#1
|
|||
|
|||
![]() BİTKİLERİN DÜNYASI
![]() Hepimizin ne olduğunu çok iyi bildiği "tohum" için şöyle bir soru soralım: Ağaç kabuğu kadar sert bir kabuk içinde bulunan tohumla ![]() Bu tarz sorular genelde "alışılmadık" sorulardır; çünkü tohum da ![]() ![]() ![]() Çevresine sadece yüzeysel gözle bakarak hareket eden kişilerde bu mantık oldukça yaygındır. Bu insanlar için ![]() ![]() ![]() Sinek uçar çünkü kanatları vardır ![]() ![]() ![]() Oysa bu dar mantığı bırakıp da etrafındaki olaylara ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Düşünmeye başladıkça alışkanlık ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() " Şüphesiz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bitkilerin varlığı yeryüzündeki canlılığın devamı için vazgeçilmezdir. Bu cümlenin taşıdığı önemin tam olarak kavranabilmesi için şöyle bir soru sormak gerekir: "İnsan yaşamı için en önemli unsurlar nelerdir?" Bu sorunun cevabı olarak akla elbetteki oksijen ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yeşil bitkilerin faaliyetleri sadece bunlarla sınırlı değildir. Bilindiği gibi yeryüzündeki yaşamın ana enerji kaynağı Güneş'tir. Ancak insanlar ve hayvanlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
#2
|
|||
|
|||
![]() BİR BİTKİ DOĞUYOR
![]() Yeryüzündeki ekolojik dengenin ve canlılığın devamında son derece önemli bir role sahip olan bitkiler ![]() ![]() ![]() ![]() Ana Bitkiden Ayrılmayla Başlayan Yeni Bir Hayat Bazı bitkiler cinsiyet ayrımı olmadan ![]() Bazı özel enzimlerin yardımıyla gerçekleşen bu üreme biçimi (tomurcuklanma veya parçalanma) pek çok bitkide görülebilir. Örneğin çimenler ve çilekler "sürgün" denilen yatay uzantılarını kullanarak çoğalırlar. Patates ise toprağın altında yetişen bir bitki olarak ![]() ![]() Bu tomurcuklar yere düşer düşmez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çilekler ve patatesler diğer bitkilerde olduğu gibi tohum ya da polen kullanarak üremezler. Bu bitkiler ya toprağın üstünde ya da altında kök filizleri oluşturarak ![]() |
#3
|
|||
|
|||
![]()
TOHUMLAR
"Biz gökten belli bir miktarda su indirdik ve onu yeryüzünde yerleştirdik; şüphesiz biz onu (kurutup) giderme ücüne de sahibiz. Böylelikle
![]() ![]() ![]() ![]() Bahçenizde bulunan meyve ağaçları ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Her insan tohumu tanır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tahta parçası görünümündeki bir cisim nasıl olur da ürettiği ağacın nasıl bir şekle ve yapıya sahip olması gerektiğini belirleyebilir? İşte özellikle bu son soru oldukça önemlidir. Çünkü tohumdan herhangi bir odun kütlesi çıkmaz. Örnek olarak binlerce farklı bitki türü içinden herhangi bir elma ağacını düşünelim. Elma ağacı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan bile ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Benzeri olmayan bu gücün sahibi Allah'tır. Tohumlar Allah tarafından ağaç yapabilecek bilgi ve sisteme sahip olarak yaratılmıştır. Toprağa atılan her tohum ![]() "Gaybın anahtarları O'nun katındadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
#4
|
|||
|
|||
![]()
KÖKLER
Doğal Sondajcılar
Bitkilerin yaşamlarını sürdürebilmeleri için fotosentez yapmaya ![]() ![]() ![]() ![]() Köklerin toprağı tutma özelliği son derece önemlidir ![]() ![]() ![]() Bu sistem nasıl işler? Erişkin bir akçaağaç sıcak bir yaz gününün öğleden sonrasında her saat için ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
#5
|
|||
|
|||
![]() Genel hatlarıyla bitkilerdeki taşıma sistemi
