Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi
 

Go Back   Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi > Yaşamın İçinden > Parapsikoloji > Tekrar Doğuş
Yardım Topluluk Takvim Bugünki Mesajlar Arama

gaziantep escort gaziantep escort
youtube beğeni hilesi
Cevapla

 

LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 13 September 2009, 14:37
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 27 August 2009
Mesajlar: 3,676
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Standart İnsan Bedeninde İlk ReenkarnasyonLar

İlk defa insan olarak dünyaya enkarne olan bir varlığın daha önce hangi durumda olduğuna dair kesin bir bilgi yoktur. Muhtemelen, yeryüzünden az da olsa farklı bir ortamda uzun bir geçiş süresi yaşamış olması gerekir. Bu geçiş süresinde, içinde bulunduğu ortamın şartlarına göre, dünyadakine çok benzeyen bir reenkarnasyon aşamasını tamamlamış olabilir.
Dünyamızda bulunan hominoid ve hominid sınıfından hayvan bedenleri hernekadar insan bedenine benzer yapıda ise de, aradaki geçiş aşamasına uygun bir beden ve buna bağlı toplum şartları artık yoktur. Tarihin eski devirlerinde bu şartların bir süre dünya üzerinde var olduğunu ve arkaik dönemlerde bu geçişin dünya üzerinde de mümkün olduğunu gösteren fosiller bulunmuştur.
Bu fosillere dayanarak, Darwinist ekollerin ortaya attığı evolüsyon teorisini, yeryüzünün eski jeolojik devirleriyle de karşılaştırarak, insan seviyesinden önce varlığın hangi beden formlarını kullandığı hakkında bir fikir edinilebilir. Biyolojik evolüsyon teorisi bu bakımdan önemli ip uçları vermektedir. Zira, bedenin protein yapısındaki amino asid sıralamasında ortaya çıkan farklılıklar ile, o bedene enkarne olacak varlığın seviyesi arasında çok sıkı bir ilişki vardır.
Fakat, yalnız buna dayanarak, insan öncesi seviyenin de bu planette tamamlandığını iddia edemeyiz. İçinde bulunduğumuz evrende, benzeri şartları olan başka ortamlarda geçiş döneminin tamamlanması da mümkündür. Kanaatimce, üzerinde yaşadığımız planet, çok eski devirlerde bu maksada hizmet eden bir ortamdı. Fakat, bugün bu imkan ortadan kalkmıştır. Günümüzde, insan ile geçiş dönemindeki varlığın aynı planette birlikte enkarne olmalarını gerektirecek bir durumun olmadığını zannediyorum. Böyle bir beraberliğe ihtiyaç yoktur.
Burada üzerinde önemle durulması gereken nokta, sempatizasyon konusudur. Her varlığın tekamülüne uygun ortamın şartları inceden inceye belirli ve değişmez esaslara bağlıdır. Rastgele enkarnasyon olmadığı gibi, herhangi bir bedende veya toplumda ortaya çıkma gibi keyfiyet de yoktur. Özellikle başlangıç döneminde, yani insan olarak ilk enkarnasyonlarını yaşayanlarda bu bağımlılık o kadar belirgin ve dar sınırlar içindedir ki, kolaylıkla fark edilebilir.
İlk enkarnasyonlarında insan seviyesine gelmiş bir varlık, devamlı olarak aynı değer ölçülerine bağlı ilkel toplumlarda ve aynı beden formunda dünyaya gelecektir. Bir süre sonra, bu durum varlığın tekamül ihtiyaçlarındaki farklılaşma oranında değişir. İlk enkarnasyonların diğer bir özelliği de aradaki spatyum bekleyişinin çok kısa veya yok denecek kadar az bir zamanda geçiştirilmesidir.
Bu iki özellik bize şunu gösterir: Varlık, yeni kazandığı insan bedeni formunda, son derece basit ve dar alanlı bir tatbikat içindedir. Bu tatbikatı yeterince değerlendirebilmesi için, uzun bir süre aynı bedenle aynı ortamda aynı şeyleri tekrar tekrar denemek ihtiyacındadır. Bedenin çalışmaz hale gelişi, yani ölüm olayı ile aynı kişilikte derhal yeniden doğar. Çünkü, henüz spatyum döneminde değerlendirebileceği bir olayın idraki hiç yoktur. Dolayısıyla, kişiliği bile değişmeksizin aynı cinsiyette ve aynı yerde doğacaktır.
