Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi

Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi (https://seversintabi.com/)
-   Tarih Hakkında Herşey (https://seversintabi.com/tarih-hakkinda-hersey/)
-   -   Bin yıl önce Türkler nasıl yaşardı? (https://seversintabi.com/tarih-hakkinda-hersey/74314-bin-yil-once-turkler-nasil-yasardi.html)

Syst3m 4 September 2009 03:34

Bin yıl önce Türkler nasıl yaşardı?
 
Bin yıl önce Türkler nasıl yaşardı?

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Türklerin bin yıl önce giyim kuşamlarına özen gösterdiği[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ütülü elbise[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ipek mendil[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] eldiven ve havlu kullandığı belirtildi. Kıyafetlerini özel yöntemlerle çeşitli renklere boyayan Türkler[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] kendi icatları yoluyla zehirli yemeği de ortaya çıkarıyordu.

Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın'ın kaleme aldığı ve Çince ile Uygurca'ya da çevrilen kitabında[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Kaşgarlı Mahmud'un "Divanü Lugati't-Türk" eserine dayanılarak Türklerin bin yıl önceki ilgi çekici geleneklerine yer veriliyor.

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'de basılarak 8 Eylül'de Pekin'de tanıtımı gerçekleştirilecek "Bin Yıl Önce[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Bin Yıl Sonra-Kaşgarlı Mahmud ve Divanü Lugati't-Türk" isimli kitapta yer alan bilgilere göre[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Türkçede "ütü" olarak kullanılan söz[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Divanü Lugati't-Türk'te "ütüg" olarak geçiyor. Bu alet[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Kaşgarlı Mahmud tarafından[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] "mala biçiminde olan[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ısıtıldıktan sonra giysilerin kırışıklıklarına bastırılarak sıcaklığın etkisiyle bu kırışıklıkların düzleşmesini sağlayan demir parçası" olarak tanımlanıyor.

Günümüzün ütüsünün ateşte ısıtılarak kullanılan eski biçimi olan "ütüg" için eserlerde[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] "ütidi" fiili de "ol tonug ütidi (o giysinin kırışıklıklarını ütüledi ve düzeltti)" şeklinde kullanılıyor.

Sözlük bölümünde yer alan "suvluk" sözünü Kaşgarlı Mahmud "havlu"[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] "eliglik" sözünü ise "eldiven" olarak tanımlıyor. "Su" sözcüğünün bin yıl önceki biçimi olan "suv" kelimesine getirilen yapım ekiyle türetilen "suvluk"un[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] el[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yüz ve vücuttaki suyu kurutmak amacıyla kullanılan havlu olduğu anlaşılıyor.

Bin yıl önce Türklerin giyim kuşamında mendili kullandığı da eserde görülüyor. Erkeğin gerektiğinde burnunu silmek için cebinde taşıdığı ipek mendil olan "ületü"[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Divanü Lugati't-Türk'te yer alan bir başka giyim kuşam aksesuarı olarak öne çıkıyor. Bu veriler[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Türklerin bin yıl önce giyim ve temizliklerine dikkat ettiğini[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ütülenmiş kıyafet ve ipek mendillerle dolaştığını gösteriyor.

Giysilerini boyuyorlardı

Eserde[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] giyim kuşam ile ilgili bir başka ayrıntı da "bodudı" sözüyle gözler önüne seriliyor. Eski Türkçedeki "bodudı" sözü[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] "boyadı" anlamında kullanılırken[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Kaşgarlı Mahmud'un bu söz için getirdiği örnek[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] "ol tonug bodudı (o giysisini boyadı)" şeklinde görülüyor.

Kaşgarlı Mahmud[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] giysi boyanabileceği gibi başka şeylerin de boyanabileceğini ve bu fiilin onlar için de kullanılabileceğini belirtirken[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] giysinin nasıl boyandığı konusunda bilgi verilmese de bu örnek[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Türklerin bin yıl önce kıyafetlerini boyadığını gösteren bir kanıt olarak ortaya çıkıyor.

Zehirli yemeği gösteren "Çatu"

Suikastların çoğunlukla zehirleme yoluyla yapıldığı bir dönemde yemeklere karıştırılan zehri ortaya çıkarmak da büyük önem taşıyordu. Babası ile beraber aile fertlerini böyle bir suikast sonucunda kaybeden Kaşgarlı Mahmud da zehirli yemekleri ortaya çıkaran "çatu" isimli bir nesnenin var olduğunu[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Türk dilinin baş ucu kitabında anlatıyor.

"Çatu"nun "balık duyargası" olduğunu[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] kimilerine göre ise [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'den getirilen ve bıçak sapı yapımında kullanılan bir ağaç kökü olabileceğini aktaran Kaşgarlı Mahmud[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yemekte zehir bulunup bulunmadığının da "çatu" sayesinde anlaşıldığından söz ediyor.

Onun verdiği bilgilere göre[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] zehirli yemek "çatu" aracılığıyla şu yöntemle anlaşılıyor: "İçerisinde zehir bulunduğu sanılan çorba ya da yemek bir kapta getirilir. Daha sonra bu yemek 'çatu' ile karıştırılır. Eğer içerisinde zehir varsa ateş yanmamasına karşın çorba ya da yemek kaynamaya başlar. Ayrıca[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] 'çatu' kabın içerisinde konulduğunda da duman çıkmasa bile kabın kenarları buğulanır."

"Hangi boydansın?"

Türklerin o dönemdeki görgü kuralları ile törelerinden de bahsedilen eserde[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Türklerin tanışma şekilleri de okuyucuya aktarılıyor. Birbirini tanımasa dahi karşılaşan iki kişinin selamlaştığı ve görgü kuralları gereğince hal hatır sorduğu Türk geleneğinde iki Türkün tanışması da şöyle anlatılıyor:

"Birbirini tanımayan iki adam[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] karşılaştıklarında önce selamlaşırlar. Sonra[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] 'boy kim? (hangi boydansın?)' diye sorarlar. Hangi kabiledensin demektir. 'Salgur' diye karşılık verir veya boy adlarından birini söyler. Bundan sonra konuşmaya başlarlar veya daha fazla gevezelik etmeden kendi yollarına giderler. Böylece her biri diğerinin ait olduğu boyu tanımış olur."

Kitapta[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ayrıca[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] iki asker veya iki birliğin karşılaştığı durumlarda birbirini tanıma yolu da izah ediliyor. Kaşgarlı Mahmud'un verdiği bilgilerden[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bugün askerlikte[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] poliste veya benzeri görevlerde kullanılan "parola sorma" uygulamasının o dönemde de var olduğu ortaya çıkıyor.


Saat: 14:55

Telif Hakları vBulletin® v3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 PL2