![]() YAPRAKLAR On yedinci yüzyılda yaşamış Belçikalı bir fizikçi olan Jan Baptisa Van Helmont bilimsel deneylerinden birinde bir söğüt ağacının büyümesini gözlemledi ve çeşitli ölçümler yaptı. Ağacı önce tarttı ![]() ![]() ![]() ![]() İşte 17. yüzyılda Van Helmont'un keşfetmeye çalıştığı bu olay ![]() ![]() Yaprakların genel yapısı Hem genel yapı olarak ![]() ![]() Yaprağın yassı biçimiyse tüm hücrelerin dış ortama yakın olmasını sağlar. Bu sayede de gaz alış-verişi kolaylaşır ve güneş ışınları ![]() ![]() Soldaki resimde aşama aşama güneşe doğru hareketi görülen ve mini bir radar istasyonuna benzeyen kırlangıç otu çiçeği (ranunculus ficaria) ![]() ![]() Yapraklardaki özel olarak "tasarlanmış" olan sistemler sadece bunlarla sınırlı değildir. Yaprak dokusunun önemli bir özelliği daha vardır. Bu özellik ışığa karşı duyarlı olmasıdır. Bu sayede ışık kaynağına yönelme ![]() ![]() ![]() Yapraklar bitkilerin hem nükleer enerji üreten santralleri ![]() ![]() ![]() Yandaki resimde bir yaprağın enine kesiti görülmektedir. Yaprağın yapısı incelendiğinde her birinde çok detaylı tasarımlar olan dört tabaka ile karşılaşılacaktır. Detaya inilerek incelendiğinde bu tabakaların su geçirmeme ![]() ![]() Bu yapılardan ilki kloroplast içermeyen epidermis tabakasıdır. Yaprağı alttan ve üstten örten epidermis tabakasının özelliği ![]() ![]() ![]() Bu doku fotosentezi yürüten dokudur. Bunun altında bulunan Sünger doku ise ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tam aksine kuru ve sert iklimlerde ise küçük yapraklar bulunur. Çünkü bu iklim şartlarında bitkiler için dezavantaj olan asıl nokta ısı kaybıdır. Ve yaprak yüzeyi genişledikçe su buharlaşması ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tropik bölgelerdeki bitkilerin yapısı ile çöl ortamlarında yetişen bitkilerin genel yapısı resimlerde de görüldüğü gibi birbirinden farklıdır. Yaprakların tek görevi fotosentez için ışığı hapsetmeye çalışmak değildir. Havadaki karbondioksidi yakalayıp onu fotosentezin oluştuğu yere ulaştırmaları da aynı derecede önemlidir. Bitkiler bu işlemi de yaprakların üzerinde yer alan gözenekler vasıtasıyla gerçekleştirirler. |
#6
|
|||
|
|||
![]() BİTKİ GÖVDESİ
Eşşiz dağıtım sistemi ![]() ![]() Fotosentez işlemi de dahil olmak üzere bitkiler tüm faaliyetlerinde suya sürekli ihtiyaç duyarlar. Çünkü bitkiler ![]() - hücrelerinin canlılığını ve gerginliğini ![]() - fotosentez işlemini ![]() - topraktaki erimiş besinlerin alınmasını ![]() - bitki içinde bu besinlerin değişik yerlere taşınmasını ![]() - ve sıcak iklimlerde ![]() Peki toprağın derinliklerinde saklı duran su ve madensel tuzlar bitki tarafından nasıl alınır? Ayrıca bitkiler kökleri vasıtasıyla topraktan emdikleri bu maddeleri ![]() ![]() Bitkilerdeki ![]() Bütün bitkiler gerekli olan maddeleri topraktan alabilecekleri bir dağıtım şebekesi ile donatılmışlardır. Bu şebeke topraktan temin edilen mineralleri ve suyu ![]() ![]() ![]() Yandaki resimde bir ağaçtaki su taşıma sisteminin genel olarak hangi bölümlerden oluştuğu görülmektedir. Su ![]() a) Ksilem hücreleri b) Pholoem hücreleri Aynı ağaçta bulunmalarına rağmen birbirinden çok farklı yapılara sahip olan taşıma boruları ![]() ![]() Yandaki resimde bir yaprak sapının enine kesiti görülmektedir. Bitkide depolama işlemi yapmak ve taşınan maddeleri gereken yerlere iletmek için değişik hücreler vardır. Ayrıca kambiyum katmanı da yeni Ksilem ve pholem hücreleri üretir. |
#7
|
|||
|
|||
![]() BİTKİLERİN ÖZELLİKLERİ
Zamanı ölçebilme yeteneği genelde insanın dışında diğer canlılarda bulunmasının beklenmediği bir özelliktir. Bunun sadece insanlara özgü olduğu düşünülebilir ama hem bitkiler hem de hayvanlar ![]() Bitkilerdeki Biyolojik SaatBitkilerin zamana bağlı hareketlerinin ilk defa anlaşılması 1920'lere dayanmaktadır. Bu yıllarda Almanya'da iki bilimadamı Erwin Buenning ve Kurt Stern fasulye bitkisindeki yaprak hareketlerini inceliyorlardı. İncelemeleri sonunda gördüler ki ![]() ![]() ![]() Bunu da güneş ışığındaki değişimlere bağlı olarak yaparlar. İçlerindeki saat güneş ışığıyla kurulduğu için ritmik hareketlerini 24 saat içinde tamamlarlar. Bitkilerin ritmik davranışlarının haftalarca sürdüğü de olabilir.