Bu durum, enkarnasyonlar devam ettikçe yavaş yavaş değişir. Kazanılan ilk bilgiler ve bunların değerlendirmesi sayesinde, artık yeni bir değer yargısı oluşmaktadır. Bunun bir gereği olarak, spatyumda geçecek süre önem kazanır. Enkarnasyonlar arasında belirli bir zamana gerek duyulur. Her yeni bedenlenme ile farklı bir kişilik edinen varlık, gittikçe değişik özellikteki toplumlarda enkarne olmaya başlar. Cinsiyet, ırk, dil, din, toplumsal değerler bu gelişmeye bağlı olarak her seferinde daha farklı olacaktır.
Bu gelişme başlangıçta çok dar sınırlar içindedir. Yüzlerce enkarnasyon burada söz konusudur. Varlık belirli bir tecrübe alanını aştıktan sonra, daha geniş ve çok yönlü bir alana doğru atılma ihtiyacını duyacaktır. Bütün bu süreç içinde, tekrardan bedenleneceği ortamın şartları, başlangıçta tamamiyle o ortamı ve içinde bulunduğu seviyeyi tayin eden üst seviyedeki varlıkların kontrolüyle belirlenir. Daha doğrusu, varlık henüz kendi ihtiyaçlarının ne olduğunu bilemediği için, sadece dünyaya yönelik bir çekiliş güdüsü içindedir. Bu çekilişe uygun ortamı da, kanunlar çerçevesinde üst seviyeden bedensiz varlıklar hazırlarlar. Bu varlıkların seviyesi hakkında — daha önce de belirttiğimiz gibi — kesin bir bilgimiz yok. Bizim anlayabildiğimiz tek şey, bunların yaptıkları işler ile kanunların işleyişi arasında zerre kadar bir farkın olmayışıdır.
Reenkarnasyon şartlarını belirleyen kanunlar ve bunların uygulayıcıları olan üst seviyeden varlıklar arasındaki farkı göremediğimiz için, o duruma nasıl geldiklerini veya bunların ne olduklarını da bilmiyoruz. İnsanlarda olduğu gibi, bunların arasında ferdiyet özelliği, kişisel davranışlar yoktur. Ancak aralarında bazı hiyerarşik görev farklılıkları dikkati çekmektedir. Alt kademlerde bulunan ve insana yol gösterici, yardımcı tesirleri olanların, sanki tek tek farklı varlıklar olduğu izlenimi edinilmiştir. Keza, bunların da daha önce insan gibi reenkarnasyon aşamasından geçmiş ve tamamlamış olanlarına rastlanmıştır.
Alt kademelerde görülen bu varlıkların durumuna bakılarak, insanın da reenkarnasyon gereğini tamamladıktan sonra aynı görevi üstleneceği düşünülebilir. Nitekim, daha bu aşamayı tamamlamadan bile, spatyumda iken insan seviyesindeki bedensizlerin, benzeri küçük görevleri üstlenme ihtiyacında oldukları biliniyor. Ancak, daha üst seviyede, kanunların idrakine varmış ve şuurlu olarak bunları uygulayabilen varlıkları da aynı zincirin üst halkaları olarak tanımlayabilmemiz için yeterli bilgi yoktur. Kanımca, bunlar başka bir yaratılışta ve insanın dahil olduğu tekamül zincirinin dışındadırlar.
İlk enkarnasyonlarda insanın kullandığı beden ve içine girdiği toplumun niteliği hep aynı karakterdedir. Gittikçe daha değişik olabilme özelliği, varlığın tekamül seviyesine bağlıdır. Ancak, bu bağımlılığın da bir sınırı vardır. Fizik ortamın şartları ile tekamül seviyesini orantıladığımızda belirli bir kritere ulaşırız. Şimdi bunu örnekleyerek görelim:
Alıntı ile Cevapla
Cevapla



Benzer Konular

Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Avrupa Grekoromen Güreş Şampiyonası’nda mutlu son Yorgun Yürek Ata Sporumuz Güreş, 0 12 March 2009 11:02
2008'in En Duygusal Şarkısı ! ceyLin Kamera Şakaları 0 12 November 2008 21:55
çevre dostu üniversite eLanuR Gazetelerden Manşetler 0 9 November 2008 09:33


Saat: 09:41


Telif Hakları vBulletin® v3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
gaziantep escort bayan gaziantep escort
antalya haber sex hikayeleri Antalya Seo tesbih aresbet giriş vegasslotguncel.com herabetguncel.com ikili opsiyon bahis vegasslotyeniadresi.com vegasslotadresi.com vegasslotcanli.com getirbett.com getirbetgir.com
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort eryaman escort eryaman escort eryaman escort kızılay escort çankaya escort kızılay escort ankara eskort
mecidiyeköy escort

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 PL2