#41
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
ATATÜRK BİR ÇIKIŞTIR, VARIŞ DEĞİL
Atatürk bir çıkıştır, varış değil. Varmak tükenmek demek, Atatürk tükenmez, varmak ölüm demek, Atatürk ölmez. Ben ölürüm, benimle bir eksilir Atatürk, sen doğarsın, o doğar, başkaları doğar; sizinle bin doğar, bin çoğalır, bin yücelir, dünya sürer, yaşam sürer, sürer Atatürk. Atatürk bir yönün adı, özgürlüğe, uygarlığa, ileriye bir parlamış, bir sönmüş, işte yolun demiş, Atatürk bir ufkun adı, dağın değil, Himalaya kadar bile olsa, dağın değil. Dağ durur, oysa ufuk yürür. Her ufukta Atatürk büyür. Her ufukta yenilenir bir kez. Atatürk bir ilk hızdır doğadaki, tohumu çatlatan bir güç, kozayı delen ilk vuruş, kuşun kanadındaki ilk günü, koş demiş, atıl demiş sana, durulur mu? Atatürk durmuş mu ki sen durasın? Atatürk susmuş mu ki sen susasın? Atatürk ölmüş mü ki sen ölesin? Atatürk bir kavganın adı, her gün yenilenen, her gün değişen düşmana karşı. Bilgisizliktir bu düşmanın adı çok kez, geriliktir, aptallıktır, dönekliktir. Çıkarcılık, neme gerekçilik, vurdumduymazlık, korkaklık, eyyamcılık, yalancılık, bir bakarsın topla tüfekle yürür üstüne, bir bakarsın gülücüklerle, okşamalarla gelmiş, bir bakarsın, seni ta içinden kemirir bir kurtçuk. Atatürk bir ak törenin, bir buluncun adı, her gün bizi bir kez daha uyaran, her gün bizi bir kez daha yürüten doruğa. Yiğitliğe, namusluluğa, doğruluğa, her gün bir kez daha yarışalım diye kendisiyle, o en güzele, en yüceye, en doğruya... ~ Orhan ASENA ~ |
#42
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
GİDİYOR
Gidiyor, rastgelemez bir daha tarih eşine, Gidiyor, on yedi milyon kişi takmış peşine. Gidiyor, sonsuz olan kudreti sığmaz akla, Gidiyor, göğsünü çepeçevre saran bayrakla. Gidiyor, izleri üstün birikmiş yaşlar, Gidiyor, yerde kılıçlarla eğilmiş başlar. Gidiyor, harbin o en korkulu aslan yelesi, Gidiyor, sulhun ufuklarda yanan meş’alesi. Yine bir devr açacakmış gibi en başta O var, Hıçkıran seste O var, sessiz akan yaşta O var. Siliyor ruhunun ulviliği fani etini, Çiziyor ufka batan bir güneşin heybetini. Büyüyor, gökten inip toprağa yaklaştıkça, Büyüyor gitgide gözlerden uzaklaştıkça... ~ Orhan Seyfi Orhon ~ |
#43
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
ÖLMEZ
Bitmez yasımız, içte kapanmaz yaramız tez, İnsanlar ölür, bir koca tarih olan ölmez! Solmaz o beniz, yok, o bakışlar yine mavi, Lâyık onu tutsak biz ilahlarla müsavi. Göğsünde bu yurdun tütedurdukça ocaklar, Eksilmeyecektir ona kan ağlayacaklar. Batmaz o güneş, yurdu aşıp tarihe dalsa, Her Türk Ata'nın yolcusudur tek kişi kalsa! Atmaz bir adım arkaya "Türk"üm diyecek genç, Yoktur onu inkâr edecek, varsa ne iğrenç! Çiğnenmeyecek ömrünü vakfettiği ülkü, Ahrette bulur, ölse de, ardında bu mülkü. Ant içtik evet gitmeye gösterdiği izden, Her gün tutacaktır o büyük ruh