[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]Yapılan ritmik hareketler ne kadar sürerse sürsün değişmeyen bir nokta vardır. Bu hareketler her seferinde bitkinin yaşaması ve neslinin devamı için ![]() Çünkü bu zamanlar bitkinin çiçeklenmesi için en uygun zamanlardır. Bitkilerin bu zaman ayarlamalarını yapan saatleri ![]() ![]() ![]() Bitkilerin çiçeklenmesi kendiliğinden gerçekleşen ![]() Bitkiler çiçeklenmenin dışında daha birçok faaliyetlerinde mükemmel zamanlamalar kullanırlar. Örneğin gelincik çiçekleri polenlerini yayma zamanlarını ![]() ![]() ![]() Bu bitki kendisini dölleyecek olan canlıların yuvalarından çıkacakları zamanı ![]() ![]() ![]() Bu sonuç bize ![]() ![]() |
#8
|
|||
|
|||
![]()
NOTLAR:
İLGİNÇ BİTKİLER Arum zambağıArum zambağı döllenmeye hazır hale gelince keskin kokulu bir amonyak gazı (NH3) yaymayısısa başlar. Çiçeğin son derece ilginç bir yapısı vardır. Polenlerinin bulunduğu bölüm beyaz yapraklı yapının içinde dip taraftadır ve dışarıdan görünmez. Bu yüzden sadece koku yaymak böceklerin dikkatini çekmek için yeterli değildir. Polenler döllenmeye hazır olduğunda zambak saldığı kokuyla birlikte çiçeğinin dışta kalan bölümünü de ısıtır. İşte bu yalnızca aydınlık saatlerde ve bir gün içerisinde gerçekleşen ısınma ve koku böcekler için çok çekicidir. Bu ısı ve koku nasıl ortaya çıkıyor sorusunu cevabını bulmayısısa çalışan bilim adamları bitkinin metabolizmasında gerçekleşen hızlanma sonucunda ortaya özel bir asit çıktığını bulmuşlardır. ![]() Glutanamik asit denen bu maddenin kimyasal yollarla parçalanması sonucunda çiçeğin yaydığı ısı ve koku oluşur. Bu sayede böcekler çiçeğe gelirler. Ne var ki böcekler için bu yeterli değildir çünkü arum zambağının polen tozları dipte kapalı torbacıklarda bulunur. Çiçek buna da hazırlıklıdır. Yağlı olan dış yüzeyi sebebiyle gelen böcekler kayarak aşağı çiçeğin içine düşerler ve bir daha da kaygan duvarlardan yukarı tırmanamazlar.Bulundukları bölümde çiçeğin dişi organlarının ürettiği şekerli bir sıvı vardır. Ayrıca gece olunca polenlerin kapalı olduğu torbacıklar da açılır ve böcekler bunlara bulanırlar. Böcekler çiçeğin içinde bir gece kalırlar. Sabah olunca çiçeğin üzerinde bulunan dikenler bükülerek böceklerin yukarı tırmanması için merdiven işlevi görürler. Merdivenden tırmanan böcekler ![]() Passiflore çiçeğiİlgi çekici bir güzellikte olan Passiflore çiçeği yaprakları üzerinde yer alan küçük iğneler sayesinde düşmanı olan tırtıllara karşı koyabilmektedir. Bu iğneler yumurtadan çıkan tırtılların en ufak bir yer değiştirmesi halinde bedenlerine saplanır. Böylece ![]() ![]() ![]() Çevremizdeki güzellikler bazen oldukça etkileyici biçimlerde belirirler. Kışın kar örtüsünün altında donmuş bir şekilde korunan kardelenler baharda karların erimesi ile birlikte çiçek açarlar. Karların içinden çıkan bu muazzam güzellik ve renk cümbüşü Allah'ın yaratışındaki kusursuzluğun ve ihtişamın örneklerinden yalnızca bir tanesidir.[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Taş kaktüsü Resimde görülen bu canlı kayalar gerçekte toprağın altında gizlenmiş olan bir bitkinin etli yapraklarıdır. Çiçek açmadığı zamanlarda bir kayadan farksız olan taş kaktüs bitkisi aslında gerçek bir kaktüs değildir. Kayaya benzeyen görünüşü onun düşmanlarından çok iyi bir şekilde korunmasını sağlar.