#11
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
ATATÜRK' E SESLENİŞ On bin yıl herkese boşa baş vurduk, Bütün bir ırk, seni aradık durduk, Sana geldik sonsuz mesafelerden, Sıyrıldık sayısız efsanelerden, Tek sana inanan akıllarız biz! Sen selsin, mecranda çakıllarız biz, Her yıl biz o damar, her yıl o kan sen, Bak, kalplerden çağıl çağıl akan sen.. Seninle gönüller her an temasta, "Atatürk" dendi mi doğrulur hasta, "Atatürk" dendi mi dolar gözümüz, "Atatürk, Atatürk" bu, baş sözümüz. Başını bekliyor her boş duran diz, Biz bir gün saparsak fırlar kalbimiz, Yola düşer birden açtığın izde.. Adın besmeledir her işimizde, Açan al gülümüz her sonbaharda, Yarın bir iskelet olsak mezarda, "Atatürk" çığrışır kemiklerimiz, Nimetinle dolu iliklerimiz... ~ Behçet Kemal ÇAĞLAR ~ Şiiri seçen : Fatma Köse |
#12
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
ATATÜRK'Ü DUYMAK
Ulu rüzgarlar esmedikçe, Yaşamak uyumak gibi. Kişi ne zaman dinç? Dalgalanırsa bayrak, bayrak gibi. Ne var şu dünyada ekmekten daha aziz? Sürdüğün tarlalara sevginle serpildik, Ekmek olmak için önce Buğday olmak gibi. Silinir sözlüklerden sen hatıra geldikçe Cılız sözler: usanmak, yorulmak, durmak gibi. Kuvvettir yaptıkların her yeni yetişene, Bir ışık-kaynak gibi. En yakınlar zamanla fersahlarca uzak gibi; Bir sen varsın kalacak, bir sen ölümsüz Daha da yakınsın, daha da sıcak. Bıraktığın toprak gibi. Kaç Türk var şu dünyada, bir o kadar susuz: Hepsinin gönlünde sen, bir pınar bulmak gibi. Ancak senin havanda sağlıklar, esenlikler; Olmaya devlet cihanda Atatürk'ü duymak gibi... ~ Behçet NECATİGİL ~ |
#13
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
RESİM
Her gün Enginlerden engin Yücelerden yüce Bir duygu sarar bizi Bu sınıfa girince. Yanda, bir uçtan bir uca. Mavi deniz Odanın içinde güneşleri bulunca. Isınırız. Enginlerin engini deniz olsa Deniz ufak! Yücelerin yücesi güneş olsa Güneş küçük! İlk günü gördük, nerden geldi: Duvardaydı Denizleri, güneşleri Küçülten büyüklük. Kürsünün üstünde bir resim: Gözleri denizlerden mavi Bakışları güneşlerden sıcak. Dört mevsim. Kürsünün üstünde: Atatürk'üm, arkasında al bayrak Kolları kavuşturmuş göğsünde. Bu resimle başlar bizim günümüz Karşımızda Atatürk'ü gördükçe Kıvançla dolar, taşar gönlümüz. Öğretmenimizin kürsüde Verdiği dersi Dinler bizimle birlikte Atatürk'ün resmi. Çalışkanız, çünkü Çalışınca Bakarız, Atatürk güldü. Bir yanlışlık yapsak Bulutlanır gözleri Anlarız Atatürk üzüldü. Gelsek kürsünün dibine Görür bizi Eğilince. Kalksak, gitsek gerilere Otursak arkalarda; Başımızı kaldırmadan duyarız: Atatürk orada. Öteki odalarda Başka başka resimleri Ata'mın. Atatürk'üm artık ömrüm oldukça Bu resminle karşımdasın! Yok hiç birinde Bundaki tılsım Değişen çizgilere Canlı gibi bu resim. Öyle canlı ki sanırım Bende bir gün okulu bitirince Uzanan ellerinle Okşanacak sırtım. Öyle canlı ki, sanırım Karanlık bile olsa Aydınlanır yollarım. Tıpkı sınıftaki gibi Yapacağım bir işte Bu resmindir rehberim: Kötülüğe uzanırsam Çat kaşlarını Tutulsun ellerim . Tıpkı sınıftaki gibi Bütün ömrüm boyunca Yaptığım her işte İyi, doğru oldumsa Sevincini belli et. Gülümse ! Yaprak yaprak dökülürken önümde Her yıl dört mevsim; Sınıflar içinde yalnız bu sınıf Resimler içinde yalnız bu resim ! ~ Behçet NECATİGİL ~ |
#14
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
