü 12. yüzyılın sonralarında yayilan fanatiklik dalgasıyla

sahip olduğu bağlantılar kendisini siyasî problemlerden uzak tutamamış ve Kurtuba yakınlarında bir yerde tecrit edilmiş ve ölümünden kısa süre önce Fas'a gidinceye dek gözetim altında tutulmuştur. Mantık ve Metafizik alanında verdiği eserlerin çoğu müteakip sansür döneminde kaybolmuştur.
Ayrıca Büyük ve Küçük Dolaşımı'nı keşfeden ilk bilim adamıdır.
Bilimsel Eserleri
•Tehâfüt-ül Tehâfüt (Çelişkilerin Çelişkileri / İnsicamsızlığın İnsicamsızlığı)
•Tıp Ansiklopedisi
» Carl Linnaeus
Hayatı
Carl Linnaeus (sonra Carl von Linné

Latince yazılı kitaplarda Carolus Linnaeus) 23 Mayıs 1707 Råshult'da doğdu (Stenbrohult

Güney İsveç)

10 Ocak 1778 Uppsala'da öldü; İsveçli biyolog

hekim ve fizikçi.
Linnaeus

biyoloji ve botanikte sınıflandırma esasını getirmiş

bütün canlıları bir cetvelde göstermiştir. Onun bu metodu

bugün de kullanılmaktadır.
Linnaeus

bitki ve hayvanlarda ikili isimlendirmeyi başlatmıştır. Bu sistemde Latince veya Yunanca bir isimden sonra özel bir ikinci isim gelmektedir. Bitkiler için yaptığı sınıflandırma ile

o güne kadar tarif edilemeyen bazı bitkiler

kolaylıkla tarif edilebildi. Bitki ve hayvanları

iç bünyelerinin benzerliğine göre cins cins gruplandırdı. Botanik ve zoolojide bugün de kısmen kullanılan terminolojiyi (isimlendirmeyi) başlattı.
Bilimsel Eserleri
•Species Plantarum (Bitki Türleri)
» Louis Pasteur
Hayatı
Louis Pasteur

1822 yılında Fransa'nın Dura bölgesindeki Dole kasabasında dünyaya geldi. Pasteur kimyager ve daha sonra bakteriyolog olarak yaşadığı çağda

tıbbın ilerlemesine çok büyük katkılarda bulundu. Fakat o tıp doktoru olmadığı için

1800'lü yılların doktorları onun teorilerine burun kıvırıyorlardı. Pasteur buna hiç aldırmadan çalışmalarını sürdürdü

çünkü Pasteur'ün bakterilerin ya da mikropların gerçekten var olduklarına ve bunların hastalıklara yol açabileceğine olan inancı tamdı. O kendi bildiği yöntemle yaptığı işe ve kendine inancını sürdürerek araştırmalarına devam etti. Bundan sonra ise ipekböceği hastalığına ve kuduza çare buldu. Pasteur ayrıca içtiğimiz sütün bozulmasını önlemenin yöntemini de keşfetti. Burada sütü 140 (fahrenheit) derecede otuz dakika süreyle ısıtmak ve sonra hızlı bir biçimde soğuttuktan sonra sütü kapalı ve sterilize edilmiş şişelere koymak gerekiyordu. Bu yöntem sütü mikroplardan arındırmak için günümüzde de kullanılmaktadır. Bu yönteme

Louis Pasteur'ün adıyla 'Pastörize' etmek denilmektedir. Pasteur

Strasberg'li Marie Laurent ile evlendi. Birbirlerini çok seviyorlardı. Marie eşini

araştırmalarını her şeyin üstünde tutması için özendiriyordu. Bu yüzden Pasteur

laboratuar çalışmaları üzerinde yoğunlaşabiliyor ve işine gereken zamanı ve önemi verebiliyordu.
» Charles Darwin
Hayatı
Charles Robert Darwin (12 Şubat 1809 – 19 Nisan 1882) İngiliz doğabilimci.
Geliştirdiği doğal seçilim yoluyla evrim kuramı (teorisi) ile canlıların ve türlerin doğal seçilim ile ortak bir kökenden evrimleşerek ortaya çıktığını ortaya koymuş

bu görüş daha sonra büyük tartışmalara yol açmakla beraber

bilim dünyasında genel bir kabul görmüştür. Darwin doğa tarihine tıp ve teoloji eğitimi görürken ilgi duymaya başlamış

gençliğinde Beagle gemisiyle yaptığı beş yıl süren yolculuk sırasında yaptığı biyolojik gözlemler

onun türlerin değişebilmesi konusunda düşünmesini sağlamış ve 1838 yılında

türlerin kökenini en doyurucu şekilde açıklayan doğal seçilim kuramını geliştirmiştir. Görüşlerinin tepki toplayacağı endişesi ile çalışmalarını yalnızca yakın çevresiyle paylaşmış ve uzun süre yayınlamamıştır. Bu sırada

araştırmalarını da sürdürmüştür.
Bilimsel Eserleri
•Türlerin Kökeni
•İnsanın Türeyişi
» Wilhelm Conrad Röntgen
Hayatı
Prusya'nın Lennep şehrinde (bugün Remscheid

Almanya) doğdu. Çocukluğu ve ilköğretim yılları Hollanda'da ve İsviçre'de geçti. 1865 yılında girdiği Zürih Politeknik'te üniversite eğitimi gördü ve 1868 yılında makine mühendisi olarak mezun oldu. 1869 yılında Zürich Üniversitesi'nden doktorasını aldı. Mezuniyetinin ardından 1876'da Strassburg'da

