![]() |
![]() |
#301
|
|||
|
|||
![]() MAZİ
Kalbimde maziden bugün izler var Her siyah saatım bu izle erir Ruhumu geçmişin hicranı sarar Doğanlar ölür ölen dirilir Anladım hayatmış mazinin adı Yıllara karışan her şey ses verir Hasretle doludur geçmişin yadı Mazinin elemi bile tatlıdır. |
#302
|
|||
|
|||
![]() MEKTUPLAR-01
Saat dört yoksun Saat beş yok Altı ![]() ![]() ertesi gün ![]() ve belki kim bilir... Hapisane avlusunda bir bahçemiz vardı. Sıcak bir duvar dibinde on beş adım kadardı. Gelirdin ![]() yan yana otururduk ![]() kırmızı ve kocaman muşamba torban dizlerinde... Kelleci Memedi hatırlıyor musun? Sübyan koğuşundan. Başı dört köşe ![]() bacakları kısa ve kalın ve elleri ayaklarından büyük. kovanından bal çaldığı adamın taşla ezmiş kafasını. 'hanım abla' derdi sana. Bizim bahçemizden küçük bir bahçesi vardı ![]() tepemizde ![]() yukarda ![]() güneşe yakın ![]() bir konserve kutusunun içinde... Bir cumartesi gününü ![]() hapisane çeşmesiyle ıslanan bir ikindi vaktini hatırlıyor musun? Bir türkü söylediydi kalaycı Şaban Usta ![]() aklında mı: 'Beypazarı meskenimiz ![]() ![]() kim bilir nerede kalır ölümüz....? ' O kadar resmini yaptım senin bana birini bırakmadın. Bende yalnız bir fotoğrafın var: bir başka bahçede çok rahat çok bahtiyar yem verip tavuklara gülüyorsun. Hapisane bahçesinde tavuklar yoktu ![]() fakat pek ala gülebildik ve bahtiyar olmadık değil. Nasıl haber aldık en güzel hürriyete dair ![]() nasıl dinledik ayak seslerini yaklaşan müjdelerin ![]() ne güzel şeyler konuştuk hapisane bahçesinde... |
#303
|
|||
|
|||
![]() MEKTUPLAR-02
Bir akşamüstü oturup hapisane kapısında rubailer okuduk Gazalî'den: 'Gece: büyük lâciverdî bahçe. Altın pırıltılarla devranı rakkaselerin. Ve tahta kutularda upuzun yatan ölüler. Bir gün eğer ![]() benden uzak ![]() karanlık bir yağmur gibi ![]() canını sıkarsa yaşamak tekrar Gazalî'yi oku. Ve Pîrâyende'm benim ![]() ben eminim sen sadece merhamet duyacaksın ölümün karşısında onun ümitsiz yalnızlığı ve muhteşem korkusuna. Bir akar su getirsin Gazalî'yi sana: '- Toprak bir kâsedir çömlekçinin rafında tâcidar ![]() ve zafer yazıları yıkılmış duvarlarında Keyhüsrevin...' Birikip sıçramalar. Soğuk sıcak serin. Ve büyük lâciverdi bahçede başsız ve sonsuz ve durup dinlenmeden devranı rakkaselerin... Bilmiyorum ![]() aklımda hep ilkönce senden duyduğum Çankırılı bir cümle var: 'Pamukladı mıydı kavaklar kiraz gelir ardından.' Kavaklar pamukluyor Gazalî'de ![]() fakat görmüyor ![]() ![]() kirazın geldiğini. Ölüme ibadeti bundandır. Şeker Ali yukarda ![]() Akşam. Dışarda çocuklar bağrışıyorlar. Çeşmeden akıyor su. Ve jandarma karakolunun ışığında akasyalara bağlı üç kurt yavrusu. Açıldı demirlerin dışında büyük ![]() A s l o l a n h a y a t t ı r... Beni unutma Hatçem... |
#304
|
|||
|
|||
![]() MEKTUPLAR- 03
Bugün çarşamba: - biliyorsun - Çankırı'nın pazarı. Demir kapımızdan geçip kamış sepetimizde bize kadar gelecek yumurtası ![]() ![]() yaldızlı ![]() Dün köylerden inenleri seyrettim: yorgundular ![]() kurnaz ve şüpheli ![]() ve kaşlarının altında keder. Erkekler eşeklerde ![]() kadınlar çıplak ayaklarının üstünde geçtiler. Herhalde içlerinde senin bildiklerin vardır. Herhalde iki çarşambadır pazarda: kırmızı başörtülü 'kibirsiz' İstanbulluyu aramışlardır... |
