#1
|
|||
|
|||
![]() ![]() İnsan vücudunun her noktası, Yüce Allah'ın eşsiz sanatını gösteren sayısız delille doludur. Allah, Kur'an-ı Kerim'in Bakara Suresi'nde, insanın yaratılışındaki mükemmelliğe şöyle dikkat çeker:
Görüldüğü gibi insan vücudundaki yapılarda son derece mucizevi, iç içe geçmiş sistemler vardır. Bir başka deyişle, insan vücudunu meydana getiren tüm yapılar, sahip oldukları sistemlerin tek bir tanesinin olmaması halinde işlevlerini sürdürememektedirler. Vücudumuzdaki tek bir özellik dahi, insanın art arda gelen kör tesadüfler sonucu evrimleşerek oluşmadığını, aksine son derece "planlı ve hikmetli" bir yaratılışın sonucunda bu özellikleri kazandığını bizlere göstermektedir. Çünkü tesadüfler, mükemmelliği değil karmaşayı meydana getirir. Tüm bedenimiz, Allah'ın yaratışındaki üstünlüğü ve sanatı gösteren mucizevi sistemlerle donatılmıştır. Nitekim Allah bu üstünlüğü, Mü'minun Suresi'nde şöyle belirtir: "Sonra o su damlasını bir alak (embriyo) olarak yarattık; ardından o alak'ı (hücre topluluğu) bir çiğnem et parçası olarak yarattık; daha sonra o çiğnem et parçasını kemik olarak yarattık; böylece kemiklere de et giydirdik; sonra bir başka yaratışla onu inşa ettik. Yaratıcıların en güzeli olan Allah, ne Yücedir." (Mü'minun Suresi, 14) Uyluk Kemiğinden Eyfel Kulesine İnsan vücudundaki kemiklerin sahip oldukları özellik, insanların meydana getirdiği inşaat yapılarına da örnek olmuştur. Nitekim Eyfel Kulesi'nin mimarı olan Maurice Koehlin, ünlü kulenin projesini çizerken, vücudun en hafif ve dirençli kemiği olan uyluk kemiğinden etkilenmiştir. Boru şeklinde, ancak içi iğli bir yapıya sahip olan uyluk kemiğindeki bu yapı, kemiklere esneklik ve hafiflik kazandırırken, sağlamlıklarından da hiçbir şey kaybettirmez. Aynı şekilde yapılan Eyfel Kulesi de bu nedenle kendinden havalandırmalı sarsılmaz bir mimariye sahip olmuştur. |
![]() |
|
|