![]() |
![]() |
|
#1
|
|||
|
|||
![]() ![]() ...Ve Ben Sensiz Karşılarım Yüreğime Yağan Yağmuru... Yalnızlığımın Rengi Solar Gecenin Karanlığında.. Gece Suskun.. Yüreğime Dokunur Hüzün Rüzgarı.. İçimde Eser de Durur.. Sevdamın Derinliğine Çöktü Hasretin Közü.. Alevi Durgun.. Kanar Yalnızlığım..Damarlarımda.. Kanar İçime Vurur... Gülmeyi Unuttu Bakışlarım..Unuttu Aynalar.. Süzülür Gece Gözlerimde.. Süzülür Simsiyah ve Sakin İçime Volkanlar Patlar..Kuşatır Hislerimi..Sarar Yüreğimi Lavlar.. Yağmur..Hüzün Yağdırır Üzerime.. Hüzün Yağar Yüreğime... Yükselen Çığlıklarımı Duyan Olmaz..Gece de.. Çözemez Zaman..Karanlığa Gömülen Kaderimi.. Gece...Acı Kokan Rüzgarını Estirir Gözlerime.. Katran Sızar..Sızdıkça Sızar Yanan Yüreğime.. Hüzünle Bakar Gözlerim.. Hüznü Konuşur Gayrı Dilim.. Kim Anlar ki?" Sessizliğe Boğulan Hıçkırıklarımı.. Susmalıyım.. Konuşmak Fayda Etmez..Acze Düşerken Hecelerim.. Yaşayan Var mı? Sorsam..Anlatsam Benim Yaşadıklarımı... Ve Bedenim Düşer..Yıkılıverir Öylece Yere.. Toprak Hüznümü Çeker Alır Yüreğimden..Hasretini Unutur Yüreğim.. Dalar Toprağımın..Derinlinğe.. En Derine Ve Ben Sensiz Karşılarım Yağmurun Yüreğime Yağışını... |
#2
|
|||
|
|||
![]()
Uykuların kaçar geceleri, bir türlü sabah olmayı bilmez.Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya,Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarındaNe çarşaf halden anlar ne yastık.Girmez pencerelerden beklediğin o aydınlık.Onun unutamadığın hayali,Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine.Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın.Sevmek ne imiş bir gün anlarsın. Bir gün anlarsın aslında her şeyin boş olduğunu.Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin.Gün gelir de sesini bir kerecik duyabilmek için,Vurursun başını soğuk taş duvarlara.Büyür gitgide incinmişliğin kırılmışlığın.Duyarsın,Ta derinden acısını, çaresiz kalmışlığın.Sevmek ne imiş bir gün anlarsın. Bir gün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin.Niçin yaratıldığını.Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini.Uzun uzun seyredersin aynalarda güzelliğini.Boşuna geçip giden günlerine yanarsın.Dolar gözlerin, için burkulur.Sevmek ne imiş bir gün anlarsın. Bir gün anlarsın tadını sevilen dudakların.Sevilen gözlerin erişilmezliğini.O hiç beklenmeyen saat geldi mi?Düşer saçların önüne, ama bembeyaz.Uzanır, gökyüzüne ellerin.Ama çaresiz,Ama yorgun,Ama bitkin.Bir zaman geçmiş günlerin hayaline dalarsın.Sonra dizilir birbiri ardına gerçekler, acı.Sevmek ne imiş bir gün anlarsın. Bir gün anlarsın hayal kurmayı;Beklemeyi, ümit etmeyi.Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelirBütün vücudunu saran o korkunç geceyi.Lanet edersin yaşadığına...Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın.O zaman bir çiçek büyür kabrimde, kendiliğinden.Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın
|
#3
|
|||
|
|||
![]() ![]() Düşüyorum tutmayın beni ! |
#4
|
|||
|
|||
![]() ![]() |
#5
|
|||
|
|||
![]() ![]() YALNIZLIĞA ALIŞMALI Bavulları hep toplu durmalı insanın... Bir gün telefonların hiç çalmayabileceği hesaplanmalı... Tül perde arkasından misafir yolu gözlemekten vazgeçmeli... İhanetlere, terkedilmelere, bir başına bırakılmalara hazırlıklı olmalı... Yalnızlığa alışmalı... * * * Çünkü "omuz omuza" günlerin vakti geçti. Dayanışma... günümüz borsasının değer kaybeden hisse senetlerinden biri artık... Bireyin keşif çağı, geride kırık dökük yalnızlıklar bıraktı. Terörün bile bireyselleştiği çağdayız. Zaman, birlikten kuvvet doğurma zamanı değil; zaman, tek başına dimdik ayakta kalabilmeyi becerme zamanıdır. * * * İşte o yüzden alışmalı yalnızlığa... Sokaklar dolusu ıssızlıkla başbaşa yaşamayı göze almalı insan... Güvendiği dağlardaki karlara bakıp ders çıkarmalı... Hüzünlü bir şarkıyla paylaşılan gecelerde başım dayayacak bir omuz arama huylarından vazgeçmeli... Sofrada tek tabağa, tabakta az yemeğe alışmalı... Romanlardan yalnızlığı yücelten paragraflar asmalı evin en görünür duvarlarına... "Yalnızlık paylaşılmaz, Paylaşmılsa yalnızlık olmaz" dizeleriyle başlamalı güne... Telesekretere "şu anda size cevap verebilecek kimse yok" denmeli, "...belki de hiçbir zaman olmayacak..." Cevapsızlığa, sessizliğe ısınmalı... * * * Oysa sessizlik haksızlığa alkıştır. Haklılığın onuru yaşatır insanı... Susmanın utancı öldürür. O yüzden en sessiz gecelerde ''doğruydu, yaptım" ile teselli bulmalı insan... Feryada komşuların yetişmemesine, soğuk duvar diplerinde sessizce ağlaşmaya alışmalı... Kendiyle hesaplaşmaya çalışmalı... Gece yastıkla ağlaşmaya, sabah aynayla gülüşmeye, kendiyle hüzünlenip, kendiyle keyiflenmeye hazır olmalı... Hep başını alıp gidebilecek kadar cesur, ama hep kalıp savaşacakmış kadar gözüpek olabilmeli... Sessizliği, sese dönüştürebilmeli... * * * Ve sırt çantasını her daim hazır tutmalı insan.Yollarla barışmalı... Yalnızlığa alışmalı |
#6
|
|||
|
|||
![]() ![]() |
#7
|
|||
|
|||
![]() ![]() |
![]() |
|
|