![]() |
![]() |
|
#1
|
|||
|
|||
![]() 34 FN 346 ![]() geceyarıları
tenhadır buraları ne in ne cin kırmızı lambası sanki kan damlası demiryolu geçidinin dağılmış su dumanı şimşekli bir karanlığa yağmurun altında çınar çınarın altında o karaltı bırakılmış bir araba 34 FN 346 sağ arka lastiği yırtılmış camlarında kurşun delikleri içinde barut kokusu var hala çalışıyor silecekleri bir sola bir sağa bir sola bir sağa geceyarıları tenhadır buraları ne in ne cin kırmızı lambası sanki kan damlası demiryolu geçidinin şimşekler yaladıkça nikelajını tırnak uçlarında çıtır çıtır yoğun bir elektrik sokağa bu araba mutlaka çalınmıştır şüpheli ne zaman bulabilecekleri dışarda unutmuş bir ayağını bir genç direksiyona yıkılmıştır kanı sımsıcak damlıyor dirseklerinden koltuğa roman çoktan bitmiş yol bitmiş bitmiş kavga hala çalışıyor silecekleri bir sola bir sağa bir sola bir sağa bir sola bir sağa geceyarıları tenhadır buraları ne in ne cin kırmızı lambası sanki kan damlası demiryolu geçidinin |
#2
|
|||
|
|||
![]() HERŞEYİ BİRDEN İSTEMEK ![]() o kitabı da okudum bitirdim
hani o genç kızın beni unuttuğu bir ara fena halde fikrindeydim dudağındaki nem gözündeki buğu durmadan hayal değiştiriyorduk çetrefil bir hayat herkesin korktuğu kaderlerimiz kalındı sevinçlerimiz çabuk yaşamadan dağılıyor yarısından çoğu erteleyip durduk suç ortalığımızı asıl mutluluğun içinde bulunduğu bazı ben yalnıştım o yalnıştı bazı çünkü gecikmenin ağır yorgunluğu yanıldığımız herşeyi birden istemekti isteği gerçekleştirmez isteğin yoğunluğu ihtiyaç başka bir boyuta geçmekti devreden çıkarıp gereksiz sorumluluğu tekrar loş yalnızlıkların en dibindeyim sararmış yaprakların usulca savrulduğu köprüler yıkıldı artık kendimleyim parmak uçlarımda ölümün soğukluğu |
#3
|
|||
|
|||
![]() AYRILIK SEVDAYA DAHİL -3 ![]() 3.
ay ışığına batmış karabiber ağaçları gümüş tozu gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar yaseminler unutulmuş tedirgin gülümser çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var çünkü ayrılık da sevdâya dahil çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili hiç bir anı tek başına yaşayamazlar her an ötekisiyle birlikte herşey onunla ilgili telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar gittikçe genişleyen yakılmış ot kokusu yıldızlar inanılmayacak bir irilikte yansımalar tutmuş bütün sâhili çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil çünkü ayrılık da sevdâya dahil çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili.. |
#4
|
|||
|
|||
![]() GECENİN KAPILARI ![]() Bütün kapılar kapandı, dışardayım
Birden karşıma çıkmayın korkuyorum Uykusuzum fena halde, sokaktayım Karanlık bastırdı mı bozuluyorum Fena bir yerimden koptuğum doğru Kendimden çok fazla yaşamaktayım Nereye bağlanacak bu işin sonu Aslında ben kimim meraktayım Bütün kapılar kapandı, sokaktayım... |
#5
|
|||
|
|||
![]() AYRILIK SEVDAYA DAHİL -5 ![]() 5.
sanmıştık ki ikimiz yeryüzünde ancak birbirimiz için varız ikimiz sanmıştık ki tek kişilik bir yalnızlığa bile rahatça sığarız hiç yanılmamışız her an düşüp düşüp kristal bir bardak gibi tuz parça kırılsak da hâlâ içimizde o yanardağ ağzı hâlâ kıpkızıl gülümseyen -sanki ateşten bir tebessüm- zehir zemberek aşkımız.. |
#6
|
|||
|
|||
![]() SANA NE YAPTILAR ![]() O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi
Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin Seni görür görmez özgürlüğümden utandım Söyle ne içersin, çay mı kahve mi Çok değişmişsin birden tanıyamadım. Saçların uzundu, omuzlarına akardı Gönlümüz şenlenirdi sarışınlığından Onlar mı kestiler, sen mi kısalttın Gülerdin, içimize aylar doğardı Görünmez dağların arkasından Eski gülümsemeni beyhude aradım O sabah mı çıkmıştın bir gün önce mi Çok değişmişsin birden tanıyamadım. Bir çay içer misin, yoksa kahve mi Kibritim yok, demek cigaraya başladın Ellerin de titriyor, bir şeyin mi var Böyle bir kız değildin sen eskiden Sana ne yaptılar, sana ne yaptılar? Kirpiklerin ıslanıyor durup dururken O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi Çok değişmişsin birden tanıyamadım |
#7
|
|||
|
|||
![]() AH ![]() yüzünün yarısı göz kadife yansımalı
bulutlu siyah ah bulutları eflatun o boy aynasından çıktı fransızın malı vişne asidi vardı tadında rujunun ah sinema yıldızı filan olmalı ağızlığı kristal son derece uzun bir kibrit çakıldı mı ah yağmurluklu kız alevinden anlamlı dumanlar üfürüyor ah çocuk yüzünde gül goncası ağız saçlarından incecik su tozu dökülüyor sığınak gibi derin ağaçlar gibi yalnız karartma başlamış ışıklar örtülüyor ellerinde ruh gibi ah portakal kokusu kırkmaları morsalkım göz kapakları saydam çok vapurun battığı bir liman orospusu bir hırsla öptüm ki ah ölürüm unutamam ay ışığında deniz akordeon solosu pırıl pırıl yaşadım üç dakika tastamam görkemli çadırında italyan lunaparkın sanki zeytin düşürür yerlere gözlerini ah tahtına kurulmuş bol sakallı bir kadın sutyenler tutmuyor çılgın göğüslerini kaşları ip incesi kumral kirpikleri kalın kim görse şaşırır sakalının süslerini tavana asılmış sosyalist saçlarından ah sabah sabah omuzları kan içinde işkence sonrası genç bir kadın militan yığınlar uğulduyor hummalı gençliğinde adı bile çıkmamış dudaklarından doğru yaşadığının sımsıkı bilincinde .. |
![]() |
|
|