[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ![]() ![]() Küstüm otunun çok ilginç bir savunma sistemi vardır. Bu bitkinin yapraklarına dokunulduğunda birkaç saniye içinde sapla birlikte yapraklarının gövdeye doğru yaslandığı görülecektir. Eğer bitkiyi rahatsız eden etki devam ederse bu kez küstüm otu aşağıya doğru ikinci bir hareket yaparak gövdesinin üzerindeki sivri dikenleri ortaya çıkarır. Bu da böcekleri kaçırmak için yeterlidir. Bitkideki bu hareketi gerçekleştiren mekanizma elektrik akımlarıyla başlar. Bu akım aynı insan vücudundaki sinirlerden geçen akım gibidir. Bitkinin reaksiyonları bizde olduğu kadar hızlı değildir. Bununla birlikte bitki özünü taşıyan kanallar aracılığıyla iletilen elektrik sinyalleri 30 santimetrelik mesafeyi bir-iki saniye içinde geçer. Isı ne kadar yüksek olursa reaksiyon o kadar hızlı olur. Her bir yaprağın dibi (yaprağın sapıyla birleştiği yerde) oldukça şişkindir. Buradaki hücreler sıvıyla doludur. Uyarı buraya ulaştığı zaman yaprağın dibindeki şişkinliğin alt yarısı aniden suyunu boşaltır ve aynı anda diğer üst yarı bu suyu kendi bünyesine alır. Ve yaprak aşağıya doğru düşer. Böylece uyarı saplar boyunca ilerlerken yapraklar domino taşları gibi teker teker ![]() ![]() Genlisia Genlisianın tuzağı hayvan bağırsağına benzer. Toprak altında dallanmış olan yaprakları içi boş borular şeklindedir. Topraktan çekilen su bu borularda ilerler. Boruların uçlarındaki yarıklarda bitkinin içine doğru yönelmiş bir akıntı vardır. Bu akıntı bitkinin içinde su pompalayan tüycüklerden kaynaklanır. Su içindeki böcekler ve diğer organizmalar akıntı nedeniyle boruların uçlarındaki yarıklardan içeri doğru sürüklenir. Bu sürüklenme boyunca geçtikleri her yer uçları aşağıya bakan kalın ve sert tüylerle kaplıdır. Tüycükler de birer sübap gibi iş görerek böceği bitkinin içine doğru iten ikinci bir etki meydana getirirler. Kurban içerilere doğru ilerledikçe bir dizi öldürücü sindirim beziyle karşı karşıya gelir. Sonunda da Genlisianın besini olmaktan kurtulamaz.[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ![]() Bitkilerdeki Tasarımlar ve Biyomimetri ![]() Söz konusu teknolojiyi kullananlar çok iyi tanıdığımız ancak belki de sahip oldukları üstün tasarım çoğu kimsenin aklına dahi gelmeyen bitkilerdir. Pek çok insan çevresine alışkanlıkla yüzeysel olarak bakar Allah'ın canlılarda yarattığı üstün tasarım örneklerini görmezden gelerek hiç düşünmez. Oysa bütün canlılar bu alışkanlık perdesini kaldıracak sırlarla doludur. Bu sırları keşfedebilmek için sadece neden nasıl niçin sorularını sormak yeterlidir. Bu soruların cevaplarını düşünen insan çevremizde gördüğümüz herşeyi sonsuz güç bilgi ve akıl sahibi bir Yaratıcının üstün güç sahibi Rabbimizin yarattığını fark edecektir. Örnek olarak bitkilerin gerçekleştirdiği fotosentez olayını alalım. Fotosentez sırları hala çözülememiş bir yaratılış mucizesidir. Bitki hücrelerinin güneş ışığını insanların ve hayvanların besin yoluyla alabilecekleri bir enerjiye dönüştürmelerine "fotosentez" denir. Bu tanım belki ilk okuyuşta pek çok kimse için çok dikkat çekici olmayısısabilir. Ne var ki biyomimetik uzmanları fotosentezin yapay olarak gerçekleştirilmesinin tüm dünyayı değiştirecek bir olay olduğuna inanmaktadırlar. Bitkiler fotosentezi birbirini takip eden oldukça karmaşık bir dizi işlem sonucunda gerçekleştirirler. Bu işlemlerin tam olarak neler olduğu henüz bilinmemektedir. ![]() ![]() Fotosentez oldukça karmaşık bir olaydır ve hücrenin içerisindeki organelde ortaya çıkması olanaksız görülmektedir. Çünkü tüm kademelerin birden oluşması olanaksız tek tek oluşması da anlamsızdır.