1879'da Giessen ve 1888'de Würzburg Üniversitelerinde fizik profesörü olarak öğretim görevi yaptı. 1900'de Münih Üniversitesi Fizik kürsüsüne ve yeni Fizik Enstitüsünün Yöneticiliğine getirildi.
Öğretim üyeliği görevinin yanı sıra araştırmalar da yapmaktaydı. 1885 yılında kutuplanmış bir yalıtkan hareketinin

bir akımla aynı manyetik etkileri gösterdiğini açıkladı. 1890'lı yılların ortalarında çoğu araştırmacı gibi o da katot ışın tüplerinde oluşan lüminesans olayını incelemekteydi. Crookes tüpü adı verilen içi boş bir cam tüpün içine yerleştirilen iki elekroddan (anot ve katot) oluşan bir deney düzeneği ile çalışıyordu. Katottan kopan elektronlar anoda ulaşamadan cama çarparak

floresan adı verilen ışık parlamaları meydana getirmekteydi. 8 Kasım 1895 günü deneyi biraz değiştirip tüpü siyah bir karton ile kapladı ve ışık geçirgenliğini anlayabilmek için odayı karartıp deneyi tekrarladı. Deney tüpünden 2 metre uzaklıkta baryum platinocyanite sarılı olan kağıtta bir parlama farketti. Deneyi tekrarladı ve her defasında aynı olayı gözlemledi. Bunu mat yüzeyden geçebilen yeni bir ışın olarak tanımladı ve cebirde bilinmeyeni simgeleyen x harfini kullanarak x ışını ismini verdi. Bu buluşundan sonra Röntgen farklı kalınlıktaki malzemelerin ışını farklı şiddette geçirdiğini gözlemledi. Bunu anlamak için fotoğrafsal bir malzeme kullanmaktaydı. Tarihteki ilk tıbbi x ışını radyografisi de (Röntgen filmi) yine bu deneyleri sırasında gerçekleştirdi. Ve 28 Aralık 1895 tılında bu önemli keşfini resmi olarak duyurdu.
Olayın fiziksel açıklaması 1912 yılına kadar net olarak açıklanamasa da

buluş fizik ve tıp alanında büyük bir heyecan ile karşılandı. Çoğu bilim adamı bu buluşu modern fiziğin başlangıcı saydı. Amerikalı mucit Thomas Edison 1896 yılında tıpta fizik tedavide kullanılmak üzere x ışınları üreten bir aygıt geliştirdi. Ama çok miktarda X ışınlarına maruz kalındığında meydana gelebilecek sağlık sorunlarını kimse farketmedi.
» Gregor Mendel
Hayatı
Johann Gregor Mendel 22 Temmuz 1822 Heinzendorf'da doğdu (bugünkü Hynčice

Vražné

Çek Cumhuriyeti)

6 Ocak 1884 Brünn'de öldü (bugünkü Brno

Çek Cumhuriyeti); genetik biliminin kurucusu

Avusturyalı botanik bilgini ve rahiptir. Küçük yaşlarda bahçe işleriyle uğraşmaya başlayan Mendel

üniversite öğreniminden sonra bir din adamı olarak Moravya'da yaşamını sürdürdü. Bu arada bitkiler üzerinde pek başarıya ulaşamayan bazı incelemelerde bulundu. 1854'te Brünn'e dönerek bir teknik lisede öğretmenlik yapmaya başladı. Daha öncede öğretmenlik sınavlarına girmiş ancak başarılı olamamıştı. 19. yy. ortalarında Darwin'in doğal ayıklanma kuramının yayıldığı sıralarda canlı bir türün özelliklerinin kendisini izleyen döllere nasıl aktarabildiği sorunu yeni bir yoğunlukla ortaya çıkmıştı. Biyoloji bilginleri özellikle bitkibilimciler harcadıkları çabalara karşın bu sorunu aydınlatamıyorlardı. Daha sonraları genetiğin babası olarak kabul edilecek Mendel

aynı sorunla ilgili deneylere 1858’de başladı ve araştırmalarının ancak 8 yıl sonra sonuca ulaştırabildi. Başarısı

incelediği konuya elverişli olan yönteminden kaynaklandı. Mendel bir yandan farkların az ve son derece belirgin olduğu bitki çeşitlerini (dev yada cüce

düz yada kırışık bezelyeler) ayırmayı öte yandan aktarılan özelliklere göre sayısal ilişkileri araştırmada istatistiğin henüz yerleşmiş bir bilim dalı olmadığı bir dönemde istatistik yöntemini benimsemeyi bildi. Bezelyelerle yaptığı deneylerde bitkinin uzun boylu yada cüce

çiçeklerin ve yaprak koltuklarının renkli yada renksiz

tohumlarının sarı yada yeşil

düzgün yada buruşuk olması gibi karşıt özelliklerden birini kuşaklar boyu taşıyan saf soylar elde etmeyi başardı. Ardından bunları kendi aralarında çaprazladı. Sonuçta gözle görülür ölçüde belirgin olan bu iki seçenekli özelliklerin saf soylar ile melez döllerde temel kalıtım birimleri aracılığıyla ortaya çıktığını ve her özellik için bir çift genin bulunduğunu öne sürdü. Mendel tüm bunları basit istatistiklerle değerlendirdi. Bu Mendel yasaların temel ilkesi melez döllerin üreme hücrelerinde yarısı anadan yarısı babadan alınmış kalıtım birimlerinin bulunmasıdır.