elimizden. Yok işte bakın ondaki nur ayda, güneşte, On beş yıla sığdırdı o dev, yüzyılı işte! Gencim! diyen artık bir akistir o güneşten. İçlerde yanan kutsal alev hep o ateşten. Parlar o güneş, âlemi sonsuz gece sarsa, Bir laht ona tarih, o anıt şanına darsa. Bir dağdı aşılmaz, yüce gökten daha yüksek, Yetmez, biz o insanla asırlarca övünsek. En ünlü adamlar bile etsin ona gıpta Yansın ona âlem, yüreğinde kan akıp da. Kalbimizdeki tunç heykeli gök çatlasa bölmez, İnsanlar ölür, Türk'e ilâh olmuş er ölmez! ~ Orhan Seyfi ORHON ~ |
#44
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
SAYENDE
Bir tünelden çıkmış tren gibiyim, Sağım solum, baktım, günlük güneşlik.. Ben bende değilken, ben ben gibiyim, Doldu içimdeki ölümcül boşluk, Sayende.. Topların yankısı bir uçtan uca; Yağız erler yürür, yüceden yüce; Şakıyan kılıçlar şavk verir gece; Düzlere dönüşmüş kapkara taşlık, Sayende.. Denizler yarışmış, dağlar yarışmış; Kara günler geçmiş, bayram erişmiş; Ne etmişsen, kurtla kuzu barışmış; Kokular sürünmüş eser bir hoşluk, Sayende.. Kuşlarım ötüşür, dallar benimdir; Susmuşken söyleyen diller benimdir; Ellerin aldığı iller benimdir, Savaşa barışlar etmede eşlik, Sayende.. Yücelere ağdım, bayrakçasına; İlkyazda yeşeren toprakçasına; Söyler Gökyay'ım bu dil hakçasına; Sevinçten, kıvançtan gözdeki yaşlık, Sayende... ~ Orhan Şaik GÖKYAY ~ |
#45
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
MUSTAFA KEMAL’İM
Yeniden kuşatıldık, ülkemiz sana muhtaç, Bir gün Anıtkabir’den kalk Mustafa Kemal’im. Karanlığa gömülen ufka güneş gibi aç, Son kez olsun Samsun’a çık Mustafa Kemal’im. Bizler koruyamadık verdiğin emâneti, Cehenneme benzettik bıraktığın cenneti. “En büyük eserimdir” dediğin o devleti, Mozayiğe çevirdik bak Mustafa Kemal’im. Ekmeğini yiyenler, sırt döndüler vatana, Meclis’ine oturup, kalkıştılar isyana. Üste maaş ödeyip, rezil olduk cihana, Tüm bunları hesaba çek Mustafa Kemal’im. Vakit kaybedilmeden kesilmezse önleri, İlerde çok ararız yaşanılan günleri. İçteki ve dıştaki bilcümle hainleri, Götürüp Akdeniz’e dök Mustafa Kemal’im. Açıkça çiğnenirken devletimin yasası, Bazı beylerin derdi; cüzdanıyla kasası. ERBABİ şunu söyler, uzun lafın kısası; Anladım ki emsâlin yok Mustafa Kemal’im... ~ OZAN ERBABİ ~ |
#46
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
BİR RESİMDE ATATÜRK İzmir' e girişini Atatürk' ün, Bir kahve duvarındaki resimde gördüm, Bir ılık güz öğlesinde, Şanlı haki urbası üzerinde, Koymuştu kılıcını içine kınının, Yürüyordu arasına sevgili halkının. Ayağında Anadolu' dan getirdiği toz, Bir inanç gözlerinde tükenmez, Alabildiğine insan kalabalığı ardı, Bir aydınlık geleceğe bakıyordu, Işıktı, sevinçti, türküydü, Görseydiniz o resimde Atatürk' ü... ~ Sabahattin Kudret AKSAL ~ |
#47
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
MUSTAFA KEMAL NE DÜŞÜNÜR?