[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Bitkiler güneş ışığını "kloroplast" adı verilen doğal solar hücrelerle yakalarlar. Biz de yapay solar hücrelerle (güneş panelleri) elde edilen enerjiyi alarak pillerde depolarız. Solar hücre (güneş paneli) ışığı elektrik enerjisine çevirir. Hücrenin düşük güçlü çıktısı (low power output) çok sayıda panel kullanılmasını gerektirir. Solar hücrelerin insanların ihtiyaç duyduğu enerjiyi karşılayabilmeleri için yapraklarda olduğu gibi sadece güneş ışıklarına bakmaları yeterlidir. Kloroplastların yaptığı iş tam olarak taklit edilebildiğinde yüksek enerji sarfiyatı yapan cihazların bile küçücük güneş pilleri ile çalıştırılabilmesi mümkün olacaktır. Uzay mekikleri ve yapay uydular başka bir enerji kaynağına ihtiyaç duymadan sadece güneş enerjisi ile uçabilecektir. Böylesine üstün özelliklere sahip olan ![]() Bitki ve ağaç (O'na) secde etmektedirler. (Rahman Suresi 6) Korunan Yüzeyler Her eşyanın yüzeyinin sudan kirden hatta parlak ışıktan bile zarar görme ihtimali vardır. Bundan ötürü bilim adamları araba ve mobilya cilalarını ultraviyole güneş ışınlarını engelleyen sıvıları üretmişlerdir. Hepsinin amacı yüzeyi meydana gelebilecek herhangi bir aşınma ve yırtınmadan korumaktır. Doğadaki hayvanlar ve bitkiler de kendi hücrelerinin içlerinde yüzeylerini dış etkenlere karşı koruyacak birtakım kimyasal maddeler üretirler. Doğadaki canlıların bünyeleri tarafından üretilen ve bilim adamlarını hayrete düşüren bu kimyasal karışımlar ![]() ![]() İnsanların bitkilerden öğrenebilecekleri sadece solar hücrelerle sınırlı değildir. Bitkiler insanlara ![]() Günümüzde gelişmiş laboratuvarlarda parfüm deodorant sabun kokusu üreten kimya mühendisleri ise bu salgı bezlerinin yaptıklarını taklit ederek güzel kokular üretmeye çalışırlar. Örneğin Nina Ricci Guerlain ve Christian Dior gibi pek çok ünlü firma ürettikleri kokuların içeriklerinde doğada bulunan bitki özlerini kullanmaktadırlar.[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Ahşap yüzeyleri kaplamak ![]() ![]() Yaprakların dış yüzeyleri cilalı ve ince bir tabakayla kaplıdır bu sayede bitkiler sudan korunur. Bu korunma zorunludur; çünkü havadan emilen ve bitkinin yaşaması için gerekli olan karbondioksit ![]() ![]() "Sclerotin" adı verilen bir protein tarafından güçlendirilmiş bu kabuklar böceklere doğadaki en sert yüzeye sahip canlılar olma özelliğini verir. Ayrıca böceklerin kabuğunda bulunan kitin tabakası da rengini ve parlaklığını zaman içerisinde yitirmez.[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Bütün bunlar düşünüldüğünde inşaatlarda dış yüzeylerin kaplaması ve korunması için üretilecek sistemlerin böceklerinkine benzer bir tasarıma sahip olmasının çok daha kazançlı olacağı açıkça görülmektedir. Kendisini Sürekli Temiz Tutan Lotus Bitkisi Lotus bitkisi (beyaz nilüfer) çamurlu ve kirli ortamlarda yetişir.Buna rağmen bitkinin yaprakları sürekli temizdir. Çünkü bitki üzerine en ufak bir toz zerresi geldiğinde hemen yapraklarını sallar ve toz taneciklerini belli noktalara doğru iter. Yaprağın üzerine düşen yağmur damlaları da bu noktalara doğru yönlendirilir ve buradaki tozları süpürmesi sağlanır. ![]() Doğadaki pek çok canlı ![]() ![]() O Allah ki yaratandır (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir 'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O Aziz Hakimdir. (Haşr Suresi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yağmur damlasının lotusan yaprağı üzerindeki temizleyici etkisi Su damlasının normal bir yüzeydeki etkisi Lotusanla kaplı bir bina cephesinde su damlalarının temizleyici etkisi ![]() Otomobil firması Fiat ![]() Otomobil sektörü gibi insanların en son teknolojinin rahatlıkla sergilenebileceği bir alanda mühendislere ve tasarımcılara doğada bulunan ve canlılığın var olduğu ilk günden beri hayat süren basit bir bitki ilham kaynağı olmuştur. Canlılığın tesadüfen oluştuğunu ve zaman içerisinde gelişerek hep daha iyiye doğru gittiğini savunan evrimciler için bu ve buna benzer olaylar ![]() ![]() ![]() Alarm Sinyali Veren Bitkiler Herkes bitkilerin tehlikeden kaçamadıklarını ![]() ![]() Manduca güvesi ve tütün bitkisi Örneğin bitkiler yapraklarını kemiren böcekleri uzaklaştırmak için kimi zaman zararlı kimyasallar üretirler kimi zaman da bu böceklerle beslenen avcı böcekleri çeken kimyasal kokular yayarlar. Kuşkusuz