#305
|
|||
|
|||
![]() MEKTUPLAR - 04
Sıcaklar bildiğin gibi değil ve ben ki yalı uşağıyım ![]() deniz ne kadar uzak... İkiyle beş arası cibinliğin altına uzanarak ter içinde kımıldanmadan gözlerim açık dinliyorum sineklerin uğultusunu. Biliyorum: şimdi avluda duvarlara çarpıyorlardır suyu ![]() kızgın ![]() Ve dışarda ![]() bir kezzap aydınlığı içindedir simsiyah kiremitleriyle şehir... Geceleri birdenbire rüzgâr çıkıyor. sonra kayboluyor birdenbire. Ve karanlıkta canlı bir mahluk gibi soluyup ![]() yumuşak ![]() bizi bir şeylerle tehdit ediyor sıcak. Ve zaman zaman ürpermelerle duyuyoruz derimizin üstünde bir korku halinde tabiatı... Bir zelzele olabilir. Zaten üç günlük yere geldi ![]() salladı çapanoğlu Yozgad'ı. Ve yerlilerin kavlince: altı tekmil tuz madeni olduğundan yıkılacak Çankırı şehri kıyametten kırk gün önce. Yatıp bir gece başın bir kalasla ezilmiş ![]() çıkmamak sabaha... Ölümün bu kadar körü ve mendeburu... Ben yaşamak istiyorum biraz daha ![]() daha bir hayli yaşamak. Bunu birçok şey için istiyorum ![]() birçok çok mühim şeyler. |
#306
|
|||
|
|||
![]() MEKTUPLAR - 05
Saat beşte akşam oluyor: insanın üstüne doğru yürüyen bulutlarla. Yağmur taşıdıkları belli. Birçoğu elle tutulacak kadar alçaktan geçiyorlar... Bizim odanın yüz mumluğu ![]() terzilerin gaz lambası yandı. Terziler ıhlamur içiyorlar... Kış geldi demektir... Üşüyorum. Fakat kederli değilim. Yalnız bize mahsus bir imtiyazdır: kış günleri hapisanede ![]() sade hapisanede değil ![]() bu kocaman bu ısınası bu ısınacak dünyada üşüyüp kederli olmamak... |
#307
|
|||
|
|||
![]()
MEKTUPLAR -06
Hint Okyanusu'nu seyrettim bu sabah. Okyanuslar üstüne bir çift sözüm var sana: Kıyısından seyredilen okyanus farksızdır Marmara açıklarından. Yani demek istediğim: Okyanuslar büyük sevdalar gibidir Tulyakova seyredilmeğe gelmez ![]() Okyanus yaşanılır. |
#308
|
|||
|
|||
![]() MEKTUPLAR -07
Çarşı pazar dolaştım karıcığım ![]() not ettim fiyatları. Tanganika dehşetli ucuzluk. Mesela ![]() ![]() hem de en olgunu ![]() ![]() yağmur mesela ![]() hem de aylarca şakırdayanı artsız arasız ![]() yahut da boy boyu ![]() ![]() yahu da kopkoyu esmer eller ![]() turfandası da ![]() ![]() hem de hepsinin tırnaklarıyla avuçları pembe ![]() hatta muz ![]() beş kiloluk hevenkleri ![]() bir şişe Pepsi Kola'dan ucuz. Sana bunları yazdım ![]() ![]() ![]() Tanganika'dan pahalı mı benim Anadolu? Kimi yerlerinde yağmur çok daha pahalı ![]() kimi mevsimlerinde güneş ![]() ama sıtmaların fiyatı ![]() yahut da ellerin ![]() hele parmakalrı kınalı olanların ![]() hiç de bundan pahalı değil. Muza gelince ![]() bizde yetişmez ![]() ama soğanla tuz ![]() beş kilosu değil ![]() ![]() burdaki muz fiyatına. |
#309
|
|||
|
|||
![]() MEKTUPLAR-08
