#1
|
|||
|
|||
![]()
Evrendeki Hassas Dengeler
![]() Gerçekten de, evrende insanoğlunun var olması ve yaşamını sürdürmesi için gereken şartların her biri, "tek tek" birer mucize niteliğindedir. Gereken milyonlarca şartın biraraya gelmesi ise uçsuz bucaksız bir "mucizeler zinciri" oluşturur. Bir şeyin mucize olması ise, elbette Allah'ın varlığının ve üstün aklının delillerindendir. Kusursuz bir uyuma ve mükemmel bir tasarıma sahip olan evren, Allah'ın eşsiz ilmini ve kudretini bize tanıtır. EVRENİN GENİŞLEME HIZINDAKİ MUCİZEVİ ÖLÇÜ Evrenin genişleme hızı, evrenin şu anki yapısının oluşabilmesi açısından son derece kritik bir değere sahiptir. Eğer genişleme hızı çok az daha yavaş olsaydı, bütün evren, daha Güneş Sistemleri tam anlamıyla düzenlenemeden tekrar içine çökmüş olacaktı. Eğer evren biraz daha hızlı genişliyor olsaydı, madde ne galaksileri ne de yıldızları bir daha asla oluşturamayacak biçimde boşlukta dağılıp gidecekti. Her iki durum da, canlılığın ve bizlerin var olamaması anlamına geliyordu. Ancak bunların hiçbiri gerçekleşmemiş ve evrenin genişleme hızının sahip olduğu son derece hassas değer sayesinde şimdiki evren ortaya çıkmıştır. Peki bu denge ne kadar hassastır? Avustralya'daki Adelaide Üniversitesi'nden ünlü matematiksel fizik profesörü Paul Davies, bu soruyu cevaplamak için uzun hesaplar yapmış ve inanılmaz bir sonuca ulaşmıştır Davies'e göre, kainatın yaratıldığı büyük patlamanın ardından gerçekleşen genişleme hızı eğer milyar kere milyarda bir oranda (1/1018) bile farklı olsaydı, evren ortaya çıkamazdı. Milyar kere milyarda bir ifadesi rakamsal olarak şöyle yazılır: "0,000000000000000001". Yani bu derece astronomik küçüklükte bir farklılık dahi evrenin var olamaması demekti. Bu nedenle Big Bang herhangi bir patlama değil, her yönüyle çok iyi hesaplanmış ve düzenlenmiş bir oluşumdur. GÖK CİSİMLERİNİN ARALARINDAKİ MESAFELER![]() Gök cisimlerinin uzaydaki dağılımı ve aralarındaki bu devasa boşluklar Dünya'da canlı hayatının var olabilmesi için zorunludur. Gök cisimleri arasındaki mesafeler Dünya'daki yaşamı destekleyecek biçimde pek çok evrensel güçle uyumlu bir hesap içinde düzenlenmiştir. Bu mesafeler, gezegenlerin yörüngelerini hatta varlıklarını doğrudan etkiler. Bu mesafeler biraz daha az olsaydı, yıldızlar arası kütle çekim güçleri gezegenlerin yörüngelerini kararsız hale getirecekti. Bu kararsızlık ise gezegenlerde çok uç sıcaklık değişimlerine yol açacaktı. Eğer uzaklıklar biraz daha fazla olsaydı, süpernovalarla uzaya fırlatılan ağır elementlerin dağılımı çok seyrek olacak ve Dünya gibi dağlık gezegenler oluşamayacaktı. Yıldızlar arasındaki şu an var olan boşluklar bizimki gibi bir gezegen sisteminin var olabilmesi için en ideal mesafeye sahiptir. Kısacası evrendeki gök cisimlerinin dağılımı, insanın yaşamı için tam olması gereken ölçülerdedir. Aynı şekilde evrendeki dev boşluklar da, rastgele ortaya çıkmamışlardır; amaçlı bir yaratılışın sonucudurlar. AKLIN SINIRLARINI ZORLAYAN İHTİMAL Bize hayat imkanı veren böyle bir evrenin, bütün fiziksel değişkenler düşünüldüğünde tesadüfen oluşması ihtimali ne kadardır? Bu ihtimal milyar kere milyarda bir mi? Ya da trilyar kere trilyar kere trilyar ihtimalde bir mi? Yoksa daha da küçük bir sayı mı? Prof. Roger Penrose'e göre bu ihtimal şudur: 10123 'de bir ihtimal! Bu sayının ne anlama geldiğini düşünmek bile zordur. Matematikte 10123 şeklinde yazılan bir rakam, 1 sayısının yanına 123 tane sıfır gelmesiyle oluşur. (Bu evrendeki tüm atomların sayısının toplamından, yani 1078 'den bile büyük, son derece astronomik bir sayıdır.) Matematikte 1050 'de 1'den daha küçük olasılıklar ise "sıfır ihtimal" sayılır. Ama sözünü ettiğimiz sayı, 1050'de 1'in trilyar kere trilyar kere trilyar katından bile çok daha büyüktür. Kısacası bu sayı bizlere, evrenin tesadüfle açıklanmasının kesinlikle imkansız olduğunu göstermektedir İçinde yaşadığımız evrenin varoluşu ile ilgili matematiksel olarak tanımlanamayacak kadar yüksek sayıda ihtimal içinden, tam olması gereken ihtimalin en mükemmel şekilde oluşmuş olması, yaratılışın apaçık delillerindendir. Kuşkusuz böyle kusursuz bir evrende yaşıyor olmamız, kör tesadüflerin ya da şuursuz atomların aldıkları kararların, oluşturdukları düzenin bir eseri olamaz. Tüm kainat, canlı ve cansız varlıklarla birlikte Alemlerin Rabbi olan Allah'ın eşsiz ilmini ve sonsuz gücünü kanıtlar. |
![]() |
|
|