her iki taktik de son derece akılcıdır. Nitekim tarımsal alanda yapılan faaliyetlerde bu savunma stratejisi çok etkili bir yöntem olarak taklit edilmeye çalışılmaktadır. Almanya'daki Max Planck Kimyasal Ekoloji Enstitüsü'nde 'bitki savunması genetiği' alanında çalışmalar yapan Jonathan Gershenzon bu akılcı stratejiyi gereği gibi taklit edebilirlerse ![]() Bazı bitkiler tırtıllar tarafından saldırıya uğradıklarında hemen bu tırtıllarla beslenen avcı böcekleri kendilerine çeken uçucu bir kimyasal madde salgılar. Yardıma çağrılan böceklerin özelliği ise yumurtalarını tırtılların içine bırakmalarıdır. Tırtıldan habersiz onun içinde barınan ve yumurtadan çıkan larvalar ise ![]() Bitkinin ![]() 1-Bitki tırtılın kimyasal salgısını nasıl algılamaktadır? 2-Bitki alarm sinyali verdiğinde tırtıllardan kurtulacağını nereden bilmektedir? 3-Verilen sinyalin böceklerde davet etkisi yapacağını nereden bilmektedir? 4-Bitkinin daveti doğru böceklere (saldırgan tırtıllarla beslenen) yapmasını sağlayan nedir? 5-Verilen sinyal sesli değil kimyasal bir salgı şeklindedir. Böceklerin kullandığı kimyasallar da son derece karmaşık bir molekül yapısına sahiptir. Kimyasaldaki en ufak bir eksiklik ya da yanlışlık ![]() ![]() ![]() Manduca güvesinin tırtılı Şüphesiz beyni bile olmayısısan bir bitkinin tehlikeler karşısında çözüm üretmesi bir kimyager gibi kimyasal maddeleri tahlil etmesi hatta bunu üretmesi ![]() ![]() İşte günümüzde yaygınlaşan bu gibi biyomimetik çalışmalarıyla ![]() Nairobi'de bulunan Uluslararası Böcek Fizyolojisi ve Ekoloji Merkezi'nden ve İngiltere'deki Toprak Ürünleri Araştırma Enstitüsü'den bir grup araştırmacı da bu konuda bir çalışma gerçekleştirmiştir: Çalışma ekibi mısır ve buğday tarlalarında ekinlerin arasına ![]() ![]() ![]() ABD Utah'ta yetişen bir tütün bitkisi ise Manduca güvesinin tırtılı tarafından saldırıya uğramaktadır. Bu zararlının yumurtaları Geocoris böceği tarafından sevilen bir yiyecek türüdür. Tütün bitkisinin salgıladığı uçucu kimyasal madde sayesinde Geocoris avcısı kimyasal salgılar aracılığıyla çağırılmakta ve yumurtalar bu böcek tarafından yendiği için tırtıl sayısının artışı engellenmektedir.[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Okyanusun Derinliklerindeki Fiber Optik Tasarım Rossella Racovitzae adlı su süngeri bitkisi insanoğlunun en yeni teknolojilerde kullandığı fiber optikten yapılmış uzantılara sahiptir. Fiber optik ışığı iletmede çok etkili bir malzemedir. Lazer ışınlarının fiber optik kablosundan geçirilmesiyle elde edilen iletişim imkanları ![]() Antartika kıyılarının derinliklerinde yaşayan bu sünger türü ![]() ![]() Antartika kıyılarının 100 ila 200 metre derinliklerinde ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüksek teknolojiye sahip endüstrilerde imal edilen fiber optik maddesinin böyle bir ortamda bu canlı tarafından 600 milyon yıldan beri kullanılması bilim adamlarını da hayrete düşürmektedir. Washington Üniversitesi'nde mekanik mühendisi olan uzman Ann M. Mescher bu gerçeği şöyle ifade eder: Bu fiberleri düşük ısılarda ![]() Washington Üniversitesi'nde profesör ve aynı zamanda metalurji mühendisi olan Brian D. Flinn ise bu süngerdeki üstün yapıyı şöyle tarif eder: Bu ![]() ![]() Bütün bunlar bize ![]() ![]() Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
#9
|
|||
|
|||
![]()
ÇİÇEK BAKIMI