Nasılsın Tulyakova ![]() Saman sarısı saçlar nasılsınız? Ne alemlerdesiniz mavi kirpikler? Mavi kirpikler yol verin ![]() gözlerinizin içini görmek istiyorum ![]() dolaşmak içinde gözlerinizin ve rastlamak kendime ![]() belki satırları arasında bir kitabın ![]() belki ikinci Pesçannaya'da otobüs durağında ![]() rastlamak kendime içinde gözlerinizin ve 'Merhaba Nazım! ' demek ![]() ![]() Moskova Irmağı'na selam ederim. Kızıl Meydan'a fabrika bacalarına ![]() ![]() evimizin ![]() ![]() İstanbul'un duvarda asılı resmine selam! Beni sorarsanız ![]() ![]() Aruşa'da ![]() ![]() karlı Klimancora dağının dolaylarında. Turistik bir dağ. Otellerde konforu İsviçre turistlerinin. Cagga kabilesi yaşıyor Moşi'de. Otellerde ![]() Sizallıklar İngilizlerin ![]() ![]() Cagga halkı güler yüzlü ![]() ![]() Erkekleri gömlekli ![]() ![]() ve bisiklete meraklıo. Kadınları salınarak yürüyor alaca entarileri içinde ve başlarında kendilerinden büyük yükler taşıyorlar bütün Afrika kadınları gibi. Genç kızlar gördüm. kara biberim ![]() ve naylon eteklikleri kabarık ![]() ve okur yazarlık Anadolu'dan yüksek. Ngorongoro kıraterine gittim. Volkanın ağzı çayırlar ve ağaçlarla kaplanmış. İki yüz kilometre kare ![]() Turistik gergedanları gördüm ![]() turistik zürafaları ![]() Sürülerle gezip tozuyorlar. Aralarından geçiyor jipimiz ![]() ![]() başlarını kaldırıp şöyle bir bakıyorlar ![]() tanıyorlar markasını otomobilin: Landrover ve kederle çeviriyorlar başlarını öte yana ![]() bıkkınlık. Bir antiloplar alışamamış Landrover'e ![]() sıçraya sıçraya kaçtılar. Bir de bir akşam bir Amerikan turisti sızmış çayırlıkta ![]() arslanlar beklemiş başında sabaha kadar. Bakmışlar ayılmıyor ![]() yemişler. Mezarını gördüm. Taşında yazılı hikayesi. Dolaylarda Masailer yaşıyor çırılçıplak bir avrat mahalleri örtülü. İri yarı insanlar. Kahverengine düşkün. Kahverengine boyanıyorlar. Kadınlarının kulak memeleri omuzlarına sarkıyor. bir ağırlıkla filan uzatıyorlar. Masailer göçebe. Davarcı. Sığırlarının etini yiyor ![]() Ve sürüye saldıran arslanı mızraklıyorlar kulaklarından tutup. Otelde bir kaat verdiler bize: Kıraterde en çok neyi beğendiniz? Filleri mi? Gergedanları mı? Antilopları mı? |
#310
|
|||
|
|||
![]() MEKTUPLAR- 09
Hapisten çıktığım günleri hatırlıyorum ![]() hapisten çıkarıldığım günleri değil ![]() ![]() içerde kendimin dışarda dostların ve zamanların zorlamasıyla çıktığım günleri hapisten. ![]() Sevinç. Düğün ![]() Sevinç ![]() kibirli biraz ![]() biraz şaşkın. Sevinç. dallarında hayallerin ve umutların parıltısı ![]() yemişleri değil ![]() Ve yüksek sesle anlatmak hapisaneyi herkese ve kendine. Hapisane hala düşlerine girer ![]() uyanırsın sıçrayarak. Yakanı bırakmaz alışkanlıklarıyla yasakları hapisane yıllarının. Kapatamazsın mektuplarının zarflarını ![]() karavana vakitlerini ![]() ![]() ve akşamlar kararınca kapının dışardan kilitlenmesini ![]() yanmasını ampullerin kendiliğinden. Sevinç. Düğün ![]() Ama bayram günlerinin de sonu var bütün günler gibi. Bakarsın ![]() ![]() pencereler ![]() ![]() su getirtmek ![]() ![]() ![]() yatak çarşafı almak ![]() ![]() ![]() Kolların hazır çalışmağa ![]() onlar içerde de çalıştırıldılar ![]() ama bilgi'n uyutuldu. Paran da yok. Borca batmak da tehlikeli. Nerden ![]() ![]() hapisten çıkanın haline benziyor hali Tanganika'nın. |
![]() |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|