#1
|
||||
|
||||
Tarsus Escort Otele Gelen Ümmühan
Selam tatlım benim adım Ümmühan, kendi evimde görüşme yapmama rağmen beni birçoğu Otele götürdü. İstanbul şehrinde hiç bir Tarsus Escort Kızlar hatunundan bu ilgiyi göremezsiniz. Cinsel birlikteliklerin çok farklı, çok özel olmasını isteyen, eğlenmeyi ve bu durumdan da heyecan almayı arzulayan birisi olarak burada görüşmeler yapacağım. Görüşmeden önce sizin için yapacağım hazırlığı duysanız asla beni bırakmazsınız. Otel müşterisi olunca hafta sonu akşam de kalabilirim. Öncelikli olarak telefonda görüşme yaparak anlaşmamız gerek. Fırtına gibi esmeyi yataktaki bir bayanla nasıl cinsellik yapılır öğreteceğim. Tabi birlikteliği benim evimde değil kaldığı otele giderek yaptık. Genç Yaşında genç harika performans sergiliyorum. Sende yanıma geldikten önce ya da sonra ücretsiz olarak banyo yapabilirsiniz. Aşırı kıskanç olan eşim beni bıktırdı ve boşanma kararı aldım. Şimdiye kadar Kadınlık yapmadığım için pişman sayılırım. Çok hoş bir hatun olduğum için hayat beni [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] olmaya itti. Hassas bedenim ile seni karşılamak isterim. Tombul göğüslerimi sertçe avuçlarken beni sonuna kadar arzulamanızı istiyorum. Türk bayanlarının sağlamlığı ve kumral oluşu, Fransız bayanlarının ise yatak cinsellik uzmanlığı bende birleşmiş vaziyette olduğunu bilin isterim.
|
#2
|
|||
|
|||
Cvp: Yusuf HAYALOĞLU şiirLeri...
İSTANBUL,ACILAR KRALİÇESİ...
Bu akşam yemin ettim
seni bir daha öpmemek için ben ki bütün duvarlarını afişlerle donatıp yumruğumla kanatmıştım! rezil bir aşktı! bütün arkadaşları miting alanlarında ve mezarlıklarda bırakmıştım İstanbul..ey İstanbul ey! acılar kraliçesi umudun ve direncin yorgun anası ve ey çıldırmak üzere olmanın çamurlu ikonası tırnaklarım kopuor görüormusun? |
#3
|
|||
|
|||
Cvp: Yusuf HAYALOĞLU şiirLeri...
BENİ TUTMA...
Öyle çok şey var ki şimdi burada anlatmak istemiorum sende ince sorularınla beni incitmezsen iyi olur yağmurlu ve uzun bir yolu düşe-kalka yürümeye çalıştık ve inanılmayacak kadar duygusal bir geçmişimiz oldu seninle üstelik biz bunu bir ömür boyu sürüp gider sanmıştık... beni tutma böyle sahnelere gelemem beni tutma çok kötü yanılırsın yıllardır öle biriktim ve öyle gerildim ki şimdi topyekun boşalırım toz olup dağılırsın... |
#4
|
|||
|
|||
Cvp: Yusuf HAYALOĞLU şiirLeri...
Vakit tamam, seni terk ediyorum.
Bütün alışkanlıklardan öteye... Yorumsuz bir hayatı seçiyorum. Doymadım inan, kanmadım sevgine. Korkulu geceleri sayar gibi, Birden bire bir yıldız kayar gibi, Ellerim kurtulacak ellerinden Bir kuru dal ağaçtan kopar gibi. Aşk sa bitti, gül se hiç dermedik Bul kendini kuytularda hadi dal Sen bir suydun, sen bir ilaçtın. Hoşçakal iki gözüm hoşçakal. Vakit tamam seni terk ediyorum Bu incecik bir veda havasıdır Parmak uçlarına değen sıcaklık İncinen bir hayatın yarasıdır Kalacak tüm izlerin hayatımda Gözümden bir damla yaş aktığında Bir yer bulabilsem seni hatırlatmayan Kan tarlası gelincik şafağında Ölümse korktum savaşsa hep kaçtım Vur kendini korkularda hadi al Seninle bir bütün olabilirdik Hoşçakal iki gözüm hoşçakal |
#5
|
|||
|
|||
Cvp: Yusuf HAYALOĞLU şiirLeri...