Eğer çiçekleriniz Oasis adı verilen çiçek süngerleri içinde geldiyse yeteri kadar su koymayı unutmayın. Oasis çiçeğin ömrünü uzatan bir maddedir. Ayrıca suyun içine çiçeklerin ömrünü arttıran vitaminlerden koymak faydalı olacaktır. KESME ÇİÇEKLER Çiçekleri keserken çiçek kesme makası veya bıçağı kullanınız ve kesinlikle kumaş makası kullanmayınız Çiçeğin saplarını suyun içinde kesmeye özen gösterin ve kesilen suyun temiz olmasına dikkat edin. Su sıcaklığının 20-25 C derecesinde olmasına dikkat ediniz böylelikle çiçeğinizin ömrünü uzatmış olacaksınız. Kesme çiçeklerde vazo değişimi yapılırken aktarma yapılacak vazo temiz su ile doldurulmalıdır. Çiçeğin suya girecek kısımlarındaki yaprakları temizlemek gerekmektedir. Böylece oluşacak bakteriyel kokulardan kurtulmuş olacaksınız. Eğer çiçeklerinizin yaşam süresini uzatmak için özel koruyucular kullanıyorsanız ve suda bakterilerin geliştiğini görüyorsanız ilk yapmanız gereken şey vazonuza yada kabınıza iki günde bir ihtiyacı kadar suyu koymak olacaktır. Eğer koruyucu kullanmıyorsanız suyu değiştirin ![]() Düzenlenmiş çiçeklerinizi serin yerde tutmanız (özellikle geceleri) gerekmektedir. Isı veren kaynaklardan uzak tutmanız çiçeğinizin ömrünü uzatacaktır. Lale fazla suda durmaması gereken bir çiçektir. Vazodaki su miktarı sapın 5 cm kadarının suya değmesine izin verecek kadar olmalıdır. Vazolardaki bakterilerin önlenmesi için ve çiçeklerin daha rahat su çekmesi için 1 lt vazoya bir çay kaşığı çamaşır suyu ilave ederek çiçeklerin rahat su almasını temin eebilirsiniz. (Metal ve gümüş kablarda bu işlemi yapmayınız) GÜLLER Güller belirli açılarla kesilmesi gereken bir çiçektir. Temiz bir bıçakla kesilmesi faydalı olacaktır. Bu kesim sırasında kumaş makası kullanmayınız. Güllerin sapları suyun içinde kesilmelidir. Böylece kesilme sırasında çiçeğin sapının içinden hava girmesi önlenmiş olacaktır. Suyun altında kalan yaprakların bakteriyel koku oluşturmaması için saplardaki yapraklardan arındırmak gerekir. Güller bolca su tüketimi yapan çiçeklerdir. Günlük olarak ihtiyacı olan su miktarınca vazoya ilave yapılmalıdır. Güllerinizi direkt güneş ışınlarından ![]() ![]() ![]() Güllerin yaşamı için besin maddeleri çok önemlidir. Eğer gülleriniz boyun bükme durumunda ise yerini değiştirin ve saplarını suyun içinde usulünce kesin. Bu işlem sırasında kullanılacak suyun sıcak olması gül için faydalı olacaktır. Bu gülde şoklama yapacaktır. Ayrıca boyun büken gülleri banyoda üzerine kağıt serip ıslatın. 1-2 saat sonra vazoya yerleştirin. . ARANJMAN YAPIMI Aranjmanı yapmadan önce koyacağınız kabı ve yeri iyi tespit etmeniz gerekmektedir. Yemek masası aranjmanlarını mümkün olduğunca alçak tutmak faydalı olacaktır ![]() Çiçek konulacak kabın iyi tesbit edilmesi gerekmektedir ![]() Çiçekleri koymadan önce kaba konulacak suyun miktarını iyi tespit etmek gerekmektedir. Aksi takdirde fazla konulacak su her çiçek için fayda getirmez ![]() Aranjman yaparken dikkat edilecek bir husus da kullanılan çiçeklerin birbirleriyle uyumudur. Çiçeklerin renkleri ![]() ![]() ![]() ![]() Evinize gelen buketlerin altında sarılı olan folyo kağıtlarını kaba koymadan önce çıkartmalısınız. Aksi takdirde suyun altında oluşacak bakterilerin bu kağıdın içinde saklanabileceğini ve çiçeğin suyunu değiştirseniz dahi bu bakterilerin orada korunacağını unutmayın. VAZODA ÇİÇEK BAKIMI - Çiçekçiden alınan çiçeklerin ![]() ![]() - Çiçeklerin saplarını ![]() ![]() ![]() - Çiçeklerin konulacağı vazoya suyu su filtresinden koymayınız. Vazoya konan çiçeğin ömrünü uzatmak için ![]() - Güllerinizin saplarını kesip ![]() ![]() - Eğer satın aldığınız aranjman ![]() ![]() ![]() - Aranjmanınızı serin ve direkt güneş ışığı olmayan ve hava cerayanına maruz kalmayan bir yere koyunuz. - Güller susayan çiçeklerdir. Vazodaki suyun sürekli dolu olmasına dikkat ediniz. - Eve gelen lilium'lar hafif açıldıktan sonra ![]() SALON BİTKİLERİNİN BAKIMI Salon bitkilerinin bakımı için bir takım aletlere ihtiyaç vardır. * Saksı ve Altlığı * Sulama Kovası * Sprey ( Nemlendirmek için ) * Gübre * Yosunlu Destek Çubuğu * Bahçe Makası * Parlatıcı Sprey * Zararlı ve Hastalıklar için İlaç Salon bitkilerinizin suya olan ihtiyacını parmağınızı 2 cm kadar toprağa batırarak anlayabilirsiniz. Kuruysa sulamak