Dışarıda bıçak sırtı bir ayaz; Gökte ay üşür, Gökte yıldız üşür, Dışarıda gece üşür.. Gece, yani karanlık, yayılmış gider Boylu boyunca, vatan ölçüsünde.. Gayrı gündüzümüz yok! Dışarıda bıçak sırtı bir ayaz, Düşmanca kol gezer, Dışarıda gece üşür, Gece, yani karanlık, yani siyah, Yani vatan sahipsiz, el elinde, Vatan üşür! Mustafa Kemal, Yani milyonların yüreği! Mustafa Kemal, İşte o, sonsuz aydınlık! Mustafa Kemal, Ta kendisi, uğrunda öldüğümüz vatan! Dışarıda bıçak sırtı bir ayaz. Ayazda üşümeyen tek adam! Gökte ay üşür, Gökte yıldız üşür, Dışarıda gece üşür, Düşmanca kol gezer bıçak sırtı bir ayaz, Mustafa Kemal üşümez, Düşünür! ~ Sunullah ARISOY ~ |
#48
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
MUSTAFA KEMAL'İ DÜŞÜNÜYORUM
Mustafa Kemal'i düşünüyorum; Yeleleri alevden al bir ata binmiş Aşıyor yüce dağları, engin denizleri. Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda, Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri. Mustafa Kemal'i düşünüyorum; Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında Destanlar yaratıyorlar cihanın görmediği Arkasından dağ dağ ordular geliyor Her askeri Mustafa Kemal'i gibi Mustafa Kemal'i düşünüyorum; Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere. Al bir ata binmiş yalın kılıç Koşuyor zaferden zafere .. Mustafa Kemal'i düşünüyorum; Ölmemiş bir kasım sabahı Yine bizimle beraber her yerde Yaşıyor dört köşesinde vatanın, Yaşıyor damar damar yüreklerde . Mustafa Kemal'i düşünüyorum; Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda; Mavi gözleri ışıl ışıl, görüyorum. Uykularıma giriyor her gece. Ellerinden öpüyorum ... ~ Ümit Yaşar OĞUZCAN ~ |
#49
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
ÇAĞDAŞLAŞMA YOLUNDA
Bir ses akisleniyor içimizde : Çağdaşlaşma yolunda anlayarak ve hissederek Mustafa Kemal’i. Bizi geleceğe taşıyarak ince ve uzun bir yolda Barış çizgisinde. Her adımda bir meşaleyle duygulandıran bir ses.. Yaşadığımız, Uğrunda can verdiğimiz O’nunla dopdolu bir barış ülkesi. Bugün yine güneş yerine Mustafa Kemal doğuyor.. Cumhuriyet ; Bahçemizin narin bir çiçegi, Geçmişimizle, Yurdumuzu yaşatan, hepimizin geleceği, Düşlerimizin süsü.. Seksen yıl öncesinden Aydınlıklar saçarak gelen bir ses. Bugün yine güneş yerine Mustafa Kemal doğuyor.. Çevremizde uzun namlulu korkular varken bile, İhanet çemberlerini kıra kıra, Düşüyor her yere O’nun gölgesi. Seksen yıl sonra, O’nunla hür, O’nunla aydınlık, İçinde yaşadığımız Özgürlükler beldesi.. Bugün yine güneş yerine Mustafa Kemal doğuyor… ~ Üzeyir Lokman ÇAYCI ~ |
#50
|
|||
|
|||
Cvp: ATATÜRK Şiirleri
GAZİ'YE TARİH
O'nu tarihe sorun, yoktur eminim bir eşi, O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi! Sözü halkın dilidir, gözleri Hakk'ın ateşi, O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi! Yurdu sarmıştı karanlık, onu yırtıp atan O. Soğuyan kanlara bir başka hararet katan O. Kararan gözleri bir lâhzada aydınlatan O. O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi! İnkilâp ordusu nur ordusunun rehberidir, Milletin şehperidir, memleketin şehperidir, O'nu beklerdi vatan bunca zamandan beridir, O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi! Ayrılıp Çankaya'dan Hazreti Gazi geliyor, Saçının huzmesi zulmetleri ok ok deliyor, Şehre kalbindeki tarihi alıp yükseliyor: "Bu güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi!" ~ Yusuf Ziya ORTAÇ ~ |