GERİDE KALDIN SEN
Devrilip gidiyorum işte Geride kaldın sen... Aşınmış sevdalar gibi Yıpranmış postallar gibi Lime-lime, yarasız Geride kaldın sen... Kaprislerinle, nazlarınla Bakışlarınla, sözlerinle Tutulmayan vaatler gibi Harcanmış saatler gibi Tek başına, kararsız Geride kaldın sen... Buraya kadarmış güzelim Boynumda bıraktığın diş izi Bitmez sandığın aşk denizi Buraya kadarmış. Vedalaşmak isterdim oysa Klasik bir film öyküsü gibi Ellerini tutup usulca Son bir kez öpmek isterdim Kendimi mazur gösterip Masum ve mağrur bir duruşla Her şeyi kadere yıkmak isterdim. Ne gerek var oysa Yürümeyen birtakım şeylerin Nedenlerini tartışmaktansa Asla yürümeyeceğini anlayıp Bunu hiç konuşmamak Daha bir yiğitçe değil mi? Süzülüp gidiyorum işte Bela olmadan Yoluna çıkmadan Hesap filan sormadan İncitmeden, acıtmadan... Bir bileti yırtar gibi Bir kabuğu atar gibi Sıyrılıp gidiyorum işte Geride kaldın sen... Bir tren penceresinden Akıp giden bozkırın Ortasında bir kuru ağaç gibi Geride kaldın sen... |
#6
|
|||
|
|||
Cvp: Yusuf HAYALOĞLU şiirLeri...
HANGİ AYRILIK? Hangi sevgili var ki, senin kadar duyarsız ve kalpsiz? Ve hangi sevgili var ki, benim kadar çaresiz? Hangi ayrılık var ki, böyle kanasın ve böyle acısın? Ve hangi taş yürek var ki, benim kadar ağlasın? Hangi gün karar verdin, küt diye çekip gitmeye? Hangi lafım dokundu sana, böyle inceden inceye? Hangi otobüs söyle, hangi uçak, hangi tren? Seni benden götüren, beni bir kuş gibi öttüren. Hangi kırılası eller dolanır, kırılası beline? Hangi rüzgar şarkı söyler, o ay tanrıçası teninde? Hangi çirkin gerçek uğruna, tükettin güzel ütopyamızı? Hangi boşboğazlara deşifre ettin, en mahrem sırlarımızı? Hangi cama kafa atsam? Hangi kapıyı omuzlayıp kırsam? Hangi meyhanede dellenip, hangi masaları dağıtsam? Bende bu sersem başımı, karakolun duvarına vursam. Kendimi caddeye atıp, arabaların altına savursam. Hangi tercih beni en hızlı şekilde öldürür? Hangi şekil öldürmez de, ömür boyu süründürür? Kayıp ilanı mı versem, şehir şehir dolanmak yerine? Ödül mü koysam, ölü veya diri seni bulup getirene? Hangi ayrılık var ki, böyle diş ağrısı gibi durmadan zonklasın? Hangi cam kesiği var ki, böyle musluk gibi içime damlasın? Hiç sanmam! ... Hasta kalbim bunu bir süre daha kaldıramaz! . Feriştah olsa, böyle eli kolu bağlı bekleyip duramaz. Hangi mübarek dua, Hangi evliya tesir eder, seni döndürmeye? Hangi aptal mazeret ikna eder, ateşimi söndürmeye? Olur mu be! . olur mu? Bu da benim gibi adama yapılır mı? Aşk dediğin mendil mi? Buruşturup bir kenara atılır mı? VEFA bu kadar basit mi? Alınır mı? Satılır mı? Hangi hırsız çaldı, seni yırtık cebimden? Hangi pense kopardı bizi birbirimizden? Hangi uğursuz hamal taşıdı valizini? Hangi çöpçü süpürdü yerden bütün izini? Hangi yaldızlı otel çarşaf serip barındırdı? Hangi süslü manzara seni kolayca kandırdı? Hangi şarlatan imaj böyle çabuk ilgini çekti? Hangi pembe vaadler o saf kalbini cezbetti? Dağ gibi adamı eze eze! ..... Hangi anası tipli parlak çömeze, Hangi alemlerde kahkahanı ettin meze? Hangi yamyamlara yedirdin o masum rüyamızı? Hangi mahluklar çiğnedi el değmemiş sevdamızı? Hangi bıçak keser şimdi benim biriken hıncımı? Hangi mermi dağıtır insanlara olan inancımı? Hangi bekçi, hangi polis artık zapteder beni? Ve! .. Hangi su bağışlatır? Hangi musalla temizler seni? Bu Nasıl Ayrılık?... |
#7
|
|||
|
|||
Cvp: Yusuf HAYALOĞLU şiirLeri...