DAĞ BAŞINI DUMAN ALMIŞ Bir sisli kasım sabahıdır bu; Düştüler yollara Kırklar Yediler.. Dağ başını duman almış kardeşim, Gün doğmayacakmış, dediler. Baktım ki bütün gökyüzü baştan başa tenha, Bir kapkara matem sarıyor memleketi, Her sineyi bir kapkara yas dolduruyor, Ev ev bacalardan taşıyordu. Bir sisli kasım sabahı baktım, Baştan başa öksüz koca bir yurt, Taş taş döğünüp ağlaşıyordu. Nereden çıktı bu ferman nereden? Dağ başını duman almış kardeşim, Ansızın bir karayel esti meğer pencereden, Karıştı tarihin sayfaları.. Toz duman içinde Anafartalar! Samsun, Erzurum, Sivas, Baş döndürücü bir hız geçiyor memleketi, Nefesler tıkanıyor, adımlar şaşıyordu. Büyüdü ellerim, ayaklarım, kafam! Sakarya boylarında bir yanık türkü, Akdeniz'i gösteriyor Mustafa'm! Kağnılar mermi değil, iman taşıyordu. "Dağ başını duman almış" kardeşim, "Gümüşdere durmaz akar." Bir dert ki kemirir içimiz kasım sabahları, Bir dert ki yakar! Yeni bir bayrama girmişti vatan, Her taraf mutlu ve hür, Tuttu baştan başa Türk yurdunu bir resmi geçit, Yürüyor koskoca millet, Yürüyor başta Atam, Devrim devrim geçiyor memleketi, Tepelerden gece gündüz aşıyordu. Med miydi, cezir miydi bilinmez, Bir seyrediyor şöyle uzaktan uzağa, Bir yaklaşıyordu. "Rabbim yeni bir mucize versin, diye Türk'ü Gönderdi bu dünyaya muhakkak Atatürk'ü." Böyle söylerdi kesik kollu dedem. Gördüler de analar babalar o kara günleri, "Allah gönderdi Gazi'yi, Allah yüzümüze bakmış." Dediler. Ama bir gün Bir sisli kasım sabahı Dağ başını duman almış, kardeşim; Gün doğmayacakmış, dediler! Baktım ki bütün gökyüzü baştan başa tenha Bir kapkara matem sarıyor memleketi, Her sineyi bir kapkara yas dolduruyor, Ev ev bacalardan taşıyordu. .......................................... Bir sisli kasım sabahı baktım, Hâlâ vuruyor nabızlarımızda, Hâlâ yaşıyordu. Lâkin kesilip dinmedi ruhumda o sancı, Hâlâ o yetim bakışlarımda Donmuş bir avuç hâtıra kalmış! Dağ başını duman almış kardeşim, Dağ başını duman almış! ~ Bekir Sıtkı ERDOĞAN ~ |
#15
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
ATATÜRK KURTULUŞ SAVAŞINDA ..................................... Ne bulutlar gitti, ne padişahlardan bir haber geldi. Kemal Paşa derler bir yiğit vardı. Bu sefer de millet türkülerle Kemal Paşaya haber saldı. - V - Kemal Paşa, yenilmez yiğit, şanlı komutan! Savaş girer gibi yetiş bize! Yetiş bize, çöllerde bile olsan! İnanç doldur, güç doldur içimize! Bin kere yurdumuzu kurtaran! Bir görseydin ağlardın hâlimize! Kuşun kanadında türküler Kemal Paşanın gönlüne vardı, Cevabından önce kendi geldi. - VI - Bir gemi yanaştı Samsun'a sabaha karşı, Selâm durdu kayığı, çaparı, takası, Selâm durdu tayfası. Bir duman tüterdi bu geminin bacasından, bir duman, Duman değildi bu! Memleketin uçup giden kaygılarıydı. Samsun limanına bu gemiden atılan Demir değil! Sarılan anayurda, Kemal Paşanın kollarıydı. Selâm vererek Anadolu çocuklarına Çıkarken yüce komutan, Karadeniz'in hâlini görmeliydi. Kalkıp ayağa ardısıra baktı dalgalar Kalktı takalar, İzin verseydi Kemal Paşa Ardından gürleyip giderlerdi. Erzurum'a kadar. Bu ne inançtı ki, Kemal Paşa Atının teri kurumadan Sürüp geldin yeni yeni savaşların peşinde - VII - Bir selâm gibi gitti Erzurum'a, Bin selâm gibi geldi Sivas'a Erzurum'dan. Dağlar alçaldı yol vermeğe, Temizlendi ılkımından karından. Analar, bacılar