gerekir. Kış mevsiminde çiçeklerin dinlenmesi için daha seyrek sulama yapılması gerekir. Bitkilerin yapraklarını ayda bir kez nemli bir süngerle temizleyebilirsiniz. Parlatıcı sprey ![]() ![]() ![]() ![]() Çiçeklerimizin saksı değişimi en iyi bahar aylarında olur. Bitki kökleri saksıdan dışarıya çıkmış ve toprak çabuk kuruyorsa saksı değişimi yapılmalıdır. Bunun için gerekli olan ![]() Yeni saksının içine bir kaç taş ![]() Saksıya çiçeği ve toprağı iyice yerleştirdikten sonra ![]() ![]() ![]() Karşılaşabileceğiniz Sorunlar Yapraklarda Sararma: Özellikle kışın saksı toprağının gereğinden fazla nemli tutulması ![]() Yaprak Dökülmeleri: Çiçekli haldeyken bitkiye çok su verilmesi ![]() ![]() Tomurcuk Dökülmesi: Saksı toprağının çok nemli tutulması ![]() ![]() Kök ve Gövde Çürümeleri: Toprağın fazlaca nemli tutulmasından kaynaklanır. Yapraklardaki Kahverengi Yanıklar: Püskürtme yapıldıktan sonra ![]() |
#10
|
|||
|
|||
![]()
SALON BİTKİLERİNİN SATIN ALINMASI VE YERLEŞTİRİLMESİ
Evimiz ya da büromuz koşullarına uygun süs bitkilerini seçmemiz ve bitkilerimizi sağlıklı yetiştirebilmemiz için bir takım bilgilere ihtiyacımız vardır. Bunun için ![]() ![]() Çiçeğin çiçekçiden satın alındıktan sonra ![]() ![]() Çiçeğin yerleştirileceği mekana gelince; çiçeklerin hoşlandığı ve hoşlanmadığı ortamlar vardır. Satın aldığımız çiçeklerdeki açıklayıcı etiketlere göz atarsak çiçeklerin nasıl ortamlardan hoşlandığını görürüz. Salon bitkilerini yerleştirirken dikkate alınması gereken 3 önemli nokta vardır. 1. Işık : Pekçok bitki direkt güneş ışığına maruz kalmak istemez. Yaz aylarında kuzey yönündeki pencere önleri daha uygun ışık verir. 2. Nem : İnce yapraklı bitkiler ![]() 3. Isı : Bitkiler ![]() SAKSI DEĞİŞTİRME Saksı değiştirme işlemi ![]() ![]() İçersinde belirli miktarda toprak bulunan kaplarda ( sözgelişi saksı ![]() ![]() ![]() Saksı değiştirme sırasında genel bir kural ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Saksı değiştirme sırasında köklere ve bu arada tüm bitkiye toplu bir görünüş kazandırmak ![]() ![]() ![]() · Saksısı değiştirilecek olan bitkinin toprağı hafifçe nemlendirilir. · Bitkinin kök boğazı sol elin yüzük parmağı ile orta parmağı arasına alınır. · Bu arada sol elin avuç içi saksı toprağını tutar ve saksı ters çevrilerek kenarı sert bir yere hafifçe vurulur. Böylece bitkinin kök yumağının saksı kenarından kolayca ayrılması sağlanmış olur. Sağ elle saksı kenarından kolayca ayrılması sağlamış olur. · Sağ elle saksı çıkarılır ve bu sırada toprağın dağılmamasına özen gösterilir. Daha önce belirtildiği şekilde kök ve gövde budaması yapılır. Bundan sonraki işlem yeni saksının dikim için hazırlanmasıdır. · Saksının dip kısmındaki akıtma deliği üzerine küçük bir saksı kırığı konur. Böylelikle sulama sırasında toprağa verilen suyun fazlası bu delikten dışarı akar. Saksı dibinde akıtma deliğinin bulunmaması veya bu deliğin kapanması durumunda kökler fazla sulama ile kısa zamanda çürürler. İyi drenaja gereksinimi olan bitkilerde ise ![]() · Yeni saksıya dikim sırasında bitki sol el ile saksı ortasına gelecek biçimde ve istenilen yükseklikte tutulur. Bitkinin eskisine oranla daha derin veya yüzeyse dikilmemesine dikkat edilmelidir. Ancak ![]() · Sağ elle kök yumağı ile saksı arasında kalan boşluğa yeni hazırlanan harç doldurulur ve boşluk kalmaması için harç çepeçevre parmakla bastırılır. Daha sonra saksı tabanı üzerinde birkaç kez masaya vurularak harcın iyice oturması sağlanır. · Saksı tümüyle toprakla doldurulmamalı sulama payı olarak saksı kenarı üst düzeyi ile toprak yüzeyi arasında 1.5 cm dolayında bir boşluk bırakılmalıdır. · İşlem bittikten sonra bitkilere önce toprak tümüyle nemli duruma gelinceye değin su verilir. Daha sonraları az su verilmeli ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
|
|