KAVGAMIN ÇİÇEĞİ
Seni düşünüyorum seni Sen ey kavgamın çiçeği Toprağa su yürürken Dağlar yeşerirken Şafağın kızıl okları Gecenin kalbine dalarken Seni düşünüyorum seni Sen ey kavgamın çiçeği Bana sen öğrettin kavgayı Seni özlüyorum seni Sen ey kavgamın çiçeği Sulara ay düşerken Dalgalar öpüşürken Sokağın titrek lambası Islanan yüzüme düşerken Seni özlüyorum seni Sen ey kavgamın çiçeği Bana sen öğrettin gülmeyi Seni seviyorum seni Sen ey kavgamın çiçeği Seni düşünüyorum seni Sen ey kavgamın çiçeği Bana sen öğrettin gerçeği |
#8
|
|||
|
|||
Cvp: Yusuf HAYALOĞLU şiirLeri...
SEN AĞLAMA YAR Dağlar beni koy ver gidim yar ağlamasın Dizin vurmasın Doymadım ömrüme nasıl ölem yar ağlamasın Gülüm solmasın Yollar tuzak ben ne edim yar ağlamasın Yürek yanmasın Ağlama yar sen ağlama yar Gadan belan bana gelsin Sen ağlama yar Gül kırılmasın Gönül kırılmasın Kar fırtına boran olsun Gülüme yağmasın Ben öleyim oy ben öleyim Bu canıma kurşun değsin Dur ben öleyim Ağlama yar gel ağlama yar Sana gelen bana gelsin Sen ağlama yar Gülüm darıldı Gönlüm yoruldu Kar fırtına boran vurdu Gülüm kırıldı Ben öleyim oy ben öleyim Bu canıma kurşun değsin Dur ben öleyim |
#9
|
|||
|
|||
Cvp: Yusuf HAYALOĞLU şiirLeri...
SENDE Mİ HEYECAN
Şu dağların yamacına Sende mi savruldun hey can Anaların acısına Sende mi kaydoldun hey can Fırtınaya bağır açtın Kuş musun sanki be hey can Yıldırma değip geçtin Taş mısın sanki be hey can Sende mi yandın Sende mi soldun Sende mi kayboldun hey can Nedir bu çığlık Nedir bu feryat Sende mi vuruldun hey can Şu dağları yanağına Sende mi gül oldun hey can Sevdaların yangınında Sende mi çöl oldun hey can Kar mı yağdı saçlarına Darda mı kaldın be hey can Çığ mı düştü yollarına Zorda mı kaldın be hey can Sende mi yandın Sende mi soldun Sende mi kayboldun hey can Nedir bu çığlık Nedir bu feryat Sende mi vuruldun hey can |
Benzer Konular |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Vakumlu | AlpikE | vyzwxq-0123456789 | 0 | 18 March 2009 07:28 |
Vakit | AlpikE | vyzwxq-0123456789 | 0 | 18 March 2009 07:25 |
Vaki | AlpikE | vyzwxq-0123456789 | 0 | 18 March 2009 07:24 |
Vakarsız | AlpikE | vyzwxq-0123456789 | 0 | 18 March 2009 07:21 |