yola döküldü, Cephane taşıdı arkasından. Irmaklar suyundan faydalandı, Ağaçlar dalgasından. Yer gök inledi bir yol daha Kurtuluş savaşından. ..................................... Düşman koymuş meydanları kaçıyordu. - XI - Kattı Kemal Paşa'nın ordusu düşmanı uğruna Pişman eti anasından doğduğuna. Çevirdi Sakarya, çevirdi süvariler, Veryansın etti topçu, Veryansın etti piyadeler. Kattı Kemal Paşa'nın ordusu, sürdü gitti, Yetiştikçe vurdu düşmana. Hayın düşman sarhoş gibi sallana sallana On beş günde İzmir'i dar buldu, Ölen kurtuldu, sağ kalan teslim oldu. Kaçtı gemiler. Alnı sargılı, kolu sargılı, boynu sargılı, Ahmet'ler, Bekir'ler, Ali'ler, Mahmut'lar, Kâzım'lar, İsmail'ler Peşlerinden yettiler, Diz çöküp Kordonboyu'na Ta yürekten çekip tetiği Gemilere yaylım ateş ettiler. Bu ne inançtı ki, Gazi Paşa! Atının teri kurumadan Sürüp gittin yeni yeni savaşların peşinde. - XII - Sana borçluyuz ta derinden Çünkü yurdumuzu sen kurtardın Hasta, yorgun düşmüştük Yaralarımızı iyice sardın .. Yiğittin, inanç doluydun, yapıcıydın Sanatkardın, denizler kadar engin Kimsenin görmediğini görürdü Sevgiyle bakan gözlerin .. Dedin ki: Bu millet, bu büyük millet Yüzyıllar boyu geri kalmış Bu yurt, bu güzel yurt, bizim yurdumuz Her yanından yaralar almış .. Dedin ki: Bir güzel savaşmalı Kurmak için yeniden Bilgiyle, inançla, coşkunlukla "Öğün, çalış, güven" .. Sana borçluyuz ta derinden Işığısın bu yurdun Dilimizi, ulusallığımızı öğrettin bize Çünkü cumhuriyetimizi sen kurdun .. Hürriyeti sen yaydın içimize Halkçıyız dedin halk içinden İnançta hür yetiştirdin bizi Borçluyuz sana ta derinden .. Devrimlerle yüceltti, çok yüceltti Bu milleti temiz ellerin Sana borçluyuz ta derinden En büyüğü Mustafa Kemal'lerin... ~ Cahit KÜLEBİ ~ |
#16
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
HAVZA YOLLARINDA MUSTAFA KEMAL Mahmur dağının başında bir duman bi duman Mustafa Kemal'in başında daha bir duman Dağ düşünür gündüz gece başından duman gitmez Mustafa Kemal düşünür gündüz gece başından duman gitmez Dağların başından duman eksik olmaz Soy yiğidin başından duman eksik olmaz .. Mahmur dağının dumanlarına baktı da dedi Mustafa Kemal, Köroğlu olmak ne güzel şu dağlarda Tutmak gece gündüz denizlerin yolunu, yol vermemek Üşümek, ateş yakmak, yola düşmek ne güzel Bölmek orta yerlerinden gemilerin getirdiği güneşi Bir sana bir bana sermek ne güzel .. Çakal dağının eteğine vardı ki Mustafa Kemal Vakit alaca karanlık, dağın eteğinde bir kahve Kahvede düze inmiş eşkıya, Karadeniz uşakları Kaynıyor Erzurum işi semaver, çay demleniyor Uyanmış su gözleri adamların susuz gözleri sıcak Mustafa Kemal baktı, tanıdı hepsi halk .. Oturdular, hep beraber çayı içtiler Ordan burdan, dereden tepeden konuştular Sabah güneşi gelip bağdaş kurdu bir yana Yarı karanlıktı yüzleri birden aydınlandılar Acı çekmiş, susamış, dağ çizgileri sert Mustafa Kemal'in gözlerinde tek tek ışıdılar .. Çıktı kavak yaylasına oh, dedi Mustafa Kemal Ölmez be, insan bu vatanı sevince Halk kokusudur güller çimenlerden gelir Ovaları sürenler aşağıda, ormanlarda bıçkı sesleri Dağılmış Mahmur dağının dumanları Çekip cümle türküleri bir dere ışıltısıyla akar .. Havzaya vardım ki, kulağımızı koyalım birBağımsız yaşamak diyelim bir, dinle ne ses verirHavza pazarına inmiş allı morlu köylülerÇıkarlar ormanlardan gizli gizli, çağıralım birGelirler toplanırlar ateşimize onlar için yaktıkÖzgür yüreklerinin soluğunu üflesinler bir .. Sevelim dedi, Mustafa Kemal, sevelim bir Selam verelim bir, selam alalım bir Halk olmak ne güzel şeydir arkadaşlar Şu sabah çayını içelim bir kardeşçe sıcak Yüzümüzü yunalım şu derede bir Sonra kursunlar darağacını kavgamıza Asarlarsa assınlar bizi düşlerimizden ! ~ Ceyhun Atuf KANSU ~ |
