#1
|
|||
|
|||
İşimize Geldiği Gibi...
Hep bir taraftan yaşıyoruz bu hayatı tek yönlüymüşçesine.. Tek yön bizmişiz gibi sanki.. İşimize geldiği taraftan dem vuruyoruz hep.. Çarelere uydurduğumuz kılıflar, kimsenin keşfedemediği icatlar oluveriyor, birde mucitlik yaftası yapıştırıveriyoruz manasız muzipliklerimize.. konuşuyoruz.. işimize geldiği taraftan konuşuyoruz hep.. Susmayı beceremiyoruz mesela.. İki kulak tek ağza rağmen konuşmayı tercih ediyoruz. Dinlemek yabancılık çekiyor"ene" meclislerimizde. Ne dinlemeyi başarabiliyoruz konuştuğumuz kadar, ne okumayı.. Olan olması gereken olmayınca şu oluyor ki; okuyup okuyup okuyup konuşmaktansa, okuyup konuşuyor konuşuyor konuşuyoruz.. Haliyle ne konuşandan ibret almak mümkün oluyor, ne de susanı adam sanmak.. Sanki dudak denilen mucizevi kapak ağzımıza değilde kulaklarımıza nakşedilmiş gibi.. Çene kapamak yerine kulak tıkıyoruz çoğu kez.. En fazla işimize geldiği taraftan duyuyoruz ya da.. okuyoruz(!) İşimize geldiği taraftan okuyoruz hep.. Beş ayrı saçmalık okumak, yazık ki aynı hakikati beş kere okumaktan daha cazip geliyor. anlatıyoruz İşimize geldiği taraftan anlatıyoruz hep.. An gelip sınırlar aşıldığında, safsatalarımızı inletircesine dinlettirdiğimiz oluyor. Karşımızdaki saplantılarımızı tasdik ettiği vakit, makul ve meselenin ehli oluveriyor birden.. Dinlemeyip dinlettirdiğimizle karşılaşmak, bilmişliğimize en hoş rastlantı... Arif olup hikmeti elde edebilmek yerine, hakim olup hükmedebilmek için çıldırıyoruz.. dinliyoruz(!) işimize geldiği taraftan dinliyoruz hep.. sadece dinler gibi gözüküyoruz bazen, dinlenmişliğimiz hürmetine.. Bir taraftan hak verip, bir taraftan "ama"lı cümleler kuruyoruz kah yerli kah yersiz.. derken yapmacık tonlara bulanıyor suretimiz.. Empati yapacağız derken, sempati pozları vermeye başlıyoruz. Ve kör benliğimiz içtenliğimizide silip süpürüyor. anlıyoruz(!) İşimize geldiği taraftan anlıyoruz hep.. Öylesine yanlış anlıyoruz ki, ömre bedel cümleleri.. yaşıyoruz(!) Hasılı çehremize işlenmiş bir çift göz dışa açıldığı halde, ne yaratıldığımız fıtri seyre uyuyoruz, ne de kendimizi görmek için aynaya bakıyoruz.. Kısacası hayat denen bu güzide ayrıcalığı; hep işimize geldiği taraftan yaşıyoruz..! |