#17
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
ATATÜRK OKULU En güzeli, en yiğidi, en canlısı Bir millet kurtaran adam Ağır ağır Kocatepe'ye çıkıyor. Bu resim çok güzel, insanı alıp götürüyor, Başında kalpağı, parmaklarında cigarası. Bir de sabahın erken saatlerinde Bozkır tirim tirim titreşirken Yol üzeri ak kerpiçler önünde Atatürk köylüler arasında Milli mücadele günlerinde. Arkadaş Ali, uyanık Ali, halk Ali, Seçti resimler içinden birini, Giyinmiş tertemiz, baş açık güneş gibi Karatahtaya ak bahtını milletin Yeni yazıyla yazıyor. "O bizim öğretmenimiz "diyor, Ali O bütün öğretmenlerin öğretmeni. İnsanca yaşamanın en kısa yolunu Beyaz tebeşirle çiziyor tahtaya, Bir güneş halinde geçirip Anadolu'nun içinden... ~ Ceyhun Atuf KANSU ~ |
#18
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
ATATÜRK OKULU En güzeli, en yiğidi, en canlısı Bir millet kurtaran adam Ağır ağır Kocatepe'ye çıkıyor. Bu resim çok güzel, insanı alıp götürüyor, Başında kalpağı, parmaklarında cigarası. Bir de sabahın erken saatlerinde Bozkır tirim tirim titreşirken Yol üzeri ak kerpiçler önünde Atatürk köylüler arasında Milli mücadele günlerinde. Arkadaş Ali, uyanık Ali, halk Ali, Seçti resimler içinden birini, Giyinmiş tertemiz, baş açık güneş gibi Karatahtaya ak bahtını milletin Yeni yazıyla yazıyor. "O bizim öğretmenimiz "diyor, Ali O bütün öğretmenlerin öğretmeni. İnsanca yaşamanın en kısa yolunu Beyaz tebeşirle çiziyor tahtaya, Bir güneş halinde geçirip Anadolu'nun içinden... ~ Ceyhun Atuf KANSU ~ |
#19
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
ŞU SONSUZ KOŞU
Samsun’a ayak basmış kahraman bugün, Çayır, çimen yeşermiş zafer yolunda. Davul zurna sesinde şahlanır düğün, Gönlüm coşup öter bir bahar dalında. Atanın rüyasına gelincikler sun, Emek bahçelerinin güzel gülünü. Biz sonsuz bir sabahtayız.. O, uyusun, Sevincimiz coşturur onun gönlünü. Nasıl çıkmış bir sabah Samsun’dan yola,Dağlardan dağlara o zafer türküsü,Şahlanıp bayrak çekmiş her eski kola,Taze bir bahar açmış yurdun gözünü. Al bayrağım Ankara Kalesi’nde hür, Dalgalanmakta altın bir çağa doğru, Yeni kahramanlar kol kol, boy boy yürür, Şu karlı dağlardaki bayrağa doğru. On Dokuz mayısıs’ın hür başına çelenk, Kiraz mevsimi, gençlik ayı, gül ayı, Bir bahar bahçesinde gönüller renk renk, Şu sonsuz koşuya bak, sarmış yaylayı... ~ Ceyhun Atuf KANSU ~ |
#20
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
ATATÜRK Ey, sanki alev saçlı zafer küheylaniyle Kurtardığın vatanda en yüce şehsüvarsın, Bir şimşek çağlayanı haliyle, Türk kanıyle Aldığı şâna lâyık bir tarihde bir Sen varsın. Erişmez vasfına hiçbir rebabın sesi, Sen yükseksin, ilhamın yıldızlı göklerinden, Dehâdan kanatlanan kılıcının şulesi, Ebediyette olmuş bir murassa kasiden. Kızıl gökte parlayan Ay-yıldız'ın nurusun. Sen en büyük milletin, Türklüğün gururusun Bu yurdun timsalisin bugün bütün cihanda Gözler, gönüller senin, senin şeref de, şan da! ~ Enis Behiç KORYÜREK ~ |